EKONOMİ - 18 Ağustos 2016 Perşembe 15:26

Ekonomi Bakanı Zeybekçi: Tarımsal üretim Gümrük Birliği'ne dahil olacak

A
A
A
Ekonomi Bakanı Zeybekçi: Tarımsal üretim Gümrük Birliği'ne dahil olacak

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, 2017 yılının başlangıcı ile Avrupa Birliği ile yapılan Gümrük Birliği anlaşmasında tarımsal üretimin de kapsayacağını ve çiftçileri destekleyici politikaların devam edeceğini söyledi. Bakan Zeybekçi 15 Temmuz darbe girişiminin; 1960, 1971, 1980 ve 28 Şubat postmodern darbelerinden farklı olarak bir işgal hareketi olduğunu belirtti.

İzmir Ticaret Borsası’nın, tarımsal üretimin teşvik edilmesi amacıyla geleneksel olarak düzenlediği ilk ürün toplantısı Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin katılımıyla gerçekleşti. Yeni sezonun ilk çekirdeksiz kuru üzüm ve kuru incirinin tanıtıldığı toplantıya Bakan Nihat Zeybekci’nin yanı sıra İzmir Valisi Erol Ayyıldız, İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir İl Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya, AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican, CHP İzmir İl Başkanı Asuman Ali Güven, CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, MHP İzmir Milletvekili Oktay Vural ve iş adamları katıldı.

7 yaşında amele olarak başladım
İzmir'de olmanın mutluluğunu dile getiren Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, ''Üretmek, ürettiğini satmak, ürettiğin alın terinin karşılığını almak kadar herhalde hayatta güzel bir şey yoktur. 7 yaşında, tütün tarlasında amelelik yapmaya başlayan birisi olarak, çiftçiliğin, tarımın her şeyini bilen birisi olarak şuraya konan ürünün ne demek olduğunu gayet iyi biliyorum. Bunun ne emeklerle buraya geldiğini, birilerinin nasıl gözünün nuru olduğunu, nasıl alının teri olduğunu, bir genç kızın nasıl çeyiz ümidi olduğunu ve gencin nasıl düğün ümidi olduğunu biliriz. Türkiye olarak hakikaten bu anlamda Allah özenerek, Allah’ın bolca, cömertçe verdiği bir coğrafyadayız. Hele hele İzmir başkent olmak üzere bizim bu Ege coğrafyasında; dağlarından yağ, ovalarından bal akan coğrafya burası. Türkiye Avurpa’nın bir numarası, Dünya’nın 7. ülkesi, üretimde milli hasıla olarak. Bizim için yeterli mi? Değil. Çünkü sıradan bir ülkemiz yok, ürettiğimiz ürünlerde dünyada tekel olabilme imkanımız var. Fiyatları ve piyasaları doğrudan kontrol edebilme imkanımız var. Bunların başta gelen ürünleri de tabi ki; üzüm, incir, zeytin yağ, fındık gibi’’ dedi.

Tarımda korumacı politika uyguluyoruz
Türkiye olarak, tarımın üzerindeki hassasiyeti başka hiçbir yerde göstermediklerini belirten Zeybekçi; ''Tarımda istisnasız ve toleransız bir şekilde korumacı politikalarımızı bütün dünya biliyor. Belki tüketicinin, dar gelirli vatandaşlarımızın fiyatlarını, acil ihtiyaçlarının karşılanmasında enflasyonla ilgili spekülatif yaklaşımlar olduğunda belki müdahaleci söylemlerimiz veya müdahalelerimiz olabilir. Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği anlaşmamızda tarım ürünlerini ve gıdayı dahil etmemişiz. Demişiz ki biz burada hassasız. Burada Avrupa Birliği ve bizim çiftçilerimizin tarım ürünlerimizin rekabet edebileceğini inanmadığımız için bir süreliğine bunu bırakmışız. Şuanda devletimizin vermiş olduğu sübvansiyonlar ve destekler anlamında baktığımız zamanda bütçe imkanlarıyla yeterlidir, yeterli değildir ama ölçü olarak söylüyorum. 2002‘de pamuğa verilmiş olan desteğin, pirimin 3 kuruşlar seviyesinde olduğunu, bugün 75 kuruş olduğuna bakarsak tabi ki daha fazla vermek lazım, daha fazla desteklemek lazım. Tarım ürünlerinde de farklı adımlar atmak lazım. Bütçemizin içinde en çok verdiğimiz pay tarım alanına vermiş olduğumuz desteklerdir. İhracatta da bugüne kadar vermiş olduğumuz tarımsal ürünlerdeki ihraç ürünlerde de çok hızlı bir şekilde dönüşüme gideceğiz. Doğrudan ürüne vermiş olduğumuz desteği önümüzdeki süreçte değiştirerek işlenmiş ürüne vereceğiz'' dedi.

Bu darbe girişimi diğerleri gibi değil, işgal hareketiydi
Darbe girişimi hakkında da konuşan Bakan Zeybekçi; ''İzmir ayrı bir övgüyü hak ediyor. İzmir nasıl ki 15 Mayıs 1919’da İzmir’e hain işgalcilerin postallarını ilk bastığında ilk kurşunu atarak onları yere serdiyse, 15 Temmuz 2016’da da İzmir muhteşem bir destan yazdı. Çünkü İzmir’in düşmana karşı bir refleksi oluşmuş. Ne zaman düşman gördü, İzmir ayaklanıyor. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın, hiç kimsenin tereddüdü olmasın, bu milletin sözlüğünde esir olmak yok. Bu milletin sözlüğünde aman dilemek yok. Başkalarının sözlüklerinde olabilir. Türkiye ile ilgili planı olan hainlerin ihmal ettikleri en önemli şeylerden bir tanesi bu. Onlar ‘hık’ deyince zannettiler ki bunlar arkalarına bile bakmadan kaçacaklar, bir hain televizyondan öyle diyordu. Bu millet bir oldu. Siyaseten de baktığımızda AK Partilisi, Milliyetçi Hareket Partilisi , Cumhuriyet Halk Partilisi ve bütün siyasi görüştekiler bu hain davranışın karşısında durdu. Çünkü hissetti, bu ihanet diğerleri gibi değildi. 1960’daki, 1971’deki, 1980’deki, 28 Şubat’taki post modern darbeler gibi değildi. İnanın bana bunu altını çizerek söylüyorum, bu bir işgal hareketiydi, Türkiye’yi bölme hareketiydi. Türkiye’nin içinde başka ihanet veyahut başka posttan çıkarma hareketiydi. Millet hassasiyeti ve hissiyatı ile tüm varlığıyla bunların karşısında durdu. Hamdolsun bugün, İzmir Ticaret Borsamızda, ilk ürün törenimizi yapıyoruz. 18 Temmuz Pazartesi günü Türkiye’de her şey çalışıyordu. 16 Temmuz Cumartesi günü buradaki arkadaşlarımızın da söylediği, insanlar fabrikalarında üretime devam ediyordu. Çünkü o da bir ayaklanıştı, bir direnişti darbeye karşı’’ dedi.

Tarımsal ürünler Gümrük Birliği’ne dahil olacak
Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri, milli güvenliğimiz için, ülkemizin geleceği için tarımı desteklemek ve tarımsal ürün ihtiyacımızı ve üretimimizi ve geleceğimizi garanti altına almak gibi bir sorumluluğu olduğunun altını çizen Zeybekçi; ''2017’den başından itibaren tarımı ve tarımsal üretimi Gümrük Birliği kapsamına alma görüşmelerine başlıyoruz. Türk tarımını, Türk tarımsal üretimini artık Avrupa ile rekabet edebilir bir alana götürmek girişimidir. Nasıl? Biz ülke olarak şu politikayı belirledik. Türkiye’yi gümrük duvarlarıyla koruyarak içerideki tarımsal üretimimizi fiyatlarını yukarıda tutup, tüketiciye bu maliyeti genel itibariyle katlandırıyoruz. Avrupa Birliği ülkeleri ne yapıyor? Onlar duvarlarını açarak, fiyatlar aşağıda ama ülkelerinin vermiş oldukları desteklerle üreticinin eline geçen fiyatı bütçe kaynakları ile destekleyerek yukarı çıkarıyorlar. Avrupa Birliği ile bu Gümrük Birliği kapsamında; tarım, tarımsal üretim, tarım ürünleri, gıda dahil olduğunda yapacağımız şey budur. Duvarları kaldırıp, Avrupa Birliği dahilinde, ürünlerin Avrupa Birliği ile fiyat anlamında tam bir homojenlik oluşması ama çiftçimizin o ürününü üretmesi için gerekli olan fiyatı da tarımsal desteklerimizi gerektiği kadar artırarak bunu sağlayacağız’’ dedi. 

Atakan Şen - Aykut Yeniçağ 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler Resmi Gazete’de Çalışmak için bulundukları ilden başka illere giden mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin yaşadıkları sorunların giderilmesine yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanan ’Mevsimlik Tarım İşçileri ile İlgili 2024/5 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ ile mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. Genelge kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve aileleri için geçici yerleşim alanları oluşturulacak ve bu alanlarda eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hizmetler sunulacak. Genelgeye göre, valilikler tarafından mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde iklim şartlarına uygun, emniyetli ve estetik prefabrik yapılar kullanılarak geçici yerleşim alanları kurulacak. Bu alanlar sel, su baskını gibi doğal afetlere karşı güvenli lokasyonlarda planlanacak ve yerleşim yerlerine elektrik, su ve kanalizasyon hizmetleri sağlanacak. Valiliklerce hazırlanan eylem planlarında belirlenen alanlara ilişkin tahsis veya protokol belgesi Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi’ne (e-METİP) aktarılacak. Sağlık hizmetleri Genelgede sağlık hizmetleri kapsamında, il sağlık müdürlükleri tarafından mevsimlik tarım işçileri ve ailelerine yönelik aşılama, kronik hastalık taramaları ve mobil sağlık ekipleri ile sağlık hizmetleri sunulacak. İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda personelinin istihdamının sağlacağı belirtilen genelgede, ”İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda sağlık personelinin istihdamı sağlanacak ve hizmet ihtiyacına göre personelin çalışma saatleri düzenlenecektir. Çalışan sağlığının korunması ve geliştirilmesi kapsamında il sağlık müdürlüklerince gerekli bilgilendirme faaliyetleri yapılacaktır” ifadelerine yer verildi. Eğitim hizmetleri Genelgeye göre çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. İl milli Eğitim Müdürlüklerince; geçici yerleşim alanlarında eğitim ve sosyal faaliyetler için oluşturulan merkezin, öncelikle çocuklar için etkin bir eğitim merkezi olarak kullanılmasının sağlanacağına dikkati çekilen genelgede şu ifadelere yer verildi: "Çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. Mevsimlik tarım işçilerinin zorunlu eğitim çağındaki çocuklarının eğitimlerini devam ettirmek üzere konu hakkında Milli Eğitim Bakanlığının ilgili yönerge/genelge hükümleri uygulanacaktır. Bu hususta şartlı nakit transferi gibi özendirici tedbirler etkin şekilde uygulanacak, çocukların okul kıyafetleri ve malzemeleri valiliklerce sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla temin edilecektir. İl milli eğitim müdürlüklerince; mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının daimi ikametgahlarındaki okullarına döndüklerinde öğrenme kayıplarına yönelik telafi/yetiştirme eğitimleri yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçileri, daimi ikamet ettikleri illere geri döndüklerinde çalışma ve iş kurumu il müdürlükleri, halk eğitimi merkezleri ve mesleki eğitim merkezlerince; işçiler arasında yaygın eğitim ihtiyacı olanlar tespit edilerek eğitim ihtiyaçları karşılanacak, yetişkinlere okuma-yazma ve/veya meslek edindirme kursları, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile sosyal-kültürel faaliyetler düzenlenecektir. Özel eğitim ihtiyacı bulunan çocuklar rehberlik araştırma merkezi müdürlükleri tarafından eğitim imkanlarından faydalandırılacaktır. Mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının eğitime erişimlerinin sağlanması amacıyla il/ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan ekiplerin görevleri süresince ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli tedbirler Valiliklerce alınacaktır." Genelgeye göre, İçişleri Bakanlığı, mevsimlik tarım işçilerinin güvenli bir şekilde seyahat etmeleri için gerekli trafik denetimlerini artıracak ve gece saatlerinde yolculuk yapmamaları sağlanacak. Geçici yerleşim alanlarının korunması ve asayişin sağlanması için kolluk kuvvetleri tarafından düzenli devriyeler yapılacak. Sosyal hizmetler Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüklerince sosyal hizmetler kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin bilgilendirilmesi sağlanacağı kaydedilen genelgede kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların sunulan hizmetlerden yararlanacağı vurgulandı. Okul çağına gelmemiş çocuklar için ise aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından geçici yerleşim alanlarında eğitim ve bakım hizmetleri için personel görevlendirilebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sunulan gezici kütüphane, gezici müze ve benzeri hizmetlerin geçici yerleşim alanlarında faaliyet göstermesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile koordineli çalışmalar yürütüleceği aktarılan genelgede şunlar yer aldı: "Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik sosyal ve sportif faaliyetler yürütülecektir. İl Müftülüklerince mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin inanç ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli tüm tedbirler alınacak; çocuk işçiliğinin önlenmesine ve çocukların zorunlu eğitime devam etmelerinin sağlanmasına ilişkin olarak ailelerin bilgilendirilmesine yönelik çalışmalara destek verilecektir." Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi (e-METİP) Mevsimlik tarım işçisi olarak daimi ikametgahı dışında bir başka ilde çalışmak amacıyla geçici olarak yer değiştirenlerin ve ailelerinin kimlik bildirimleri, bu kişilerin yaşadıkları geçici yerleşim alanlarındaki kolluk kuvvetlerince alınacağı vurgulanan genelge şu şekilde devam etti: "Bu bildirimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile elektronik ortamda paylaşılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için teknik altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına e-METİP’e kayıtlı olan mevsimlik tarım işçilerinin ve aile bireylerinin kimlik numaralarını bildirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılmakta olan Milli Eğitim Bakanlığı e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi’nde yer alan mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına ilişkin kayıtlar e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin kimlik numaraları her sağlık hizmeti sunumunda alınarak, sunulan hizmetlere ilişkin bilgiler kişisel verileri içermeyecek şekilde e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde e-METİP’in etkinliğinin artırılması amacıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarından protokole gerek duymadan kişisel verileri içermeyecek şekilde veri talebinde bulunabilecektir. Tarım alanlarının geniş bölgelere yayılması nedeniyle mevsimlik tarım işçilerinin kayıt altına alınması sürecinde kolluk kuvvetlerine kolaylık sağlamak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatı başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, muhtarlar ile ziraat odaları birlikleri ve mevsimlik tarım işçisi çalıştıran tarla veya bahçe sahipleri/işleticileri ve işverenler tespit ettikleri/çalıştırdıkları mevsimlik tarım işçilerini kolluk kuvvetlerine bildirecektir.
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.