DÜNYA - 18 Ocak 2024 Perşembe 07:23 | Son Güncelleme : 18 Ocak 2024 Perşembe 07:25

Eski ABD Başkanı Trump, “Zarar Tazminatı” davasında 2’nci kez hakim karşısına çıktı

A
A
A
Eski ABD Başkanı Trump, “Zarar Tazminatı” davasında 2’nci kez hakim karşısına çıktı

 Gergin anların yaşandığı duruşmada yargıç Trump'ı mahkeme salonundan çıkarılabileceği konusunda uyardı. Trump'ın avukatının delil yetersizliği nedeniyle davanın düşürülmesi talebi ise reddedildi.

Eski bir dergi yazarı olan E. Jean Carroll'un Eski ABD Başkanı ve iş adamı Donald Trump’a açtığı “zarar tazminatı” davasının 2’nci duruşması New York'taki Manhattan federal mahkemesinde yapıldı. Tarafların ve avukatlarının hazır bulunduğu duruşmada söz alan davacı Carroll, “Buradayım çünkü Donald Trump tarafından saldırıya uğradım ve bu konuyu yazdığımda böyle bir şey olmadığını söyledi. Yalan söyledi ve itibarımı yerle bir etti” ifadelerini kullandı. Şu an 80 yaşında olduğunu söyleyen Carroll, ömrünün 50 yılını dergilerde gazetecilik yaparak geçirdiğini belirterek, “Köşem çok popülerdi. İnsanlar makalelerimi takdir ediyordu, çünkü gerçeğe sadık kalıyor ve gerçeklerden faydalanıyordum” dedi. Trump'ın 2019'da kendisi hakkında yaptığı yorumlardan itibarının nasıl zedelendiği sorulan Carroll, “Daha önce sadece bir gazeteci olarak tanınıyordum, şimdi ise bir yalancı, sahtekar ve kaçık olarak tanınıyorum” diye konuştu. Açtığı dava ardından aldığı tehdit mesajlarından korktuğunu vurgulayan Carroll, güvenlik görevlisi tutmak ve yatağının başında bir silah bulundurmak gibi çeşitli güvenlik önlemleri aldığını anlattı.

Trump ve yargıç arasında tartışma yaşandı

Carroll'un kendisine saldırıldığını, yalan söylendiğini ve itibarının zedelendiğini ifade ettiği sırada başını iki yana salladığı görülen Trump, çoğunlukla notlarını avukatlarına aktararak duruşmayı izledi. Yargıç Lewis Kaplan, Carroll'un ifadesi sırasında avukatlarıyla konuşan Trump'ı çok yüksek sesle konuşmamaya “özellikle dikkat etme” uyarısında bulundu. Carroll'un avukatının Trump'ın ifade sırasında yüksek sesle konuşmayı sürdürdüğü yönündeki şikayeti üzerine Trump'ı yeniden uyaran Yargıç Lewis Kaplan, rahatsız edici davranışlarda bulunması halinde Trump’ın mahkeme salonundan çıkarılabileceğini söyledi. Trump Kaplan’ın sözlerine ellerini havaya kaldırarak tepki gösterirken, Kaplan, “Bunu yapmam için muhtemelen istekli olduğunuzu anlıyorum” dedi. Bunun üzerine Trump'ın “Çok isterim” ifadelerini kullandığı duyulurken, Kaplan ise “Seveceğinizi biliyordum. Görünüşe göre böyle durumlarda kendinizi kontrol edemiyorsunuz” yanıtını verdi.

Trump'ın avukatı davanın düşürülmesini istedi

Trump'ın avukatı Alina Habba, duruşmanın öğleden sonraki bölümünde Carroll'un aldığını iddia ettiği tehdit mesajlarına değindi. Carroll'un tazminat talebinin gerekçesini oluşturan tehdit mesajlarını sildiğini itiraf ettiğini hatırlatan Habba, delil yetersizliği nedeniyle davanın düşürülmesini talep etti. Habba’nın talebi reddedilirken, bugünkü duruşma sona erdi.

Dava dün başlamıştı

Eski ABD Başkanı ve iş adamı Donald Trump, eski bir dergi yazarı olan E. Jean Carroll'un daha önce açtığı davada “cinsel taciz” ve hakaretten suçlu bulunmuştu. Carroll, ilk hukuk zaferinin ardından cinsel saldırı iddialarıyla ilgili 2019 yılında yaptığı karalayıcı açıklamalar nedeniyle Trump'a yönelik ikinci bir “zarar tazminatı” davası açmıştı. Manhattan Federal mahkemesi yargıcı Lewis Kaplan daha önce yaptığı açıklamada, Caroll tarafından açılan yeni davada jürinin sadece Trump’ın ne kadar tazminat ödeyeceğine karar vereceğini belirtmişti. Davanın ilk duruşması dün yapılırken, Trump'ın eşi Melania Trump'ın annesinin cenaze töreni nedeniyle Perşembe günkü duruşmanın ertelenmesi yönündeki talebi de reddedilmişti. 

Burak Ersoy

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Anadolu Üniversitesi ekibinden öğrencilerin eğitim hedefleri için TÜBİTAK projesi Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Köksal Büyük’ün yürüttüğü ’Türk Yükseköğretim Sisteminde Mikro-Yeterliliklerin Kredilendirilmesi İçin Gereksinimlerin Belirlenmesi’ projesi TÜBİTAK tarafından desteklenmeye hak kazandı. Projeleri hakkında bilgi veren Prof. Dr. Köksal Büyük, “Mikro-yeterlilikler ya da diğer bir ismi ile mikro krediler öğrenme kazanımlarını, iş yükünü ve kredi değerini içeren kısa süreli eğitim programlarıdır. Öğrenciler, kendi eğitim hedeflerine uygun yeterlilikleri seçebilir ve alacakları krediyi önceden bilebilirler. Yüksek öğretim kurumları, öğrenme kredisi karşılığı olmayan okul dışı eğitim faaliyetlerini akademik krediye dönüştürmek için bugüne kadar yeterince çaba sarf etmediler. Ancak, geleceğin başarılı üniversitelerinin okul dışı öğrenmeye imkan tanıyan kurumlar olacağını net bir şekilde ifade etmeliyim. Bu açıdan, mikro-yeterlilikler büyük bir fırsattır. Konu ile ilgili olarak Avrupa Komisyonu, mikro-yeterlilikler için ortak tanımlar ve standartlar geliştirmeyi hedeflerken, Avrupa Birliği Konseyi ise hayat boyu öğrenme ve istihdam edilebilirlik adına bu yaklaşımı destekleyen kararlar almıştır. Türkiye’de ise, son zamanlarda bu yeterliliklerin yükseköğretim sistemine entegrasyonu ve uygulanması üzerine yoğun çalışmalar yapılmaktadır. Bu süreçler, uluslararası öğrenci hareketliliğini destekler ve öğrenenlere kişisel ve profesyonel gelişimleri için esnek eğitim imkanları sunar" dedi. “Daha etkin bir uygulama modeli tasarlanabilecek” Projenin kapsamına da değinen Prof. Dr. Köksal Büyük, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye’deki mikro-yeterlilik uygulamalarının mevcut durumunu ve modellerini belirlemek, farklı ülkelerdeki benzer uygulamalarla karşılaştırmalı analiz yapmak, Türkiye’nin eğitim sistemi özellikleri ve ihtiyaçlarına uygun mikro-yeterlilik ilke ve esaslarının oluşumuna katkı sağlamak önemli çıktılarımız arasındadır. Bu süreçte öğrencilerin, öğretim elemanlarının ve iş dünyasının mikro-yeterliliklere bakış açıları ve beklentileri araştırılacak, böylece daha etkin bir uygulama modeli tasarlanabilecektir. Yükseköğretimdeki tüm paydaşların yani Yükseköğretim Kurulu, üniversite yönetimleri, öğretim elemanları, idari personel, öğrenciler ve sektör temsilcilerinin mikro-yeterliliklere ilişkin hazır bulunma düzeyleri belirlenecek ve bu konudaki potansiyel direnç noktaları tespit edilecektir. Ayrıca, mikro-yeterliliklerin kredi değerlerinin belirlenmesi, kontrol edilmesi ve kabul süreçlerini içeren bir sistem tasarımı yapılacak, bu süreçlerin yükseköğretime entegrasyonu sağlanarak sistemin uygulanabilirliği arttırılacaktır. Son olarak hem eğitim sistemimize hem de öğrencilerimize katkı sağlayacak olan proje ekibimizde Anadolu Üniversitesi’nden değerli araştırmacılarımız Prof. Dr. Zafer Asım Kaplancıklı, Doç. Dr. Murat Akyıldız, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nden Doç. Dr. Nurcan Deniz ve ASBÜ’den Doç. Dr. Ahmet Yusuf Yılmaz yer almaktadır.”