POLİTİKA - 27 Şubat 2015 Cuma 09:44

En çok merak edilen partiden 'Şah Fırat' operasyonuna tam destek

A
A
A
En çok merak edilen partiden 'Şah Fırat' operasyonuna tam destek

Aynı zamanda emekli bir astsubay olan AS Parti Kurucu Genel Başkanı Cavit Kayıkçı, Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu'nun tahliyesine yönelik Türk Silahlı Kuvvetleri'nin düzenlediği Şah Fırat operasyonu konusunda, "Mesele karakolun korunamaması değil, mesele Irak'ın Kuveyt'i işgal ettikten sonra başına gelenlerin Türkiye'nin başına gelme riski. Türkiye'nin tüm düşmanları tam da bunu bekliyordu" dedi.

Kurucuları arasında emekli astsubay, subay, uzman, polis ve diğer meslek gruplarından insanların bulunduğu AS Parti, kurulan 97. parti ve Türkiye'nin en yeni partisi. AS Parti, büyük çoğunluğunu emekli astsubayların oluşturduğu 30 kurucu üyeden oluşuyor. Türkiye'nin en çok merak ettiği partinin lideri Cavit Kayıkçı, İHA muhabirinin sorularını cevapladı. AS Parti kurucularının tamamının astsubay olup olmadığına yanıt veren Kayıkçı, "Hayır, ama yarıdan fazlası emekli astsubay. Aramızda subaylar da var, uzmanlar da, polisler ve diğer meslek gruplarından olanlar da var. Yabana atılamayacak oranda siviller de yer alıyor" dedi.

Partinin sloganının medyada zikredildiği gibi "sivil ordu" olmadığını söyleyen Kayıkçı, "Tüzüğümüzdeki logomuzda böyle bir şey mevcut değil. Basın-yayın organları logomuza bu sloganı eklemiş, o şekilde yayımlanmış, bizim de hoşumuza gitti ancak içimizde siviller de olduğu için bu sloganı kullanmayı düşünmüyoruz" ifadesini kullandı.
Kayıkçı, partisinin hangi siyasi yelpazeyi temsil ettiğine yönelik, "Bilinen tanımlamaları kabul etmiyoruz. Sağa yaslanıp dini sömürüp, sola yaslanıp Atatürk'ü sömürmekten daha geçerli bir şey var o da vicdana yaslanmak. Biz bu yelpazenin ne sağında, ne solunda, ne merkezinde, ne de merkez sağ veya merkez solundayız, biz bu yelpazenin vicdan boyutundayız. Hiçbir şekilde de bu tanımlamalara uymayacağız, bu sorulara da cevap vermeyeceğiz" şeklinde konuştu.

"SEÇİMLERDE İŞBİRLİĞİ TEKLİFLERİ GELDİ"
Diğer partilerin AS Parti'ye olan bakışını açıklayan Kayıkçı, "AK Parti, CHP, MHP dışındaki çoğu parti lideri arayıp tebrik etti. Seçimde işbirliği yapma tekliflerine bulunan çok sayıda siyasi parti oldu" dedi.
Yaklaşan 7 Haziran milletvekili genel seçiminde ittifak yapmayı düşündükleri herhangi bir parti olup olmadığına yönelik açıklama yapan Kayıkçı, "İktidar ya da muhalefet herhangi bir siyasi partiyle açıktan ya da örtülü bir işbirliğimiz söz konusu olamaz. Herhangi bir siyasi hareketi destekleyecek olsak siyasi parti kurmazdık. Kendi yolumuzdan gideceğiz" ifadelerini kullandı.
İktidar-cemaat gerilimine farklı bir boyuttan yaklaşan Kayıkçı, "Hassas bir konu, siyasi tecrübemiz bu konuda yorum yapmaya yetecek düzeyde değil. Temennimiz odur ki, bir an evvel bu konu ülke gündeminden düşsün, ülkenin ihtiyacı olan diğer konular gündeme gelsin. Asgari ücretliler için açlık ve yoksulluk sınırının altında hayat mücadelesi veren kesim için bu soru hiçbir anlam ifade etmez" dedi.

"ASKERİ DERNEKLERLE BİR BAĞIMIZ YOK"
Kayıkçı, AS Parti hakkında en çok merak edilen konulardan olan askeri derneklerin desteğini alıp almadığına yönelik, "Askeri derneklerle bir bağımız yok. Derneklerin siyasete bulaşması kapanma sebebidir. Biz AS Parti olarak gücümüzü camiaların 1/18'inin katıldığı derneklerden değil, onların dışında kalıp onların gittiği yolu benimsemeyen geri kalan 17 katı büyüklükteki kesimden alıyoruz" açıklamasında bulundu.
"Bu kapsamda meslektaşlarınızın hak arama mücadelesine destek olacak mısınız?" sorusuna ise Kayıkçı, "Ben meslektaşlarıma 120 günde haklarını alma sözü verdim. Bu süreden geriye 40 gün kaldı. 40 günde meslektaşlarımız haklarını alamazlar ise, 8 Haziran 2015 sabahı AS Parti, ana muhalefet partisinden daha etkin olacak denilebilir" yanıtını verdi.

"ÇÖZÜM SÜRECİNDE ALGI 'VER KURTUL' ALGISI OLMAMALI"
Çözüm sürecine yaklaşımını açıklayan Kayıkçı, "Bizler askeriz, hiçbir asker savaşla sonuca gitmek istemez. Savaşın yıkıcı yanını askerler sivillere göre daha iyi bilir. Ancak eskiden 'vur kurtul' algısı hakimdi, şimdiki algı 'ver kurtul' algısı olmamalı. İktidar, muhalefet, tüm siyasi partiler bu konuda siyasi menfaatlere değil milli menfaatlere uygun hareket etmeli. Son noktada bizlerin de fikrinin sorulacağı kanaatindeyiz" şeklinde konuştu.
"Çözüm süreci konusunda hükümetin tezine mi yoksa muhalefetin tezine mi daha yakınsınız?" sorusuna cevap veren Kayıkçı, "İki teze de kendimizi yakın hissetmek durumunda değiliz. Seçimlere girmeyecek, daha yeni kurulmuş bir partinin cevaplayacağı sorular değil bu sorular" karşılığını verdi.

"MESELE KARAKOLUN KORUNAMAMASI DEĞİL"
Aynı zamanda emekli bir astsubay olan Cavit Kayıkçı, Türkiye'nin yurt dışındaki tek toprağı olma özelliği taşıyan Suriye'deki Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu'nun tahliyesine yönelik TSK'nın düzenlediği Şah Fırat operasyonunu da değerlendirdi. Kayıkçı, "TSK'nın yaptığı son derece başarılı bir operasyondur. Bu kapsamda TSK komuta kademesini tebrik etmek gerekir. Bir meslektaşımızın intikal esnasında şehit olması ise son derece üzücü ve camiamız açısından kederli olmuştur. Şehidimize Allah'tan rahmet, ailesine ve camiamıza baş sağlığı diliyorum" dedi.
"Karakol nakledilmeden korunamaz mıydı? Bir asker olarak düşünceniz nedir?" sorusu üzerine Kayıkçı, "Mesele karakolun korunamaması değil, mesele Irak'ın Kuveyt'i işgal ettikten sonra başına gelenlerin Türkiye'nin başına gelme riski. Kanaatim odur ki Türkiye'nin tüm düşmanları tam da bunu bekliyordu. TSK'nın değil o karakolu korumak, aynı anda Irak ve Suriye'nin tamamına hükmedecek gücü bulunduğu dünyanın malumudur. Suriye bataklığında hiç mi hiç işimiz olmamalı, benim baktığım açı budur. Bu da benim kişisel görüşüm" ifadelerini kullandı.

"CEVAP VERMEK SAYIN GENELKURMAY BAŞKANIMIZIN EN DOĞAL HAKKI"
Kayıkçı, Şah Fırat operasyonu konusunda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel arasındaki gerilime yönelik düşüncelerini dile getirdi. Kayıkçı, "Demokrasilerde siyasi partilerin muhatabı siyasi partilerdir. MHP liderinin muhatabı da bu kapsamda iktidar partisidir. O açıdan MHP liderinin açıklaması sonrasında Sayın Genelkurmay Başkanımızın cevap vermesi de en doğal hakkıdır. Ancak Sayın Cumhurbaşkanımızın da MHP Genel Başkanına bu kapsamda söylediği sözler kanaatimce ağır olmuştur. Bu konu daha fazla gündemde kalıp taraflar yıpratılmamalı düşüncesindeyim. MHP önemli bir siyasi harekettir. TSK ise bu milletin göz bebeğidir" dedi.
Muhalefetin "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tarafsız davranmadığı" yönündeki eleştirilerini de değerlendiren Kayıkçı, "Gerek Sayın Cumhurbaşkanı, gerekse Meclis'te grubu bulunan siyasi partiler hakkında basın-yayın organlarında bir demeçte bulunmayız. Başarılı veya başarısız bulduğumuz hususları mektupla kendilerine iletiriz" ifadelerini kullandı.

"HALKTAN KOPAN DEĞİL HALKIN İÇİNDE OLAN BİR LİDER"
"Ne zaman sizi ekranların karşısında göreceğiz?" sorusuna Kayıkçı, "Tebdili kıyafetin en güzel kıyafet olduğu düşüncesindeyim. Halk artık halktan kopan değil, halkın içinde olan bir lider özleminde. Ben yüz binlerce kişilik camiada sıradan birisiyim ve öyle olmaya da gayret edeceğim" karşılığını verdi.
Kayıkçı son olarak, "Kimse bu seçimden sonra 'demokrasi elden gidecek, bu seçim son seçim olacak' edebiyatı yapmasın. AS Parti olarak her sandığa iki görevli verecek gücümüz var. Biz bu seçimlerin gözlemcisi, adeta noteri olacağız. Asla bir partiye destek olmayacağız ama şaibesiz seçimin de teminatı olmaya kararlıyız" dedi.
AS Parti Kurucu Genel Başkanı Cavit Kayıkçı, 3 Şubat 2015 tarihinde İçişleri Bakanlığı'na partinin resmen kurulması için başvuruda bulunmuştu. İçişleri Bakanlığı yetkilileri, partinin kuruluş dilekçesinin işleme konulduğunu ve gerekli incelemenin yapıldıktan sonra parti kuruluş dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na iletildiğini kaydetmişlerdi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bugün resmi internet sayfasının "siyasi partiler" kısmında yayımlamasıyla Türkiye'nin en yeni partisi AS Parti'nin faaliyetlerine başlaması önünde hiçbir engel kalmamış oldu. AS Parti, genel başkanlık çatısı altında yer alan personel, istihbarat, teşkilat, strateji, lojistik ve maliye olmak üzere toplam 30 teşkilat başkanlığı şeklinde yapılandı. 

SİNAN USLU 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ayhan Bora Kaplan davasında ara karar açıklandı Suç örgütü lideri olduğu ileri sürülen Ayhan Bora Kaplan ile suç örgütü şüphelisi 28’i tutuklu 61 sanığın yargılandığı davada ara karar açıklandı. Suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Ayhan Bora Kaplan’ın içerisinde bulunduğu 28’i tutuklu 61 sanığın yargılanmasına Ankara 32’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları yer aldı. Mahkeme başkanı duruşmanın sanık savunmalarıyla devam edeceğini ve ardından dosyayı ara karar bağlayacaklarını açıkladı. Hakkında bulunan suçlamaları kabul etmeyen tutuklu sanık Mustafa Koç, operasyonların yapıldığı tarihte kendi rızasıyla teslim olduğunu ifade etti. “Bora Kaplan’ı medyadan tanıyorum” 2018 yılında “Süvari Kahvesi” adlı mekanda bar sorumlusu olarak çalışmaya başladığını anlatan sanık Koç, “Fethi Koyuncu isimli kişi bizim mekanımızda vale eksiği olduğu zaman sadece vale gönderirdi, oradan tanıyorum. Ayrıca Bora Kaplan adlı kişiyi tanımıyorum, sadece medyadan biliyorum. Kaplan’la sadece nezarethane ve duruşma salonunda yan yana geldim. Herhangi bir örgüte üye olmak veya faaliyette bulunmak gibi bir girişimim olmamıştır. Gereğini size bırakıyorum” diye konuştu. “Bora Kaplan’dan suç teşkil edecek emir almadım” Suç örgütüne üye olmadığını iddia eden tutuklu sanık Mümin Ali Beldek, “Suç örgütüne üye değilim. 15 yıldır gece alemin de çalışmaktayım. Bu sebepten dolayı mekana gelen müşterilerle illaki samimi olmuşumdur. Bora Kaplan ile de bu şekilde tanıştım. Filistin Caddesi’nde boş bir dükkan vardı. Bora Kaplan’la konuşup burayı “Makyaj” adında gece kulübü yapalım dedik, kendisi de olumlu yaklaştı. 8 senedir de İzmir Çeşme’de çalışıyorum. Bora Kaplan’dan suç teşkil edecek bir emir almadım” ifadelerine yer verdi. "Dişleri sökülmüş bir şahısla konuşsam muhakkak hatırlarım” Çankaya İlçe Emniyet Müdürü tutuksuz sanık Necdet A.Ç., Organize Şube Ekipleri tarafından gözaltına alındığında konuyla ilgili hiçbir şey hatırlamadığını söyledi. Konunun anlatılması üzerine hatırladığını iddia eden Necdet A.Ç., "Olay günü, komiserlerden birisi gelip bana bir şahsın geldiğini, şahsın dayak yediğini ve hürriyetinden yoksun bırakıldığını ancak çelişkili ifadeler verdiğini söyledi. Bu konuyla ilgili Gasp Büroya ulaşamadıklarını söyledi. Gasp Büro amirini aradım, kendisine durumu söylediğimde, ‘Konuyu ben zaten biliyorum. Siz şahsı gönderin, bende iki güne Esat karakoluna gönderiyorum’ dedi. Şahsı Esat karakoluna gönderdik. Bir gün sonraysa konuyla ilgili ne olduğunu merak ettiğim için komiserlerden bir tanesiyle görüştüm. Komiser bana, ‘Şahıs susma hakkını kullanmak istedi’ dedi. Ben de nasıl böyle bir şey olabilir diye tekrar şahsa ulaşmaya çalışalım dedim. Şahısla konuştuğumu hatırlamıyorum. Çünkü karşımda böyle eziyet görmüş iki gün hürriyetinden yoksun bırakılmış vahşice dişleri sökülmüş bir şahısla konuşsam muhakkak hatırlarım” diyerek savunmasını noktaladı. "Benim arabama bomba atsanız dahi işlemez" Mahkeme başkanının, Bora Kaplan’a ‘Esenboğa Havalimanında yakalandığı beyaz renkli SUV aracın neden zıhlıydı?’ sorusuna sanık Kaplan, “Biz ticaret yapıyoruz, para taşıyoruz. Duyuyoruz haberlerde. Adamı çevirmişler onu gasp etmişler, öldürmüşler. Bizim çalışanlarımızın başına da böyle bir iş gelmesin diye bankadan para çekilirken de bu aracı kullanıyorduk. Zırhlı araç olduğu için dışarıdan saldırı olmaz. Ayrıca benim silaha ihtiyacım yoktur. Neden? Benim arabama bomba atsanız dahi işlemez. Suç işlemek amaçlı değil bu araç. Tamamen kendimi savunma amaçlı” dedi. Sanık beyanlarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme başkanı, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına, tutuksuz sanıkların adli kontrol tedbirlerimin devamına hükmetti. Duruşma, 22 Nisan Pazartesi gününe ertelendi.
İzmir İzmir Kitap Fuarı Kültürpark’ta başladı İzkitapfest-İzmir Kitap Fuarının açılışı Kültürpark’ta gerçekleştirilirken, 350’ye yakın yayınevi, 50’ye yakın sahaf ile onlarca kurum geleneksel fuarda yerini aldı. İzmir Kitap Fuarı, 19-28 Nisan tarihlerinde 10.00 ile 21.00 saatleri arasında ücretsiz olarak gezilebilecek. İzkitapfest - İzmir Kitap Fuarı, Kültürpark’ta kapılarını açtı. 350’ye yakın yayınevi, 50’ye yakın sahaf ile onlarca kurumun katıldığı İzkitapfest; Lozan’dan 26 Ağustos’a, Kaskatlı Havuz’dan Basmane’ye ve Atatürk Açıkhava Tiyatrosuna kadar Kültürpark’ın tüm alanlarına yayılarak doğayla iç içe bir edebiyat buluşmasına ev sahipliği yapıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde, İZFAŞ tarafından düzenlenen kitap fuarı, 19-28 Nisan tarihlerinde 10.00 ile 21.00 saatleri arasında ücretsiz olarak gezilebilecek. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay da, bu yıl Kültürpark’ın dört bir yanındaki açık alanlarda düzenlenen İzkitapfest - İzmir Kitap Fuarının açılışını yaptı. Kültürpark Lozan Kapısının iç bölümünde yapılan açılışta Başkan Tugay, yazar Ahmet Ümit ve CHP Zonguldak ve İzmir eski Milletvekili Kemal Anadol’a plaket takdim etti. Fuara İzmirlileri davet eden Başkan Cemil Tugay, “İzmirliler, Kültürpark’ın tamamında bir fuar yaşamanın keyfini, değerini bilir. Şimdi, ülkemizin ilk fuarı İzmir Enternasyonal Fuarıyla yaşadığımız bu geleneğe İzkitapfest de eklendi. ‘Baharın coşkusuyla Kültürpark’ta’ sloganıyla düzenlediğimiz festival sayesinde Kültürpark’a işte şimdi bahar geldi” dedi. “Kitaplar bizi dünyaya açar” İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Bugün, İzmir’imizin hazinesi Kültürpark’ın kapılarından geçerken geldiğimiz yer, sadece Kültürpark değildi. Zamanları ve mekanları aşan bir yolculuğa adım attık hep birlikte. Öyle ki parkımızın sınırları genişledi; içine tüm zamanları, coğrafyaları, evrenin sonsuzluğunu ve dünyanın tüm hikayelerini aldı. İnsanlığın başlangıcından bu yana üretilen fikirler, yaşanan duygular, durumlar, hikayeler, bilimin ve sanatın bütün yolculuğu burada; Kültürpark kapılarının içinde bugün; çünkü bugün, kitapların şenliğini başlatıyoruz. Kitaplar, bizi dünyaya açar” diye konuştu. İzmir Büyükşehir Belediyesi Yayınları ile yayıncılığa yeni bir soluk geldiğini ifade eden Başkan Cemil Tugay, “Söyleşiler, imza günleri, konserler, dans ve pantomim gösterileri, müzikaller, tiyatrolar, illüzyonist gösterisi gibi onlarca türde binden fazla etkinlikle tam anlamıyla bir kitap festivali bizi bekliyor" diye aktardı. Sanat ve edebiyatın zorunlu tüketim maddesi haline getirilmesi gerektiğini savunan İzkitapfest’in onur konuğu yazar Ahmet Ümit, “İzmir gibi Türkiye’nin çok anlamlı bir şehrinde kitap fuarının onur konuğu olmak muhteşem bir şey. Bana hep şu soru soruluyor; ‘İzmir’le ilgili roman yazmayacak mısın? İzmir’de konu mu yok, bu kadar renkli, canlı, muhteşem tarihe sahip bu şehirde yok mu seni ilgilendiren bir konu?’ İzmir’i yazmadan ölmeyeceğim, merak etmeyin. İzmir ile ilgili şahane bir roman yazacağım, tarihi bir roman olacak ve elbette bu şehrin ilk ozanı dediğimiz büyük Homeros ile ilgili olacak. Başka çaresi var mı? Homeros olmadan İzmir olur mu?” şeklinde konuştu. Başkan Tugay, açılışın ardından Kültürpark’ta açılan stantları gezdi. Birçok yazar ve yayınevi, Başkan Tugay’a kitap hediye etti. Fuarı geliştirerek ve büyüterek yola devam edeceklerini ifade eden Tugay, büyüdüğünde belediye başkanı olmak istediğini söyleyen fuarın minik katılımcısı Poyraz’la da sohbet etti. Tugay, katılımcılara iyi fuarlar dileyerek İzmirlileri Kültürpark’a davet etti. Birbirinden önemli isimler İzkitapfest’te Girişin ücretsiz olacağı İzkitapfest, saat 10.00 ile 21.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek. İzkitapfest, sadece kitap alışverişi için değil; aynı zamanda söyleşiler, dinletiler, yarışmalar, konserler ve imza günleri ile ziyaretçileri için tam bir kültür şölenine dönüşecek. Yazar, şair, çizer, gazeteci, edebiyat dünyasının birbirinden önemli 800’den fazla ismi, düzenlenecek binin üzerinde imza etkinliği ve söyleşi ile deneyimlerini paylaşacak. Sivil toplum kuruluşları ve bu kuruluşlar bünyesinde yer alan yazarlar da özel olarak düzenlenen alanda okuyucuları ve İzmirli kitapseverlerle buluşacak. Sahaf Sokağı ile Türkiye’nin en geniş sahaf katılımına da ev sahipliği yapacak fuarda, özel kitap müzayedesi de gerçekleşecek. Atatürk Açıkhava Tiyatrosu birbirinden değerli isimleri ağırlayacak Kültürpark Açıkhava Tiyatrosunda bilim, düşün ve edebiyat dünyasının birbirinden değerli isimleri düzenlenecek söyleşi ve imza etkinliklerinde kitapseverlerle bir araya gelecek. Tarihçi, akademisyen, yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı 22 Nisan’da, akademisyen, jeolog ve bilim insanı Prof. Dr. Celal Şengör 21 Nisan’da, şair yazar Murathan Mungan 27 Nisan’da, tarihçi, akademisyen, yazar Prof. Dr. Emrah Safa Gürkan 27 Nisan’da, animasyon yapımcısı ve karikatürist Varol Yaşaroğlu da 27 Nisan’da Atatürk Açıkhava Tiyatrosu’nda İzmirlilerle buluşacak. Edebiyatın önemli isimleri İzkitapfest’te Fuarda, birbirinden değerli yüzlerce yazar, şair, çizer, imza günleri ve söyleşilerle okurlarıyla bir araya gelecek. Ahmet Ümit, Ahmet Telli, Ayşe Kulin, Buket Uzuner, Canan Tan, Çağan Irmak, Mahir Ünsal Eriş, Mete Kaan Kaynar, Mine Söğüt, Murathan Mungan, Murat Menteş, Saygı Öztürk, Sema Kaygusuz, Serhan Asker, Şükrü Erbaş, Umut Sarıkaya gibi isimler fuarda okurlarıyla buluşacak. İzkitapfest’i, 10 gün boyunca yüz binlerce kitapseverin ziyaret etmesi bekleniyor. Fuarla ilgili katılımcı yayınevleri, etkinlik, söyleşi, imza günü takvimi ve daha fazla bilgi https://www.kitapizmir.com/ adresinde yer alacak.
Kütahya Kütahya’da sözleşmeli erler için yemin töreni Kütahya Hava Er Eğitim Tugay Komutanlığında temel eğitimlerini tamamlayan 289 sözleşmeli er için yemin töreni düzenlendi. Düzenlenen yemin törenine Hava Eğitim Komutanı Hava Korgeneral Erdoğan Gür, Kütahya Hava Er Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Mustafa Baş, Belediye Başkanı Eyüp Kahveci ve temel askerlik eğitimini tamamlayan askerlerin yakınları katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda, tugay sancağının tanıtılmasının ardından askerler, ellerini etrafında sıralandıkları masaların üstünde bulunan Türk bayrağı ile silahların üzerine koyarak yemin etti. Kütahya Hava Er eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Mustafa Baş, yemin eden sözleşmeli erlere başarılar diledi. Türk kültüründe askerliğin kutsal olduğunu belirten Baş, "Hava Er Eğitim Tugay Komutanlığı, insan odaklı yönetim anlayışı ile sadece erbaş ve erlere değil geleceğin komutan, lider ve yöneticilerine temel askerlik eğitimi veren ve kendisine çok özel sorumluluklar yüklenen Hava Kuvvet Komutanlığının tek eğitim tugay komutanlığıdır. Bu bilinç ile icra edilen ant içme törenleri millî birlik ve beraberliğimizin güçlendiği, vatana ve millete bağlılığın şeref sözü ile perçinlendiği, ülkemiz için canımızı seve seve vereceğimizin haykırıldığı çok özel anlardır." dedi. "Evlatlarınızla ne kadar övünseniz azdır." "Türk milletinin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri onun ayrılmaz bir parçası ve daima Türk milletinin hizmetindedir; yeri, Türk milletinin kalbidir" diyen Tuğgeneral Baş, "Sizlerin varlığı ile bu törenlerin anlamı ve coşkusu daha da büyümekte, heyecanı bir kat daha artmaktadır. Karşınızda büyük bir heyecan ve onurla duran 2024/S1 dönemi sözleşmeli erlerimiz vatanımızın dört bir yanından gelerek kutsal asker ocağında silah arkadaşı olmanın bilincine ve hazzına vardılar. Biraz önce ettikleri yemin ile de birer sözleşmeli er olarak Hava Kuvvetleri Komutanlığı saflarına katıldılar. Sizler, bu evlatlarımızın andına şahitlik edip bu gururu onlarla paylaştınız ve sevinçlerine ortak oldunuz. Ettikleri bu yemin, askerin mesleğine yürekten bağlanışıdır. Teminatı, şeref bedeli gerektiğinde vatan uğrunda gazi veya şehit olmaktır. Ordu-millet kavramının oluştuğu Türk kültüründe askerlik kutsaldır. Kutsaldır, çünkü vatana hizmettir. Şehitlerimizin ve gazilerimizin miras bıraktığı vatanı canı pahasına korumaktır. Bu çerçevede; Türk milletinin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri onun ayrılmaz bir parçası ve daima Türk milletinin hizmetindedir; yeri, Türk milletinin kalbidir. Değerli anneler, babalar, Mehmetçiklerimizin eşleri ve yakınları, biliyorum ki; bugün burada hayatınızın en unutulmaz anlarından birini yaşıyorsunuz. Karşınızda dimdik duran evlatlarınıza bakarken büyük bir gurur ve mutluluk duyuyorsunuz. Gururu sizlere yaşatan evlatlarınızla ne kadar övünseniz azdır. Bu gururunuzu paylaşmanın mutluluğu içerisinde sizleri kutluyor, bu vatan evlatlarını yetiştirdiğiniz için sizlere saygı ve şükranlarımı sunuyorum. Bu kutsal ocaktaki eğitiminizi başarı ile bitirdiniz ve artık göreve hazırsınız. Eğitim süresi içerisinde sadece verilen eğitimi değil, aynı zamanda bayrak, vatan, asker ve silah arkadaşlığının oluşturduğu paylaşma, yardımlaşma, bir ve beraber olma duygusunu da yaşadınız. İnanıyorum ki bu ortamın sağladığı arkadaşlıklarınız meslek hayatınızda da kalıcı olacaktır. Bu kapsamda öncelikli hedefiniz; şanlı ecdadımızın, canları pahasına kurdukları cumhuriyetimizi sonsuza kadar yaşatmak olmalıdır. Sizleri, Hava Kuvvetleri Komutanlığı saflarına yeni görev yerlerinize uğurlamanın mutluluğu ile kutsal andınızın hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Kısa bir eğitim dönemi içerisinde milletimizin bize en değerli emaneti olan Mehmetçiklere saygı ve sevgiyi esas alarak askerî disiplin ve eğitim verdiniz, onları göreve hazırladınız. Sizleri bu üstün gayretiniz ve disiplin anlayışınız nedeniyle kutluyorum. Konuşmamı sonlandırırken kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir personeli olarak bu gurur anını yaşamamıza vesile olan cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, silah arkadaşlarına ve değerli gazilerimize sonsuz minnet ve saygılarımı sunuyor, bu aziz vatanın birliği ve dirliği için canlarını esirgemeden feda eden tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum." ifadelerini kullandı. Korgeneral Gür ve Tuğgeneral Baş başarılı askerlere katılım belgesi, ailelerine ise hediye takdim etti.