ASAYİŞ - 05 Aralık 2016 Pazartesi 18:43

Emniyetten önemli uyarı

A
A
A
Emniyetten önemli uyarı

Samsun İl Emniyet Müdürlüğü, sürücülerin kış koşullarına göre önlem almaları noktasında uyarılarda bulunuldu.

Araçlarda kışa uygun düzenlemelerin yapılması ve hız limitlerine uyulması noktasında vatandaşlara uyarılarda bulunan İl Emniyet Müdürlüğü, önemli açıklamalarda bulundu. Emniyetten yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Ülkemizin gündemini sürekli meşgul eden trafik kazalarında, her yıl binlerce insanımız hayatını kaybetmekte, on binlercesi ise yaralanmakta veya sakat kalmaktadır. Hava ve yol şartlarının trafik güvenliğini olumsuz etkilediği kış mevsiminde güvenli sürüş için dikkat edilmesi gereken hususlar ve alınması gereken tedbirler daha da önemli hale gelmektedir. Alınacak basit önlemler ile olası can ve mal kayıplarının önüne geçmek mümkün olabilmektedir. Kış şartları altında güvenli bir sürüş için aracın kış hazırlıklarını yapmak çok önemlidir. Özellikle kış şartlarına uygun lastik kullanmak yol tutuşu için hayati önem taşımaktadır. Bununla birlikte ihtiyaç halinde kullanmak üzere zincir, çekme halatı gibi gerekli malzemeler de araçta kullanıma hazır bir şekilde bulundurulmalıdır. Sürüş esnasında öndeki araç ile güvenli takip mesafesi bırakılmalı, araç hızı hava ve yol durumu göz önünde bulundurularak ayarlanmalıdır.

Bilimsel araştırmalar; ölümlü ve yaralanmalı trafik kazalarında yolcu ve sürücülerin yüzde 25’inin araç dışına fırladığını ve bunun sonucunda her üç kişiden birinin öldüğünü, emniyet kemeri kullanmanın trafik kazaları sonucunda meydana gelen ölümlerde yüzde 45, ağır yaralanmalarda ise yüzde 50 oranında azalma sağladığını ortaya koymaktadır. Emniyet kemeri, (kullanılması durumunda) kaza ya da frenleme anında aracımızla aynı hıza sahip olan bedenimizin araçla aynı anda durmasını sağlar. Böylece ikinci çarpışmayı ya da beden çarpışmasını önler. Emniyet Kemerinin frenleme veya çarpışma anındaki işlevi; sürücü veya yolcuların üzerine uygulanan kuvvetin emniyet kemeri boyunca vücuda yayılmasını sağlamak ve bu sayede sürücü ve yolcuların ileri hareketini engelleyerek araç içerisinde direksiyon, cam veya diğer yolcularla çarpışmasını önlemek, aracın takla atması gibi durumlarda ise araçtan dışarı savrulmayı engellemektir. Bir kaza anında eğer Emniyet Kemeri takılı değilse ölüm veya yaralanma riski çok yüksektir. Bununla birlikte 10 yaşından küçük çocukların arka koltukta oturtulmaları, eğer varsa çocuk koltuğu veya bebek puseti kullanılması da güvenlik açısından son derece önemlidir. Ölümle sonuçlanan kazaların yüzde 48’i baş ve boyun yaralanmaları, yüzde 38’i göğüs, karın-kalça yaralanmaları, yüzde 8’i ise omurga ve göğüs duvarı yaralanmaları nedeniyle olmaktadır. Bu nedenle; emniyet kemerinin hem şehir içinde hem de şehirlerarası yolculuklarda kullanımını yaygınlaştırmak, sürücü ve yolculara emniyet kemeri takma alışkanlığı kazandırmak amacıyla çeşitli kampanyalar düzenlenmiş, eğitim faaliyetleri gerçekleştirilmiş olmakla birlikte denetim faaliyetleri de kararlılıkla sürdürülmektedir. Trafik kazalarının en önemli nedenlerinden biri de hız limitlerine uyulmamasıdır. Yalnızca ‘aşırı hızlı araç kullanmak’ değil, hız limitlerinin biraz üstündeki hızlarda araç kullanmak da acı sonuçlar doğurabilir. Hızın sürücülerin fiziksel ve psikolojik yapıları ile kazaların sonuçları üzerinde yadsınamayacak etkileri bulunmaktadır. Bu etkilerden bazıları kazanın oluşumunda etken olurken bazıları da meydana gelen kazaların sonuçlarını daha da vahim hale getirmektedir. Hızın, seyir esnasında sürücü davranışına, sürücülerin görme ve algılama yeteneğine, kaza durumunda ise yaralanma ve ölüm riski oranına etkileri hafife alınamayacak derecededir. Yapılan araştırmalar, 30 km/s hızla gerçekleşen bir çarpışmanın araç içerisinde bulunan bir insanın vücuduna etkisinin 1. kattan düşmeye; 90 km/s hızda ise 10. kattan düşmeye eşdeğer olduğunu göstermektedir. Yine yapılan bilimsel araştırmalar 80 km/s hızla giden bir araçta yolculuk yapanların olası bir kazada ölme ihtimalinin, 30 km/s hızla giden bir araçtakilere göre 20 kat daha fazla olduğunu ortaya çıkarmıştır. 50 km/s hızla giden bir aracın çarptığı yayanın ölüm olasılığı yüzde 50 gibi yüksek bir orandadır. Hatta 32 km/s hızla giden bir aracın çarptığı yayaların yüzde 5’inin hayatını kaybettiği göz önünde bulundurulacak olursa (aksine bir karar alınıp gerekli işaretlemeler yapılmamışsa) yerleşim birimlerinde azami hız limitinin 50 km/s olmasının önemi daha iyi anlaşılmaktadır. Trafikte güvenli bir seyahat için sürücülerimize aşağıdaki hususları hatırlatmakta yarar görüyoruz. Hız limitlerine uyun ve her 3 saatte bir mola vermeyi unutmayın. Uykusuz, yorgun ve alkollü olarak kesinlikle araç kullanmayın. Emniyet kemerinizi mutlaka takın ve araçtaki diğer yolcuların da takmasını sağlayın. 10 yaşından küçük çocuklarınızı mutlaka arka koltuğa oturtun ve emniyet kemerlerini bağlayın. Köprü üstü, viraj, tünel, tepe üstleri ve sollama yasağı olan diğer yerlerde kesinlikle sollama yapmayın. Önünüzde seyreden aracı her zaman güvenli takip mesafesinde izleyin. Araç kullanırken dikkatinizi dağıtacak şeylerle ilgilenmeyin. Aracınıza kapasitesinin üzerinde yük ve yolcu almayın. Araç kullanırken sürekli sol şeridi işgal etmeyin. Araç kullanırken telefon görüşmesi yapmayın. Telefon görüşmesi yapmanız gerektiğinde aracınızı güvenli bir yerde durdurduktan sonra görüşmenizi yapın. Yola çıkmadan önce aracınızın bakımlarını yaptırın ve eksikliklerini tamamlayın. Trafik kurallarına, trafik işaret ve işaretçilerine uyun. Yapılacak trafik denetimlerinde Hız ihlali, hatalı sollama, yakın takip, alkollü araç kullanımı, takograf, yolcu taşıma yetki belgesi, zorunlu mali mesuliyet ve zorunlu ferdi kaza koltuk sigortası, araç muayenesi, araçlarda bulundurulması zorunlu malzemeler (ilkyardım çantası, yangın söndürme cihazı, reflektör vb.), emniyet kemeri ve koruyucu kask, ışık donanımı vb. kontroller titizlikle yapılacaktır. Buna ilave olarak trafik denetleme birimlerimizde görevli personelimiz gerekli Valilik olurları alınarak gerek il içi, gerekse dış ilçeler ve şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan araçlara sivil kıyafetle bilet almak suretiyle yolcu olarak binip, yolculuk süresince sürücülerin yapmış oldukları kural ihlallerini gözlemleyip, yolculuk sonunda kimliklerini açıklamak ve görevlendirme yazılarını ibraz etmek suretiyle yapılan kural ihlalleriyle ilgili gerekli cezai işlemleri uygulamaktadır. Bu şekilde yapılan sivil denetimlerde kararlılıkla sürdürülecektir."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.