EKONOMİ - 20 Şubat 2018 Salı 04:57

E-ticarete yatırım yapanların yüzde 85'i kâr etti

A
A
A
E-ticarete yatırım yapanların yüzde 85'i kâr etti

2017 yılında e-ticaret girişimlerinin yüzde 85'i en az yaptıkları yatırım kadar kazanç sağladı.

İnternet üzerinden satış yapan tüm girişimcilerin e-ticaret operasyonlarını tek bir noktadan yönetmelerini sağlayan bulut tabanlı e-ticaret çözümü Dopigo, 100'den fazla e-ticaret girişimcisinin katılımıyla ilk kez gerçekleştirdiği E-ticaret Görünüm Araştırması'nın sonuçlarını açıkladı. E-ticaret sektörünün 2017 karnesini ve 2018 yılı beklentilerini e-ticaret sektörü oyuncularının gözünden değerlendiren araştırma, e-ticaretin karlı olmaya devam ettiğini ve 2018'den beklentilerin büyük olduğunu ortaya koyuyor.

İnternet pazar yerleri en popüler satış kanalı
Araştımaya göre, çoğunlukla fiziksel mağazacılık da yaptığını belirten katılımcılar, yüzde 70'i 5 yıldan daha kısa bir süredir sanal dünyada.
Şirketler e-ticarette özellikle n11.com, GittiGidiyor.com, Hepsiburada.com gibi pazar yerlerinde satış yapıyor. Ayrıca katılımcıların yalnızca yüzde 40'ı özgün bir e-ticaret sitesine sahip.
Katılımcılar; fiziksel, toptan ya da e-ticaret satış kanallarını dikkate aldıklarında en çok geliri e-ticaret üzerinden elde ettiklerini belirtiyor.
E-ticaret üzerinden daha çok gelir elde ettiğini ifade eden katılımcıların oranı yüzde 55 iken, fiziksel satışlardan daha fazla gelir elde ettiğini belirtenlerin oranı yüzde 20, toptan satışın oranı ise yüzde 25 ile çok daha düşük bir paya sahip.

E-ticarete yatırım yapanların yüzde 85'i kâr etti

2017 yılında e-ticaret girişimleri yüzde 30'dan fazla büyüdü
Araştırmaya katılanlardan, 2017 yılında e-ticaret alanında yaptıkları yatırımları değerlendirmeleri istendiğinde; katılımcıların yüzde 15'i yaptığı yatırımın 5 katını, yüzde 20'si 2 katını, yüzde 50'si ise yaptığı yatırım kadar kazanç sağladığını belirtti. Yüzde 15'i ise yaptığı yatırımdan daha az kazanç elde ettiğini paylaştı.
2018 yılı için e-ticaret yatırımlarından beklentilerini değerlendiren katılımcıların yüzde 55'i yatırımlarından 2 kat, yüzde 30'u 5 kat fazla gelir beklediğini ifade ederken, yüzde 15'i ise yaptığı yatırım kadar veya daha az kazancı olacağını düşünüyor.
Katılımcıların yarısından fazlası, 2017 yılında e-ticaretteki ortalama faaliyet büyüklüklerinin yüzde 30'dan fazla arttığını belirtti.

E-ticaretin olmazsa olmazı yeni satış kanalları ve yeni ürün
2017 yılında e-ticaret girişimcilerinin yüzde 70'e yakını hem yeni satış kanalları hem de yeni ürün bulmaya yönelik olarak çalıştığını, yüzde 50'si yeni teknoloji satın almaları yaptığını, yüzde 35'i yeni ofis/mağaza açtığını ve yaklaşık yüzde 25'i ise yeni çalışanlar işe alarak büyüdüğünü ifade ediyor.
E-ticaret yapanların ortak problemi; operasyonel süreçler ve takip. Katılımcılarının yüzde 55'i, operasyonda en çok zaman alan konuların paketleme, fatura kesme, stok takibi ve ürün araştırma olduğunu belirtti.

En büyük riskler: döviz kuru, enflasyon ve komisyon oranları
2018 yılında beklenen büyük riskin artan döviz kuru olduğunu belirten katılımcılar ayrıca pazar yeri komisyon oranlarının ve enflasyonun yükselmesinden de endişe duyuyor. Katılımcıların yüzde 45'i için en büyük risk döviz kurunun yükselmesi iken, bunu yüzde 15 ile enflasyon ve pazar yeri komisyon oranları izliyor. Yalnızca yüzde 5'lik bir elimde yer alan katılımcılar, e-ticaret harcamalarının düşmesini bir risk olarak görüyor.
Araştırma kapsamında katılımcılardan giderlerinin sıralamasını yapmaları da istendi. Geçtiğimiz sene en yüksek gider kalemlerini satınalma ve operasyonel maliyetler (depo, kira, çalışan ücreti gibi) oluştururken, en az harcama yapılan alanın ise reklam olduğu görülüyor. Buna karşılık katılımcıların 2018 yılı e-ticaret stratejilerinde satınalma ve operasyonel harcamaların yanı sıra reklam bütçesini artırma yolunu seçmesi de dikkat çekiyor.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.
Adana Okan Buruk: “Büyük rekorlara imza atıyoruz” Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Y. Adana Demirspor galibiyetinin ardından yaptığı açıklamada “Büyük rekorlara imza atıyoruz. Daha büyük rekorlar ve başarılar bizi bekliyor. Bunun mutluluğunu yaşıyoruz” dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Galatasaray deplasmanda Y. Adana Demirspor’u 3-0 mağlup etti. Maç sonu basın toplantısında konuşan Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Adana deplasmanının zorlu olduğunu belirterek, “Adana deplasmanı birçok takım için çok zordur. Maç öncesi muhteşem bir koreografi vardı. Maç atmosferi çok güzeldi. Oyuna bakacak olursak da bizlerin ofansif anlamda çok kolay pozisyon ürettiğimiz oyunlardan biriydi. Oyun içerisinde rakibimizin de çok net pozisyonları vardı. Kaptanımız Muslera kendisi bir rekora imza attı. Galatasaray’ın kazandığı 3 puanda önemli bir rolü vardı. Rakibimize verdiğimiz pozisyonlardan dolayı mutlu değilim. Bugün buradan ayrılırken 7 puan önde ayrılıyoruz. Bir sonraki maça da hazırlanırken rakiplerimizin maçlarını da bekleyeceğiz. Kendi rekorumuzu geçtik, benim ve oyuncularım açısından çok önemli. Herkese teşekkür ediyorum. Hep beraber bu rekorları kırıyoruz. Büyük rekorlara imza atıyoruz. Daha büyük rekorlar ve başarılar bizi bekliyor. Bunun mutluluğunu yaşıyoruz” ifadelerini kullandı. Fenerbahçe ve Beşiktaş arasında oynanacak maç hakkında da sorulan soruya cevap veren Buruk, “Rakibimizin iki kanadı da çok geriye dönmedi. 56 kere ceza sahasına girip 25 şut atmışız. Rakibimiz iyi savunma yapamadı. Biz hep kendi maçımıza odaklanıyoruz. Biz kendi maçlarımızı kazandığımız için avantajlı olan biziz. Rakibimizin puan kaybetmesi halinde bu puan farkı 6 veya 7 olarak değişecek. Hiçbir şey bitmedi. Devam ediyoruz” diye konuştu.
Adana Hikmet Karaman: “Alkışlanacak bir mücadele ortaya koyduk” Y. Adana Demirspor Teknik Direktörü Hikmet Karaman, 3-0 mağlup oldukları Galatasaray maçı sonrası yaptığı açıklamada, “Futbolda bazen moral fiziksel kondisyonun önüne geçer. Gole kadar oyun anlamında, pozisyon anlamında alkışlanacak bir mücadele ortaya koyduk” dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Y. Adana Demirspor, evinde karşılaştığı Galatasaray’a 3-0 mağlup oldu. Maç sonu basın toplantısında konuşan Y. Adana Demirspor Teknik Direktörü Hikmet Karaman, “İlk 45 dakikada çok önemli pozisyonlar oluşturduk. Kaleci Muslera’yı tebrik etmek gerek. İkinci yarı 1-0 ve 2-0 oldu. Futbolcularım iyi mücadele etti. Gole kadar oyun anlamında, pozisyon anlamında alkışı hak eden bir performans ortaya koyduk. Maçın son bölümlerinde Galatasaray üstünlüğü ele aldı. Taraftarlarımıza da teşekkür ediyorum. Maç öncesi çok güzel bir atmosfer vardı. Galatasaray’a bundan sonra başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı. "İlk 45 dakikada planlarımızın hepsi tuttu" Adana Demirspor’un zorluklar yaşadığını aktaran Karaman, “Bu takım 12 haftalık bir takım. Adana Demirspor takımı 12 haftadır birbirini tanımaya çalışan oyuncu gruplarıyla maça çıkıyor. Geçtiğimiz sezonların takımı ortada yok. İlk 45 dakikada planlarımızın hepsi tuttu. Yediğimiz gollerden sonra moraller bozuldu. Galatasaray gibi bir takıma karşı oynuyorsun ve ilk devre yakaladığın net pozisyonlar var. Futbolda bazen moral fiziksel kondisyonun önüne geçer. 2-0’dan sonra gördünüz ne kadar rahatladı. Yusuf Sarı ve Emre Akbaba çok önemli oyuncular ama yoklardı. Biz elimizdeki oyuncularla planlamayı en iyi şekilde yaptık. Müthiş bir maç izlendi. Futbol bir oyun, alkışlayacaksın. Bu oyunculara da sahip çıkacaksın. Zaman zaman kulüpler ekonomik ve sevk, idare anlamında zorluklar yaşayabilir. Biz de bunu şu anda kontrol ediyoruz. Semih Güler’in sakatlanması da bizi etkiledi. Alkışlanacak bir mücadele ortaya koyduk” diye konuştu.