EĞİTİM - 08 Aralık 2022 Perşembe 12:21

'Eğitim fuarlarında önlisans programlarına ilgi artıyor'

A
A
A
'Eğitim fuarlarında önlisans programlarına ilgi artıyor'

Eğitim Koçu ve Tercih Uzmanı H. Nilgün Akçay, üniversite tanıtım fuarlarında bir araya geldiği üniversite aday öğrencileri izlenimleri hakkında konuştu. Akçay, “Öğrenciler hangi mesleği seçersem daha çok para kazınırım düşüncesinde. Üniversitelerin önlisans programlarına ise ilgi artıyor” ifadelerini kullandı.

Üniversite tercihleri öncesi öğrencilerin meslek ve üniversite seçiminde belirleyici olan eğitim tanıtım fuarları yıl boyu devam ediyor. Üniversite tanıtım fuarlarında bir araya geldiği üniversite aday öğrencileri izlenimleri hakkında konuşan Eğitim Koçu ve Tercih Uzmanı H. Nilgün Akçay, “Katılım sağladığımız İzmir, Denizli, Aydın eğitim fuarlarında üniversite adayı öğrencilerimizle karşılıklı sohbet etme şansı bulduk. Öğrenciler hangi mesleği seçersem daha çok para kazınırım düşüncesinde” dedi.

Çok para kazanmak mı? Uygun meslek mi?

Üniversite adayı öğrencilere tavsiyelerde bulunan Akçay, “Birinci hedef öncelikle çok para kazanmak mı yoksa uygun mesleği seçmek mi sorusuna cevap verebilmek olmalı. Aslında doğru cevap bulunduğunda iki sorunun birbiriyle çok bağlantılı olduğu anlaşılacaktır. Öncelik hedef çok para kazanmak olursa kaybeden taraf olmak kaçınılmaz olacaktır. Ücret odaklı işler, sonuç olarak işi bırakma eğilimine kadar gidecektir. Yıllarımızı para kazanma odağında belirlediğimiz bir meslek seçersek beşinci yıla kalmadan sabah kalkıp işe bile gitmek istemeyebilirsiniz fakat kendinize uygun kriterlerde bir mesleğe yönelmeniz, sevdiğiniz işi yapmanız kendinizi devamlı yenileme içgüdüsünde olmanıza, kariyeriniz için hep bir fazlasını istemenize neden olacak ve size hak ettiğiniz ücreti kazandıracaktır” diye konuştu.

“İstihdam açısından şansları daha fazla"

Üniversitelerin önlisans programlarına ise ilginin arttığını gözlemlediğini söyleyen İzmir Kavram Meslek Yüksekokulu Eğitim Koçu ve Tercih Uzmanı H. Nilgün Akçay, “Ülkenin teknik eleman ihtiyacı doğrultusunda bu bilinirliliğin olması bizleri oldukça sevindirdi. Sadece ülkemiz açısından değil dünya genelinde ara eleman, teknik eleman sorunu göz önüne alınacak olursa gençlerimizin istihdam açısından şansları daha fazla olacaktır” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Depremde yaşadıklarını unutmak için sanata yöneldi Adıyaman’da 6 Şubat depremlerinde evi yıkılan ve çok sayıda akrabasını kaybeden 3 çocuk annesi Nazan Taştan Yapıcı, öğretmenlik mesleğini bırakarak seramik ustası oldu. Asrın felaketinden önce özel okulda ve kurs merkezinde öğretmenlik yapan Nazan Taştan Yapıcı, depremde evi yıkılınca ailesiyle Mersin’e yerleşti. Bir yıl Mersin’de yaşadıktan sonra tekrar memleketi Adıyaman’a dönen Yapıcı, öğretmenlik yerine seramik ve çini sanatına yöneldi. Depremin acılarını unutmak için başlarda terapi amaçlı başladığı seramik ve çini sanatında ustalaşan Yapıcı, öğretmenlik mesleğini bırakarak atölye kurdu. Kendi elleriyle yaptığı eserlere şekil veren ve bunları vitrin ve raflara dizerek satışını yapan Yapıcı, bir taraftan da başka kadınlara bu sanatı öğretmeye başladı. Çocuk ve eğitim üzerine kitap da yazan Nazan Taştan Yapıcı’nın hayatı depremden sonra değişti. Öğretmenliği bırakıp sanata yönlendiğini söylendiğini söyleyen Nazan Taştan Yapıcı, "Deprem sürecinde öğretmenlik mesleğini icra ediyordum. Depremden sonra hepimizin bir çıkış yolu araması gibi Mersin’e gittik. Bir yıl oraya yerleştik. Çocuklarım vardı. Sonra bir yıldan sonra memlekete dönmek zorunda kaldık. Sonra dönünce seramik sanatıyla, çini sanatıyla, öğretmenlik mesleği arasında gidip geldim. Hatta bir sürede devam ettim öğretmenliğe. Ancak sonrasında sanatın daha ağır bastığını gördüm. Çünkü belki depremden sonra yaşadığım tramvaydı, o acılarla o üzüntülerle inanılmaz derece ruhumu rehabilite ediyordu. Bana çok iyi geliyordu çini ve seramikle uğraşmak. Ve neden olmasın ki dedim? Başkaları da neden faydalanmasın? Başkaları da neden iyi gelmesin? Bana iyi geldiyse başkalarına da iyi gelebilir diye düşündüm. Bunu bir mesleğe dönüştürmeye karar verdim. Hali hazırda zaten gerekli eğitimleri almıştım. Ondan sonra işyeri açma kararı aldım. Çevremdeki insanların desteğiyle beraber. Sonra işyerini açtıktan sonra böyle güzel bir konseptimiz oldu. İnsanlar gelip burada isterlerse çini ve seramik yapabiliyorlar. Yardım isterlerse yardımcıda olabiliyorum veya ürün satın alıp götürebiliyorlar. Bende hem gelenlere yardımcı oluyorum, hem ürün yapıp satışını yapıyorum" dedi. Zozan Tümüç isimli vatandaş, "Sanatıyla da buluşturduğu eserleri görmek, böyle tanımak, iç detayını öğrenmek böyle bana çok şey kattı açıkçası. Buraya geldikten sonra bir çalışma yaptım. Bir bardak boyama yaptım. Bir de kendimce bir sevgi tabağı hazırladım. Kendi el emeğimle. Kendisi bu süreçte bana yardımcı oldu. Açıkçası çok keyif aldım. Tekrar da gelip yapmayı istiyorum. Fırsat buldukça ilk geldiğim yer açıkçası burası" diye konuştu.