GÜNDEM - 14 Ocak 2017 Cumartesi 09:24

Feyzioğlu’ndan yeni anayasa açıklaması

A
A
A
Feyzioğlu’ndan yeni anayasa açıklaması

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, "Biz cumhurbaşkanı istiyoruz. Parti genel başkanının altında toplanmak istemiyoruz. 15 Temmuz’da Türk milletinin yüzde 100’ünün sayın Erdoğan’ın çağrısı üzerine devletin arkasında saf tutmasını sağlayan sayın cumhurbaşkanının hiçbir siyasi partiyi temsil etmemesi, yüreğinde birine dair yakınlık olabilir fark etmez ama Anayasa’ya göre partisiz olmasıydı" dedi.

Çorum Barosu’nu ziyaret ederek Baro Başkanı Av. Altan Akpınar ve yönetim kurulu üyeleriyle bir araya gelen Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Yeni anayasa değişikliği çalışmaları hakkında açıklamalarda bulunan Feyzioğlu, cumhurbaşkanının partisiz olması yönündeki çağrısını ise yineledi.

Bir basın mensubunun Türkiye Barolar Birliğinin internet sitesinde yeni anayasa değişikliği teklifi hakkında oluşturulan görüş formuna daha çok hangi yönde görüşlerin iletildiği yönündeki sorusunu cevaplayan Feyzioğlu, "Bizim mevcudumuz 100 binin biraz üzerinde. Bir internet sitesi hazırladık. Burada karşılaştırmalı tablomuz var. Tüm meslektaşlarımız da o tabloda ilgili maddeye tıklayarak o madde ile ilgili görüşünü ve genel olarak tüm değişiklikle ilgili görüşünü yazabiliyor. 20 binin üzerinde yorum geldi. Bu tüm Türkiye'de bugüne kadar yapılmış en kapsamlı kamuoyu çalışması da denilebilir. Çözüm sürecinde tüm Türkiye'ye heyetler çıktı. Anayasa değişikliğini anlattılar. Nasıl bir çözüm, barış olacak biliyorsunuz onun hikayelerini dinledik. Bu anayasa değişikliğinin ne getirdiğini Türkiye'ye kimse anlatmaya çalışmadı. Bu eksikliği Barolar Birliği olarak biz gidermek adına kendi meslektaşlarımızı önce bilgilendirmeliydik. O yüzden böyle bir çalışma yaptık" ifadelerini kullandı.

"En çok mahkemelerle ilgili talep geliyor"
İnternet sitelerine gelen 20 binin üzerindeki yorumun odaklandığı noktanın ağırlıklı olarak mesleklerini ilgilendiren kısmın mahkemeler olduğunu açıklayan Feyzioğlu, "Çünkü bu sistem mahkemeleri doğrudan doğruya siyasi parti genel başkanına bağlıyor. Çünkü cumhurbaşkanını sadece bir cumhurbaşkanı olarak düşünmek doğru değil bu sistemde. Cumhurbaşkanına siyasi parti genel başkanlığı da veriyor. Dolayısıyla cumhurbaşkanının iki şapkası olacak. Bir devlet başkanı şapkası bir de siyasi parti genel başkanı. Siyasi parti genel başkanı şapkasıyla devlet başkanı şapkası birbirinden ayrılmayacak ki, aynı kişi giyiyor bu şapkayı, üst üste giyiyor. Şu halde mahkemelerle ilgili kısımda yetki sahibini bir siyasi parti genel başkanı yapıyorsunuz. Vatandaşın davasında 'sen suçlusun, sen suçsuzsun' diyecek hakim cumhurbaşanına aynı zamanda siyasi parti genel başkanına bağlı. Çorum'da davanızın aslında mahkemede değil il başkanlığında, ilçe başkanlığında görülecek. Türkiye'de davalar cemaat evlerinde çözülüyor. Cemaat abileri, ablaları davalarda karar veriyor. Böyle paralel devlete karşıyız demiyor muyduk? Abilerin ablaların yerini ilçe başkanları alırsa yine bir başka paralel devlet gelmez mi? Bir tane devlet vardır, ikincisi yoktur. Devletin bir tane mahkemesi vardır, ikincisi yoktur. Mahkemeleri siyasi parti genel başkanına bağlarsanız, o siyasi parti genel başkanını kim temsil eder il ve ilçelerde? İl başkanı ve ilçe başkanı. O zaman il ve ilçe başkanı mahkemelerin üzerinde söz sahibi olur. İşte bu yüzden bizim meslektaşlarımızın yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığına aykırı buluyor bu gelişmeleri. Doğrudan bizi ilgilendiriyor, avukatları ilgilendiriyor. Yakın zamanda vatandaş davasının çözülmesi için cemaatten iş takipçisi arardı artık iktidar partisinin teşkilatından iş takipçisi arayacak. Olan yine vatandaşa olacak" dedi.

"Avukatlar kaygılı"
Meslektaşlarının bu konuya çok ciddi önem verdiklerini ve kaygılı olduklarını dile getiren Feyzioğlu, "Türkiye için çok kaygılılar. Ben tüm Türkiye'den geri dönüşler, haberler alma konumundayım ve milletimize çok güveniyorum. Meclis ayrı bir konu, meclis başka saiklerle çalışıyor gördüğümüz kadarıyla. Onu benim anlamam ya da açıklamam mümkün değil. Gerçekten anlamıyorum nasıl çalıştığını ama Türk milletinin nasıl bir sağduyu ile hareket ettiğini biliyorum. Hep sağduyu ile hareket etmiştir bundan sonra da sağduyuyla hareket edecektir. Milletin kaygısı var. Haklı kaygısı var. Bugüne kadar başkanlık gelirse Türkiye bölünür diye haklı olarak kendisine anlatılanı unutmuyor Türk milleti. Ve düne kadar başkanlığın, bölünmenin ilk adımı olduğunu dinlediğinde hak vermiş bir milletin aksine inandırmak heralde mümkün olmayacaktır. Başkanlığı istikrar getirecek diye işte valla dayatmalarla istikrar olmuyor. İstikrar olması için milli birliğimizin, beraberliğimizin korunması lazım. Peki bir ülkede milli birliğin korunması için milletin tek çatı altında kucaklaşması lazım. Cumhurbaşkanının partisiz olması, parti genel başkanı olmaması cumhurbaşkanı seçilince partisiyle resmi ilişiğinin kesilmesi milleti tek vücut temsil etsin diyedir. Hatırlayın rahmetli Süleyman Demirel kendisinden en hazzetmeyenler, en kemikleşmiş muhalifleri dahi ‘İki Demirel vardır derler. Bir başbakanlığı dönemindeki Demirel, ikincisi de cumhurbaşkanlığı dönemindeki Demirel’ ve cumhurbaşkanlığına hiç kimse söz söylemez. Sebep nedir biliyor musunuz? Sebep, cumhurbaşkanlığı döneminde parti rozetini çıkartıp, parti bayrağını asıp tüm milletin temsilcisi olduğunu herkese göstermesidir.
Şimdi parti genel başkanı bir cumhurbaşkanı kim ne derse desin sadece ve öncelikle kendi partisinin tabanını temsil edecek. O andan sonra Türk milleti biraz daha ayrıcalıklılar ve kendisinden olmayanlar diye parçalara ayrılacak. Türk milleti cumhurbaşkanının temsilinde onun makamında birliğini yitirdiğinde, parçalandığında, siyasi partilere göre bölündüğünde bunun bir adım sonrası vatanın parçalanması senaryosunun harekete geçirilmesi olur. Niçin biz bu teröristlere, teröristlerin arkasındaki küresel güçlere bu malzemeyi veriyoruz. Yazık değil mi bu ülkeye, yazık değil mi bu millete. Konunun AK Parti, Cumhuriyet Halk Partisi, MHP, HDP rekabeti düzleminde alınması yanlıştır. Biz burada siyasi parti yarışması yapmıyoruz. Olsaydı ağzımızı bile açmazdık. Hiç ilgilendirmezdi. Burada bütün siyasi partilerin üzerinde bunun çok dışında Türkiye Cumhuriyeti’nin meselesini konuşuyoruz. Belki 20 yıl sonra, 30 yıl sonra bu partilerin hiçbiri olmayacak. Bilemeyiz. Bugünkü siyasetçilerin hiçbiri olmayacak. Bugün böyle ciddi sistem değişikliği getirilirse torunlarımızın torunları öyle bir ülkede yaşayacaklar. Yani milleti parçalanmış, Allah korusun belki toprakları parçalanmış. Birbirine düşmüş ve bu birbirine düştüğünde de ‘durun bakalım hepimiz Türk milletiyiz’ diyecek bir cumhurbaşkanından yoksun Türkiye’de yaşayacaktır" diye konuştu.

"Sayın cumhurbaşkanını partili yapmak cumhurbaşkanını bir siyasi parti genel başkanı seviyesine indirmektir"
"15 Temmuz’da Türk milletinin yüzde 100’ünün sayın Erdoğan’ın çağrısı üzerine devletin arkasında saf tutmasını sağlayan sayın cumhurbaşkanının hiçbir siyasi partiyi temsil etmemesi, yüreğinde birine dair yakınlık olabilir fark etmez ama Anayasa’ya göre partisiz olmasıydı" diyen Feyzioğlu, "O sebeple devleti, milleti temsil ediyordu. Bir siyasi parti genel başkanı çağırdığında milletin yüzde 100’ü koşup gitmez. Ama cumhurun başı çağırırsa koşarız. Sayın cumhurbaşkanını partili yapmak cumhurbaşkanını bir siyasi parti genel başkanı seviyesine indirmektir. Bu söylediğim cumhurbaşkanlığı makamını korumaya yöneliktir aynı zamanda. Ben Türk milletinin bu sağduyuda davrandığını, davranacağını biliyorum. Geri bildirimler de bu yönde. Milletimize güvenelim ve doğruyu anlatmaya devam edelim. Kamplaştırmadan, siyasi parti çekişmesine meseleyi asla sokmadan" dedi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun İLMEK Projesi, kariyer kapısı olacak SAMSUN (İHA) – İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, İlkadım Meslek Edindirme Kurslarının (İLMEK) vatandaşların kariyer kapısı olacağını söyledi. Samsun’un İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, toplumun tüm kesimlerini içine alan bilgilendirme, yönlendirme, danışmanlık ve meslek kazandırma hizmeti sağlamaya yönelik İLMEK Projesi ile İlkadım’da istihdamın artırılmasına, nitelikli meslek sahibi insan kaynağının yetiştirilmesine yönelik model teşkil edecek projeyi yakın zamanda hayata geçireceklerini kaydetti. İlkadımlıların her alanda yanında olduklarını belirten Başkan İhsan Kurnaz, "İş ve aşın hayatımızdaki öneminin farkındayız. Bu anlamda meslek edindirme kurslarını önemsiyoruz. Ara eleman eksikliğinin giderilmesine büyük katkı sağlayacak olan İLMEK Projemizle halkımıza istihdam yollarını açabilecek projeler üreterek iş imkanları sunacağız. İlk etapta işsizliğin önüne geçecek olan projemizle en çok aranan meslek gruplarından altı farklı meslekte, meslek edindirme kursu açacağız. İl Milli Eğitim Müdürlüğü Hayat Boyu Öğrenme Bölümü başta olmak üzere İŞKUR, üniversiteler, meslek liseleri, meslek odaları, sivil toplum kuruşları ve diğer kamu kurum ve kuruluşları ile işbirliği protokolleri ile alakalı ön hazırlık çalışmalarını başlattık. Ücretsiz olarak sunulacak olan kurslarda, kursiyerler sınava tabi tutularak, başarılı olanlara Milli Eğitim Bakanlığı onaylı sertifika verilecek. Kursiyerler eğitimlerin ardından aldıkları sertifikalarla, iş arama sürecinde ve kariyerlerinde önemli bir avantaj elde edecek” dedi.
İstanbul Esenler’in akademileri belgeselde Esenler Belediyesi tarafından hayata geçirilen kültür sanat faaliyetlerinin ele alındığı “Kültürel Dönüşümün Hikayesi” adlı belgesel dizisi, “Akademiler ve Okullar” bölümüyle meraklılarıyla buluştu. Her yaştan vatandaşı kültür sanatın renkli dünyasıyla tanıştıran Esenler Belediyesi, “Kültürel Dönüşümün Belgeseli”nin “akademiler ve okullar” bölümünü meraklıların ilgisine sundu. Şehir Ekranı TV’de yayınlanan belgeselin bu bölümünde Esenler’de 7’den 70’e herkesin hizmetine sunulan akademiler ve okullar konusu ele alındı. "Altyapıyı kuran aracı kuruluşlarız" Belgeselde konuşan Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu, “Biz aslında insanların ulaşmak istediği menziline gitmek için aracı kuruluşuz. Çünkü onlara ulaşmak istedikleri mekânı inşa ederek, ulaşmak istediği yere aracılar olarak altyapıyı kurarak kültürde, sanatta ve diğer alanlarda bunu inşa eden kurumuz” diye konuştu. "Kendi filmlerini çekiyorlar" Esenler Sinema Akademisi koordinatörlerinden Mürvet Özgün, öğrencilere kendi filmlerini çekme fırsatı sunduklarını kaydederek “Biz burada öğrencilerle beraber sahada neler yapabileceklerine dair kamera teknikleri, kurgu teknikleri ve senaryo yazımı noktasında bilgiler verdik. Bu alanda öğrencilerimize kendi kısa filmlerini çekmeleri için yardımcı olmaya çalıştık. Bu eğitimlerin yanı sıra aslında öğrencilerimizi sektörden insanlarla buluşturuyoruz. Bu zamana kadar birçok öğrencim sette, senaryo aşamasında çalışmaya başladı. Biz onlara bu yolda ortak olduk diyebilirim” ifadelerini kullandı. "Hem teorik hem uygulamalı eğitim verdik" Esenler Medya Akademisi eğitmeni Onur Günaydın ise “Biz öğrencilerin üniversitelerdeki aldıkları yetersiz teknik eğitim eksikliğini kapatmaya yönelik bir eğitim planı hazırladık. Öğrencilere sekiz hafta boyunca hem teorik hem de uygulamalı eğitimler verdik. Dersler dışında da medya alanında önemli isimleri ağırladığımız seminerler gerçekleştirdik” dedi. "Büyük bir farkındalık kazandık" Medya Akademisinde eğitim alan Abdülkerim Alçık ise şunları kaydetti: “Diksiyondan haberciliğe, sinema tarihinden kameramanlığa birçok alanda ders aldık. Bu eğitimin bize büyük bir farkındalık kazandırdığını düşünüyorum. Akademiden önce yolun başındayken şimdi mesleki anlamda yolun ortasına geldiğimi düşünüyorum.”
İstanbul Fatih’te kendisinden alışveriş yapmayan turisti bıçaklayıp kaçtı: O anlar kamerada Fatih’te bir dükkanda çalışan yaşı küçük çırak, iddiaya göre; kendisinden alışveriş yapmayan yabancı turisti bıçakla kovalayarak kolundan bıçakladı. Yaralı turist hastaneye kaldırılırken, dehşet anları güvenlik kamerasına yansıdı. Olay saat Fatih Mercan Yokuşu Fuat Paşa Caddesi üzerinde 4 Mayıs’ta saat 14.00 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, bir dükkanda çalışan yaşı küçük çırak, kendilerinden alışveriş yapmayan yabancı turist ile tartıştı. Turist dükkandan ayrıldı. Daha sonra tekrar karşılanan ikili arasında yeniden tartışma çıktı. Çırak yanındaki bıçakla turist kovaladı. Turist can havliyle kaçarak bir dükkana sığındı. Turist kolundan yaralanırken, kaçmaya devam ediyor. Bu sırada çırak, turistin yakını olduğu iddia edilen bir kişiye daha bıçakla saldırmaya çalıştı. Yaşı küçük çırak önce bıçakladı sonra kaçtı Yaşı küçük olduğu öne sürülen saldırgan daha sonra kaçarak uzaklaştı. Olayı gören esnaflar, durumu polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri, kolundan yaralanan turisti ambulans ile hastaneye kaldırdı. Kovalama anı güvenlik kamerasına yansıdı Güvenlik kamerasına yansıyan görüntüde yaşı küçük çırağın, turisti kovaladığı görülüyor. Kaçan turist bu esnada bir başka dükkana girerek kaçmaya çalışıyor. Çırak dükkana giren turisti kovalamaya devam ederek elindeki bıçağı savurduğu anlar görülüyor. Çırak daha sonra kaçarak uzaklaşıyor. Polis ekipleri, olayı gerçekleştiren şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı. “Bıçakladıktan sonra bu taraftan kaçtı” Yaşanan olayı gören esnaf Mehmet Emin Pişkin, “Biz buraya geldiğimizde burada turistin bıçaklandığını gördük. Bıçakladıktan sonra bu taraftan kaçtı. O esnada kalabalık toplanmaya başladı. Daha sonra ambulans ve polis ekipleri geldi. Bıçaklanan kişinin yanında ailesi de vardı sonra hastaneye gittiler. Fazla kovalamaca olmadı. Buradaki esnaftan alışveriş yapayım derken karşı tarafa geçmeye çalışırken tanımadığımız şahıs gelip bıçakladı. Bıçaklanan kişi de Filistinli turist” şeklinde konuştu.