SAĞLIK - 21 Temmuz 2017 Cuma 13:56

Erdoğdu: "Yaz aylarında havuz ve deniz kazalarında el ve ayak bileği kırıklarına dikkat"

A
A
A
Erdoğdu: "Yaz aylarında havuz ve deniz kazalarında el ve ayak bileği kırıklarına dikkat"

Yaz aylarında deniz ve havuz kazalarına bağlı olarak kırık ve çıkık vakalarında ciddi artışlar gözlenmesi sonucunda, kazalara karşı bilinçliliği arttırmak amacıyla Dr. Esra Pınar Erdoğdu açıklama yaptı.

Yaz aylarında deniz ve havuz kazalarına bağlı olarak kırık ve çıkık vakalarında ciddi artışlar gözlenmekte. Yüzme havuzları yaz aylarında her yaş grubundan insanların eğlenmek, dinlenmek, serinlemek ve spor yapmak için tercih etikleri mekanlar arasında yer alırken özellikle dikkat edilmesi gereken en önemli konu havuz kazaları. Dikkatsizlik, derinliği bilinmeyen havuz ve denizlere yapılan riskli atlayışlar, özellikle havuz kenarlarında ıslak zeminde kaymalara bağlı oluşan düşmeler ve uygunsuz hijyen koşulları çeşitli sakatlanmalara yol açarken Sportomed Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi'nden Uzm. Dr. Esra Pınar Erdoğdu konuyla ilgili dikkat edilmesi gereken noktaları açıkladı.

Dr. Erdoğdu, havuz ve deniz kazalarındaki yaralanma çeşitlerini şöyle örnekledi: "Havuz kenarında ıslak zeminde kayma ve düşme sonucu ayak bileği ve el bileği kırıkları ya da omuz yaralanmaları, aquaparklarda yanlış atlayışlar ve düşmeler sonucu ayak, kalça ve bel yaralanmaları, derinliğinden emin olunmayan havuz ve denizlere yapılan riskli atlayışlar sonucu ciddi omurilik yaralanmaları, sık karşılaştığımız kazalar olarak sıralanabilir".

Erdoğdu, havuz ve deniz kazalarından kaçınmak adına alınabilecek 4 basit önlemi şöyle sıraladı:
Plaj ve havuz kenarlarına uyarıcı levhalar konulmalı.
Gösteri amaçlı riskli atlayışların yapılmamalı.
Özellikle okul çağındaki çocukların ve gençlerin bu kazaların ciddiyeti konusunda bilinçlendirilmeli ve ilk yardım eğitiminin verilmesi gerekli.
Kaza sonrası yapılacak doğru ilk yardım çok önemli.

"Havuz kazalarında el ve ayak bileği kırıklarına sık rastlanıyor"

Havuz kazalarında vücudun özellikle belirli bölgelerinin risk altında olduğunu belirten Uzm. Dr. Esra Pınar Erdoğdu, derinliğinden emin olmadan yapılan riskli atlayışlarda ayak bileği, havuz kenarlarında kaymaya bağlı olarak ise düşme esnasında elin yere bastırılması sonucu el ve el bileği kırıklarının çokça rastlanabilen bir durum olduğunu söyledi.

Kaza sonrası yapılacak ilk müdahalenin önemine değinen Erdoğdu, "Doğru yapılmayan ilk yardım kazadan daha çok hasar verici olabilir. Öncelikle kırığın yeri ve durumu (açık, kapalı veya parçalı vs.) önemli. Bunu bilmeden yaralıya gereksiz müdahaleden kaçınmalı. Kanama varsa öncelikle bu durdurulmalı. Kırık bölgesini düzeltmek amacıyla herhangi bir müdahalede bulunulmamalı. Kırık bölgesine uygun materyaller ile hareketsiz hale getirilmeli. Yaralı uygun pozisyonda en yakın sağlık kuruluşuna sevk edilmeli" ifadelerini kullandı.

"Kırık ve çıkık vakalarında fizik tedavi önemli"

Uzm. Dr. Esra Pınar Erdoğdu, kırık ve çıkık sonrası yapılacak fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları ile ilgili, "Kırık veya çıkıklar sonrası yapılacak fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamalarının amacı öncelikle kişinin yaralanma öncesi aktivitelerine aynı fonksiyonellik ile dönmesini sağlamaktır. Alçı, atel veya uygulanan cerrahi uygulamalar sonrası kemik kaynaması oluşana kadar geçen süre içinde hem eklem hareketlerinde kısıtlanma hem çevre kas dokuda zayıflama, kuvvet kaybı, bazen dolaşım problemleri, ödem, ağrı gibi semptomlar oluşmakta. Doğru zamanda başlayan, hastaya göre planlanmış uygun fizik tedavi programı ile bütün bu semptomlar ortadan kaldırılır ve kişi en kısa sürede günlük yaşam aktivitelerinde bağımsız ve daha fonksiyonel duruma gelir. Rehabilitasyonun amacı budur. Bazen yaralanma bölgesine ve yaralanmanın ciddiyetine bağlı olarak farklı komplikasyonlar gelişebilir. Özellikle kan dolaşımının da bozulduğu vakalarda ciddi ağrı, refleks irritasyon ve refleks sempatik distrofi (RSD) denilen tablo açığa çıkabilir. Bu durumun erken farkedilmesi ile uygulanan fizik tedavi ve rehabilitasyon programının da değişmesini gerektirir" dedi.

"Rehabilitasyon sürecinde manuel terapi etkisi önemli"

Rehabilitasyon sürecinde manuel terapi etkisine de değinen Dr. Erdoğdu, "Rehabilitasyon sürecinde manuel terapinin etkisi önem kazanırken amaç öncelikle ağrı ve ödemin azaltılması, dolaşımın sağlanması, eklem limitasyonunun çözülmesi, kas atrofisinin giderilmesi ve kuvvetlendirilmesi ve günlük yaşam aktivitelerinde bağımsız ve daha fonksiyonel duruma getirilmesi sağlanmalıdır. Bütün bunları kazandırmak için bazı elektroterapi ajanlarından elbette yararlanılmakta bu uygulamalar ile ağrı ve ödemin azaltılması, yaralanma bölgesinin hareketlerini de kolaylaştırmaktadır. Manuel olarak uygulanan yumuşak doku mobilizasyonu, masaj ve Proprioseptif Nöromusküler Fasilitasyon (PNF) teknikleri hem eklem hareket açıklığını kazandırmakta hem de uygulanacak olan pasif, aktif asistif ve aktif hareket paternlerine yardımcı olmaktadır. Bununla birlikte tedavi sürecinde kişinin ihtiyaçları doğrultusunda farklı pekçok fizik tedavi yöntemleri de kullanılmaktadır" açıklamasında bulundu.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Selçuklu mirası bin 100 yıllık tarihi kale turizme kazandırılıyor Tarihi eserlerin ihyası ve restorasyonu konusunda önemli çalışmalar yürüten Çorum Belediyesi, tarihi kalenin restorasyon çalışmalarına devam ediyor. Çalışma kapsamında kalenin bedenlerinin restorasyonu, aydınlatma çalışması ve kale etrafının drenaj hattı yapılacak. Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın’ın Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yaptığı görüşmeler neticesinde hazırlanan protokol, geçtiğimiz temmuz ayında Çorum Valiliği ve Çorum Belediyesi arasında imzalanmıştı. Protokole göre restorasyon maliyetinin yarısı bakanlık, yarısı da Çorum Belediyesi tarafından karşılanacak. Şehrin en önemli tarihi yapıları arasında yer alan Çorum Kalesi’nin restorasyon ihalesini kazanan yüklenici firma çalışmalarına devam ediyor. Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın, şehrimizin kültürel varlıklarının korunması adına çok önemli bir adımı attıklarını belirterek, Selçuklu mirası olan 1100 yıllık Çorum Kalesi’nin şehrimizin en önemli tarihi eserlerinden birisi oldu olduğuna vurgu yaptı. Tarihi kalenin Çorum’un kimliği ve geleceği açısından son derece önemli bir yapı olduğunu ifade eden Başkan Aşgın, “Şu anda beden yüzeylerinde derz temizliği yapılıyor, özgün derz içeriği ve görseline ulaşmak için numuneler hazırlandı. Danışman hoca ile 1 numune üzerinde mutabık kalındı, derzi temizlenen yerlerde taşlarda eksiklik yok ise derz imalatı yapılacak. Eksiklik olan yerlerde taş onarımı yapılacak.” dedi. Başkan Aşgın, restorasyonunun yüzde 50’sinin Çorum Belediyesi, yüzde 50’sinin ise Kültür ve Turizm Bakanlığı hibesiyle karşılanacağını sözlerine ekledi.
Manisa Özgür Özel’e 9 yaşındaki adaşından sürpriz Manisa’nın Alaşehir ilçesinde vatandaşlarla bir araya gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e kalabalığın içinde ulaşan 9 yaşındaki adaşı Özgür Sarı hayatının en mutlu gününü yaşadı. Doğum öncesi kan uyuşmazlığı tespit edilen ve Özgür Özel’in girişimleriyle kan değişimi sağlanan minik bebeği 9 yıl sonra karşısında adaşı olarak gören Özel, çocukla yakından ilgilendi. Manisa’nın Alaşehir ilçesi Şahyar Mahallesi’nde oturan 9 yaşındaki adaşı Özgür Sarı, kalabalığa rağmen, Özgür Özel’e ulaşıp ’hoş geldin’ demeyi başardı. Özgür Özel’in milletvekili olduğu dönem olan 31 Aralık 2015 yılında doğan Özgür Sarı, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde dünyaya geldi. Kan uyuşmazlığı nedeniyle, doğar doğmaz kanının değişmesi gereken ve 31 Aralık Yılbaşı tatili nedeniyle doktorların tatilde olabileceğini düşünen anne Raziye ve baba Serkan Sarı’nın, Özgür Özel’e ulaşıp yardım istemesiyle sağlıklı bir şekilde dünyaya gelen ve Özgür adını verdikleri evlatları 9 yıl sonra kendisinin hayata bağlanmasına vesile olan adaşıyla buluşmanın mutluluğunu yaşadı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Alaşehir’e geleceğini duyan anne Raziye ve dede Osman Sarı, tüm kalabalığı delerek, Özgür Özel’e ulaşmayı başardı. Özgür Özel de adaşıyla yakından ilgilenerek sevdi. Anne Raziye Sarı, "Oğlum karnımdayken kan uyuşmazlığı tespit edildi. Çocuk doğar doğmaz kanının değişmesi gerekiyordu. Doğum 31 Aralı gününe denk geldi. 31 Aralık yılbaşı olduğu için doktor bulamayacağız diye korktuğumuz için eşim Serkan ve dedemiz Osman Sarı, Özgür Özel’e telefon ederek yardım istedi. Özgür Özel bize hemen hastaneye gitmemizi ve danışmanının yardımcı olacağını söylemiş. Bizde hemen yola çıktık. Doktorlar bizi kapıda karşıladı. Hemen hastaneye yatırdılar ve öğlen üzeri doğum oldu. Çocuğumun kanı değişti. Eğer kanı değişmeseydi, bu gün belki hayatta olmayacaktı. Biz telefonla konuştuktan sonra yolda giderken, çocuğumuzun adını ’eli bol, ikram’ anlamına gelen Kerem adını verecektik. Özgür Özel’in ilgisi ve yardımlarından dolayı, çocuğumun sağlıklı bir şekilde doğması üzerine adını Özgür koymaya karar verdik. Çocuğumuz sağlıklı doğdu, kanı değişti, hayata tutundu, bizde adını Özgür koyduk. Bu günde Özgür Özel’le buluşturduk." dedi. Özgür Sarı da adını aldığı CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e kavuştuğu ve konuştuğu için çok mutlu olduğunu söyledi.