SPOR - 13 Aralık 2022 Salı 12:21

EuroLeague’de çift maç haftası Tivibu’da

A
A
A
EuroLeague’de çift maç haftası Tivibu’da

Türk Telekom’un dijital TV platformu Tivibu, Avrupa basketbolunun zirvesini ekrana taşımaya devam ediyor. İç ve dış sahada oynanacak maçlarla haftayı kayıpsız atlatmak isteyen Türk takımlarının maçları 13, 14 ve 16 Aralık tarihlerinde Tivibu üzerinden S Sport ekranlarında yayınlanıyor.

Türk Telekom’un dijital televizyon platformu Tivibu, Avrupa’nın gözde takımlarını seyircisiyle buluşturmaya devam ediyor. 13 ve 14. hafta karşılaşmalarıyla play-off potasının şekillenmeye başladığı ligde, Fenerbahçe ve Efes iç ve dış sahada oynayacağı çift maç haftasını kayıpsız atlatmak istiyor. EuroLeague’de oynanacak çift maç haftası, Tivibu üzerinden S Sport ekranlarından canlı yayınlanıyor.

Fenerbahçe, ilk beş oyuncusundan bazılarının sakatlık yaşamasından dolayı oynayamadığı Real Madrid maçındaki iç saha mağlubiyetinin ardından çift maç haftasını kayıpsız atlatarak liderliğini sürdürmek istiyor. 13 Aralık Salı günü 21.00’da Olimpiakos’la deplasmanda karşılaşacak Fenerbahçe, 16 Aralık Cuma günü saat 20.45’de Baskonia ile evinde oynuyor. EuroLeague’de oynadığı son beş maçı kazanan, Ergin Ataman’ın öğrencileri Efes ise Baskonia ile 14 Aralık 20.30’da evinde oynayacağı maçın ardından 16 Aralık Cuma günü saat 22.30’da Partizan’a konuk oluyor.

Zeljko Obradovic ile Ergin Ataman tekrar karşı karşıya

Sırbistan’ın köklü takımlarından Partizan’a konuk olacak Efes için maçın anlamı çok daha büyük. Basketbol Süper Lig’inde ve EuroLeague’de yıllarca birbiriyle rekabet eden Obradovic ve Ergin Ataman, uzun bir aranın ardından tekrar karşı karşıya geliyor. Türkiye’ye ilk kez EuroLeague kupasını getiren Obradovic, Fenerbahçe’den ayrıldıktan sonra verdiği bir yıllık aranın ardından Partizan’la anlaşmış ve bu sezon EuroLeague daveti alarak lige geri dönmüştü. Son iki sezonun şampiyonu Ergin Ataman’ın, Zeljko Obradovic ile olan mücadelesi 16 Aralık Cuma günü saat 22.30’da S Sport ekranlarından yayınlanıyor.

Fenerbahçe, sakatlıktan muzdarip

Lige rüzgar gibi giren, geçtiğimiz hafta ise Real Madrid engeline takılan Fenerbahçe, 12 maçta 10 galibiyetle liderliği elinde tutuyor. Zirvedeki yerini korumak isteyen İtudis’in öğrencileri, Olimpiakos ve Baskonia’yla zorlu maçlara çıkıyor. Geçtiğimiz hafta sakatlık geçiren Wilbekin ve grip olduğu için maça çıkamayan Guduric’in yokluğunda zorluk çeken Fenerbahçe, çift maç haftasına Wilbekin ve sezon başında geçirdiği ağır sakatlıktan dolayı sahalardan uzak kalan Nemanja Bjelica olmadan yoluna devam ediyor. Fenerbahçe için kritik sayılan çift maç haftası ve diğer EuroLeague maçları, Tivibu üzerinden S Sport’tan naklen yayınlanıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.