SAĞLIK - 16 Ocak 2023 Pazartesi 10:25

Ebeveynlere siber zorbalık uyarısı: Teknoloji geliştikçe tehlike büyüyor

A
A
A
Ebeveynlere siber zorbalık uyarısı: Teknoloji geliştikçe tehlike büyüyor

Teknolojinin gelişmesi ile birlikte çocuklar için tehlike oluşturan siber zorbalık her geçen gün yaygınlaşıyor.

Ailelere uyarıda bulunan Çorum Hitit Üniversitesi'nden Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ayhan Babaroğlu, "Bu ciddi anlamda bir sorun. Siber zorbalık yapan birisi iletişim araçları vasıtasıyla istediği an, istediği şekilde nerede olursa olsun mağdurlarla iletişim kurma olanağına sahip" dedi.
Sosyal medya ve akıllı telefon ve internetin yaygınlaşması ile birlikte çocuklar arasındaki zorbalık daha da yaygınlaşıyor. Çocuklar için büyük tehlike oluşturan siber zorbalık, okul başarısında düşüş, toplumdan uzaklaşma, kaygı ve kendini geri çekme gibi davranışlara sebep olabiliyor. Bu tarz davranışların görüldüğü bireylerin siber zorbalığa maruz kalmış olabileceğine dikkat çeken uzmanlar, ebeveynleri çocuklarını siber zorbalıktan uyarması noktasında uyarıda bulundu. Konuyla ilgili uyarılarda bulunan Hitit Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ayhan Babaroğlu, teknolojinin gelişmesiyle birlikte siber zorbalığın ergenlik dönemindeki çocuklar için büyük bir risk oluşturduğunu, cep telefonu ile bir takım sosyal medya araçlarının aktif olarak kullanılmasının ciddi sorunlara yol açtığını söyledi.

"Siber zorbalığın yüzde 36 seviyelerinde olduğunu görüyoruz”

Siber zorbalığı, 'bilgi ve iletişim araçlarının kötü amaçlı kullanılmasından kaynaklanan isimsiz çağrılar, kimliğini gizleyerek zararlı e-postalar gönderilmesi, kişileri karalamak, hakaret etmek, tehdit etmek için bunlarla ilgili ses ve içerik üretmek ya da var olan görüntüleri bu amaçla kullanmak' olarak tanımlayan Doç. Dr. Ayhan Babaroğlu, “Siber zorbalığa maruz kalan çocuklarda aniden içine bir kapanma, akademik anlamda başarıda bir düşüş kendinde geri çekilme, korku, kaygı bir takım anksiyete sorunlar hatta okulu bırakmaya kadar giden tehdit edici unsurlar olarak karşımıza çıkıyor. Ülkemizde bununla ilgili yapılan çalışmalar var. Oranlara baktığımızda azımsanacak noktada değil. Yapılan araştırmalarda siber zorbalığın yüzde 36 seviyelerinde olduğunu görüyoruz” dedi.

"Siber zorbalıkta kısa zamanda bir çok kişiye ulaşma imkanı var"

Siber zorbalığı geleneksel zorbalıktan ayırt eden özellikler hakkında da bilgi veren Doç. Dr. Babaroğlu, “Geleneksel zorbalık fiziksel yetersizlikler, fiziksel farklılıklar, sosyo-ekonomik farklılıklar gibi ya da bir takım yetersizlikler nedeniyle karşımıza çıkarken siber zorbalık teknoloji becerilerinde kim daha iyiyse o kişiler zorba olabiliyor. Siber zorbalıkta kısa zamanda bir çok kişiye ulaşma imkanı var. Örnek bir kişi normal, manuel yöntemlerle birisine zorbalık uyguladığında arkadaşına söyleyip diğer arkadaşıyla paylaşmasını bekleyene kadar, bir okulun duyması için bir hafta geçerken siber zorba bunu gelişen teknoloji ile birlikte okula bir anda duyurabiliyor. Bu ciddi anlamda bir sorun. Siber zorbalık yapan birisi iletişim araçları vasıtasıyla istediği an, istediği şekilde nerede olursa olsun mağdurlarla iletişim kurma olanağına sahip. Her an tehdit etme, gözlemleme durumuna sahip. Buda mağdur kişiyi psikolojik olarak çok ciddi anlamda zorlayan bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Burada öz kıyımlardan da bahsedebiliriz" diye konuştu.

'Siber zorbalık, her geçen gün artıyor'

Her geçen siber zorbalığın arttığının altını çizen Babaroğlu, “Geleneksel zorbalıkta zorbanın kimliği belliyken siber zorbalıkta çok yakın bir arkadaşınız size zorbalık yapabiliyor ancak bilemiyorsunuz. Her geçen gün bu zorbalık türünün arttığını görebiliyoruz. İnternet kullanımı siber zorbalık, siber zorba olma ya da mağdur olma durumunda çok önemli bir etken. Bu konuda gerçek anlamda bilgilendirme yapmak gerekiyor. Özellikle pandemi döneminde herkesin sosyal medya olarak sosyal çevre olarak kendisine edindiği yer internet ortamı. Dolaysıyla çocuklar bu sistemin içerisinde doğdular. Daha önceki jenerasyonların okulda ya da başka alanlarda yaşanan zorbalığın benzeri bu alanda yaşanıyor. Tekrar ifade etmek gerekirse kısa sürede bilgiyi yayabiliyorsunuz. Mağdur kişiyle ilgili bilgiyi yayabiliyorsunuz. Tehdit ederek, sürekli onu takip ettiğinizi gösterebiliyorsunuz" şeklinde konuştu.

"Bilgi sahibi olmaları gerekiyor"

Siber zorbalıkla mücadele toplumun bütün katmanlarının disiplinli ve koordineli şekilde çalışması gerektiğini vurgulayan Babaroğlu, “Siber zorbalıkla mücadele de bilgilendirmenin okul yöneticileri, rehberlik servisleri, çocuk gelişim uzmanları, öğretmenler bununla ilgili sosyal hizmet uzmanları büyük bir ekiple birlikte disiplinli ve koordineli biçimde çalışmak gerekiyor. Burada zorbalığın hangi biçimde ortaya çıktığını görmek, buna uygun tepki vermek, tekrarlama riskine karşı bunu göz önünde bulundurmak gerekiyor. Öğrencilerin okulda kendilerinin güvende hissedebilmeleri açısından sorumlu yetişkinler tarafından internet kullanımı, zorbalığa maruz kaldıklarında nereye başvurmaları gerektiği, internetten neleri paylaşıp neleri paylaşmamaları gerektiği konusunda bilgi sahibi olmaları gerekiyor. Okulda öğretmenlerle birlikte bu problemlerin üzerine gidilmesi gerekiyor. Yapmamız gereken şey insan yetiştirmekle ilgili ciddi anlamda öğrencilere iyi bir insan olma noktasında yaklaşımlar, modeller sunmak, bu bağlamda onlara güvenli ortamlar oluşturmak, bilgilendirmek koşulsuz anlamda sevmek ister sanal alemde ister normal hayatta zorbalığa çözüm olacaktır” ifadelerini kullandı.

Muhammed Muttalip Yalçın
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Ziraat Türkiye Kupası: Trabzonspor: 0 - Alanyaspor: 1 (İlk yarı) Ziraat Türkiye Kupası A Grubu ilk maçında Trabzonspor, sahasında Corendon Alanyaspor ile karşılaşıyor. Müsabakanın ilk yarısı konuk ekibin 1-0 üstünlüğüyle sona erdi. Maçtan Dakikalar (İlk yarı) 17. dakikada Efecan Karaca’nın sağ taraftan ortasında ceza sahası içinde Güven Yalçın’ın kafa vuruşunda top kaleci Onuralp Çevikkan’ın solundan ağlarla buluştu. 0-1 42. dakikada Sikan’ın ceza sahası içinde indirdiği topa gelişine vuran Auguston’nun şutunda meşin yuvarlak kaleci Viktor’da kaldı. 44. dakikada sağ taraftan ceza sahası içine giren Ogundu’nun vuruşunda kaleci Onaralp Çevikkan topu çeldi. Hakemler: Mehmet Türkmen, Serkan Çimen, Suat Güz Trabzonspor: Onuralp Çevikkan, Pina, Serdar Saatçi, Batagov, Arif Boşluk, Ozan Tufan, Bouchouari, Cihan Çanak, Olaigbe, Augusto, Sikan Yedekler: Ahmet Doğan Yıldırım, Ernest Muçi, Stefan Savic, Onuralp Çakıroğlu, Turan Deniz Tuncer, Oleksandr Zubkov, Yakuphan Sarıalioğlu, Taha Emre İnce Teknik Direktör: Fatih Tekke Alanyaspor: Victor, Nuno Lima, Fidan Aliti, Fatih Aksoy, Hadergjonaj, Baran Moğultay, İbrahim Kaya, Makouta, Efecan Karaca, Ogundu, Güven Yalçın Yedekler: Mert Furkan Bayram, Batuhan Yavuz, Pereira Duarte, Hagi, Mehmet Öz, Hwang Ui-jo, Nicolas Janvier, Yusuf Can Karademir, Ümit Akdağ, Semih Doğanay Teknik Direktör: Joao Pereira Gol: Güven Yalçın (dk. 17) (Alanyaspor) Sarı kart: Nuno Lima (Alanyaspor)
Antalya Tescillenip dünya pazarında yerini alan Antalya portakalları tanıtıldı Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü (BATEM) tarafından geliştirilen ve tescillenerek dünya pazarındaki yerini alan portakal çeşitleri Vali Hulusi Şahin’in katıldığı etkinlik ile tanıtıldı. BATEM’in Muratpaşa ilçesindeki merkez yerleşkesinde düzenlenen etkinlikte Antalya’nın iklimiyle narenciye üretimi için uygun bir il olduğuna dikkat çeken Vali Şahin, "BATEM ile beraber portakal başta olmak üzere narenciye bölgenin ana tarımsal üretimi, ana gelir ve geçim kaynağı haline geldi. Antalya’nın sembolü portakal oldu, şehrimizi portakalla tanıtıyoruz. Özellikle Finike portakalı tadıyla aromasıyla çok özel. Bunlar, emekle bilimle araştırmayla alın teriyle oluyor." diye konuştu. Şahin, mühendislerin, teknikerlerin omuzlarında büyüyen sektör sayesinde Türkiye’nin, dünyanın en önemli narenciye üreticisi ülkelerinden biri olduğunu ve bu alanda ihracat yaptığını vurguladı. Antalya’nın özel bir şehir olduğuna dikkati çeken Vali Şahin, "Finike portakalının da Avrupa Birliği tescil süreci devam ediyor, inşallah onu da alacağız, bunu başaracağız. Antalya’da ne üretirseniz en iyisi ortaya çıkıyor. Ürünlerimiz o kadar değerli ki ciddi ihracat kalemine de ulaşıyor. Antalya, hem miktar hem kalite itibarıyla dünyanın en önemli üretim merkezlerinden biri. Türkiye’yi besliyor, üstüne ciddi ihracat da yapıyor. Bu büyük başarı hikayesidir. Antalya tarımı büyük emeklerle buraya geldi. Antalya turizm şehri ama aynı zamanda tarım şehri. Tarım, gelir adaletini sağlıyor, yani geliri tabana yayıyor. Her eve bir tarladan, bahçeden gelir giriyor. Bu da bölge insanın ekonomisini büyük oranda güçlendiriyor. Tarım stratejik bir ürün, milli güvenlik meselesidir. Paranızla dahi alamazsınız, pandemide bunu gördük. O yüzden tarımı korumak, kollamak geliştirmek çok önemli" dedi. Etkinlikte, enstitünün geliştirerek tescillendirdiği "Finike Yerli", "Alanya dilimli", "BATEM Şekeri", "BATEM Fatihi", "BATEM Baharı", "Navelina", "Valencia Late", "Moro", "Yafa" ve "Washington Navel" olmak üzere 10 portakal çeşidi tanıtıldı. Programda, portakallardan yapılan tatlılar ve atıştırmalık, davetlilere ikram edildi. Etkinlik, portakal koleksiyon bahçesi gezisiyle sona erdi. Etkinliğe Muratpaşa Kaymakamı İhsan Kara Kepez Kaymakamı Suat Dervişoğlu, İl Tarım Orman Müdürü Fırat Erkal, BATEM Müdürü Abdullah Ünlü, Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, AESOB Başkanı Adlıhan Dere, kurum müdürleri, STK ve kooperatif temsilcileri katıldı.