POLİTİKA - 10 Aralık 2016 Cumartesi 14:10

Erdoğan: Bazıları oynanan oyunları görmek istemiyor

A
A
A
Erdoğan: Bazıları oynanan oyunları görmek istemiyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bazıları döviz kurunun arkasındaki gerçekleri, oynanan oyunları görmek istemiyor" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi’nde Türkiye İnovasyon Haftası Etkinliği’ne katıldı. Konuşmasında kur dalgalanmalarına değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bazıları döviz kurunun arkasındaki gerçekleri, oynanan oyunları görmek istemiyor. Döviz yerine mili paramızı kullanma kararımız, bir başka ülkenin ekonomisi aleyhine bir faaliyet değildir. Biz kendi ülkemizle birlikte dünyanın her köşesindeki insanların da refah ve huzur içinde yaşamalarını istiyoruz. Bu konuda ben ayrıca tarihten bir hadise nakletmem lazım. 1970’lerde ABD işsizlik ve durağan talep nedeniyle faizleri yükseltme kararı aldı. Bu karar 1980-85 arasında doların Yen, Frank ve Sterlin karşısında yüzde 50 değer kazanması ile sonuçlanınca, ülkenin ihracatı çöktü. Yönetim finans sektörü para kazanmayı sürdürdüğü için bunu önemsemedi, krizden etkilenen imalat şirketleri, çiftçiler ise dış rekabete karşı korunmalarını talep eden kampanyalar başlattı. Ülkenin üretime dayalı küresel şirketleri buna katılınca korumacılık içeren yasala kongreden geçmeye başladı. Bu tedbirler dünya ticaretinin daha da daralmasıyla, gelir dengesinin daha da bozulması ile sonuçlandı. Sonunda Amerika, Japonya, İnglitere, Batı Almanya ile bir araya gelerek 1985-87 arasında Doların Yen karşısında yüzde 51 değer kaybetmesinde anlaştılar. Dünya benzer bir durumla karşı karşıya. Biz tüm dünyada reel sektörün hasmı olarak gördüğümüz kurun da, faizlerin de yükselmesine karşıyız, Biz yatırım istiyoruz, istihdamın artmasını istiyoruz, üretim istiyoruz” diye konuştu.

“İNOSVAYON, DAR BİR AZINLIĞIN REFAHI İÇİN PARADAN PARA KAZANMAYA KARŞIDIR”

Türkiye’nin ticarette kendi milli parasını kullanma kararı aldığını hatırlatan Erdoğan, “Rusya ile görüştük. Dedik ki ‘sizden ne alıyorsak ruble ile alalım’. İran ile konuştuk. ‘Sizin paranızla alalım’ dedik. Çin ile aynı şeklide. ‘Siz de bizden ne alıyorsanız Türk Lirası ile alın’ dedik. Mutabık kaldık ve merkez bankalarımıza talimatı verdik. Paradan para kazanan, insanların kahir ekseriyetinin işini kaybetmesi pahasına yapan anlayışı doğru bulmuyoruz. İnovasyonu mümkün kılan zihniyetle burada buluşuyoruz. İnosvayon dar bir azınlığın refahı için paradan para kazanmaya da, hiçbir şey üretmeden para kazanmaya da karşıdır, karşı olmalıdır. Bu yöntemle para kazanmak üretimle, fayda sağlamakla mümkündür. Açıklanan ekonomik destek paketine göre Türkiye Odalar ve Borsala Birliği (TOBB) ile iki bankamız işbirliği yaparak kobilere düşük faizli kredi verecekler. İşte finansmanda inovasyon budur. Yani reel sektörün desteklenmesidir” şeklinde konuştu.

“BİRİLERİ HALA ‘IMF İLE ANLAŞMA YAPIN’ DİYE BAĞIRIYOR”

Türkiye’nin son 3 yılda farkı konulara yönelmeye zorlandığını belirten Erdoğan, “Faizlerden vadelere, dış ticaretten yatırımlara, mili gelirden ticarete kadar her alanda cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine ulaştığımız 2013-2014 yılları istikrarımızı yönelik en büyük saldırıların da başladığı dönmedir. Türkiye şayet gezi olaylarını, FETÖ’nün 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimlerini, PKK ve DEAŞ kanlı eylemlerini yaşamış olsaydı bugün çok farklı bir noktada bulunacaktı. 800 milyon doları aşan milli gelirimiz, trilyon dolara dayanmış olacaktı. Düşen petrol fiyatlarının etkisiyle dış ticaret açığımız azalacak, yatırım imkanı artacaktı. Faiz oranları 4.6’ya kadar düşmüştü, yüzde 3’lere gerileyecekti. Enflasyon bu rakamın da altına inecekti. Bu verilerin sağladığı güçle Suriye ve Irak’ta daha etkin bir politika izleme imkanına sahip olacaktık. Fakat çok açık, sinsi bir oyunla elimiz kolumuz bağlamaya, bize diz çöktürmeye çalıştılar. Biz IMF borcumuzu sıfırladık, ilişkilerimizde yeni bir döneme girdik. Şimdi onlar bizden borç istiyor. Verebiliriz dedik. Bakın nereden nereye geldik. Birileri hala ‘IMF ile anlaşma yapın, borç alın, ekonomik ve siyasi bakımdan yine bu kurumun kontrolüne girin’ diye bağırabiliyor. Bunlar vatana ihanet ediyor. Niye biz IMF’ten borç alacağız. Bizim böyle bir derdimiz yok. Türkiye artık ayakları üzerine duran bir ülkedir” ifadelerini kulandı.

“BEN BUNA SİYASİ İNOVASYON DİYORUM”

Avrupa ülkelerine yönelik eleştirilerini de sürdüren Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

“NATO‘nun bir komutanı Türkiye’de darbe yapmaya kalkışmaktan görevden alınan, tutuklanan subayların yasını tuttuğunu açıkça söyleyebiliyor. AB bürokratları kendi değerlerine sırtlarını dönme pahasına Türkiye’ye ayar vermeye çalışıyor. Pek çok yerde başka ülkeler söz konusu olduğunda asla öne sürülmeyen kriterler, ölçüler, çıtalar, sıra bize geldiğinde bir anda ortaya konuluyor. Türkiye’nin geldiği noktadan ve ulaşmak istediği yerden rahatsız olanlar bu duygularını saklayamıyorlar. Biz ne olup bittiğini iyi biliyoruz. Bu meselelerle uğraşırken, daha önceki başarılarımızı nasıl elde ettiğimiz unutmuş değiliz. Hem krizle mücadele edecek, hem kalkınmamızı sürdürecek, hedeflerimize yürüyüşümüzü kesintiye uğratmayacak bir yaklaşımla çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Gençler ben buna siyasi inovasyon diyorum. Milletimizle birlikte üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir mesele olmadığını geçtiğimiz 14 yılda ortaya koyduk. Komşumuz Avrupa Kalkınma Bankası ve çevresinde 400 milyar avro destek aldı. Düşünebiliyor musun. Biz hamdolsun öyle bir kapı çalmadık, böyle bir duruma da düşmedik. İnşallah bugünkü sorunlarımız da aynı şekilde çözeceğiz. Millet yastığın altındakini Türk Lira’sına dönüştürmek suretiyle ‘ben nasıl 15 Temmuz’da meydanlara çıktıysam bugün de kendi param için her şeyimi seferber ediyorum’ diyor. Bu millet büyük bir millet”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Adana’da çocukların ’23 Nisan Ekspresi’ coşkusu Milli Eğitim Bakanlığı koordinesinde hayata geçirilen 23 Nisan Ekspresi, Adana Tren Garı’nda minikleri ağırladı. VR teknolojisi kullanılarak hazırlanan animasyonlara minikler yoğun ilgi gösterdi. Öğrencilere yönelik, ’tarihi bilgi edinme, vatanseverlik ve milli bilinç, değerleri anlama ve takdir etme, empati geliştirme, geleceğe yönelik düşünme ve planlama’ yeteneklerinin geliştirilmesi amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı koordinesinde hazırlanan ’23 Nisan Ekspresi’ etkinlikleri Adana’da gerçekleştirildi. Adana Tren Garı önünde kurulan alanda öğrenciler VR teknolojilerini deneyimlerken, sıfır atık parkuru ve boyama gibi birçok etkinliğe katılarak keyifli zaman geçirdi. Etkinliğe katılan Adana Valisi Yavuz Selim Köşger de VR teknolojisi kullanılarak hazırlanan ve Türkiye’nin geçmişten geleceğe nasıl ilerlediğini anlatan animasyonu çocuklar ile birlikte seyretti. "Çocukların ülkemizin nereden nereye geldiğini öğrendikleri bir uygulamaya tanıklık ediyoruz" Etkinlikte emeği geçenlere teşekkür eden Vali Yavuz Selim Köşger, "Çok güzel bir ortam. Bu meydan belki çok kalabalık gördü ama bugün en güzel ve umut vericilerinden birine tanıklık ediyor. Geleceğimiz, istikbalimiz, umudumuz, çocuklarımız, yavrularımız bu meydanda ülkemizin nereden nereye geldiğini görsel, işitsel ve dokunarak öğrendikleri bir uygulamaya tanıklık ediyoruz. Çocuklarımızın keyfi yerinde, seslerden de anlaşılıyor. Ben de içlerine girerek mutluluklarına ortak oldum. Eğitim yalnızca öğretmenlerin anlattığı teorik bir şey değil. Bu tür uygulama örneklerini çoğaltmamız lazım her alanda. Sadece tarih ve ülkemizin geçmişi ile ilgili değil bütün bilim alanlarında da uygulamalı tatbiki eğitimleri artırmamız lazım. Bu anlamda çok güzel bir uygulama olmuş. Çocuklarımıza sorduğumda hepsinin çok beğendiklerini gördüm. Onlara da inşallah faydalı olmuştur" dedi.
Elazığ Dünyanın en pahalı baharatını ekti, kilosunu 200 bin liradan satıyor Elazığlı mühendis Bayram Çalışkan, 4 yıl önce Safranbolu’da keşfettiği safran bitkisiyle başladığı tarımsal faaliyetlerde başarıya ulaştı. Çalışkan’ın, gramı 200 liraya satılan safranı hem yüksek fiyatıyla hem de sağlık faydalarıyla dikkat çekiyor. Elazığlı inşaat ve ziraat mühendisi Bayram Çalışkan (35), 4 yıl önce araştırma yaparken Safranbolu’da yetişen safran bitkisini keşfetti. O tarihte deneme amaçlı ilk siparişini veren Çalışkan, temin ettiği soğanları Yarımca köyünde bulunan bahçesine ekti. İlk senesinde güzel verim alan Çalışkan, ikinci sene daha fazla soğan alarak bir dönüm alana daha safran ekti. Bu yıl 4’üncü hasadını yapan ve ailesiyle birlikte açan çiçekleri toplayan Çalışkan, gramını yaklaşık 200 liraya satıyor. Safran bitkisinin sadece yüksek fiyatıyla değil, aynı zamanda hücre yenileme ve vücut direncini artırma özellikleriyle de bilinmesi, onu dünyanın en değerli baharatları arasında gösteriliyor. ’’Toplamda 300 bin lira gelir elde ettik’’ Safran bitkisinin hem sağlık faydalarına hem de ekonomik getirisi hakkında bilgi veren Bayram Çalışkan, ’’Hobi olarak başladım ama şu an ticaretini yapıyorum. Fiyat olarak da gayet değerli bir bitki. O yüzden herkese tavsiye ediyorum. Gram olarak satıyorum, kilo olarak herkesin almaya durumu olamayabiliyor. Gramının fiyatı, 150 ile 200 lira arasında değişiyor. Burada 800 metrekarede bir ekili alan var. İlk üç yılda toplamda 300 bin lira civarında bir gelir elde ettik. Ekim ve söküm arasında iki aylık bir süreci var. Herhangi bir kimyasal madde kullanılmıyor. Elazığ’da daha önce bu işi yapan yoktu, bunu ben getirdim. Buradaki çiftçilere örnek olmak amaçlı başladım ve tarım ve orman il müdürlüğü de beş çiftçiye daha destek verdi. Bu şekilde yayıldı, daha fazla olmasını temenni ediyorum’’ dedi. Safranın geniş bir yelpazesi olduğunu ifade eden Baba Ali Rıza Çalışkan ise ’’Biz ailecek birlikte bu işi yapıyoruz ve şuanda da hasadını yapıyoruz. Tıbbi ve aromatik bir bitkidir. Genellikle ilaç firmaları kullanıyor. Onun devamında piyasada astım, bronşit, kalp, damar gibi birçok hastalığa iyi geldiğini söylüyorlar. Tadı çok güzel, reçel ve bal gibidir” şeklinde konuştu.
İstanbul BİM şubesinde ’skandal’ görüntü: Tavukları binek araçlarla taşıdılar Avcılar’da bir BİM şubesinde satışa hazırlanan tavukların taşınma şekli sosyal medyada büyük tepki topladı. Soğuk zincirde taşınması gereken tavukların binek araçla mağazaya getirildiği görüldü. Konuyla alakalı konuşan kasap işletmecileri durumun insan sağlığını tehdit ettiğini belirtti. Avcılar Tahtakale Mahallesi’nde bulunan bir BİM şubesinde satılmak üzere getirilen tavukların soğuk zincir yerine binek bir araçla getirilmesi tepkilere neden oldu. İlginç sevkiyatı görüntüleyen bir vatandaş, o anları sosyal medyada paylaştı. Tepki toplayan görüntülerde hafif ticari bir aracın bagaj ve arka koltuğuna yüklenen tavukların mağazaya taşınarak reyona koyulup satıldığı görüldü. Konuyla alakalı konuşan kasaplar duruma tepki göstererek insan sağlığına tehdit olduğunu ifade etti. “Tavuk özellikle çok tehlikeli bir ürün. Sıcak havaya temas ettikten sonra dolaba konulması fayda etmez” Görüntüleri yorumlayan kasaplardan Niyazi Akçay, “Sakıncası var çünkü bu et ürünlerinin entegreden soğuk hava deposundan alınarak tekrar soğuk hava araçlarına itina ile yüklenerek gideceği noktaya taşınarak müşteriye ulaşması gerekir. Kasaba geldiği anda yine sıcak havaya ulaşmadan soğuk hava deposuna koyulur. Tavuk özellikle çok tehlikeli bir üründür sıcak havada temas ettikten sonra tekrar dolaba konulması da fayda etmez. Belirli bir sıcak havanın üzerine çıktığında bakteri üretmeye başlar. Bu şekilde taşınması yasaktır. Et kasabın işidir, bisküvi bakkalın, yoğurt ise sütçünün işidir. Kasapların tercih edilmesi gerekir” şeklinde konuştu “Soğuk zincirine dikkat edilmezse bakteri oluşur ve insan sağlığını tehdit eder” Yine konuyla alakalı konuşan kasap olan Sadrettin Gül, “22 yıldır bu sektördeyim. Havalar soğuk olduğu zaman bile buzhaneden alınarak soğuk zinciri kırılmadan yerine teslim edilmelidir. Bu soğuk zincirine dikkat edilmezse bakteri oluşur ve insan sağlığını tehdit eder. Bu konu vicdanla alakalı aha çok bilinen yerlerden alınması gerekiyor. Araç arızası varsa da dikkat edilmeli. Biz aracımız soğumadan yükleme yapmıyoruz. Tavuk bakteriye çok hassastır” ifadelerini kullandı. BİM’den açıklama Görüntülerle ilgili BİM’den yapılan açıklamada, "Söz konusu durum, tedarikçi firma çalışanının bilgimiz dışında aldığı inisiyatif sonucunda münferit olarak gerçekleşmiştir. Teslimat aracının mağazamıza birkaç yüz metre kala bozulması neticesinde ürünleri kısa süreliğine başka bir araca aktararak tarafımıza teslim etmişlerdir. Bu olay şirketimiz tarafından kesinlikle kabul edilebilir bir durum değildir. Söz konusu durum öğrenildiği an tedarikçi firmaya gerekli uyarılar yapılmış, firma tarafından çalışanın iş akdi feshedilmiştir. Tedarikçilerimiz ve üretim aşamaları kalite kontrol ekiplerimiz tarafından düzenli olarak denetlenmektedir. Gıda güvenliği ve kalitesi birinci önceliğimizdir" ifadelerine yer verildi.
Kayseri Annesinin acısını yaşarken, 8 aylık bebeği annesiz kaldı Kayseri’de 38 suç kaydı olan babası tarafından bıçaklanarak öldürülen genç kızın doğumundan kısa bir süre sonra annesini kaybettiği öğrenilirken, sosyal medya paylaşımları yürekleri dağladı. Kayseri’de geçtiğimiz 3 Mayıs’ta Melikgazi ilçesine bağlı Esenyurt Mahallesi Porsuk Sokak’ta meydana gelen olayda; baba Yunus Yılmaz (48) ile kızı Buse Erkin (23) arasında henüz bilinmeyen bir nedenle tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Buse Erkin taşla babasını başından yaraladı. Bunun üzerine baba Yılmaz da yanındaki bıçak ile Erkin’e saldırdı. Vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan Buse Erkin ambulansla Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi acil servisine kaldırılırken, baba Yunus Yılmaz da olay yerinden kaçtı. Olayın ardından çalışma başlatan Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, kaçan Yunus Yılmaz’ı yakalayarak gözaltına aldı. Talihsiz kadın da tedavi gördüğü hastanede 4 günlük yaşam mücadelesini kaybetti. Anne olduktan sonra annesini kaybetmiş Hayatını kaybeden Buse Erkin’in geçtiğimiz yıl 1 Eylül’de anne olduğu ve kendi annesini ise 19 Ekim’de kaybettiği öğrenildi. Sosyal medya paylaşımlarında annesinin fotoğraflarını paylaşan Erkin’in yazıları da görenlerin yüreğini burktu. Annesinin mezar taşının üzerine, "Toprak emanetime iyi bak. Benim sarıldığım gibi sarıl anneme. Bu dünyada gün yüzü görmedi ama cennet bahçesini görür inşallah canım annem" yazdırdığı görüldü.