GÜNDEM - 17 Kasım 2017 Cuma 06:22

FETÖ'yü savunan densize İHA muhabiri haddini bildirdi

A
A
A
FETÖ'yü savunan densize İHA muhabiri haddini bildirdi

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in doğduğu eski ismi Korucuk olan sonradan Şehit Burak Karakoç adını alan mahallede yaşayan vatandaşların büyük bir bölümü FETÖ’den muzdarip olurken, Gülen’in akrabası bir kişinin hala FETÖ’yü savunması dikkat çekti. FETÖ’nün akrabası olan şahıs muhabire tepki göstererek, skandal sözlere imza attı.

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in doğduğu Erzurum'un Pasinler ilçesine bağlı Korucuk Mahallesi'nin adı, tepkiler nedeniyle değiştirildi. FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında, örgütün Pensilvanya'da yaşayan elebaşı Gülen'e tepkiler mahallesinde arttı.

FETÖ’den en çok kendilerinin muzdarip olduğunu ifade eden vatandaşlar, terörist başı ile birlikte anılmak istemediklerini belirttiler.

Şehit Burak Karakoç Mahallesi sakinlerinden güvenlik korucusu Eşref Bakan, FETÖ’nün kendi köylerinden olmadığını sonradan gelip yerleştiğini ifade ederek, “Bu devlet bu bayrak bizim. Biz vatanımızı canımız pahasına her zaman savunuruz. Bütün terör örgütlerine lanet olsun. Bu köy 3 ailenin. FETÖ bu köylü değildir. İnsan öldüren hiç kimseyi biz kabul etmiyoruz. Müslümandan terörist olmaz” dedi.

FETÖ’nün akrabasından muhabire tepki: “FETÖ demeyeceksin Hoca efendi diyeceksin”

Öte yandan, Şehit Burak Karakoç Mahallesinde yaşayan ve FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in akrabası olduğu öğrenilen Murat Gülen’in kamera karşısında FETÖ propagandası yapması dikkat çekti. İHA muhabirine FETÖ dediği için tepki gösteren ve “FETÖ demeyeceksin Hoca efendi diyeceksin” şeklinde bağıran şahıs, 15 Temmuz’da darbe girişiminde bulunulmadığını öne sürdü.

Muhabirle, FETÖ’nün akrabası Murat Gülen arasında yaşanan tartışma kameraya şöyle yansıdı:

“Muhabir: Ben FETÖ diyorum siz Hoca efendi diyeceksiniz diyorsun.
M.G: Hoca efendi, Hoca efendi.
Muhabir: Neyin hocalığını yapmış ki
M.G: Sen tanımıyorsun öyle diyorsun. Bayrağımızı sallandırıyor dünyada değil mi?
Muhabir: Yo öyle bir şey olmadı. Bu ülkeye en büyük zararı verdi.
M.G: Zarar vermedi. Dünyada bayraklarımızı sallandırdı. Bunu öğrenin öyle gelin buraya.
Muhabir: 15 Temmuz’da halk tankların önüne yatıp bunların karşısında durdu.
M.G: Hangi halk. Kim durdu. 2 tane tankla mı darbe oluyor. Yani siz bunu bilmiyor musunuz? Darbeyi ben görmüşüm. 80 askeri darbe.
Muhabir: Sizi hala daha almadılar mı?
M.G: Ne yapmışız ki alacaklar bizi
Muhabir: Siz hala FETÖ’yü savunuyorsunuz.
M.G: FETÖ deme Hoca efendi de.
Muhabir: Olur mu bir ülke adını koymuş FETÖ siz diyorsunuz FETÖ deme.
M.G: Hoca efendi ne yapmış?
Muhabir: Bu örgütün elebaşı değil mi?
M.G: Örgüt değil kardeşim. Talebe yetiştiriyor, doktor yetiştiriyor, savcı, asker yetiştiriyor.
Muhabir: Yetiştirdikleri belli her kısma kripto. Ülkeyi bölmek için ne hale getirdiler.
M.G: Hani. Bölen adam böyle mi böler. Karıncayı bile incitmediler. Herkeste sevecek, ben de seveceğim, sen de seveceksin.
Muhabir: Biz sevmiyoruz. Niye seveceğiz vatan hainini. Biz vatan hainlerinin karşısında dururuz.
M.G: Hani delilin vatan haini olduğuna dair. Bankaya para yatırmışlar o mu suç. 2 tane tankla darbe mi olur. İnanmıyorum ben darbeye.
Muhabir: Sen inanma
M.G: Bak sen ne diyorsun. Sen diyorsun ki seni şimdiye kadar almadılar mı? Sevmemden mi alacaklar. Sevebilirim (FETÖ’yü kastediyor)
Muhabir: Sen terör örgütünün propagandasını yapıyorsun. Terör örgütünü övüyorsun. Bu da suçtur.
M.G: Onların bir karıncayı çiğnedikleri bile yoktur. Köprüde ölen adamlar kimdi. Bizim vatandaşımız. Kimin kurşunlarıyla öldü. Bunları incelediler mi.
Muhabir: Hepsi incelendi, inceleniyor. Yasa var hukuk var.
M.G: He he hani. Kimin kurşunuyla.
Muhabir: Senin hüsn-ü kuruntun. Halka kurşun sıkanlar vatan hainleri.
M.G: Öldürenler neredeler?
Muhabir: Çoğu cezaevinde, bir kısmı da yurt dışına kaçanlar. Hepsi alınacak inşallah.
M.G: Sonuç ne olacak
Muhabir: Sonuç bu ülkeye huzur gelecek.
M.G: Hani huzur”.

Ahmet Akbuğa - Şahap Gürler

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Çameli’nin titrek kavak ormanları bulutların arasında görsel şölen sunuyor Denizli’nin Çameli ilçesi, zengin florası ve yüksek endemik tür çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. İlçenin önemli doğal alanlarından biri olan titrek kavak ormanları ise özellikle ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Sarı, kızıl, turuncu ve yeşilin tonlarıyla oluşan renk cümbüşü havadan görüntülendi. Denizli’nin Çameli ilçesi, zengin florası ve yüksek endemik tür çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. Yaklaşık 750 ile 2 bin 300 metre rakımda yer alan ilçe; vadileri, meraları ve yüksek dağlarıyla çok sayıda bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Çameli florasında 200’a yakın endemik bitki türünün bulunması, bölgenin coğrafi yapısının sağladığı doğal zenginlikten kaynaklanıyor. İlçenin önemli doğal alanlarından biri olan titrek kavak ormanları ise özellikle sonbahar ve kış aylarında ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Sarıdan kahverengiye uzanan tonların hâkim olduğu bölgede yüksek ağaçların oluşturduğu renk cümbüşü doğaseverler tarafından yoğun ilgi görüyor. Türkiye’de bu denli yoğunlukta görülen titrek kavak topluluklarına nadiren rastlandığını belirten uzmanlar, Çameli’nin bu açıdan önemli bir ekolojik değere sahip olduğuna dikkat çekiyor. Bölge hem biyolojik çeşitlilik hem de doğal güzellik açısından eşsiz bir zenginlik sunuyor. "Bu orman Çameli orman sınırları içerisindedir ve titizlikle korunmaktadır" Titrek kavak ağaçlarının titizlikle korunduğunu ifade eden Endemik Bitkiler Araştırmacısı Rıfat Özdemir, "Bu gördüğünüz titrek kavak ormanları sonbahar ve kış aylarında renk cümbüşü oluşturuyor. Bütün renkleri hemen hemen görürsünüz. Türkiye’deki dağılımı oldukça seyrektir. Bu saha, Çameli orman sınırları içerisindedir ve titizlikle korunmaktadır. Çameli ilçemiz flora açısından çok zengindir" dedi. "Yapılan çalışmalar sonucunda 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespit edildi" Çameli’de 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespit edildiğini ve çalışmaların devam edeceğini belirten Çameli Belediye Başkanı Cengiz Arslan ise, "Çameli ilçemiz endemik türler bakımından en zengin bölgelerden bir tanesi. Özellikle Gargın Yaylası bölge dediğimiz rakamı 2 binin üzerinde olan bir bölgemiz var. Bu bölgemizde şu anda Hasan Hocamızla beraber yapmış olduğumuz çalışmalarla 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespitini yaptık. İnşallah yakın bir zamanda da bunların kitap basımını açıklamasını yapmış olacağız. Şu anda özellikle Fethiye-Çameli arasında Akta bölgesi dediğimiz bölgede bir Akkavak orman bölgemiz var. Gerçekten doğanın bir harikası, güzel bir şekilde orada yetişmiş çoğalmış bu ormanımız özellikle sonbahar ve kış aylarında trekking yapmak isteyen yürüyüş yapmak isteyen gruplar için çok güzel bir görsel şölen sunuyor" ifadelerini kullandı. "Vatandaşlarımızı bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet ediyoruz" Vatandaşları bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet eden Başkan Cengiz Arslan, "Orman İşletme ile beraber bu bölgenin korunması ile ilgili yerel yönetimler belirli olarak elimizden gelen çabayı sarf ediyoruz. İnşallah buranın doğa turizmine kazandırılması ile ilgili de güzel düşüncemiz projemiz var. Bu bölge bizim yürüyüş rotalarımız alanında en güzel rotalarımız bir tanesi. Bütün bizi izleyen vatandaşlarımızı bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet ediyoruz" dedi.
Düzce Fındıkta verim ve kalite artırılıyor DÜZCE(İHA) – Düzce’de Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından fındık budama eğitimleri, merkez ve ilçelerde devam ediyor. Düzce’de fındıkta verim ve kaliteyi artırmaya yönelik çalışmalar aralıksız devam ediyor. Düzce İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yürütülen Fındık Budama Eğitimleri, merkez ve 7 ilçede, 90 köy ve mahallede toplam bin 200 üreticiye ulaşması hedefleniyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Düzce İl Tarım ve Orman Müdürü Esra Uzun, fındığın Düzce için stratejik bir ürün olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: "İlimizde yaklaşık 75 bin hektar tarım arazisi bulunmakta olup, bunun yüzde 85’i, yani yaklaşık 63 bin hektarı fındık alanlarından oluşmaktadır. Fındık, Düzce’nin ana ürünüdür. Bu nedenle verim ve kaliteyi artırmaya yönelik eğitim çalışmalarımıza büyük önem veriyoruz. Merkez ve 7 ilçemizde yürüttüğümüz budama eğitimleriyle bir budama seferberliği başlattık ve bugüne kadar yaklaşık 1.000 üreticimize eğitim verdik. Amacımız, üreticilerimizin daha kaliteli ve daha yüksek verim elde etmesini sağlamak ve bu yolla gelirlerini artırmaktır." Fındığın dünya markası bir ürün olduğunu da belirten Uzun, Düzce’den yıllık yaklaşık 20 bin ton fındık ihracatı gerçekleştirildiğini ifade ederek, "Üreticilerimizin bol ve bereketli bir üretim sezonu geçirmesini istiyoruz. İl Müdürlüğü olarak teknik ekibimizle birlikte fındık verimini artırmaya yönelik çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz" dedi. Eğitim programları kapsamında üreticilere doğru budama teknikleri uygulamalı olarak anlatılarak, fındık bahçelerinde verim ve kalite artışının sağlanması hedefleniyor.