EKONOMİ - 31 Ağustos 2016 Çarşamba 17:35

Ekonomi Bakanı Zeybekci: TL ve Ruble kullanılması için görüşülüyor

A
A
A
Ekonomi Bakanı Zeybekci: TL ve Ruble kullanılması için görüşülüyor

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Rusya ile Türkiye arasında ticaretin rublenin ve Türk lirasının kullanılmasıyla ilgili teknik görüşmeler Merkez Bankaları arasında devam ediyor. Antalya’ya, Türkiye’ye gelen Rus vatandaşların ruble ile ödeme yapabilmesini hedefliyoruz" dedi.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Türkiye ile Rusya arasındaki o üzücü olaydan dolayı 7-8 aylık dönemde sürecin kazananı da yoktur. Her iki ülke anlamında da ekonomik gözle baktığımızda kaybedenler vardır. Kavgaya, dövüşe girmekle tarif etmek istemiyorum. Türkiye ile Rusya arasındaki bu dönemde yaşadığımız şeye küskünlük diyelim. İki dostun birbirine küsmesi, kırılması diyelim. İki tarafından zarar gördüğü bir ilişki olmuştur" dedi. Antalya Belek’te düzenlenen Türkiye-Rusya Medya Forumu'nda konuşan Ekonomi bakanı Bakan Zeybekci, dünyada çok az ülkenin birbirini tamamlayan konumda olduğunu söyledi.

Aynı coğrafyada olmalarına rağmen ülkelerin zaman zaman birbirlerine rakip olduklarına değinen Balkan Zeybekci, "Aynı denizlerin etrafındadırlar, aynı coğrafyanın etrafındadırlar, aynı yer altı yer üstü zenginliklerine sahiptirler ama birbirlerine rakip olurlar. Dünyada çok az ülke vardır ki onda olmayanın tamamı diğerinde, onda olmayan da diğerinde vardır. Rusya ile Türkiye de böyle özelliğe sahiptir. Rusya’da her ne yoksa bunları Türkiye’de bulabilirsiniz. Türkiye’de ne yoksa her şeyi Rusya’da bulabilirsiniz. Dünyada birbirini bu kadar çok iyi tamamlayan iki ülke çok az bulunur. Onun içinde belki bu uluslararası ilişkilerde geçerlidir insan ilişkilerinde geçerlidir ama yalın bir şekilde de söylenmez ama işin doğası böyledir" ifadelerine yer verdi.

"Birbirini tamamlayan iki nadir ülkelerden"
Dünyadaki tüm ilişkilerin menfaat üzerine olduğunu kaydeden Bakan Zeybekci, "En iyi dostluklar da en iyi menfaati olan insanlar arasında olur. Menfaat illaki maddi olmak zorunda değildir. Dünyada menfaat bağının olmadığı bir ilişki varsa anne ile bebeği arasındadır. Öyle düşünüyoruz ama halbuki öyle değildir. Yeryüzündeki bütün yaratılanlar arasındaki en güç menfaat bağı bebek ile anne arasındadır. Onun için de, o aralarındaki en büyük menfaat bağıdır. Dünyadaki bütün ilişkilerin en tavanda oluştuğu karşılıklı menfaatlerin kazan kazan ilkesiyle en üst seviyede buluştuğu ilişkilerdir en sağlam ilişkiler. Bu iki olguyu yan yana koyduğunuz zaman da Türkiye ile Rusya ilişkisi en güçlü olması gereken birbirini arasında en üst düzeyde menfaat bağları olması gereken birbirini tamamlama özellikleri açısından dünyadaki nadir ülkelerden birisidir. Bir de birliktelikler dostluklar ortaklıklar vardır. İki ortak bir araya geldiğinde 1 artı 1 iki yapıyorsa o ortaklığı matematik ve ekonomik anlamda bir anlamı yoktur. Ayrı ayrı da olabilir. Çünkü birbirlerine kazandırdıkları bir şey yok. 1 artı 1 üç yaptığı zaman 5 yaptığı zaman 10 -15 yaptığı zaman ki bu potansiyel Türkiye ile Rusya arasında vardır ki benim anlatmaya çalıştığım şeyler" dedi.

"Yaşadığımız krize küskünlük diyelim"
2015 yılının kasım ayında üzücü bir olay yaşandığını anımsatan Bakan Zeybekci, "Her iki ülke açısından da üzücüdür. Türkiye ile Rusya arasındaki o üzücü olaydan dolayı 7-8 aylık dönemde sürecin kazananı da yoktur. Her iki ülke anlamında da ekonomik gözle baktığımızda kaybedenler vardır. Kavgaya dövüşe girmekle tarif etmek istemiyorum Türkiye ile Rusya arasındaki bu dönemde yaşadığımız şey küskünlük diyelim biz ona. İki dostun birbirine küsmesi, kırılması olarak diyelim. İki tarafın da zarar gördüğü bir ilişki olmuştur" dedi.

"Her iki ülke anlamında kaybeden vardır"
Rusya’nın Antalya ile çok önemli bağları olduğunun altını çizen Bakan Zeybekci, "Rusya, Antalya’dan temin edemediği her şeyi başka bir yerden birebir başka yerden temin etmesi mümkün değil. Aynı kalitede tatta güzellikte değil. Yakın coğrafyadaki ülkelerimizle rakibiz dediğimde bu tatlı bir rekabet. Türkiye’yi başka bir ülke ile kıyasladığınız zaman aldığınız ürünler itibariyle yaşadığınız ortamla turizme asla kıyaslayamayacağımız kalite standartlar ile karşılaşırsınız. Bu negatif dönemi her iki ülke anlamında da kaybedeni vardır" diye konuştu.

"Turizm yüzde 70-80 düşmüştür"
Bakan Zeybekci konuşmasına şöyle devam etti:
"Türkiye’nin ticareti düşmüştür. Turizm de düşmüştür. Yüzde 70 -80’ler seviyesinde turizm düşmüştür. İhracatımız 2015 yılında Rusya ile olan ihracatımız yüzde 38’ler seviyesinde düşerken 2016 Temmuz sonu itibariyle Rusya’ya olan ihracatımız yüzde 70’ ler seviyesinde düşmüştür. Rusya’dan ithalatımız da aynı şekilde etkilenmiştir. İhracatımız düşerken bunun etkileri Rusya’ya da zarar verir şekilde olmuştur. Bu sürecin kazananı yoktu. İki tarafta da akıl üstün geldi. Her iki ülkenin liderleri Cumhurbaşkanımız ve Putin bu süreçte her iki ülkenin kaybettiği gelecek adına pek de faydalı olmayan bu süreci sonlandırmakla ilgili insiyatif almıştır."

" İki ülke ticaret hacimde 2015 Kasım öncesine çok hızlı geçmek istiyor"
Türkiye’nin 15 Temmuz akşamı haksızlıkların en büyüğünü, Türkiye’ye sürülebilecek lekelerin en büyüğünü yaşadığını hatırlatan Bakan Zeybekci, "Ama bu terör saldırısı, darbe girişimi Türkiye’ye yapılan en büyük haksızlık yüz karası bir kaç saati 16 Temmuz sabahı dünya demokrasi tarihine altın harflerle yazılacak sivil Türk demokrasi devrimi olarak Türkiye bunu başarı ve zaferle taçlandırdı. 16 Temmuz günü Türkiye’nin dostları Putin olmak üzere Türkiye’nin yanında yer aldı. İlk saatlerde ilk arayan liderlerden birisi olarak Cumhurbaşkanımızı arayarak Türkiye ile dayanışmasını göstermekle de aramızdaki dostluğun, bağların, ortak değerlerin ne kadar güçlü olduğu en önemli göstergelerden birisiydi. 26 Temmuz’da Moskova’daydık. İlgili bakanlarımızla çok önemli görüşmeler yaptık. Her iki ülkede çok hızlı bir şekilde kasım 2015’in öncesine dönmek istiyor. Onu gördük. Hızlı bir şekilde dönmekle ilgili iradelerimizi beyan ettik ve teknik heyetlerimiz çok hızlı bir şekilde çalışmaya başladı ve kasım 2015 öncesinde ne vardı. Her iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin hızla devam ettiği ilişkiler, dönem vardı. 34 milyar dolarlara varmış olan bir ticaret hacminden bugün 20 milyarların altına düşen ticaret hacmi oldu. İki ülke liderinin 34 milyar dolarlık ticaret hacmini 100 milyar dolara çıkarmak gibi hedefi vardı. Biz bunu çok kısa sürede gerçekleştirebilirdik. Bununla ilgili neler yapılabilir diye tekrar konuşmaya başladık" ifadelerini kullandı.

"Ortak karma ekonomi komisyon görüşmeleri yeniden başlıyor"
Serbest ticaret anlaşmasının tekrar başladığına dikkat çeken Bakan Zeybekci konuşmasını şöyle sürdürdü:
"2015 Kasım öncesinde Türkiye ile Rusya arasında vize serbestisi vardı. Türk ve Rus iş dünyası temsilcileri ve Türk, Rus turistler vizesiz şekilde gidip gelebiliyordu. Türkiye ile Rusya arasında ticaretin önündeki engeller hemen hemen her şekliyle kaldırılıyordu. En önemlisi ise Türkiye ile Rusya arasında serbest ticaret anlaşması görüşmeleri başlamıştı. İki tur teknik görüşmeler yapılmıştı. Her ne kadar bu görüşmeler hizmet ve yatırımları kapsasa da geleceği anlamda çok önemliydi. Bunun arkasından Türkiye'nin Rusya ile birlikte Avrasya Gümrük Birliği ile temasını ve onunla da gelecekte serbest ticaret anlaşmasıyla ilgili çok önemli kapıların açıldığı bir ortam sağlayacaktı. Türkiye’de bu dönemde kasımdan sonraki dönemde serbest ticaret anlaşması durdurulmuştu, tekrar başladı. Ortak karma ekonomi komisyon görüşmeleri ertelenmişti tekrar başlatılıyor. Ekimin 8 9’u gibi Rus Enerji Bakanı’yla İstanbul’da bulaşacağız çok büyük iş forumuyla Türk- Rus Karma Ekonomi Komisyon Toplantısı ve İş Forumunu birlikte gerçekleştireceğiz."

"Ruslar'ın Türkiye’de ruble ile ödeme yapmasını hedefliyoruz"
"Şuan itibariyle Türkiye ile Rusya arasında Türk-Rus ortak yatırım fonu kurulmasıyla ilgili görüşmeler başladı" diyen Bakan Zeybekci, "Şuan itibariyle Rusya ile Türkiye arasında ticaretin rublenin ve Türk lirasının kullanılmasıyla ilgili teknik görüşmeler Merkez Bankaları arasında devam ediyor. Hedefimiz Antalya’ya, Türkiye’ye gelen Rus vatandaşların ruble ile ödeme yapabilmesini hedefliyoruz. Türkiye’de Rusya’dan satın almalarıyla ilgili veya Rusya'ya giden vatandaşların Türk lirasıyla ödeme yapabilmesini hedefliyoruz. Aramızdaki yaklaşık olarak şuan 20’lerden 100 milyar dolara gidebilecek olan ticaret hacmini ruble ve Türk lirası ile gerçekleştirmek istiyoruz. Milli paralar ile gerçekleştirmek istiyoruz. Yaş sebze meyve ihracatıyla ilgili engellerin hızla kaldırıldığını göreceğiz. Kara yolu taşımacılığıyla ilgili önümüzdeki sıkıntılı dönemi hızlı bir şeklide geçeceğiz" dedi.

"İki ülkenin karşılıklı yatırımları var"
Türkiye’nin Rusya ile olan ikili ticaretinde rakamları telaffuz etmek istemediğini, moral bozucu rakamlar olduğuna değinen Bakan Zeybekci, "Yüzde 80 düşmüş, yüzde 40 düşmüş. Gelecekle ilgili tahminlerimizi biran önce Türkiye ile Rusya arasındaki ticaret hacminin 30-40 milyar dolarlara doğru çıktığını göreceğiz. Çıkmak zorunda, ulaşmak zorunda. Türkiye’nin bütün ihtiyaç duyduğu yer altı ve yerüstü zenginlikleri hammadde ve sürdürülebilir enerji ihtiyacını garanti altına alabilme ile ilgili her türlü projesini Rusya ile gerçekleştirebilir. Rusya’nın elindeki tüm enerji ham madde ve ara malıyla ilgili bütün üretimini Türkiye’nin üretimiyle Türkiye ile ortaklıkla dünyaya pazarlayabilir. Türkiye müteahhitlik sektöründe dünyada 2 ile 3 arasında gidip geliyor. Bugüne kadar Rusya’da 70 milyar dolarlık müteahhitlik hizmeti gerçekleştirdi Türkiye. Devasa kültür coğrafyasının içinde olan iki ülkeyiz. Kuzey denizinden körfeze kadar, Hint Okyanusu’na kadar bu coğrafyada hedefimiz Türk müteahhitleri Rusya’da daha çok müteahhitlik hizmeti yapsınlar değil evet yapsınlar ama Türk ve Rus şirketler birlikte işbirliği yapsınlar ortak projelere girsinler bunu istiyoruz. Onun için de şuanda hızlı bir şekilde devlet başkanlarının talimatıyla Türk-Rus ortak yatırım fonunun kurulması için önemli adımlar atıyoruz. Türkiye’nin Rusya’da en önemli yatırımları orada. Türkiye’nin 10 milyar dolarının üzerinde Rusya’da yatırımı var. Rusya’nın da aynı şekilde Rusya’nın da 2 bin firma ile 10 milyar doların üzerinde Türkiye’de yatırımı var" dedi.

"Dünyanın en iyi teşvik sitemlerinden birini hayata geçiriyoruz"
"Rusya’nın belirli bölgelerine yönelik çok önemli müteahhitlik hizmetleriyle ilgili çalışmalar olacağını belirten Bakan Zeybekci konuşmasını şöyle sürdürdü: "Türkiye 15 Temmuz ihaneti girişimi gecesi İstanbul’a gidecektik. Cumartesi günü de Türkiye’deki yatırım teşvik ve ihracat destekleriyle ilgili çok önemli bir çalışmayı bitirecektik. 45-50 gündür yaptığımız çalışmayı bitirecektik 18 Temmuz günü Türkiye’de açıklayacak olduğumuz bakanlar kurulundan sonra açıklayacağımız yatırım ve ihracat teşvikleri tüm dünyada ve Türkiye’de konuşuluyor olacaktı. Biraz gecikti kanunu çıktı. Ekonomi Bakanlığı olarak yönetmelik tüzüklerini hazırladık önümüzdeki hafta bunları ilan edeceğiz. İddia ediyorum, dünyadaki en önemli en etkin en sonuç alınabilir yatırım teşvik sistemini Türkiye olarak hayata geçiriyoruz. Biz bu kapsamda Rus dostlarımızla beraber Türkiye’de hatta Rusya’daki yatırımlarla da dahil olmak üzere birlikte değerlendirmek istiyoruz. Türkiye’de enerji teknolojilerinde savunma sanayinde sağlık teknolojilerinde ilaç sanayisinde petro kimya entegrasyon yatırımlarında buna benzer stratejik yatırımlarda teşvik sistemini yatırımcı ile beraber belirleyeceğiz. Beraber konuşacağız."

"Ruslara kolaylık"
Yatırımcıların, Türkiye’de gayrimenkul alanların istemeleri halinde Türk vatandaşlığına geçmeleri ve sınırsız oturma ve yaşama haklarıyla ilgili çalışmalarının bitirildiğinin altını çizen Bakan Zeybekci, "Her kim ki nereden gelirse gelsin özellikle Rusya’dan gelen dostlarımıza burada bizimle beraber aynı coğrafyada aynı ülkenin kaderini paylaşmaya geldiniz 'başımız gözümüz üstünde yeriniz var' diyoruz ve gerekli olan her şeyi yapıyoruz. Müjdeli haberi aldık. Başbakan Medvedev’in Türkiye’ye charter seferleriyle ilgili hukuki prosedürleri tamamlayan imzayı attığını ve Türkiye’ye Antalya’ya hasret olan Rus dostlarımızın Antalya’ya tekrar gelmeye başladıklarını da göreceğiz. Türk-Rus Devlet Başkanları Çin’e G-20 Zirvesi’ne gidiyor. Erdoğan ve Putin tekrar görüşecekler. Heyetler ve tekli görüşmeler ile tekrar Rus-Türk ilişkilerini eski haline getirebileceğiz ona bakacağız" diye konuştu.

"Artık dünyanın haritaları ekonomi ile çiziliyor"
Dünyanın yeniden dizayn edildiğini vurgulayan Bakan Zeybekci, "Dünyada bir zamanlar ideoloji fikriyle, ideoloji duvarlarıyla, ideoloji kalemiyle dünyanın sınırı çiziliyordu. 1990’dan sonra dünya yeniden yapılanırken şimdi dünyanın haritaları yeniden çizilirken kullanılan kalem ekonomi. Ekonomi ile dünyanın sınırları çiziliyor. Doğu batı bloku vardı. Şimdi ekonomi blogları var. Avrupa Birliği bloğu, Avrasya Gümrük Birliği bloğu, Şangay 5’lisi var. Bütün bunlar olurken her şey ekonomi kalemiyle çiziliyor. Bölgemizde bu coğrafyada dünya coğrafyası ekonomi kalemiyle çizilirken en yakın işbirliği yapabileceğimiz ülkelerin başında Rusya geliyor. Ekonomik menfaatlerimiz ülkemizin menfaatleri anlamında Türkiye için Rusya için de Türkiye önemli" diye konuştu. 

İsa Akar-Adem Akalan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler Resmi Gazete’de Çalışmak için bulundukları ilden başka illere giden mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin yaşadıkları sorunların giderilmesine yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanan ’Mevsimlik Tarım İşçileri ile İlgili 2024/5 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ ile mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. Genelge kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve aileleri için geçici yerleşim alanları oluşturulacak ve bu alanlarda eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hizmetler sunulacak. Genelgeye göre, valilikler tarafından mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde iklim şartlarına uygun, emniyetli ve estetik prefabrik yapılar kullanılarak geçici yerleşim alanları kurulacak. Bu alanlar sel, su baskını gibi doğal afetlere karşı güvenli lokasyonlarda planlanacak ve yerleşim yerlerine elektrik, su ve kanalizasyon hizmetleri sağlanacak. Valiliklerce hazırlanan eylem planlarında belirlenen alanlara ilişkin tahsis veya protokol belgesi Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi’ne (e-METİP) aktarılacak. Sağlık hizmetleri Genelgede sağlık hizmetleri kapsamında, il sağlık müdürlükleri tarafından mevsimlik tarım işçileri ve ailelerine yönelik aşılama, kronik hastalık taramaları ve mobil sağlık ekipleri ile sağlık hizmetleri sunulacak. İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda personelinin istihdamının sağlacağı belirtilen genelgede, ”İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda sağlık personelinin istihdamı sağlanacak ve hizmet ihtiyacına göre personelin çalışma saatleri düzenlenecektir. Çalışan sağlığının korunması ve geliştirilmesi kapsamında il sağlık müdürlüklerince gerekli bilgilendirme faaliyetleri yapılacaktır” ifadelerine yer verildi. Eğitim hizmetleri Genelgeye göre çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. İl milli Eğitim Müdürlüklerince; geçici yerleşim alanlarında eğitim ve sosyal faaliyetler için oluşturulan merkezin, öncelikle çocuklar için etkin bir eğitim merkezi olarak kullanılmasının sağlanacağına dikkati çekilen genelgede şu ifadelere yer verildi: "Çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. Mevsimlik tarım işçilerinin zorunlu eğitim çağındaki çocuklarının eğitimlerini devam ettirmek üzere konu hakkında Milli Eğitim Bakanlığının ilgili yönerge/genelge hükümleri uygulanacaktır. Bu hususta şartlı nakit transferi gibi özendirici tedbirler etkin şekilde uygulanacak, çocukların okul kıyafetleri ve malzemeleri valiliklerce sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla temin edilecektir. İl milli eğitim müdürlüklerince; mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının daimi ikametgahlarındaki okullarına döndüklerinde öğrenme kayıplarına yönelik telafi/yetiştirme eğitimleri yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçileri, daimi ikamet ettikleri illere geri döndüklerinde çalışma ve iş kurumu il müdürlükleri, halk eğitimi merkezleri ve mesleki eğitim merkezlerince; işçiler arasında yaygın eğitim ihtiyacı olanlar tespit edilerek eğitim ihtiyaçları karşılanacak, yetişkinlere okuma-yazma ve/veya meslek edindirme kursları, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile sosyal-kültürel faaliyetler düzenlenecektir. Özel eğitim ihtiyacı bulunan çocuklar rehberlik araştırma merkezi müdürlükleri tarafından eğitim imkanlarından faydalandırılacaktır. Mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının eğitime erişimlerinin sağlanması amacıyla il/ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan ekiplerin görevleri süresince ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli tedbirler Valiliklerce alınacaktır." Genelgeye göre, İçişleri Bakanlığı, mevsimlik tarım işçilerinin güvenli bir şekilde seyahat etmeleri için gerekli trafik denetimlerini artıracak ve gece saatlerinde yolculuk yapmamaları sağlanacak. Geçici yerleşim alanlarının korunması ve asayişin sağlanması için kolluk kuvvetleri tarafından düzenli devriyeler yapılacak. Sosyal hizmetler Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüklerince sosyal hizmetler kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin bilgilendirilmesi sağlanacağı kaydedilen genelgede kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların sunulan hizmetlerden yararlanacağı vurgulandı. Okul çağına gelmemiş çocuklar için ise aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından geçici yerleşim alanlarında eğitim ve bakım hizmetleri için personel görevlendirilebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sunulan gezici kütüphane, gezici müze ve benzeri hizmetlerin geçici yerleşim alanlarında faaliyet göstermesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile koordineli çalışmalar yürütüleceği aktarılan genelgede şunlar yer aldı: "Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik sosyal ve sportif faaliyetler yürütülecektir. İl Müftülüklerince mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin inanç ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli tüm tedbirler alınacak; çocuk işçiliğinin önlenmesine ve çocukların zorunlu eğitime devam etmelerinin sağlanmasına ilişkin olarak ailelerin bilgilendirilmesine yönelik çalışmalara destek verilecektir." Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi (e-METİP) Mevsimlik tarım işçisi olarak daimi ikametgahı dışında bir başka ilde çalışmak amacıyla geçici olarak yer değiştirenlerin ve ailelerinin kimlik bildirimleri, bu kişilerin yaşadıkları geçici yerleşim alanlarındaki kolluk kuvvetlerince alınacağı vurgulanan genelge şu şekilde devam etti: "Bu bildirimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile elektronik ortamda paylaşılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için teknik altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına e-METİP’e kayıtlı olan mevsimlik tarım işçilerinin ve aile bireylerinin kimlik numaralarını bildirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılmakta olan Milli Eğitim Bakanlığı e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi’nde yer alan mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına ilişkin kayıtlar e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin kimlik numaraları her sağlık hizmeti sunumunda alınarak, sunulan hizmetlere ilişkin bilgiler kişisel verileri içermeyecek şekilde e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde e-METİP’in etkinliğinin artırılması amacıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarından protokole gerek duymadan kişisel verileri içermeyecek şekilde veri talebinde bulunabilecektir. Tarım alanlarının geniş bölgelere yayılması nedeniyle mevsimlik tarım işçilerinin kayıt altına alınması sürecinde kolluk kuvvetlerine kolaylık sağlamak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatı başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, muhtarlar ile ziraat odaları birlikleri ve mevsimlik tarım işçisi çalıştıran tarla veya bahçe sahipleri/işleticileri ve işverenler tespit ettikleri/çalıştırdıkları mevsimlik tarım işçilerini kolluk kuvvetlerine bildirecektir.
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.