GÜNDEM - 19 Ekim 2018 Cuma 10:24

Eber Gölü haritadan silindi

A
A
A
Eber Gölü haritadan silindi

Afyonkarahisar il sınırları içerisinde yer alan Eber Gölü, kendisini besleyen su kaynaklarının kesilmesi üzerine tamamen kurudu.

Afyonkarahisar'ın Bolvadin ilçesinde bulunan Eber Gölü, Sultan Dağları ve köylerin arasında yer alıyor. Sazlardan ve kamışlardan oluşan gölden geçimini sağlayan civar köy halkı, yaşanan olumsuz durum karşısında ne yapacağını şaşırdı. Zira gölden elde edilen kamışlar yalıtım malzemesi olarak yurt dışına ihraç edilirken, köy halkı balıkçılık yaparak da ekonomisine katkı sağlıyordu. Haritadan resmen silinen göl, yeniden eski günlerine dönmeyi bekliyor.

Eber Gölü haritadan silindi

"En azından tarıma açılsın" 

Göle sınır olan Derekarabağ Köyü'nün Muhtarı Yaşar Kandemir, en azından alanın tarıma açılmasını istedi. Köylünün geçinmekte zorlandığını kaydeden Kandemir, "Sultan Dağı ve Afyonkarahisar tarafından sular geliyordu ama önünü kestiler. Gölet ve baraj yaptılar. Gölün bütün kaynaklarını kestiler. Su gelmiyor hiçbir yerden. Sadece yağmur yağarsa geliyor. Balık, balıkçılık bitti, hiçbir şey kalmadı. Sadece saz türü var şu an. Burası tarıma elverişli en azından tarıma açılsın. En az burada 10 bin dekar arazi var. Çöl oldu burası. Tarla sahibi olmayan onlarca kişi var onlara verseler herkes eker kazanır" dedi.

Eber Gölü haritadan silindi

"Eber Gölü bu sene kan ağlıyor" 

Gölden üretilen sazları ve kamışları yurt dışına pazarlayan Habib Pınar ise, "Burada balıkçılıkta vardı, alabalık da vardı. Ben aşağı yukarı 15 yıldır kamış ihracatıyla uğraşıyorum. 4 sene evvel kendi şirketimi kurdum. Burada 13 köy bu çatı kamışından yararlanıyor. Biz bu malların Avrupa ülkelerine ihracatını yapıyoruz. Buradaki vatandaş bundan geçimini sağlıyor. Kadınlar da iş sahibi oluyor, işsiz kimse kalmıyor. Hayvancılık da var ama ağırlıklı burası gölden geçimini sağlıyor. Eber Gölü'nden geçinen 4 belediye ve 13 köy var. Eber Gölü bu sene kan ağlıyor. Bir yangın çıkmış olsa vatandaş aç kalacak. Çalışacak hiç iş sahası yok, tarımsal alan yok, sulama yok, bizlerin sayesinde geçim sağlıyorlar. Biz aracı oluyoruz. Tarım sahası yok burada. Çoluk çocuk mahvoluyor. Kütahya tarafından Eber Gölü'ne gelen su kaynakları var. Devletimiz bir el atarsa onları buraya ilave ederlerse bu göl kurtulur. Bu göl kurtulursa vatandaşta kurtulur. 20 bin, 30 bin insan buradan fabrika gibi ekmek yiyor. Eğer bizler de olmasak bu köylünün hali zor. Bu sene kamış var ama yağmur olmazsa seneye olmaz. Burası geçen sene suydu bu sene hiç yok yani tamamen kurudu. Eber Gölü'nden Türkiye’ye döviz geliyordu. Avrupa’ya ihracat edip ülkemize döviz getiriyorduk" diye konuştu.  

Mücahit Kuzu - Ahmet Bilal Hamzaçebi
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara MHP Lideri Bahçeli: "Türk dili; millet olma şuurunu besleyen, tarih bilincini diri tutan ve kültürel sürekliliği temin eden temel sütundur" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü; kökü mazinin derinliklerine uzanan, istikbale yönelen büyük Türk milletinin müşterek hafızasını, irfanını ve tarihi yürüyüşünü idrak etmeye imkan sunan müstesna bir gündür" dedi. MHP Genel Başkanı Bahçeli, 15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü dolayısıyla yazılı mesaj yayımladı. "15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü; kökü mazinin derinliklerine uzanan, istikbale yönelen büyük Türk milletinin müşterek hafızasını, irfanını ve tarihi yürüyüşünü idrak etmeye imkan sunan müstesna bir gündür" diyen Bahçeli, mesajında bugünün önemine değinerek şu ifadeleri kullandı: "Türk dili; millet olma şuurunu besleyen, tarih bilincini diri tutan ve kültürel sürekliliği temin eden temel sütundur. Altaylar’dan Balkanlar’a, Hazar havzasından Akdeniz’e uzanan geniş coğrafyada Türkçenin taşıdığı anlam dünyası; birlik fikrini pekiştiren, dirliği esas alan ve kardeşlik hukukunu muhafaza eden bir medeniyet tasavvurunu yansıtmaktadır. Bu itibarla, Türkçenin tarihi derinliğini ve ifade kudretini tahkim etmek; onu yozlaşmadan, yabancılaşmadan ve anlam kaybından uzak tutarak gelecek nesillere güçlü, sahih ve köklü bir miras halinde intikal ettirmek, kültürel sürekliliğin teminatı olmanın yanında milli varlığın korunmasına yönelik stratejik bir sorumluluk mahiyeti taşımaktadır. 15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü vesilesiyle; Türk diline emek veren ilim insanlarını, münevverleri ve gönül erlerini selamlıyor; Türk milletinin diliyle, kültürüyle ve ülküsüyle ilelebet var olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum."