POLİTİKA - 24 Şubat 2017 Cuma 16:47

Erdoğan'dan idam açıklaması: 'Gerekirse bunun için de bir referandum yolu açabiliriz'

A
A
A
Erdoğan'dan idam açıklaması: 'Gerekirse bunun için de bir referandum yolu açabiliriz'

Manisa’da konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, millet isterse gerekirse idam için de referandum yolunun açılabileceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Manisa’da yapımı tamamlanan ve açılışa hazır hale gelen değeri yaklaşık 219 milyon 407 bin lira olan 70 tesisin açılışını yapmak üzere Manisa’ya geldi. İzmir Adnan Menderes Havalimanından helikopterle Manisa’ya geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cuma namazını Hatuniye Camii'nde kıldıktan sonra Cumhuriyet Meydanı'nda gerçekleştirilen toplu açılış töreninde halka hitap etti. Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili konuştuğu sırada alanı dolduranların “İdam” sloganları üzerine, “Ben inanıyorum ki idam talebi parlamentoya gelecektir. Temennim odur ki parlamentodan geçtiği anda, bana geldiğinde ben bunu onaylarım. Fakat bir sıkıntı var; anayasa değişikliği gerektiriyor. İşte 16 Nisan bunun da cevabı olacak. Bunun için de gerekirse bir referandum yolu açabiliriz. Parlamentodan çıkmıyorsa bir referandum talebini şimdiden hatırlatıyorum. Onun için de millete gideriz. Millet idam diyorsa mesele bitmiştir” dedi.

“Rejimle mejimle işimiz yok”

Anayasa değişikliği ile yönetim sisteminin değiştirileceğini söyleyen Erdoğan, “Ne yapıyoruz? Yönetim sistemimizi değiştiriyoruz. Ana muhalefet ve onun malum takıntıları ‘rejim değiştirecek’ diyor. Bizim rejimle mejimle işimiz yok. Rejim sorunu 1923’te bitti. Bizim yönetim sistemi ile sorunumuz var. Cumhurbaşkanlığı ve başbakanlığı birleştiriyoruz, güçlü bir yürütme organı oluşturuyoruz ama bunlar bundan anlamaz. Bunlara 5 tane koyun ver kaybedip gelirler” diye konuştu.

“Yalan konuşma, doğru konuş”

Konuşmasında CHP’ye yüklenen Erdoğan, şunları söyledi: 

“Meclisi kaldıracak diyorlar. Yalan konuşma, doğru konuş. Tam aksine Meclisin gücünü artırıyoruz. Cumhuriyetimizi daha güçlü bir demokrasi ve yönetimle taçlandırıyoruz. Biz size aşığız aşık. Biz Ferhat’ız, siz de Şirin’siniz. Ferhat dağları aşkından dolayı deldi. Biz de dağları dele dele geliyoruz. Cumhuriyet tarihinde görülmemiş kadar tünel yaptık. Dedik ki ‘biz deniz altında da gideriz.’ Fatih Sultan Mehmet gemileri karadan yürüttü. Biz de ‘denizin altından Marmaray’ı yürütürüz’ dedik. 3 senede Marmaray’dan 200 milyona yakın insan geçti. Bir de ‘Avrasya Tünelini yapacağız’ dedik. Deniz altında Asya ve Avrupa’yı birbirine bağladık. Biz Fatih’e layık olacağız. Boğaz’ın üzerine 3. gerdanlığı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptık. Köprüden bir de yüksek hızlı tren geçecek. Bütün bunlar bu aziz millet için.”

“Gördük, yaşadık”

Türk milletinin aleyhine olacak hiçbir işin içinde yer almayacaklarını dile getiren Erdoğan, “Tam tersi tüm benliğimizle karşısında dururuz. 99 yılında cezaevine girerken gösterdiğim duruşa da şahitsiniz. Bir şiir okuduğum için içeri attılar. Şahsımın milletvekilliği engellendi. Partim iktidara geldiğinde gösterdiğim duruşu görüyorsunuz. Yurt içi ve yurt dışında sizi temsil ederken ortaya koyduğum duruşa da şahitsiniz. 15 Temmuz gecesi darbecilerin karşısında sizlerle tarihe geçecek şanlı bir duruş sergiledik. Eğer mevcut sistemle Türkiye’nin hedefine ulaşabileceğine inansaydık emin olun anayasa değişikliği konusunda en küçük adım atmazdık ama gördük, yaşadık” ifadelerini kullandı.

“Bu zihniyet kitap fırlattı”

Konuşmasında anayasa kitapçığı fırlatıldığı dönemde Türkiye’nin yaşadığı zorlukları hatırlatan Erdoğan, “Bu zihniyet rahmetli Ecevit’e kitap fırlattı. Böyle bir anlayış olabilir mi? Biz bunu tecrübe ettik. Sayın Gül’le böyle bir sıkıntı yaşamadık ama biz aynı ekolden geldik ve birbirimizi anlıyoruz. Bu ülke ne yazık ki birçok darbe, engellemenin karşısında rüzgar önündeki yaprak gibi savruldu. Bu ülkede zayıf yönetimler yüzünden siyasi ve ekonomik krizler çıktığında sosyal çalkantılar yaşandığında zararı millet görüyor. Onların batan geminin malları hesabı kendilerine menfaat sağlamaktan başka düşüncesi yoktu. Anayasa kitapçığı fırlatıldığında kur bir anda yüzde 40 fırladı. Bu karmaşada kendilerine alan açmanın hep peşinde oldular. Başbakanlığım döneminde önümüze çıkartılan engelleri biliyorsunuz değil mi? 367 garabeti ve diğer usulsüzlükler gözümüzün önünde” şeklinde konuştu.

“Tek adamcılık CHP’nin yapısında vardır”

Yeni yönetim sistemi arayışının gerisinde asırlar boyunca yaşanan tecrübeler ve ortaya çıkan ihtiyaçlar olduğunu belirten Erdoğan, “Yeni yönetim sistemi ülkemizin hayrınadır. Türkiye’yi bu günlere onca badireye rağmen getirdik. Şimdi geleceğe çok daha güçlü şekilde taşıyacağız.16 Nisan’da sandıkları evetle patlatmak zorundayız. Birileri diyor ki ‘Türkiye’nin bu kadar sorunu var, bunları çözmek yerine niye sistemi değiştiriyorsunuz?’ İşte bu sebeple değiştiriyoruz. Sorunların özünü şahısların inisiyatifine kalmasın diye. İstikrar ve ülkenin teminatı şu bu değil, bizzat sistemin kendisi olsun diye anayasa değişikliği istiyoruz. ‘10 yıldır sorun çıkmıyor’ diyorlar. Bunun kerameti sistemden kaynaklanmıyor ki. Biz bu sistemi sadece ve sadece milletimiz için istiyoruz. Türkiye hedeflerine daha kolay ulaşsın diye bu sistemi istiyoruz. Tek adamcılık Cumhuriyet Halk Partisi’nin yapısında vardır. CHP’nin il başkanları o ilin il valisiydi aynı zamanda. Bu ülkeyi böyle yönettiler. Türkiye terör örgütleriyle mücadelesini daha güçlü sürdürsün diye bu sistemi istiyoruz. Türkiye, bölge ve dünyada etkin bir ülke haline gelsin diye istiyoruz. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinden 57’si başkanlık sistemi ile yönetiliyor. Ülkemize diz çöktürmeye uğraşanlara karşı güçlü mücadele vermek için bu sistemi istiyoruz. Türkiye darbelerin, muhtıraların sancısını çekmesin diye istiyoruz” açıklamasında bulundu.

Partilere birleşme çağrısı

Konuşmasında gençlere de seslenen Erdoğan, şöyle konuştu:
“16 Nisan sizin gününüz. Hani ‘çoluk çocuğa mı bırakacağız?’ diyorlar ya siz onlara cevap vereceksiniz. Seçilme yaşını 18’e indiriyoruz. Dünyada var, Türkiye’de niye olmasın? 16 Nisan’da parlamentonun kapısını size açma günüdür. Birileri buna ‘hayır’ diyor. Bu ‘hayır’ diyenlerin karşısında durmaya var mıyız? Ben gencime güveniyorum. Siz bunu 15 Temmuz’da ispatladınız. Öyle bir duruş sergilediniz ki ‘biz varız’ dediniz. F16’lar ölüm kusarken benim gencim kaçmadı. Tankın, modern silahların üzerine yürüdü. Gençlerine güvenmeyen bir ülke geleceğine güvenmiyor demektir. 51 gün kaldı. Kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Durmak yok. Çok koşacağız. İnşallah özellikle 16 Nisan akşamı Manisa’yı takip edeceğim. Birçok engeller çıktı. Ne oldu? AK Parti’nin Sayın Genel Başkanına, Milliyetçi Hareket Partisi’nin Sayın Genel Başkanına teşekkür ediyorum. Her iki parti grubuna teşekkür ediyorum. Dik durdular, taviz vermediler ve güven oylaması için 339’u yakaladılar. Sıra millette. Şimdi ben de milletime güveniyorum. AK parti’ye, MHP’ye, CHP’ye hatta hatta HDP’ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum; bu milli birlik seferberliğidir. Gelin birleşelim ve 16 Nisan’da bu reformu halledelim.”

"Kandil dağındakiler 'hayır' diyor"

Erdoğan, Kandil dağındakilerin "Bizim oyumuz hayır" dediğini belirterek, "Aynı anlayışı paylaşan onunla aynı değil midir? Kişi sevdikleri ile beraberdir. İnşallah 16 Nisan’da Türkiye’nin daha istikrarlı, daha kararlı bir sistemi olacak. Yönetim sisteminin değiştirmek yetmez, hedeflediğimiz güçlü ülkeyi inşa etmek için bir olacağız" dedi.

"16 Nisan'ın öncü haberleri"

Manisa hakkında da konuşan Erdoğan, "Toplu açılış törenini gerçekleştireceğimiz yatırımların şehrimize, tüm halkımıza hayırlı olmasını Allah’tan temenni ediyorum. 14 yılda Manisa 18 milyar liralık yatırımla yepyeni bir çehreye kavuştu. Şimdi yeni yatırımlarla daha büyük hedeflere ilerliyor. İstanbul-İzmir Otoyolu aynı zamanda bir Manisa projesidir. Dev proje, etap etap hizmete girmeye başladı. Osmangazi Köprüsü'nü açtık mı, yolları yaptık mı? Bunlar hep 16 Nisan’ın öncü haberleridir. Manisa bu otoyolu rahatlıkla kullanabilecek. İstanbul ve İzmir 3 saat. Arabana atlayacaksın ve 3 saatte İstanbul’dan İzmir’e Manisa’dan geçerek gideceksin. Hızlı tren, Ankara, Afyon, Uşak, Manisa ve İzmir hızlı tren hattı bölüm bölüm inşa ediliyor. Ankara Manisa arası 3 saatin de altına düşüyor. Görüldüğü gibi söz konusu hizmet olduğunda durmak yok yola devam ediyoruz. 16 Nisan’a hazır mıyız?" ifadelerini kullandı.

“Millet yatanı da çalışanı da görüyor”

Cumhuriyet tarihi boyunca 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapıldığını, 14 yılda ise 18 bin kilometre bölünmüş yol ilave ettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
“Yol medeniyettir. Bu millet yatanı da görüyor, çalışanı da görüyor. 25 havalimanımız vardı, şimdi 59 tane havalimanımız var. İşte 16 Nisan’da evet, bunların devamı demektir. Daha da ileri demektir. Biz gelene kadar bu ülkede yüksek hızlı tren var mıydı? İşte olay bu. Evet demenin ne anlama geldiği ortaya çıkıyor mu? Evet demek yüksek hızlı tren, bölünmüş yolların artması, havalimanlarının artması, dünyanın en büyük havalimanına bu ülkenin sahip olması demektir. Önümüzdeki yıl ilk etabını açıyoruz. Yılda 150 milyon yolcu kapasiteli havalimanına sahip oluyoruz. Önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde 90 milyon yolcu kapasiteli kısmı bitecek. İzmir’in doğru dürüst havalimanı yoktu. Adnan Menderes’i biz yaptık biz. Gerçekleri göreceğiz. Bunlar medeniyet nedir anlamazlar bu işten. Beydağ Barajı'nı yaptığımızda olmaz diye dalga geçtiler. Yaptık mı, yaptık. Ödemiş Ovasını sulamaya başladık mı? Evet demek bu demektir işte. Meclis ve yargı görevlerini yeniden tanımlıyoruz ve güçlendiriyoruz.”

Bakan Zeybekci de konuştu

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, alanı dolduran vatandaşlara “Milletin hizmetkarı, halkın adamı burada. Biz de burada olmaktan dolayı son derece mutluyuz. Türkiye’den nereden dereye geldi, bunu kim yaptı dediğinizde güçlü bir ses istiyorum sizden. Türkiye’yi 14 senede dünyanın 16. büyük ekonomisi haline kim getirdi? 2013’te IMF’nin pençesinden Türkiye’yi alarak IMF’ye ‘güle güle kim dedi? Türkiye’nin 2002 yılında toplanan her 100 liralık verginin 87 lirası faize giderken buna karşı duran kim?” diye sordu. Bunun üzerine vatandaşlar “Recep Tayyip Erdoğan” cevabı verirken, Bakan Zeybekci’nin “Bundan sorması için Türkiye’yi dünyanın ilk 10 büyük ekonomisinde biri haline getirmek için 16 Nisan’da ne diyeceğiz? Avrupa’nın 3. büyük ekonomisi olmak için ne diyeceğiz? Türkiye’nin başı daha dik olsun diye 16 Nisan’da ne diyeceğiz?” sorularına ise hep bir ağızdan “Evet” cevabı verdi.

Ergün: “Kendimizi değil kentimizi düşünerek çalışıyoruz”

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün ise “Manisa bugün güzel bir güne ev sahipliği yapıyor. Manisa'mıza kazandırılmış olan yatırım ve hizmetlerin şehrimize faydalı olmasını Allah’tan niyaz ediyorum. Türkiye’nin en çok yatırım yapan birinci büyükşehir belediyesi olduk. Siyasi kaygı gütmeden, kendimizi değil kentimizi düşünerek çalışıyoruz” diyerek Manisa’daki yatırımları anlattı. Açılış töreninde konuşan Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer de törende yatırımlarla ilgili kısa bir konuşma yaptı. Konuşmaların ardından, protokol mensupları ve Erdoğan tesislerin toplu açılışını yaptı.

70 tesisin açılışı yapıldı

Cumhurbaşkanı, toplu açılış töreninde Akhisar’da 7 milyon 543 bin 873 tutarında 7, Alaşehir’de 7 milyon 409 bin 353 TL tutarında 3, Demirci’de 21 milyon 598 bin 610 TL tutarında 2, Gölmarmara’da 3 milyon 358 bin 563 TL tutarında bir, Kırkağaç’ta 9 milyon 958 bin 891 TL tutarında 2, Köprübaşı’da 300 bin TL tutarında 5, Kula’da 16 milyon 102 bin 280 TL tutarında 3, Salihli’de 15 milyon 165 bin 62 TL tutarında 3, Sarıgöl’de 6 milyon 902 bin 18 TL tutarında 4, Saruhanlı’da 2 milyon 817 bin 198 TL tutarında 8, Selendi’de 9 milyon 856 bin 540 TL tutarında bir, Soma’da 90 milyon 379 bin 815 TL tutarında 16, Şehzadeler’de 4 milyon 907 bin 619 TL tutarında 2, Turgutlu’da 6 milyon 816 bin TL tutarında 4, Yunusemre’de 16 milyon 291 bin 189 TL tutarında 9 yatırımı Manisalıların hizmetine sunacak.

2 bin 500 polis görev yaptı

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Manisa'daki programı için sıkı güvenlik önlemleri alındı. Manisa başta olmak üzere İzmir, Balıkesir, Aydın, Ankara ve Muğla'dan gelen yaklaşık 2 bin 500 polis görev yaptı. Güvenlik amaçlı İzmir başta olmak üzere çevre illerden de demir bariyer takviyesi yapıldı. Manisa ziyaretinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı koruyacak polisler arasında Ankara'dan gelecek 300 kişilik özel çevik kuvvet ekibi de bulundu. Alanda, sadece Türk bayrakları bulunurken, meydana “Hedeflerimizden vazgeçmeyeceğiz, yolumuzdan asla dönmeyeceğiz. Manisa’nın kararı evet” ve “Biliriz ki tek yoldaşın millet, eksik etmeyecek seni dualarından ümmet, göklerden gelen bir karar vardır elbet, Manisa’nın kararı tabii ki evet” yazılı pankartlar asıldı. 

Aykut Yeniçağ - Ceren Atmaca - Önder Aydın - Sadık Cangel - Sinan Yeniçeri
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Metin Öztürk: “Hedefimiz 105 puan ile şampiyon olmak” Galatasaray İkinci Başkanı Metin Öztürk, Y. Adana Demirspor galibiyetinin ardından yaptığı açıklamada, “Hedefimiz tüm takımları yenerek 105 puan ile şampiyon olmak" dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Galatasaray, deplasmanda Adana Demirspor’u 3-0 mağlup etti. Maçın ardından sarı-kırmızılı takımın ikinci başkanı Metin Öztürk, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Galatasaray’ın 15 maç üst üste kazanarak bir rekora imza ettiğini belirten Öztürk, “Tabii ki rekorlar kıymetli ama bizim yolculuğumuz belli, 24. şampiyonluk için gidiyoruz. Önümüzdeki yıl Dursun Özbek Başkanımızın liderliğinde tekrar şampiyon olup 5. yıldızı takacağız. Bu tabii bir hedef. Neticede 19 kıymetli rakibimiz ile oynuyoruz” şeklinde konuştu. “12 puan daha var” 4 maçları daha olduğuna dikkat çeken Öztürk, "4 tane daha maçımız var. Demek ki 12 puan daha var. Yani hiçbir şey garanti değil. Oynayacağımız rakipler arasında küme düşme hattında olanlar var. Bizim gibi şampiyonluk yolumda yarıştığımız Fenerbahçe de var. Bir takımla oynadığınız performans ve aldığınız puanlar aslında diğer takımları da ilgilendiriyor. O yüzden biz gücümüz yettiğince sadece şampiyonluk yolunda değil tüm takımları yenerek ligi planladığımız gibi bitirmeyi hedefliyoruz” sözlerine yer verdi. "Farkı 7 puan olarak algılamak doğru değil" Farkı 7 puan olarak algılamanın doğru olmadığını ve Fenerbahçe’nin henüz maçını oynamadığını kaydeden Öztürk, “Farkı 7 puan olarak algılamak doğru değil. Şu an hala aramızda 4 puanlık bir fark var. Rakibimiz henüz oynamadı. Rakibimiz oynadıktan sonra ne olacağına bakacağız. İster 7 puan olsun, ister 4 puan olsun bizim hedefimiz 105 puan ile şampiyon olmak” ifadelerini kullandı. “Hakem kardeşlerimiz elinden geleni yapıyor, yeter ki kasıt olmasın” Metin Öztürk, ayrıca çok fazla hakem konuşmaya gerek olmadığını, ancak hakemlerin maçları yönetirken niyetlerinin önemli olduğunu kaydetti. Öztürk, “Artık bence çok fazla hakem konuşmaya gerek yok. Yunanistan’da da görüyorsunuz yabancı hakemler var. Orada da Yunan takımları bundan şikayetçi. Herkes elinden geleni yapıyor. Eminim ki hakem kardeşlerimiz de elinden geleni yapıyor. Kasıt olmasın, kötü kalp olmasın. Biz spordan da oynanan futboldan da çok memnunuz. Adana Demir ilk devre inanılmaz bir futbol oynadı. Maç iki tarafa da gitti geldi. Futbol bu, sonucun ne olacağı belli olmuyor” dedi. "Bugün harika bir Mertens resitali izledik" Dries Mertens’in önümüzdeki sezon devam edip etmeyeceğine yönelik soruya da yanıt veren Öztürk, daha sonra şunları söyledi: “Buna karar verecek olan hocamız Okan Buruk ve Başkan Vekilimiz Erden Timur. Ancak bir izleyici olarak şunu söyleyeyim bugün harika bir Mertens resitali izledik. İnanılmaz. İnsan olarak müthiş. Ümit ediyorum ki bu performansını önümüzdeki sene bizimle devam ettirir. Ama devam ettirmese de kalbimiz her zaman onunla. Takımımıza şampiyonluk yolunda diğer futbolcu kardeşlerimiz gibi çok önemli katkı sağlıyor."
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.