ASAYİŞ - 07 Kasım 2017 Salı 01:01

Engelli vatandaşın protez bacağını çaldılar

A
A
A
Engelli vatandaşın protez bacağını çaldılar

Adana'da camiye elini yüzünü yıkamaya giden bir kişinin motosikleti ile üzerine bıraktığı protez bacağı çalındı.

Edinilen bilgiye göre, olay Seyhan ilçesine bağlı Reşatbey Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, boyacılık yapan Eyüp Ataban (49) 3 yıl önce çalışmak için Mersin'e gitti. Evin dış cephesini boyarken fırçanın yüksek gerilim hattına temas etmesi sonucu Ataban yaralandı. Mersin Devlet Hastanesi'ne kaldırılan ve burada tedavi edilen Ataban'ın sağ bacağı diz altından kesildi. Koltuk değneğine mahkum olan ve çalışamayan Ataban'a devlet bir süre sonra protez verdi. Ataban'ın yaptığı başvuru sonrası 3 ayda bir bin 50 lira emekli maaşı bağlandı. Ataban bu maaş ile ev kiralayıp engelli motosikletiyle de ufak tefek iş yapmaya başladı. Bundan yaklaşık 7 ay önce Merkez Sabancı Camisi'ne motosikletiyle elini yüzünü yıkamaya giden Ataban, protez bacağını çıkartıp motosikletin direksiyonuna astı. Dakikalar sonra geldiğinde ise ne motosikleti ne de protez bacağı bıraktığı yerde yoktu. Ataban hemen polisi arayarak bilgi verdi. Ancak Ataban'ın ne motosikleti ne de protez bacağı bulunabildi.

Koltuk değneğine mahkum oldu

Eyüp Ataban, kazadan sonra 2 ay Mersin Devlet Hastanesi'nde yattığını, ayağını kurtarmaya çalıştıklarını ama kesildiğini belirterek, "Sonrasında protez bacak aldım ve özürlü motoru buldum bisikletten bozma 400 liraya onunla çalışmaya başladım. Sabancı Merkez Camisi'nin karşısında 10 dakika sürmedi geçtim yüzümü yıkadım geldim baktım motor da yok protez bacak da yok. Böyle çok zor oluyor protez varken ev kiralamıştım evimin temizliğine kadar bütün işlerimi yapıyordum ve istediğim gibi gezebiliyordum. Ben yolda giderken küçük çocuklar ayağımdakinin ne olduğunu bilmiyor ve bana bakmıyorlardı, şimdi ise bana garip garip bakıyorlar bu durumda psikolojik olarak rahatsız oluyorum" dedi.

"Öz oğlum beni tanımıyor"

Şu an otogarda, parkta ve sokakta banklarda kaldığını söyleyen Ataban şöyle devam etti:

"Benim 2 kız çocuğum var yurtta büyüdüler şu an devlet yardımıyla halaları bakıyor. Bir de erkek çocuğum var burada çalışıyor memur oldu. Geçen yağmurlu havada tesadüf gördüm arkadaşlarıyla beraber alışveriş yapıyordu benim de cebimde 2 lira var. 'Oğlum, oğlum' dedim bana baktı ve yanındaki arkadaşına 'gazla' dedi gitti. Oğlum gerekli yerlere yazı yazdı 'ben yurttayım ama benim babamın ayağı kesildi ve ona bakacak kimse yok iş istiyorum' diye. Hemen onu açıköğretime yazdırdılar ve devlet onu benim sayemde memur yaptı. Benim ayağım kesildi halasına demiş ki 'babamın ayağı kesik ben utanıyorum.' Ayağımı ben kesmedim ki kucağımda yatırıyordum onu şu an 20 yaşında benden utanıyormuş onu da sildim zaten."
Eyüp Ataban tek isteğinin emeklilik olduğunu ancak engelli raporu yüzde 59 verildiği için emekli olamadığını, tekrar doktora başvuracağını, devletin verdiği 3 ayda bir bin 50 lira engelli maaşı ile hayatta kaymaya çalıştığını anlattı.

"Bacağımı çalanlar benden beter olsun"

Protez bacağı çalındıktan sonra tekrar almak için başvuru yaptığını ancak belirli bir süre geçmeden devletin ikinci protez bacağı vermediği için o sürenin dolmasını beklediğini söyleyen Ataban, "Protez bacağımı çalanları Allah benden beter etsin. Beddua iyi bir şey değil ama ya mübarek motoru götürüyorsun protezi bırak oraya. Çağrıda bulunacağım hırsıza ama onlar onu hurdacıya satmıştır. Bacak da krom ve alüminyum olduğu için şimdiye erimiştir. Aslında o hurdacının hatası o bacağı alacaktı en yakın karakola götürecekti. Benim maddi gücüm yeniden bir protez bacak almaya yetmiyor. Koltuk değneğiyle gezmek de çok zor oluyor. Devletimden ve hayırsever vatandaşlardan yardım bekliyorum" diye konuştu. 

Fatih Keçe - Serkan Çetinkaya

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Adalet Bakanı Tunç, çocuklarla birlikte tezahürat yaptı Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bartın’da AK Partili belediye başkanlarını ziyaretti. Bakan Tunç, kendisini karşılayan sporcu çocuklarla birlikte "Şampiyon Kozcağızspor" tezahüratı yaptı. Bakan Tunç’a futbolcu olmak istediklerini söyleyen çocuklardan bazıları Kerem Aktürkoğlu, bazısı da irfan Can gibi futbolcu olmak istediklerini söyledi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ulus ilçesini ziyaretinin ardından önce Abdipaşa beldesine ardından Kumluca beldesine geçti. Tunç, Abdipaşa Belediye Başkanı Belediye Başkanı Yaşar Dönmez ve Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Bozkurt’u makamında ziyaret etti. Belediye başkanları ve belediye meclis üyelerini tebrik eden Bakan Tunç, kendisini karşılamaya gelen vatandaşlarla da tek tek tokalaşarak, destekleri nedeniyle teşekkür etti. Daha sonra ise Kozcağız beldesine geçen Yılmaz Tunç, burada meşalelerle karşılandı. Tunç, kendisini karşılamaya gelen Kozcağız Belediyespor Futbol Okulu oyuncuları ile de bir süre sohbet etti. Çocuklarla sohbet eden Tunç, sporculara taleplerini sordu. Bakan Tunç’un, "Neye ihtiyacınız var" sorusuna ise bir çocuk ise "Her şeye" cevabını verdi. Bu cevap Bakan Tunç’u, beraberindekileri güldürdü. Bakan Tunç, çocuklara yapmak istedikleri meslekleri de sordu. Bakan’ın, "Futbolcu olmak isteyen var mı" sorusuna ise tüm çocuklar el kaldırdı. Bir çocuk, "Kerem Aktürkoğlu gibi olacağım", başka bir çocuk da ’’Ben de İrfan Can" dedi. Zonguldakspor’un lisanslı futbolcusu olan bir çocuğu örnek gösteren Bakan Tunç, "Olmaz, öncelikle okulunuzu bitirmelisiniz. Okulu bitirip meslek sahibi olmak lazım, ayrıca sporcu da olursunuz" şeklinde konuştu. Tunç, çocuklarla birlikte "Şampiyon Kozcağızspor" tezahüratı yaparak, onlara hem derslerini çalışmaları hem de spor yapmaları konusunda tavsiyelerde bulundu. Bakan Tunç, kendisini karşılamaya gelen vatandaşlara yönelik yaptığı konuşmada destekler için teşekkür ederek, Kozcağız Beldesi’ne ilçe belediyelerinden daha fazla hizmet gelmesi için çalışacaklarını ifade etti. Bakan Tunç, seçilen tüm belediye başkanları, meclis üyeleri ve muhtarlara görevinde başarılar dileyerek, "Zorlu bir seçim süreci, büyük bir rekabet içerisinde Kozcağız’da bu Ak Partili belediyecilik anlayışı devam etsin dediniz. Buradaki ışık hiç sönmesin dediniz. Biz de sizin o güven layık olabilmek için gece gündüz çalışacağız inşallah" diye konuştu
Ankara TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" dedi. Türkiye Kreatif Ekonomi Zirvesi, Ankara’da gerçekleştirildi. TOBB İkiz Kuleler’de düzenlenen zirveye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu, Ticaret Bakanı Yardımcısı Ö. Volkan Ağar, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, TOBB Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Başkanı Ali Ata Kavame ve Meclis Başkan Yardımcısı Berat Kuzu katıldı. Zirvede konuşan Hisarcıklıoğlu, Türkiye’deki dizi sektörü potansiyelinin ekonomiye katkısı için harekete geçilmesi gerektiğini kaydetti. Konuşmasında, "Kreatif endüstriler sadece dizi ve film sektöründen ibaret değil. Diğer 15 alt sektörü de aynı önemle dikkate almalı ve desteklemeliyiz" diyen Hisarcıklıoğlu, küratörler, sanatçılar ve içerik üreticiler gibi alanlarda da Türkiye’nin önemli bir potansiyele sahip olduğunu ifade etti. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşmenin iş yapma şekillerini tamamen değiştirdiğini aktaran Hisarcıklıoğlu, yenilikçi endüstrilerin bu dönüşümün merkezinde yer aldığını söyledi. Yenilikçi endüstrilerin ihracatının 30 milyar dolar seviyesine taşınması gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, hedefin oyun ve yazılım sektörüyle birlikte kreatif endüstrilerin ihracatını 30 milyar dolar seviyesine taşımak olmasını gerektiğini vurguladı. "Eğitim ve destek programları ön planda" Yenilikçi endüstrilerin gelişmesi için eğitim ve destek programlarının ön plana çıkarılması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi: "Bu potansiyeli daha da yukarı taşımak için eğitim ve destek programlarını ön plana çıkarmalıyız. Özellikle dijital iletişim kanallarıyla, dünya geneline yayılan içerik ekonomisinin lideri olmak için, eğitim ve destek programlarına odaklanmalıyız." "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Devletin öncülük ettiği ve desteklediği dizi ve sinema sektörlerindeki projelerin başarılı olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, Yeni Zelanda’dan Brezilya’ya kadar 150 ülkede, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" diye konuştu. Dizi ve filmlerin, dünyanın en büyük platformlarında rahatlıkla kendine yer bulduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Hızla gelişen teknoloji ve yapay zeka, kreatif endüstrilerin değer zincirini önemli ölçüde farklılaştırdı. Diğer bir ifadeyle, yeni ürün ve iş modeli geliştirme, yeni dağıtım kanalı, pazar fırsatları keşfetme ve daha düşük maliyetle üretim için kullanılan dijital teknolojiler, kreatif endüstriler sektörümüze çok önemli fırsatlar sunmaya başladı. Dünyanın her yerinde Türk küratörler, sanatçılar, içerik üreticiler görüyoruz. Kreatif endüstrilerin alt sektörlerin tamamına devlet desteklerini yönlendirerek, sektörün ürettiği katma değeri artırmalıyız. Zira bu sektörler, soyut varlıklardan elde edilen katkıyla ekonomimizi çeşitlendiriyor" dedi. Küresel ekonomide çevreyi kirletmeyen ve katma değerli ürünler üretmeyi sağlayan, fikri mülkiyet, telif, patent gibi unsurların öneminin her geçen gün arttığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Bakın dünya genelinde sektörün toplam büyüklüğü 2 trilyon doları geçiyor. Türkiye kreatif endüstriler sektörü ise büyüklük olarak gelişmekte olan ülkeler arasında 8. Sırada yer alıyor. Yani bizim dünya pazarından aldığımız pay, okyanusta bir damla. Bir diğer önemli husus da şu. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşme, iş yapma şekillerimizi tamamen değiştirdi. Ne yapıyorsak yapalım, işimizi mutlaka dijitale taşımak zorundayız. Bütün şirketler artık dijitalde var olmak zorunda" ifadelerini kullandı. Bu zirvenin her girişim gibi bir hayalle başladığını söyleyen TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Meclisi Başkanı Ali Ata Kavame, "Biz inandığımız bir hikaye anlatmaya karar verdik. Hikaye anlatıcılığı ne kadar güzel şey. ’Hikaye anlatma bana’ diye başlayan cümleler duyarsınız hayatınızda. Bu kürsü bugün hikayeni anlat diyenlerin. Bu salon bu hayatta bir hikayesi olanların. En ön sıradan son koltukta oturana kadar sorsak neler anlatır. Bizim hikayemiz bu ülkenin geleceği ile ilgili. Bu kadar kreatif zekanın buraya toplanmasının sebebi bu. Türkiye’nin iş dünyasının kalbinde bize burayı açmalarının sebebi bu, devletin en önemli kurumlarının zamanlarını ayırıp bize kıymet vermelerinin sebebi bu. Tek bir hikayeyi beraber örmek için birlikteyiz" dedi.