GÜNDEM - 12 Aralık 2022 Pazartesi 19:11

Erdoğan: 'Açıkça söylüyorum herkes hesabını 2023'te yüzde 20'ler seviyesinde enflasyona göre yapsın'

A
A
A
Erdoğan: 'Açıkça söylüyorum herkes hesabını 2023'te yüzde 20'ler seviyesinde enflasyona göre yapsın'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Enflasyonu hedeflediğimiz şekilde 2023 sonunda yüzde 20'ler seviyesine, 2024'te tek haneli rakamlara düşürmek için ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız. Açıkça söylüyorum herkes hesabını 2023'te yüzde 20'ler seviyesinde enflasyona göre yapsın” dedi. Erdoğan ayrıca, 6 yaşında evlendirilen kıza istismar iddialarının tam bir facia olduğunu belirterek, "Reşit yaşa ulaşmadan evlilik gibi hususlardaki hassasiyetimizi kimseye sorgulatmayız" dedi

.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete sesleniş konuşmasını gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin başında Kumluca ve Finike ilçelerinde meydana gelen sel felaketinden zarar gören vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletti. Devletin tüm kurumlarıyla çalışmalarını sürdürmekte olduğunu ifade eden Erdoğan, "Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını 2023’te şanına yakışır şekilde kutlayacağız. Lafla, sözle, şiirle, şarkıyla olmaz. Bizim için Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı demek istiklalimize ve istikbalimize yakışan eser ve hizmetlerle milletimizin karşısına çıkmak demektir. Türkiye Yüzyılı vizyonu çok daha hayati önem kazanmıştır. Tabi bunun için önce kendi içimizde mutlaka hayata geçirmemiz gereken hususlar bulunuyor. Birincisi, Cumhuriyetimizin ilk 100 yılında vaktimizi ve enerjimizi boşa tüketen ortak geçmişimize haksızlık mahiyetindeki tartışmaları artık geride bırakmalıyız. Sürekli aynı şeyleri yaparak her seferinde farklı sonuçlar ummak, sağlıklı bir zihnin hayata ve siyasete bakış tarzı olamaz" dedi.

Cumhuriyetin meşruiyet kaygısının ortadan kalktığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yönetim sistemi tartışmalarından ülkemizi bugüne getiren ve geleceğe taşıyacak olan büyük projelere yaklaşıma kadar bu sağlıksız bakış açısının örneklerini hala görmek bizi üzüyor. Yokluk ve yoksulluk içinde kurduğumuz Cumhuriyetimizin meşruiyet kaygısı sorunu da kalmamıştır. Bunun için yakın tarihte olup bitenlere dair kişisel görüşlerimiz ne olursa olsun artık hep birlikte ortak geleceğimize odaklanmalı, vaktimizi ve enerjimizi bu doğrultuda seferber etmeliyiz. Gönül sultanının yüzde ısrar etme, doksan da olur, insan dediğin noksan da olur tavsiyesine uygun şekilde yaşananları olduğu gibi kabul edip önümüze bakmamız gereken bir döneme girdik" ifadelerini kullandı.

"Türkiye Yüzyılı ile evlatlarımızı nesillerin özlemi olan güvenlik ve refah seviyesine çıkarmak istiyoruz"

Konuşmasında bir kez daha Türkiye Yüzyılı vurgusu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tarihimizi bir kavga, bir ayrışma, bir öfke alanı olmaktan çıkartıp Türkiye Yüzyılı'na umutla, heyecanla, kararlılıkla bakabildiğimiz ölçüde bu aziz millete sorumluluğumuzu hakkıyla yerine getirebiliriz. Coğrafyamızda Selçuklu'dan Osmanlı'ya ve oradan Cumhuriyete ulaşan kadim tarihimizin bize bıraktığı mirasın üzerinde inşa edeceğimiz Türkiye Yüzyılı ile evlatlarımızı nesillerin özlemi olan güvenlik ve refah seviyesine çıkarmak istiyoruz. Bu mücadeleyi de ancak 85 milyon hep birlikte yürüterek kalbi ve gözü bize dönük olan tüm dostlarımızla kardeşlerimizle, mazlumlarla tüm insanlıkla el ele vererek başarıya ulaştırabileceğimize inanıyoruz. Cumhuriyetimizin yeni yüzyılı için hayal ettiğimiz hedeflere ulaşabilmemizin olmazsa olmaz şartı milli iradenin üstünlüğü ilkesini herkesin kabul etmesi ve buna uygun şekilde davranmasıdır. Vatan toprakları üzerindeki varlığımızı her devirde farklı görünümlerle karşımıza çıkan sömürgeci emperyalist güçlere karşı verdiğimiz cansiperhane mücadeleye borçluyuz. Bugün de ülkemizin ve milletimizin üzerinde karanlık hesaplar yapan emperyalist yapılara karşı aynı mücadeleyi tek vücut, tek yürek olarak vermek mecburiyetindeyiz" açıklamasını yaptı.

"Demokrasi hak, özgürlükler gibi kavramları samimiyetle savunan herkesi bu teklifi desteklemeye çağırıyoruz"

Başörtüsüne ilişkin Anayasa değişikliği teklifi ile ilgili değerlendirmede bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçtiğimiz günlerde Meclise sunulan başörtüsü özgürlüğünü teminat almayı ve aile kurumunu güçlendirmeyi amaçlayan Anayasa değişikliği teklifi ülkemizin sorunlarını milli iradenin gücüyle çözme kararlığının son örneğidir. Demokrasi hak, özgürlükler gibi kavramları samimiyetle savunan herkesi bu teklifi desteklemeye çağırıyoruz. Böylece Türkiye vesayet döneminin can acıtıcı tartışma konusunu gündeminden tamamen çıkararak geleceğine daha güvenle bakabileceği bir iklime girecektir. Türkiye Yüzyılı’na girerken üzerinde önemle durmamız gereken bir diğer husus milli meselelerde mutlaka birlik beraberlik, dayanışma içinde hareket etmeyi başarabilmemizdir. Bu ülkenin hiçbir vatandaşının başka devleti, başka vatanı yoktur. Farklılıklarımızın, rekabet alanlarımızın, heveslerimizin hiçbirini bu değerlerin üstüne çıkarmamalıyız. Bu değerler etrafında hayır ve hizmette yarışarak Türkiye Yüzyılı’nı beraberce oluşturmalı ve inşa etmeliyiz. Siyaseti halka dayanarak yapmak yerine küresel vesayet araçlarının ülkemizdeki temsilciliğine soyunmak asırlık Cumhuriyet tecrübesinden nasiplenmemektir" dedi.

"Türkiye büyümeye dayanan ekonomi programını uygulamayı sürdürüyor"

Küresel krizlerin tetiklediği bir diğer sorunun enflasyon ve hayat pahalılığı olduğuna dikkat çeken Erdoğan, "Ekonomideki pek çok unsur gibi bu sorunun da iç ve dış sebepleri vardır. Emtia fiyatlarındaki yükselişin en belirgin faktörü olan dış sebeplerin istikrara kavuşmasının biraz vakit alacağı anlaşılıyor. İçeride ise kimi panikten, kimi art niyetten kaynaklanan kurdaki ve maliyetlerdeki artışla izah edilemeyen fahiş fiyat artışlarına maruz kaldığımız bir gerçektir. Sevindirici olan ise tüm bu tablo içinde Türkiye'nin yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyümeye dayanan ekonomi programını uygulamayı sürdürmesidir. Bugün açıklanan ekim ayı işsizlik rakamları istihdamdaki artışın devam ettiğini göstermektedir. İstihdamın 31,2 milyonu bulduğu, ihracatın 250 milyar doları geçtiği onca badireye rağmen döviz rezervlerinin arttığı bir dönemde asıl zor olanı başarırken daha kolay konularda kendi ayağımıza kurşun sıkamayız. Buradan hem vatandaşlarımıza, hem üreticilerimize, hem perakendecilerimize, hem gayrimenkul ve araç sahiplerine, hem menkul kıymet ticareti yapanlara seslenmek istiyorum. Ülkenize güvenin, ülkenize sahip çıkın, ülkenize destek verin, kısa vadeli endişeleriniz ve kazanç kaygılarınızla ülkenizin geleceğine zarar verecek her türlü tasarruftan uzak durun" ifadelerini kullandı.

"Herkes alın terinin karşılığını alacak"

Herkesin alın terinin karşılığını alacağını ifade eden Erdoğan, "Elbette herkes alın terinin karşılığı olarak kazanacak, elbette herkesin varlığı gayretinin neticesi olarak değerlenecek. Ama ülkenin ve milletin kaybettiği bir ortamda bireylerin kazancı gibi görünen kazançlar bir aldatmacadan ibarettir. Ürettiği, sattığı, maliki olduğu malı veya hizmeti akıl ve vicdan sınırlarının ötesinde ekonomik işleyişe zarar verecek şekilde fiyatlandıranlar aslında kendilerine de kaybettirdiklerini unutmamalıdır. Hele hele bu yaklaşımı enflasyonun düşüşe geçtiği bir dönemde sergileyenler, kendi bindikleri gemiyi kendi elleriyle deliyor demektir. Yıllık enflasyonun birkaç ay içinde yüzde 40'lı rakamlara ineceği ortada ve fiyatlamaların mevcut yüzde 80'li rakamlara göre yapıldığı bir gerçekken hala etiketlerin başka hesaplarla belirlenmesi doğru değildir. Asgari ücret, memur ve emekli maaşları başta olmak üzere çalışanların refah seviyelerindeki gerilemeyi telafi etme yönündeki gayretlerimizin enflasyon maskesinin ardına sığınan haramzadelerce akamete uğratılmasına rıza gösteremeyiz" diye konuştu.

"İnsanımızın hakkına el uzatanları buna pişman edeceğiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, enflasyon konusunda rakam verdi. Erdoğan, "Yılbaşında bu çerçevede ortaya çıkacak her hareketlenmeyi yakından izleyecek, reel ekonomik işleyişe aykırı her gelişmeyi belirleyecek, insanımızın hakkına el uzatanları buna pişman edeceğiz. Bu ülkenin 85 milyon vatandaşının ortak geleceği, ortak menfaati bizim için her bir ferdin kişisel kazanç hırsından önemlidir. Enflasyonu hedeflediğimiz şekilde 2023 sonunda yüzde 20'ler seviyesine, 2024'te tek haneli rakamlara düşürmek için ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız. Açıkça söylüyorum herkes hesabını 2023'te yüzde 20'ler seviyesinde enflasyona göre yapsın" dedi.

"Küçük yaşlardaki istismar iddiaları tam bir faciadır"

6 yaşındaki çocuğa cinsel istismar iddiası ile ilgili de konuşan Erdoğan, "Her şeyden önce günümüz şartlarında 13 yaşında nişan, 14 yaşında evlilik gibi bir durumu kabul edebilmemiz asla mümkün değildir. Hele hele daha küçük yaşlardaki istismar iddiaları tam bir faciadır. Reşit yaşa ulaşmadan evlilik gibi hususlardaki hassasiyetimizi kimseye sorgulatmayız. Türkiye'de en önemli ve filli uygulamalar bizim hükümetlerimiz döneminde hayata geçirilmiştir. Son hadisede aynı hissiyatla hareket ettik, aynı tutumu ortaya koyduk. Bu konudaki tartışmalarda gördüğümüz bir riyakarlıktan duyduğumuz rahatsızlığı buradan ifade etmek istiyorum. Mesele medyada yer alana kadar bakanlıklarımız ve kurumlarımız süreci titizlikle takip etmiştir. Geçmişteki ihmaller ve eksikler de soruşturma

çerçevesinde ele alınmış, gerekli adımlar atılmıştır. Türkiye'de bu konuyla ilgili en önemli hukuki reformlar bizim dönemimizde hayata geçirilmiştir. Bay Kemal sen bunu anlamazsın. Bay Kemal ona göre kendini ayarla, ona göre kendine çeki düzen ver. Her şeyden önce böyle bir hadiseyi milletimizin inancıyla irtibatlandırmak ahlaki olmayan bir çarpıtmadır. Diyanet İşleri Başkanımızın kınamasını yaptığı bir meseleyi hala dinimizle ilişkili hale getirmek art niyettir. Şayet niyet mağdurun hakkını savunmaksa biz bunu zaten yapıyoruz. PKK'nın kaçırdığı 12-13 yaşındaki kızlarımız için de aynı tepkiyi bekliyoruz. Bay Kemal, Diyarbakır annelerini kaç kere ziyaret ettin? 12-13 yaşındaki kızlarımızın teşhir vitrini hale dönüştürülen sosyal medya ortamlarındaki mücadeleye karşı da desteklerini bekliyoruz. Bir kez daha altını çizerek söylüyorum. Biz mağdurun ilk başvurusundan itibaren tüm kurumlarımızla meseleyi sahiplendik. Öyle sırtınızı parlamentoda dönmek suretiyle benim bakanıma ders veremezsiniz. Siz bunu yaparak başka şeyler yaptığınızın farkında değilsiniz" ifadelerini kullandı.

"Evlatlarımızın eğitimini destekleyen bu programın hayırlı olmasını diliyorum"

Erdoğan, gençlerle ilgili bir müjdeyi paylaşarak, "Yaşanan gelişmeler bizi sosyal yardımları sadece en temel ihtiyaçlarına ulaşamayan vatandaşlarımızdan çıkartarak daha geniş ele almaya yöneltmiştir. Hayata geçirdiğimiz ve sürekli geliştirdiğimiz son yardım projemiz Türkiye Aile Destekleri. 2.8 milyon hanemize 9.2 nakdi kaynak ayırdık. Eskiden beri devam eden engelli ve yaşlı aylıklarının ödemelerini de titizlikle sürdürüyoruz. Kasım ayında 9.4 milyon ihtiyaç sahibi vatandaşımızın 2.9 milyon tutarındaki sağlık tutarını ödedik. Sadece kasım ayında sosyal yardım programları üzerinden 10.2 milyar lirayı bulmuştur. Aralık ayında da 10.3 milyar liralık kaynakla vatandaşlarımızı desteklemeyi sürdüreceğiz. Hayata geçireceğimiz yeni bir sosyal faaliyeti de şimdi gençlerimize, öğrencilerimize sesleniyorum. Başarı teşvik programı. Devlet okullarında okuyan ve dereceye giren ilk ve ortaöğretim öğrencilerine asgari ücretin yüzde 60 oranına varan tutarda destek verilecek. Yine aynı durumdaki ailelerimizin evlatlarından işe girmek için gereken merkezi sınavlar ile bilim, spor yarışmalarına katılanların ihtiyaçlarını biz karşılayacağız. Bu program için 1.5 milyar liralık bütçe ayırdık. Evlatlarımızın eğitimini destekleyen bu programın hayırlı olmasını diliyorum" açıklamasını yaptı.
Deprem bölgesinde esnafın kredi ertelemesi ile ilgili de bilgi paylaşan Erdoğan,"Depremden doğrudan zarar görüp görmediğine bakılmaksızın bu bölgedeki esnafa Halkbank'tan kredi kullananların ödemeleri 3 ay ertelenecek. Erteleme kararımızın Düzce'deki hak sahiplerine hayırlı olmasını diliyorum" dedi.

"Yüksek öğrenimde lisans bursu 850 liradan bin 250 liraya yükseltildi"

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yüksek öğrenim öğrencilerimizin kredi burs miktarını biz göreve geldiğimizde 45 lira veriyorlardı. Bu yıl itibarıyla lisansta 850 idi. Şimdi bunu bin 250 liraya çıkarıyoruz. Yüksek lisansta bin 700, doktorada 2 bin 500 liraya yükseltmiştik. Yine yurtlarımızda kalan öğrencilerimize verdiğimiz barınma yardımını bin 800 liraya çıkardık. Bu yıl 850 bin kişiyle yurtlarımızda rekor barınma sayımıza ulaştık. Bakanlığımızdan kredi ve burs alan öğrencilerimize önümüzdeki yıl ödeyeceğimiz 2023 burs rakamı lisans öğrencilerinde 850 liradan bin 250 liraya, yüksek lisans için bin 700'den 2 bin 500 liraya, doktora öğrencileri için 2 bin 550 liradan 3 bin 750 liraya çıkartıyoruz. Yeni kredi ve burs rakamlarının tüm öğrencilerimize hayırlı olmasını diliyorum."

Hülya Keklik
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Mıhlama için izdiham: Süleymanpaşa’da 1 tonluk lezzet seli Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde düzenlenen 2. Hamsi ve Mıhlama Festivali’nin ilk gününde yaklaşık 1 ton mıhlama kısa sürede tükenirken, etkinlik alanında zaman zaman izdiham yaşandı. Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde Karadenizliler Derneği tarafından organize edilen 2. Hamsi ve Mıhlama Festivali, ilk gününden yoğun ilgi gördü. Festival kapsamında vatandaşlara yaklaşık 1 ton mıhlama ikram edilirken, lezzetten tatmak isteyenler erken saatlerden itibaren etkinlik alanına akın etti. Kazanlarda hazırlanan mıhlama karıştırılırken ortaya çıkan görüntüler adeta görsel şölene dönüştü. Mıhlama dağıtımı öncesinde oluşan uzun kuyruklar dikkat çekerken, dağıtımın başlamasıyla birlikte kalabalık zaman zaman kontrolden çıktı, yoğunluk üst seviyeye ulaştı. Oluşan kalabalık nedeniyle festival yetkilileri, hazırlanan mıhlamanın yetip yetmeyeceği konusunda endişe yaşadı. İzdiham havadan görüntülendi Mıhlama için oluşan metrelerce kuyruk ve kalabalık, dron ile görüntülendi. Havadan çekilen görüntülerde, etkinlik alanındaki yoğunluk net şekilde gözler önüne serildi. Festivalin ilk günü, yoğun katılım ve renkli görüntülerle hafızalara kazındı. "6 bin kişiye mıhlama dağıtacağız" Tekirdağ Karadeniz İlleri Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Muharrem Akyüz, "Hamsi ve Mıhlama festivalimizin bugün ikinci günündeyiz. Arkamda görüyorsunuz izdiham oluştu. Bu daha ikinci gün mıhlama dağıtımı. Sağ olsun Süleymanpaşalılar bizlere tevazu gösteriyorlar. Bizi çok memnun ettiler ve çok kalabalık oldu. Mıhlama yetecek mi yetmeyecek mi bunun endişesi içerisindeyiz. Katılan herkese çok teşekkür ediyorum. 6 bin kişilik mıhlama hazırladık, 6 bin kişiye ücretsiz mıhlama dağıtacağız. Yarın da 10 bin kişiye ücretsiz hamsi dağıtacağız" dedi.
Ankara Yoğurt, ayran, turşu gibi ürünler 2026’da gıda trendleri arasında Türk mutfak kültüründe önemli bir yere sahip olan yoğurt, ayran ve turşu gibi ürünlerin tüketim trendinin arttığını belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Sena Nur Doğan, "İnsanlar bu gıdaları artık yalnızca sindirim için değil, bağışıklık, ruh hali ve enerji üzerindeki etkileri nedeniyle tercih ediyor; böylece kültürel tarifler modern dokunuşlarla yeniden popülerleşiyor" dedi. Bireylerin artık yalnızca beslenmeye değil sağlıklarını korumaya, yaşam kalitesini artırmaya, zihinsel ve bedensel dengeyi sağlamaya ve çevre bilinciyle hareket etmeye odaklandığını vurgulayan Medicana International Ankara Hastanesi Feel Well Beslenme ve Yaşam Tasarımı bölümü Diyetisyen Sena Nur Doğan, 2026 yılına nostaljik tatlar ve geleneksel pişirme tekniklerinin damga vuracağını söyledi. Proteinin beslenmenin merkezindeki yerini daha da sağlamlaştıracağına belirten Diyetisyen Sena Nur Doğan şu bilgileri paylaştı: "Bu yılın en güçlü sağlık temalarından biri bağırsak sağlığı. Mikrobiyom dostu ürünler, prebiyotik lifler, fermente gıdalar ve doğal probiyotik içeren seçenekler giderek daha fazla tercih ediliyor. Yoğurt, ayran, turşu gibi kültürümüzde var olan gıdalar modern beslenme trendlerinin yıldızı haline geliyor. 2026’da sağlıklı beslenme ‘yasaklar’ üzerinden ilerleyen katı bir sistem olmaktan çıkıyor. Yerini; tat duyusunu tatmin eden, dokularla oynayan, nostaljik lezzetleri modern yorumlarla yeniden sunan bir beslenme kültürü alıyor. Fermente gıdalar, bakliyatlar, ev yapımı soslar, eski pişirme teknikleri ve yerel malzemelerle hazırlanan yemekler güçlü bir geri dönüş yapıyor." Sığır yağı talebi artıyor Sığır yağının raflarda daha sık görüleceğini aktaran Diyetisyen Sena Nur Doğan, "Bir zamanlar geleneksel yemek pişirmenin temel unsurlarından biri olarak yüksek dumanlanma noktası ve zengin aromasıyla değer verilen sığır yağı, alternatif yağ arayışındaki tüketiciler tarafından yeniden keşfediliyor. Ancak sığır yağı doymuş bir yağdır. Yüksek doymuş yağ alımı, kalp ve damar hastalıkları riskiyle ilişkilidir; bu nedenle az miktarda tüketilmesi en sağlıklısıdır" ifadelerini kullandı. Proteinli içecekler daha da popülerleşiyor İçeceklerin artık yalnızca bir tamamlayıcı değil, başlı başına fonksiyonel bir ürün haline geldiğini ifade eden Diyetisyen Sena Nur Doğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Elektrolit destekli sular, proteinli içecekler, prebiyotik içeren soğuk çaylar, mantar özleri ve zihinsel dengeyi hedefleyen bitkisel karışımlar her zamankinden daha popüler. Tüketici, içtiği her ürünün kendisine ne sağladığını bilmek istiyor. Bu durum, üreticileri daha sade içeriklere, daha net amaçlara ve daha şeffaf etiketlere yönlendiriyor. Günümüz gıda trendleri, sağlıklı beslenmenin yalnızca makro ve mikro besin dengesiyle sınırlı olmadığını; keyif, sürdürülebilirlik, duygusal iyilik hali, kültürel bağlar ve pratik yaşamla uyumlu bir bütünlük sunması gerektiğini gösteriyor. 2026; bedeni besleyen, zihni destekleyen ve gezegene saygı duyan daha bütüncül bir beslenme yılı olacak."