TEKNOLOJİ - 30 Ekim 2021 Cumartesi 09:16

Facebook yeni çatı markasını duyurdu: Meta

A
A
A
Facebook yeni çatı markasını duyurdu: Meta

Bu yılki Facebook Connect Konferansı’nda Mark Zuckerberg yeni şirket vizyonunu ve yeni çatı markası Meta’yı tanıttı. Meta’nın yeni vizyonu doğrultusunda, yeni odak noktası metaverse'ü hayata geçirmek ve insanların bağlantı kurmasına, topluluklar bulmasına ve işlerini büyütmesine yardımcı olmak olacak.

Her yıl düzenlenen Facebook Connect Konferansı, AR ve VR (Artırılmış ve Sanal Gerçeklik) geliştiricilerini, içerik üreticilerini ve pazarlamacıları bir araya getiriyor. Bu yılki sanal etkinlikte de, sosyal bağlantıdan eğlence, oyun, fitness, iş, eğitim ve ticarete kadar, metaverse tabanındaki deneyimlerin önümüzdeki on yılda nasıl şekilleneceği incelendi. İnsanların metaverse dünyasına adım atmalarına yardımcı olacak yeni Meta araçları duyuruldu.

Meta Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Bölge Başkan Yardımcısı Derya Matraş, yeni çatı marka Meta ve metaverse hakkında açıklamalarda bulundu.

''Sadece bakmakla kalmayıp deneyimin içinde olduğunuz, somutlaştırılmış bir internet''

Metaverse hakkında bilgi veren Derya Matraş, ''Facebook 2004'te kurulduğunda, insanların bağlantı kurma şeklini değiştirdi. Messenger, Instagram ve WhatsApp gibi uygulamalarla da dünya çapında milyarlarca insanı daha da güçlendirdi. Teknolojinin yaşamlarımızdaki asıl önemi, bize kendimizi ifade etme ve dünyayı daha da zengin bir şekilde deneyimleme gücünü ne şekilde verdiğiyle ilgili.

Önce masaüstünden web'e ve akıllı telefonlara geçtik. Sonra mesajlaşmadan birbirimize fotoğraf ve videolar yollamaya geçtik. Ama bu yolun sonu değil. Bir sonraki platform ve araç daha da kapsamlı olacak. Sadece bakmakla kalmayıp deneyimin içinde olduğunuz, somutlaştırılmış bir internet. Biz buna metaverse diyoruz. Metaverse’ü sosyal teknolojilerin uzun yolculuğundaki bir sonraki evrim olarak düşünebiliriz. Bu dünya, şirketimiz için de yeni bir sayfa açıyor. Metaverse’de bugün bilgisayar veya telefon dendiğinde aklımıza gelmeyen tamamen yeni kategorilerin yanı sıra arkadaşlarınızla bir araya gelmek, oyun oynamak, alışveriş yapmak gibi hayal edebileceğiniz hemen hemen her şeyi yapabileceksiniz. Bu yenilikler ekranlarda daha fazla zaman harcamakla ilgili değil. Metaverse, halihazırda ekran karşısında geçirdiğimiz zamanı daha iyi hale getirmekle ilgili.

Metaverse, bazen üç boyutlu dünyayı kapsayarak bazen de fiziksel dünyada var olarak günümüzün çevrimiçi sosyal deneyimlerinin bir karışımı olarak karşımıza çıkacak. Bir arada olamadığımız zamanlarda bile diğer insanlarla üç boyutlu deneyimler paylaşmamıza ve fiziksel dünyada yapamayacağımız şeyleri birlikte yapmamıza olanak tanıyacak'' dedi.

''Metaverse hayata geçtiğinde, avatarlar bugünün profil resimleri kadar yaygın olacak''

Metaverse hayata geçtiğinde nelerin olacağına dair açıklamada bulunan Matraş, ''Metaverse hayata geçtiğinde, avatarlar bugünün profil resimleri kadar yaygın olacak. Ancak statik bir görüntü yerine canlı 3D avatarlar, etkileşimlerinizi bugün çevrimiçi olarak mümkün olan her şeyden çok daha zengin hale getirecek. Yazmak veya dokunmak yerine, bir şeyi ellerinizi hareket ettirerek, birkaç kelime söyleyerek ve hatta bazen düşünerek gerçekleştirebileceksiniz.

Cihazlar, dikkatimizin odak noktası olmayacak. Araya girmek yerine, yaşadığımız yeni deneyimlerde bize bir var olma hissi verecek. Metaverse, etkileşime geçebileceğimiz dünyaya yeni katmanlar eklememize izin vererek daha zengin deneyimler sunacak. İçerik üreticileri ve sanatçılar, izleyicileriyle yeni yollarla bağlantı kurabilecek ve onları bu paylaşılan deneyimlere gerçekten dahil edebilecek. Son birkaç yıldır birçok insanın her yerden etkili bir şekilde çalışabileceğini biliyoruz. Ancak, bazı insanlar bir aradayken diğerlerinin hala uzaktan çalışması çok daha karmaşık bir hal alabilir. Bu nedenle, nerede olurlarsa olsunlar herkese aynı yerde bulunma fırsatı verecek araçları sunmak oyunun kurallarını değiştirecek'' şeklinde konuştu.

Connect Konferansı’nda neler duyuruldu?

Matraş, konferansta duyurulan konuları şöyle açıkladı:

Facebook yeni çatı markasını duyurdu: Meta

''Her yıl düzenlediğimiz Connect Konferansı’nda bu yıl sosyal bağlantıdan tutun da eğlence, oyun, fitness, iş, eğitim ve ticarete kadar, metaverse tabanındaki deneyimlerin önümüzdeki on yılda nasıl şekilleneceğini inceledik. Buna ek olarak, insanların metaverse dünyasına adım atmalarına yardımcı olacak yeni Meta araçlarını duyurduk.”

Metaverse’ün merkezindeki ilk vizyonumuz Horizon Home, metaverse’deki eviniz gibi olacak, arkadaşlarınızla birlikte vakit geçirebilecek, video izleyebilecek ve oyunları ve uygulamaları keşfedebileceksiniz. Ayrıca Messenger sesli aramalarını da bu dünyaya getiriyoruz; Messenger'ın etkin olduğu herhangi bir platformdan arkadaşlarınızla sesli bir görüşmeye katılabilecek ve birlikte vakit geçirebilecek ya da VR (Sanal Gerçeklik) mekanlarına seyahat edebileceksiniz. Yeni spor programlarının yanı sıra, Quest 2 için piyasaya sürülecek Active Pack aksesuarları daha rahat spor yapmanızı sağlayacak.

Quest tabanlı yeniliklere ek olarak, Project Cambria’yı da duyurduk. Project Cambria, gelişmiş teknolojilerin tümü ile donatılmış, üst düzey bir VR başlığı olacak. Project Cambria'yı günümüzde mümkün olan en ileri teknolojiye sahip programlamayı denemeye başlamak isteyenler için tasarlıyoruz.

Ürün yeniliklerinin yanı sıra, metaverse’ün geleceği için ekosisteme de yatırım yapmaya devam ediyoruz. AR konusunda Presence Platform ve yeni SDK (yazılım geliştirme kiti) sürümlerimiz ile geliştiriciler daha fazla VR becerisine erişebilecek. Presence Platform geliştiricilerin, bir kullanıcının fiziksel dünyası ile sanal içerikleri sorunsuz bir şekilde harmanlamasına fırsat sunacak. Spark AR için ise dijital nesneleri fiziksel dünyaya yerleştirmek ve derinlik ve opaklık içererek insanların bu nesnelerle gerçekçi bir şekilde etkileşime girmesini sağlamak için kullanabilecekleri yeni araçlar üzerinde çalışıyoruz. Sadece eğlence değil, sürükleyici eğitim içeriği oluşturan yeni nesil içerik üreticilerini eğitmek için de 150 milyon dolarlık yeni bir fonu duyurduk.”

Metaverse iş dünyasının geleceğini nasıl şekillendirecek?

Metaverse’ün iş dünyasına etkisini değerlendiren Matraş, ''Yakında, işletmeler için tasarlanmış, ancak bugün satın alabileceğiniz aynı tüketici Quest 2 başlığı üzerinde çalışan yeni bir özellik paketi olan Quest for Business'ı test etmeye başlayacağız.

Quest for Business, kişisel Facebook hesabınızı kullanmadan iş arkadaşlarınızla iş birliği yapmanızı sağlayacak. Quest for Business ayrıca hesap yönetimi, IDP (kimlik sağlayıcı) ve SSO (tek şifreyle giriş) entegrasyonu, üçüncü taraf mobil cihaz yönetimi ve daha fazlası gibi işletmelerin iş için ihtiyaç duyduğu özel platform işlevlerine de olanak sağlayacak. Bu yıl sınırlı beta ile başlamayı, 2022'de daha fazla beta katılımcısına ulaşmayı ve 2023'te de tüm işletmeler için Quest for Business’ı kullanıma sunmayı planlıyoruz.

Ayrıca, çalışmanızı monitörünüzden Quest 2'ye ve tekrar geri taşımanızı da kolaylaştırıyoruz. Bugün Slack, Dropbox, Facebook ve Instagram gibi hizmetlerin ve çok daha fazlasının yakın gelecekte VR üzerinde Horizon Home'da 2D panel uygulamaları olarak çalışacağını ve bunları Quest Store'dan indirebileceğinizi duyurduk. Bu yeni özellik, başlığınızı çıkarmanıza gerek kalmadan iş arkadaşlarınızla sohbet etmenize, dosyalarınıza erişmenize, sosyal akışlarınızı güncellemenize ve daha fazlasını yapmanıza imkan verecek.

Horizon Home'da Studio adında yeni bir kişisel çalışma alanı ortamını tanıttık. Bu yılın ilerleyen zamanlarında

Horizon Workrooms'a özelleştirilebilir odalar ekleyerek, size işlerinizi halletmek için çok çeşitli farklı ortamlar arasında seçim yapma ve kendi şirket logolarınızı veya posterlerinizi odalarınıza yerleştirme olanağı sunacağız'' açıklamasında bulundu.

Facebook’un metaverse ile hedefleri

Matraş, sözlerini şöyle tamamladı: ''Yeni vizyonumuz doğrultusunda, Facebook'un odak noktası metaverse'i hayata geçirmek ve insanların bağlantı kurmasına, topluluklar bulmasına ve işlerini büyütmesine yardımcı olmak olacak. Metaverse ile mümkün olduğunca fazla insana hizmet vermek istiyoruz. Hep birlikte çalışırsak önümüzdeki on yıl içinde metaverse’ün bir milyar insana ulaşmasını, yüz milyarlarca dolarlık dijital ticareti barındırmasını ve milyonlarca üretici ve geliştirici için iş desteği olmasını umuyoruz. Bugün internet üzerinden ne kadar fazla insanın gelir elde ettiğine bakın, bu işlerden birçoğu birkaç yıl öncesine kadar yoktu bile. Metaverse’ün de insanlar için birçok fırsat oluşturacağını düşünüyoruz.

Metaverse vizyonumuzun ana hatlarını belirledik ancak oraya ulaşmadan önce birçok parçanın oluşturulması gerekiyor. Bu yılki Facebook Connect Konferansı’nda da metaverse’ü hayata geçirmek için sunduğumuz yeni Meta araçlarını tanıttık. Bu süreçte yalnızca ürün oluşturmanın yeterli olmadığını gördük. Aynı zamanda ekosistemler oluşturmaya yardımcı olarak milyonlarca insanın gelecekte bir payı olmasını, çalışmalarının karşılığını almalarını ve sadece tüketici olarak değil, üretici ve geliştirici olarak da gelişimden yararlanmalarını sağlamamız gerekiyor. Önümüzdeki dönemde, bu vizyon doğrultusunda Meta olarak çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Türkiye’de çocukların yüzde 30’u toksik ebeveyn ile karşı karşıya Son zamanlarda sıklıkla duyulan toksik ebeveynlik kavramı hakkında bilgilendiren İstanbul Arel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Su Kocayörük, Türkiye’de yüzde 20-30 oranda çocuğun toksik ebeveyne maruz kaldığını söyledi. Bunun sonucunda depresyonun en fazla görülen hastalık olduğuna işaret eden Kocayörük, “Depresyon hastalarının yüzde 50’sinde travmatik çocukluk yaşantıları söz konusudur. Ülkemiz için de aynı şey geçerli. Genelde depresyon görüntüsü altında olan kişilerin de toksik ebeveynlere maruz kaldıklarını biliyoruz” dedi. Son dönemlerde oldukça yaygınlaşan ‘toksik’ kavramı birçok alanda karşımıza çıkıyor. Bunlardan biri de ‘toksik ebeveynlik’ kavramıdır. Bu kavram; ebeveynlerin çocukları için en iyisini istese de bazen onları fazlaca sıkmaları ya da özgür bir birey olmalarını kısıtlamaları anlamına geliyor. Anne babaların da aslında toksik ailelerden geldiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Su Kocayörük, “Bu yüzden ilişki ve bağlanma şekilleri aslında çocuklarını da etkiliyor. Hatta çocuklarının da ilerde kuracakları ilişki yine toksik şekilde devam edebiliyor. Nesilden nesle aktarılıyor. Burada suçlu aramak yerine çözüme odaklanmalı” açıklaması yaptı. “Küçümseyici, aşağılayıcı tavır takınmaları, negatif geri bildirimler vermeleri toksik ebeveynliktir” Toksik ebeveyn davranışlarını sıralayan Dr. Öğr. Üyesi Kocayörük, “Küçümseyici, aşağılayıcı tavır takınmaları, negatif geri bildirimler vermeleri, sürekli çocuğu didiklemeleri, sınırları aşmaları, çocuğun birey olduğunu kabul etmekten ziyade kendilerinin bir uzantısı olduğunu görmeleri toksik ebeveynliktir. Örneğin bu ebeveynler; çocuğu sınavda 99 notu aldığında ‘neden 100 almadın’ diye eleştirirler, çünkü hiçbir şeyle yetinmezler. Sürekli çocuk üstünde baskı, otoriter kurarlar. Bunun en büyük nedenleri arasında ise ailelerin çocuklarına empati yapamaması, çocuğun ihtiyaçlarını göremeyip anlayamaması yer almaktadır. Tabii bunu bile isteye yapmıyorlar. Çünkü onların da kendi ihtiyaçları zamanında görülmeyerek onlara da bu şekilde davranıldı” dedi. “Değerlilik ihtiyacı karşılanmayan çocukların kendini geliştirmesi zordur” Tedavisinde ise terapistlere büyük iş düştüğünü belirten Dr. Öğr. Üyesi Kocayörük şunları söyledi: “İnsanlar kendilerinin farkında da olmalıdır. Ama genellikle bu durumun farkında olmazlar. Sevilmeyip sayılmayan, biricilik ve değerlilik ihtiyacı karşılanmamış çocukların kendilerini geliştirmesi oldukça zordur. Bu yüzden kendilerinden beklentileri de düşüktür. Dünyaya genellikle olumsuz bakarlar. En önemlisi de öğrendikleri bağlanma biçimini, hayatlarında benzer bağlamda gösterecekler. Örneğin; sevgili, eş, arkadaşlık ilişkilerinde bu tarz bağlanma ilişkisi olacak. Mesela aşağılayıcı bir bağlanma stili gördüyse etrafındakileri aşağılayacak. Toksik ebeveynler genellikle klinik tanı almamış olsa da çoğunlukla ruhsal bozukluğu ya da kişilik bozukluğu olan kişilerdir. Narsist bir ebeveynle birlikteyseniz narsist olma ihtimaliniz çok yüksek. Kaygılı bir ebeveynle büyüyorsanız kaygılı olma ihtimaliniz çok yüksek.” “Ailelerini olduğu gibi kabul edip sınır çizerek hayatlarına devam etsinler” Ailelere ve özellikle de çocuklarına önerilerde bulunan Dr. Öğr. Üyesi Kocayörük son olarak şunları söyledi: “Aileler açık iletişimde olmalı. Çocuğunu dinlemeyi öğrenen her aile, bu anlamda yol katedecektir. Çünkü çocukların ihtiyaçlarını öğrenebildiklerinde, hissedebildiklerinde zaten tutumlarını değiştirecekler. Anne babalar kendilerine şunu sorsunlar; ‘ben çocuğumdan ne istiyorum, o benim bir uzantım mı, ona gücümü mü göstereyim, o benim her dediğimi yapsın mı?’ Yoksa sadece o benim çocuğum ve o ayrı birey. ‘O da kendi başına bir birey olarak kendi hayatını ve kendi yolunu bulacak’ şeklinde mi düşünüyorlar? Bu tür ailelere maruz kalan çocukların tutunacak dala ihtiyacı vardır. Öğretmen ya da başka akrabadan özdeşim kuracağı birilerini bulabilirler. Bu onlara iyi gelecektir. Aileler çoğunlukla toksik olduğunu kabul etmez. Çocuklar toksik bir aileye sahipse onları olduğu gibi kabul edip kendi sınırlarını çizebilir. Ebeveyniyle kuracağı empatik ilişkide çocuk, öfkelenmeyi ve kızmayı bırakabilir. Öfke ve kızmayı bıraktığında da onları olduğu gibi kabul edebilir. Olduğu gibi kabul ettikten sonra da kendi yolunu çizebilir. Diğer türlü anne babasına tepkili hayat yaşamak onları; madde bağımlılığına, kötü arkadaşlar edinmeye, kendine zarar verici davranışlarda bulunmaya kadar götürür. Çünkü kızgınlık ve öfke buna iter. Ailelerini anlayabilirlerse ailesinin onu anlamasını beklemeden hayatlarına devam edebilirler.”
Samsun Ormanda çöp toplama etkinliği Samsun’un Vezirköprü ilçesinde “Orman Benim” sloganı ile ormanda çöp toplama etkinliği yapıldı. Tarım ve Orman Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü tarafından “Orman Benim” sloganı ile 81 ilde ve bütün ilçelerde, orman yangınlarına karşı farkındalık oluşturmak için bir program düzenlendi. Vezirköprü’deki farkındalık etkinliği ise Çaputlu mevkisinde gerçekleştirildi. Amaçlarının orman yangınları çıkmadan önlem almak olduğunu belirten Vezirköprü Orman İşletme Müdürü Mecit Koçak, “Orman Benim” yangınlara karşı farkındalık programı ile ilgili yapığı açıklamada, amaçlarının yangın çıkmadan önlem almak olduğunu belirterek, “Benim Ormanım’ etkinliği kapsamında Türkiye’nin bütün illerinde ve tüm ilçelerinde bu etkinlik düzenlendi. Bizler de Kaymakamlık, İlçe Emniyet Müdürlüğü, Milli Eğitim Müdürlüğü, İlçe Jandarma Komutanlığı ve bazı sivil toplum kuruluşlarının katılımı ile Çaputlu mevkisinde etkinliğimizi gerçekleştirdik. Amacımız, çevremizin daha temiz olması, özellikle küresel ısınmadan kaynaklı son yıllardaki orman yangınlarına karşı dikkat çekmek ve yangın çıkmadan tedbir almak. Çıkan yangınlarının yüzde 90’ı insan kaynaklı, yanan alanların da yüzde 99’u insan kaynaklıdır. Yangını çıkmadan önlemek için bu proje başlatıldı" dedi. Programa İlçe Kaymakamı Özgür Kaya, Cumhuriyet Başsavcısı Emre Kaya, Vezirköprü Meslek Yüksekokul Müdürü Prof. Dr. Necati Tomal, İlçe Jandarma Komutanı J. Binbaşı Ümit Çetinkaya, İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Çelik, kurum müdürleri, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
İstanbul Esenyurt’ta uyuşturucu serasına çevrilen eve operasyon: 15 kilogram esrar ele geçirildi Esenyurt’ta Güven Timleri tarafından uyuşturucu serasına çevrilen eve operasyon düzenlendi. Operasyonda özel düzenekle saksılara ekilmiş 15 kilogram esrar ele geçirilirken 1 kişi yakalandı. Alınan bilgiye göre, dün Esenyurt Mehterçeşme Mahallesi Hacı Bayram Veli Caddesi’nde yayılan kokudan şüphelenen polis ekipleri bölgeyi incelemeye aldı. Yapılan incelemenin ardından polis ekipleri cadde üzerindeki binada bir daireyi gözlem altına aldı. Yapılan takibin ardından 5 katlı apartmanın 5. Katındaki daireye gelen ekipler şüphelilerin kapısını çaldı. Polislerin geldiğini fark eden S.T isimli şüpheli, dairenin terasından çatıya çıkarak karşı binaya geçti. Çatı girişinden yandaki binaya girmeye çalışan S.T aradaki kapının kilitli olması sebebiyle apartman boşluğunda kilitli kaldı. Yan binaya geçtiğini fark eden polis ekipleri, şüpheli S.T’nin kilitli kaldığı kapıyı açarak şahsı gözaltına aldı. Baskın yapılan evde uyuşturucu imalatında kullanılan kimyasallar, özel aydınlatma ve ısıtma sistemleri kurulduğu görüldü. Dairedeki 2 odanın duvarları ve camların alüminyum folyolarla kaplandığı görüldü. Daire içerisinde kokuyu önlemek için havalandırma sistemi kurulduğu belirlendi. Yapılan baskında, toplamda 15 kilogram esrar maddesi ele geçirildi. Polis olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlattı.
Kahramanmaraş Kahramanmaraş Ezgi Apartmanı davasında sıcak gelişme Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerde yıkılan ve 35 kişinin yaşamını yitirdiği Ezgi Apartmanı davasının 3. duruşması görüldü. Duruşma sonrası açıklamada bulunan Av. Ersan Şen, "Adaletin er ya da geç yerini bulacak" dedi. Kahramanmaraş Adliyesi 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya tutuklu sanık binanın fenni mesulü M.T ile tutuksuz sanık müteahhit Y.A. katıldı. Tutuklu sanık iç mimar E.D. ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Duruşmada sanık ve müşteki avukatları ise hazır bulundu. İnşaat yapı ruhsat veren tanık M.D. “Biz sadece binanın enini boyunu ölçüp yola göre kot bilgileri kontrol ederdik tamamlandıktan sonra yapım izni verilirdi. Binanın inşaat aşamasında kontrol edilmiyordu 2003 yılından sonra çıkan genelge ile inceleme başlatıldı" dedi. Soru üzerine apartmanın çatı katında bulunan yerin sonradan yapıldığı ifade eden Tanık M.D, “O tarihteki yönetmeliğe göre ortak mekan olarak kullanan yerde hesaplamaya katılmıyordu ve çatıda yapılan yer ile ilgili yoğunluğa dahil olmadığı için göz yumuyorduk. Yönetmeliğe uygun ise izin veriyorduk” dedi. İnşaata kullanım izin belgesini veren tanık F.Y ise “Kahramanmaraş Belediyesi’nde 1985 ve 2005 yıllarımda görev yaptım. İmar ve harita mühendisi olarak görev de yaptım. O yıllarda inşaatların yapımı sürecinde yerinde kontrol yapılmıyor ancak şikayet edilirse denetimler yapılıyordu Ezgi apartmanında aynı prosedür uygulandı” dedi. Dönemin imar müdürü Tanık V.Ç. belediyede çalıştığı dönemde yaptığı çalışmaları anlattı. Bir inşaatta bağımsız bölümler ve duvar değiştirilebilir mi ? sorusu üzerine tanık V.Ç, “Değiştirilebilir bir mahsuru yok” dedi. Tanık beyanlarına karşı katılan vekillerin sırasıyla beyanları alındı. Daha sonra mahkeme başkanı gelen bilgi ve evrakları okudu. Sanık fenni mesul M.T. ise verdiği beyanda üzerine atılı suçları kabul etmeyerek beratını talep etti. Binanın müteahhitti tutuksuz sanık Y.A. binaya kaçak kat yapmadığını ifade ederek üzerine atılı suçlamaları kabul etmedi. Daha sonra iç mimar tutuklu E.D. savunma yaparak suçlamaları kabul etmedi. Av. Ersan Şen ise kırmızı bülten talebine tepki göstererek, "Adalet er ya da geç yerini bulacak" dedi. Mahkeme, dosyadaki bilgi ve evrakları inceledikten sonra sanıkların beyanlarını dinledi ve kararını açıkladı. Duruşma sonrası açıklama yapan Av. Ersan Şen, "Duruşmada uzun süren tanık dinlemeleri ve münakaşaların ardından mahkeme, dosyanın tekemmül ettiğine karar verdi. Dosyada bulunan iş raporları ve bilimsel mütalaalara itirazlar oldu. Mahkeme artık delil değerlendirmesine geçti. Mahkeme, dosyayı inceleyerek dosyanın bir üniversite veya teknik uzmanlar heyetine gönderilmesine karar verdi. Bu heyet, Ezgi Apartmanı’nın depremde yıkılmasının başka etkenlerle mümkün olup olmadığını inceleyecek ve rapor hazırlayacak. Mahkemenin dosyanın eksiksiz olduğunu belirterek rapor beklenecek" dedi. Gecenin ilerleyen saatlerine kadar süren duruşmada, tutuklama ve dosya ile ilgili savunmaların alındığını ve iki önemli karar verildiğini açıklayan Av. Şen, "Mahkemenin dosyayı bir üniversite veya heyete gönderme kararının ardından davanın gelecekteki seyri belirlenecek. Dava sürecinin oldukça stresli ve uzun geçti. Adaletin yerini bulması ve maddi haklara ulaşılması için ellerinden gelen gayreti gösterdik. Ezgi Apartmanında hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet diliyorum. Mahkemenin adil bir karar vereceğine inanıyoruz. Davanın dördüncü duruşması için bekleyiş devam ediyor. Tarafların beyanları alınacak ve mahkeme süreci adalete ulaşmak için devam edecek. 12 Temmuz tarihinde yapılacak olan dördüncü duruşmanın sonuçlarını merakla bekliyoruz" dedi. Mahkeme, raporun yeniden bilirkişiye gönderilmesini, sanıkların tutukluluk hallerinin devamını ve duruşmanın 12 Temmuz tarihine ertelenmesini açıkladı.