POLİTİKA - 22 Ekim 2016 Cumartesi 16:27

Erdoğan: Irak'taki iç savaşa kayıtsız kalmayacağız

A
A
A
Erdoğan: Irak'taki iç savaşa kayıtsız kalmayacağız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak'ın göz göre göre mezhep temelli iç savaşa gitmesine kayıtsız kalmayacaklarını belirterek, "Urfa, Diyarbakır, Mardin, Şırnak, Antep, Hatay'a bakıp da iştahı kabaranların heveslerini kursakta bırakacak irade ve güce hamdolsun fazlasıyla sahibiz. İdli, Halep, Münbiç, Haseki, Musul, Kerkük'ü ve oradaki kardeşlerimizin güvenliğini de kendi güvenliğimizden farklı görmüyoruz" dedi.

Erdoğan, Bursa'nın İnegöl ilçesinde hayırsever işadamı Mehmet Yıldız ve eşi Sevim Yıldız tarafından yaptırılan 305 bin metrekarede 26 bölümden oluşan 61 milyon liralık eğitim külliyesinin açılışını yaptı. Bunca ihanete rağmen cesaret ve kararlılıklarını kaybetmediklerini ifade eden Erdoğan, “İçerden ve dışarıdan bizi hedef alan ekonomik tuzaklara rağmen hedeflerimizden sapmadık geriye düşmedik. Böyle bir başarı örneği ortaya koymak, dünyada pek az milletin harcıdır. Bizim yaşadığımız hadiselerin onda birini yaşamayan ülkelerin ne hallere düştüklerini görüyoruz. Birkaç bin, birkaç yüz mülteci kapılarına dayandı diye, Avrupalı ülkelerin, öncülüğünü yaptık dedikleri değerleri ayaklar altına aldığını gördük. 3 milyon mülteci var, feryat etmedik. Üzerlerine misket bombaları atılan insanlara kapımız açıktı. Biz yaratılanı Yaradan’dan ötürü sevdik. Onun için bu insanları o bombalara teslim edemezdik. Batının böyle bir derdi yok” dedi.
“Vatanımızı üzerinde kimse operasyon düşünmesin” diyen Erdoğan, “780 bin kilometre kare ile tek vatan. İşte şu anda güneydoğuda, doğuda hala çılgınlık içinde olan teröristler var. Bölücü terör örgütü! Nereye kaçarsanız kaçın. İnlerinize kadar sizi kovalayacağız. Kovalıyoruz. Artık terör eylemi olduktan sonra değil, olmadan o bataklığı kurutmak suretiyle, bu vatanı inşallah refaha, huzura kavuşturacağız. Onun için de durmak yok. Şehitlerimiz var. Şehit veriyoruz. Eyvallah, ama ben şuna inanıyorum. Bizim şehidimiz büyüktür” şeklinde konuştu.

Suriye’de 6 yılda 600 bin insanın devlet terörünün kurbanı olduğunu hatırlatan Erdoğan, “Buna ses çıkarmayanlar, ‘Dabık’ta şu kadar PYD’li, PKK’lı ölmüş’ diyor. 600 bin insanın ölümüne sesiniz çıkmıyor. Dabık’taki PKK’lı teröristleri savunuyorsun. Deaş’lı teröristler de var bunların içinde. PYD’lisi de, PKK’lısı, YPG’lisi de var. Hepsi birbirinin aynı. Al birini vur öbürüne” dedi.

Suriye’de 12 milyondan fazla insanın evini, köyünü, şehrini terk ettiğine dikkat çeken Erdoğan, şunları söyledi: “Geçmişte Halep, Kerkük, Musul bizimdi. Ben Misak-ı Millî dedim diye rahatsız oluyorlar. Ben tarih dersi veriyorum. Bu işin tarihinde bu var. Gazi Mustafa Kemal’in Misak-ı Millî’yi istikamet olarak gösterişi yok mu? Niye birilerinin sesi çıkmıyor, niye rahatsız oluyorlar? Biz milliyiz, biz yerliyiz. Biz vatanseveriz. Biz milliyetperveriz. Farkımız bu. Onun için 2003’ten bu yana izlenen yanlış politikalar, etnik ve mezhep taassubu sebebiyle bölge ölüm tarlasına dönüştü. Batılı ülkeler Irak ve Suriye için ne yaptılar? Koca bir hiç. Kendileri bir şey yapmadıkları gibi, bizim gibi samimiyetle el uzatmamızı engellediler. Biz Irak krizinin başından beri, ülkenin anahtarının, tek mezhebi yapıya verilmemesi gerektiğini ifade ettik. Suriye’de de terörün terörle temizlenmeyeceğini söyledik. Başta müttefiklerimiz olmak üzere, bölgede etkinliği olan ülkelere bunları dinletemedik. Biz 3 milyon kişiye kapılarımızı açarken ortada görünmeyenler, konu enerji ve petrol olunca hemen baş köşeyi kaptılar. Bu dramlar karşısında 3 maymunu oynayanlar, fırsatlar konusunda aslan kesildi. Türkiye’yi bölgedeki gelişmelerin dışında bırakmak, çıkacak faturayı da üzerine yıkmak için her türlü yolu deniyorlar” şeklinde konuştu.

“Rakka’da gereğini yapacağız”

“Artık bu ahlaksız, riyakar oyuna müsaade etmeyeceğiz” diyen Erdoğan, “Ülkemizin güvenliğini ilgilendiren konuları tribünden seyretmeyeceğiz. Sahada ve masada olmak için uluslararası hukuk çerçevesinde ne gerekirse onu yapacağız. Güney sınırımız boyunca bir terör koridoru oluşmasına asla izin vermeyeceğiz. 911 kilometre Suriye sınırı, 350 kilometre Irak sınırımız var. Seyir mi edeceğiz? Cerablus operasyonu bu konudaki kararlılığımızın işaretidir. Errai operasyonu kararlılığımızın ifadesidir. Dabık aynı şekilde. Dabık ile ilgili, Mercidabık’ı okuyun. Şimdi El-Bab, oraya inmeyin diyorlar. Çünkü burada terörden arındırılmış bölgeyi hazırlamamız lazım. Münbiç aynı şekilde. Koalisyon güçleri aynı hareket etmeye hazırsa, Rakka’da da gereğini yapacağız. PYD veya YPG ile beraber değil ha; Amerika koalisyon güçleri, terör örgütlerini yanımıza almayacağız. Bunları da kendileriyle konuşuyoruz. Dün Amerikan dışişleri bakanı buradaydı. Kendileriyle ben de, başbakan, milli savunma bakanımız da görüştük. Irak’ın göz göre göre mezhep temelli iç savaşa gitmesine kayıtsız kalmayacağız. Bizim kimsenin bir karış toprağında gözümüz yok. Kendi toprağımızın güvenliğiyle alakalı olduğu için sahada etkin olmaya çalışıyoruz. Bin yıllık kardeşimizin, geleceğimizin karartılmasına izin vermeyeceğiz. Urfa, Diyarbakır, Mardin, Şırnak, Antep, Hatay’a, bütün buralara bakıp da iştahı kabaranların heveslerini kursaklarında bırakacak irade ve güce hamdolsun fazlasıyla sahibiz. İdlib, Halep, Münbiç’i, Haseki’yi, Musul’u, Kerkük’ü de, oradaki kardaşlerimizin güvenliğini de kendimizden farklı görmüyoruz. Biz hem kendi vatandaşlarımız, hem de bölgedeki kardeşlerimiz için sadece barış, huzur ve istikrar istiyoruz” dedi.

Ahmet Faruk Çabuk-Abdullah Çibir-Salih Bakıcı

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.