EKONOMİ - 19 Şubat 2021 Cuma 10:26

Faizsiz sistemde konut ve taşıt satışı sağlayan firmalara 100 milyon sermaye şartı geliyor

A
A
A
Faizsiz sistemde konut ve taşıt satışı sağlayan firmalara 100 milyon sermaye şartı geliyor

Türkiye'de son dönemde birçok vatandaş faizsiz ev araç almak için piyasa da bulunan firmalara başvuru yapıyor. Bu sistemi kullanan vatandaşların mağdur olmaması için de bir yasa teklifi hazırlanarak meclise sunuldu. Hazırlanan yasa tasarısına göre firmalara 100 milyon Lira sermaye şartı getirilmesi öngörülüyor.

Son dönem de bir çok vatandaşın başvuruda bulunarak konut ve taşıt hayallerini gerçekleştirmek istediği faizsiz konut ve taşıt satışı gerçekleştiren firmalara yönelik yasa teklifi meclise sunuldu. Sunulan tasarıyla ileri de oluşabilecek mağduriyetlerin önüne geçilmesi düşünülüyor. Hazırlanan yasa tasarısında ise en çok göze çarpan madde ise firmalara 100 milyon lira sermaye şartı. Bununla beraber BDDK’nın yapacağı inceleme sonrasında bir çok küçük firmanın tasfiye edilme ihtimali bulunuyor.

100 milyon lira sermaye şartı idarenin konuya ne kadar ciddi baktığını gösteriyor

Yapılan yasa tasarısı teklifinin ve 100 milyon lira sermaye şartı ile devletin firmaları bir banka kadar güvenilir bir seviyeye çıkartılmak istendiğini vurgulayan, Birikim Evim Yönetim Kurulu Başkanı Osman Telli “Düzenleme meclise geldi biz de uzun süredir bu düzenlemeyi bekliyorduk. Şu an da meclis te gerekli kurullarda bu konu görüşülüyor. Bu konuda gerek bürokratlarımız, gerek siyasilerimiz olayın üzerinde son derece etkin çalıştıklarının haberlerini alıyoruz biz de. Bu konuda zaman zaman sektörel olarak bizlere de görüşler sorulmuştu. Biz de bu sektörün işleyişini, ve bu sektörün sağladığı katkıyı ve bu sektörün nasıl işlemesi gerektiği ile ilgili yazılı ve sözlü gerekli bildirimleri yaptık. Tabi 100 milyon sermaye şartının getirilmesi idarenin bu konuya ne kadar ciddi baktığı ve bir banka kadar güvenilir olması gerektiğini arzu ettiğini düşünüyoruz. Biz sigorta şirketleriyle uzun yıllardır iş ortaklığı yapan bir grup olarak regülasyondaki şirketlerin ciddiyetinin farkında olarak yola ilk çıktığımız günden bu yana sanki regülasyon olacakmış gibi sermaye yeterlilik ve varlıkların yükümlükleri karşılama oranı iç kontrol ve risk yönetimi veri güvenliği gibi bir çok konuda hazırlıklarını yapmıştık" ifadelerini kullandı.

Yapılacak düzenleme için hazır olduklarını vurgulayan Telli, "İdare ve BDDK’nın da bizi yönlendirmeleriyle çok iyi bir noktaya geleceğimize inanıyorum. Bu sektör toplumda mevcut düzen içerisinde dar gelirli vatandaşın mevcut sistemde ulaşmak istediği ev ve araç satın almasında aslında toplumun kendi dinamiklerinden ortaya çıkan bir sistem. Bu sistem sayesinde mevcut normal sistemde çok küçük birikimlerle ulaşmak istediği evi satın alması mümkün değilken, sisteme daha önce girmişlerin ve bundan sonra gireceklerin bir araya getirdikleri katkıyla dar gelirli vatandaşımızın kendi ulaşmak istediği ev ve araç hayaline bir an önce ulaştırdığı için bunu mutluluk verici buluyorum. Tabi ki muhakkak daha ileri ki zamanlar da mevzuatlarla ve yönetmeliklerle revizeler yapılarak bu sistem gelişecektir ve ümit ediyorum ki bu sektör bir çok hayali olan insanların hayalini gerçekleştirmesine vesile olacaktır” diye konuştu.

Söz konusu yöntemle ev sahibi olan Gökhan Kirişi isimli vatandaş sunulan seçeneklerin kendisi için çok cazip geldiğini ve bu nedenle kısa süre önce başvuruda bulunarak kuraya katıldığını belirterek “Burada görüşme talebinde bulundum geldim buraya. Görüşmede kendimize yönelik seçenekler sunulduğu için bana da çok olumlu geldi. Hiç tereddüt etmeden hemen başvuru yaptım. İlk ayımda da çekilişe girdim ben 3 sene çıkmaz diye kendimi hazırlamıştım ama ilk çekilişte çıktı bunun için çok mutluyum. Çok sevinçliyim gerçekten çok güzel bir duygu” dedi.

Volkan Kayalar
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Mıhlama için izdiham: Süleymanpaşa’da 1 tonluk lezzet seli Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde düzenlenen 2. Hamsi ve Mıhlama Festivali’nin ilk gününde yaklaşık 1 ton mıhlama kısa sürede tükenirken, etkinlik alanında zaman zaman izdiham yaşandı. Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde Karadenizliler Derneği tarafından organize edilen 2. Hamsi ve Mıhlama Festivali, ilk gününden yoğun ilgi gördü. Festival kapsamında vatandaşlara yaklaşık 1 ton mıhlama ikram edilirken, lezzetten tatmak isteyenler erken saatlerden itibaren etkinlik alanına akın etti. Kazanlarda hazırlanan mıhlama karıştırılırken ortaya çıkan görüntüler adeta görsel şölene dönüştü. Mıhlama dağıtımı öncesinde oluşan uzun kuyruklar dikkat çekerken, dağıtımın başlamasıyla birlikte kalabalık zaman zaman kontrolden çıktı, yoğunluk üst seviyeye ulaştı. Oluşan kalabalık nedeniyle festival yetkilileri, hazırlanan mıhlamanın yetip yetmeyeceği konusunda endişe yaşadı. İzdiham havadan görüntülendi Mıhlama için oluşan metrelerce kuyruk ve kalabalık, dron ile görüntülendi. Havadan çekilen görüntülerde, etkinlik alanındaki yoğunluk net şekilde gözler önüne serildi. Festivalin ilk günü, yoğun katılım ve renkli görüntülerle hafızalara kazındı. "6 bin kişiye mıhlama dağıtacağız" Tekirdağ Karadeniz İlleri Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Muharrem Akyüz, "Hamsi ve Mıhlama festivalimizin bugün ikinci günündeyiz. Arkamda görüyorsunuz izdiham oluştu. Bu daha ikinci gün mıhlama dağıtımı. Sağ olsun Süleymanpaşalılar bizlere tevazu gösteriyorlar. Bizi çok memnun ettiler ve çok kalabalık oldu. Mıhlama yetecek mi yetmeyecek mi bunun endişesi içerisindeyiz. Katılan herkese çok teşekkür ediyorum. 6 bin kişilik mıhlama hazırladık, 6 bin kişiye ücretsiz mıhlama dağıtacağız. Yarın da 10 bin kişiye ücretsiz hamsi dağıtacağız" dedi.
Ankara Yoğurt, ayran, turşu gibi ürünler 2026’da gıda trendleri arasında Türk mutfak kültüründe önemli bir yere sahip olan yoğurt, ayran ve turşu gibi ürünlerin tüketim trendinin arttığını belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Sena Nur Doğan, "İnsanlar bu gıdaları artık yalnızca sindirim için değil, bağışıklık, ruh hali ve enerji üzerindeki etkileri nedeniyle tercih ediyor; böylece kültürel tarifler modern dokunuşlarla yeniden popülerleşiyor" dedi. Bireylerin artık yalnızca beslenmeye değil sağlıklarını korumaya, yaşam kalitesini artırmaya, zihinsel ve bedensel dengeyi sağlamaya ve çevre bilinciyle hareket etmeye odaklandığını vurgulayan Medicana International Ankara Hastanesi Feel Well Beslenme ve Yaşam Tasarımı bölümü Diyetisyen Sena Nur Doğan, 2026 yılına nostaljik tatlar ve geleneksel pişirme tekniklerinin damga vuracağını söyledi. Proteinin beslenmenin merkezindeki yerini daha da sağlamlaştıracağına belirten Diyetisyen Sena Nur Doğan şu bilgileri paylaştı: "Bu yılın en güçlü sağlık temalarından biri bağırsak sağlığı. Mikrobiyom dostu ürünler, prebiyotik lifler, fermente gıdalar ve doğal probiyotik içeren seçenekler giderek daha fazla tercih ediliyor. Yoğurt, ayran, turşu gibi kültürümüzde var olan gıdalar modern beslenme trendlerinin yıldızı haline geliyor. 2026’da sağlıklı beslenme ‘yasaklar’ üzerinden ilerleyen katı bir sistem olmaktan çıkıyor. Yerini; tat duyusunu tatmin eden, dokularla oynayan, nostaljik lezzetleri modern yorumlarla yeniden sunan bir beslenme kültürü alıyor. Fermente gıdalar, bakliyatlar, ev yapımı soslar, eski pişirme teknikleri ve yerel malzemelerle hazırlanan yemekler güçlü bir geri dönüş yapıyor." Sığır yağı talebi artıyor Sığır yağının raflarda daha sık görüleceğini aktaran Diyetisyen Sena Nur Doğan, "Bir zamanlar geleneksel yemek pişirmenin temel unsurlarından biri olarak yüksek dumanlanma noktası ve zengin aromasıyla değer verilen sığır yağı, alternatif yağ arayışındaki tüketiciler tarafından yeniden keşfediliyor. Ancak sığır yağı doymuş bir yağdır. Yüksek doymuş yağ alımı, kalp ve damar hastalıkları riskiyle ilişkilidir; bu nedenle az miktarda tüketilmesi en sağlıklısıdır" ifadelerini kullandı. Proteinli içecekler daha da popülerleşiyor İçeceklerin artık yalnızca bir tamamlayıcı değil, başlı başına fonksiyonel bir ürün haline geldiğini ifade eden Diyetisyen Sena Nur Doğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Elektrolit destekli sular, proteinli içecekler, prebiyotik içeren soğuk çaylar, mantar özleri ve zihinsel dengeyi hedefleyen bitkisel karışımlar her zamankinden daha popüler. Tüketici, içtiği her ürünün kendisine ne sağladığını bilmek istiyor. Bu durum, üreticileri daha sade içeriklere, daha net amaçlara ve daha şeffaf etiketlere yönlendiriyor. Günümüz gıda trendleri, sağlıklı beslenmenin yalnızca makro ve mikro besin dengesiyle sınırlı olmadığını; keyif, sürdürülebilirlik, duygusal iyilik hali, kültürel bağlar ve pratik yaşamla uyumlu bir bütünlük sunması gerektiğini gösteriyor. 2026; bedeni besleyen, zihni destekleyen ve gezegene saygı duyan daha bütüncül bir beslenme yılı olacak."