SPOR - 14 Kasım 2018 Çarşamba 21:50

Fikret Orman: 'Ben kulübü Çağlayan Adliyesi’nde 450 dosyayla teslim aldım'

A
A
A
Fikret Orman: 'Ben kulübü Çağlayan Adliyesi’nde 450 dosyayla teslim aldım'

Sermaye Piyasası Kurulu’nun konferansına konuşmacı olarak katılan Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, mevcut durumda mart ayından sonrasını göremediklerini söylerken, Türkiye’de zihniyetin değişmesi gerektiğini ifade etti. Maç kazanamayınca ‘Paralar nerede’ diye bağırıldığını ifade eden Beşiktaş Başkanı Fikret Orman ise, “Ben bu kulübü Dolmabahçe’de saraydan almadım, Çağlayan Adliyesi’nde 450 dosyayla teslim aldım” dedi.

Ekolig forumunda Süper Lig’in gelirlerinin 2.3 milyar TL’den 3.2 milyar TL’ye yükselmesi konusuyla başlayan konferansta ilk konuşan Fenerbahçe Başkanı Ali Koç oldu. Yabancı para biriminden artış olmadığını söyleyen Koç, “Harcamalarımızın yüzde 80’i yabancı para cinsinden. Fenerbahçe’nin kendi ürettiği ekonomiyle kalıcı başarı yakalaması mümkün. Ancak bugün geldiğimiz noktada borç sarmalına girilmiş bir durum var. Şu anda yapılara ve taşıdığımız borca baktığımız zaman mümkün değil. Biz şu anda finans kuruluşlarına olan borçları konuşuyoruz. 4 büyük kulübün 3.1 milyar TL finansal borcu var. Bu borç olmasa, Fenerbahçe kendi ürettiği ekonomiyle kendi kendini çevirecek bir kulüp. Şimdi zarar ediyoruz, şampiyon olmak isteyip yatırım yapıyoruz, zararlar artıyor ve bunu borçla finanse ediyoruz” diye konuştu.

“Baştan aşağı yapı değişmeli”

Türkiye’de kulüplerin nefes alabilmesi için yapının değişmesi gerektiğini söyleyen Ali Koç, “Federasyondan yöneticilere, antrenörlerden spor medyasına kadar yapının baştan aşağıya değişmesi gerekiyor. Devletin içinde olduğu bir yapılanma gerekiyor. Şu anda biz mart ayından sonrasını göremiyoruz. Elimizdeki mevcut çözümlere baktığımız zaman bu durumun içinden çıkabilmemiz mümkün değil. Gerekirse 5 sene Avrupa’ya bile gitmemeyi göze almamız lazım. Bu noktaya sorumsuzca yönetimlerden kaynaklı geldik. Buradan çıkmamız için devletin radikal kararlar alması gerekiyor. Avrupa’ya gitmemek belki çözüm değil, ben en radikal olanını söylüyorum. Şu anda biz iki başkan olarak yönetimi elimize yüzümüze bulaştırıp gitsek hiçbir sorumluluğumuz yok. Bu sorumluluk getirilmeli” diye konuştu.

“Önümüzdeki seçimlerde kesin tavır içindeyiz”

La Liga’da üst üste 2 sene bir kulübün zarar edemeyeceğini söyleyen Ali Koç, “Çünkü La Liga, ülke markasına hizmet ediyor ve katkı sağlıyor. Şu anda ürün geliştiren ve ağır yükümlülüğü olan bir Kulüpler Birliği var. Avrupa’da kulüpler birliğine gittiğiniz zaman, malın sahibi federasyon. Burada federasyon malı iyi yönetemiyor. Bunu bugüne kadar gelen tüm federasyonlar için söylüyorum. İlk olarak ürünün sahibi, Kulüpler Birliği olmalı. Federasyonun içi de kalifiye insanlarla donatılmalı. Federasyonunu bugünkü şekli, Türk futbolunu hiçbir yere getirmez. Önümüzdeki yıl seçimler var ve Fenerbahçe olarak net bir duruş sergileyeceğiz. Türkiye’de 80 milyon insan var ama 3 milyon Türk’ün yaşadığı Almanya’daki kadar Türk futbolcu çıkaramadık. Tekerleği yeniden yapmaya gerek yok” açıklamasını yaptı. Derbi maçla ilgili de konuşan Koç, “Derbi maçtan bu yana federasyondan bir kişiyi aramadık. Hatası olan çok konuşur, çok konuşan da çok hata yapar. Biz hatalı olan futbolcumuzu söyledik. Savunmamızı yaptıktan sonra da kulüp olarak kendi içimizde, tokat atan futbolcumuza ayrı bir para cezası vereceğiz” sözlerini sarf etti.

Fikret Orman: “Biz gönül işi yapıyoruz”

Kulüp başkanları olarak yaptıkları işin rasyonel bir iş olmadığını söyleyen Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, ”İş adamı olarak finansman yönetimi gözüyle bakarsak, alacağınız ve çok rahat yapabileceğiniz tedbirler var. Ancak Ali Başkan da, ben de amatör insanlarız. Buraya sevdiğimiz ve gönül verdiğimiz kulüplere hizmet için geldik. Maddi ve manevi mücadele ediyoruz. Bu şirketler bizim olsa bir şeyler yapabiliriz ama kulüplerde taraftar beklentileri de var. Skorsal başarı söz konusu. Kulüp yönetmenin çok farklı dinamikleri var. Türk futbolu küçülerek bu borç yükünü, rekabeti o bütçeler içinde yaparak aşabilir durumda. bu durumda devam ettikçe sürdürülmesi imkansız hale geldi. Sadece kulüpler yasası değil. Kulüpler hep beraber küçülmediği takdirde kötü örnek oluyor. Beşiktaş açısından söylüyorum, genç oyuncuyu alabilmek için para lazım. Bu nedenle yaşı daha geç olan oyuncuya yöneliyoruz. Şartlar sizi ona doğru itiyor. Bunun sürdürülebilirliği yok. Şimdi ekonomik olarak geldiğimizden daha iyi durumdayız ama şimdi taraftarımız memnun değil” diye konuştu.

“Avrupa’daki kulüplerin sahipleri var”

Başarı için bütçe artırımına gidildiğini de sözlerine ekleyen Orman, “Beşiktaş 2 kez şampiyon oldu ve 3 kez üst üste şampiyon olmak için yatırım yapıyorsunuz ve kulübün bütçesini artırıyorsunuz. Ama sene sonunun garantisi yok. Tabi kontratlar devam ediyor, giderler artıp geliriniz azalmış oluyor. Avrupa’daki kulüplerin sahipleri var. Bizde durum öyle değil. Bunlar halka mal olmuş kurumlar. Yalnızca Başakşehir'in sahibi var. Bizim kültürümüzde olma şansı da yok. Halka açılmak kısa vadeli bir şey değil. La Liga 86 ülkede yayınlanıyor ve yayın hakkı satılmış şekilde. Ben, Beşiktaş-Malmö maçını, Hannover’de izleyecek bir kahvehane bile bulamadım. La Liga’nın kulüpler birliğinde 486 kişi çalışıyor, bizim Kulüpler Birliği’nde 2 kişi vardı, daha yeni 3 oldu. Tedavi olabilmek için hastalığı kabul etmek gerekiyor. Bunu kabul ettik, teşhis de yapıldı ve sorunun nereden geldiği çözülmeli. Artık tedavinin başlaması lazım. Bunun için de sezon sonunu bile beklemeyip devre arasında harekete geçebiliriz. İngiltere’de 3 tane Türk oyuncu var. İlkay, Mesut ve Cenk. Türkiye’den sporcu yetiştiremiyoruz” ifadelerini kullandı.

“Beşiktaş’ı Çağlayan Adliyesi’nden aldım”

Göreve geldiğinde Beşiktaş’ın 330 milyon Dolar borcunun olduğunu ve bütçesinin de 78 milyon Dolar olduğunu söyleyen Fikret Orman, “Zaten bütçenin 30 milyon Dolar’ı faize gidiyor. Ben bu kulübü Dolmabahçe Sarayı’ndan almadım, Çağlayan Adliyesi’nde 450’den fazla dosyayla aldım. Ama sonuçlar kötü olduğu zaman ‘Paralar nerede’ deniliyor. Maç kazanmayınca olay farklı boyuta gidiyor. Bu işin düzelmesi için 2 ayak var. Devlet ve bankalar ayağı. Borç yapılandırması yapınca sadece 6 ay nefes alabiliyorsunuz. Bizim yapmak istediğimiz daha farklı bir noktaya gidebilmek. Zihniyeti değiştirmek gerekiyor. Ümraniye’nin yanına 3 tane altyapı sahası yapabilmek için 2 senede 15 kez Ankara’ya gittim ama hala bunu yapamadık. Genk 50 bin kişilik bir kasaba ama İngiltere’ye sattığı oyunculara baksanız inanamazsınız. Altyapıya yatırım yapmak istiyoruz ama kimsenin ilgilendiği yok ki. Bugün Pepe’nin yerine Fatih’i oynatsanız, ‘Niye Fatih oynuyor, Pepe oynamıyor’ demeye başlıyorlar. Türkiye dinamik bir ülke ve tüm paydaşlarıyla gerekeni başarabilir. Tüm paydaşların hızlı şekilde bir programa başlaması gerekiyor” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından Sermaye Piyasası Kurulu tarafından Fikret Orman ve Ali Koç’a plaket verildi. Plaketlerin verildiği sırada Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, sermaye artırımı konusunda Fenerbahçe’ye yardımcı olan SPK yönetimine teşekkür etti.

Bozhan Memiş - Mehmet Şirin Topaloğlu
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Vali Tavlı: “Şehit ailelerimizin ve gazilerimizin rızalarını almayı boynumuzun borcu olarak görüyoruz” SAMSUN (İHA) – Samsun Valisi Orhan Tavlı, şehit ailelerinin ve gazilerin her zaman yanlarında olmayı ve rızalarını almayı boynumuzun borcu olarak gördüklerini söyledi. Vali Orhan Tavlı ve Eşi Ayşe Tavlı, AK Parti Samsun Milletvekili Orhan Kırcalı, Samsun Garnizon Komutanı Gazi Tümgeneral Davut Ala, Samsun Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Nihat Soğuk, Samsun Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Sabri Kılıç ve protokol üyeleriyle birlikte 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 109. Yıl Dönümü etkinlikleri kapsamında düzenlenen iftar yemeğinde şehit aileleri ve gazilerle bir araya geldi. “Şehit ailelerimizin ve gazilerimizin rızalarını almayı boynumuzun borcu olarak görüyoruz” Şehit Ömer Halisdemir Çok Amaçlı Salonda yapılan iftar programında konuşan Samsun Valisi Orhan Tavlı, "Şehitlik ve gazilik mertebeleri bizim inancımızda ve kültürümüzde çok önemli olduğu gibi aynı şekilde şehit yakını olmak da büyük bir gurur ve iftihar vesilesidir. Dolayısıyla bizler de şehitlerimizin emaneti olan siz kıymetli şehit ailelerimizin ve gazilerimizin her zaman yanlarında olmayı ve rızalarını almayı boynumuzun borcu olarak görüyor, sizleri kalbimizin en müstesna köşesinde misafir etmeyi şeref biliyoruz. Şehitlerimize ve gazilerimize olan şükran borcumuzu ödemenin en güzel yolunun buradan geçtiğine inanıyor ve bunun için gayret gösteriyoruz” dedi. “Sizlere ve milletimizin huzuru, devletimizin bekası, geleceğimizin güvencesi için vazife yürüten kahraman askerlerimize ve tüm güvenlik güçlerimize de şükran borçlu olduğumuzu ifade etmek istiyorum” diye Vali Tavlı, konuşmasının devamında ise şunları söyledi: “Rabbim tüm kahramanlarımızı korusun, ayaklarına taş değiştirmesin. Sizlere sağlıklı, huzurlu ve hayırlı uzun ömürler versin. Çanakkale’de, Kıbrıs’ta, Kore’de, 15 Temmuz gecesinde ve vatan toprağımızın her karışında, bayrağımıza, vatanımıza, aziz milletimize ve kutsal değerlerimize sahip çıkan isimsiz kahramanları ve kahramanlık destanı yazarken hiç düşünmeden canlarını feda eden tüm şehitlerimizi, aziz vatan evlatlarını rahmetle, şükranla ve minnetle anıyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun. Bu vesileyle vatanımız, bayrağımız ve ezanımız için can veren Aziz Şehitlerimizi ve ebediyete irtihal etmiş Gazilerimizi bir kez daha rahmetle yâd ediyor, hayatta olan Gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Rabbim şehitlerimizin ruhunu şad, mekânlarını cennet, makamlarını âli eylesin."
İstanbul Sultanbeyli’de otomobilin çarptığı kız çocuğu metrelerce savruldu, kaza anı kamerada Sultanbeyli’de annesiyle birlikte yolun karşısına geçmeye çalışan 5 yaşındaki kız çocuğuna otomobil çarptı. Feci kaza ise bir bir iş yerinin güvenlik kameralarına anbean yansırken, metrelerce havalanan kız çocuğu yere çakıldı. Kaza, akşam saatlerinde Sultanbeyli’de Battalgazi Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre cadde üzerinde annesi ve kardeşiyle yolun karşısına geçmeye çalışan 5 yaşındaki A. M. Ş.’ye cadde üzerinde otomobil çarptı. Çarpmanın etkisile minik kız çocuğu metrelerce havalanarak yere çakıldı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri minik kız çocuğuna ilk müdahaleyi olay yerinde gerçekleştirerek hastaneye kaldırırken, sürücü kaçtı. Çalışma başlatan polis ekipleri, sürücü G.D.’yi gözaltına aldı. Kazayla ilgili soruşturma sürüyor. “Yetkililerin önlem alması lazım” Kazayla ilgili konuşan mahalle sakini Muhammed Yavuz, “Biz de bu mahallede yaşıyoruz, kazayı duyar duymaz büyük bir üzüntü duyduk. İşlek cadde, çoluk çocuk annesinden kaçıyor. Böyle kötü bir durumla karşılaşıyoruz. Benim de kız çocuğum var. Çocuğun durumu ağır, inşallah iyileşir. Buna bir ’dur’ demek lazım. Her gün haberlerde görüyoruz. Caddeye bir kasis mi olur, hız engelleyici mi olur ya da trafik lambası mı olur... Yetkililerin buna bir ’dur’ demesi lazım.” diye konuştu.
İzmir İzmir merkezli “Mahzen-13” operasyonlarında 2 suç örgütü çökertildi İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İzmir merkezli 3 ilde gerçekleştirilen “Mahzen-13” operasyonlarında 2 suç örgütünün çökertildiğini açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından paylaşım yaparak operasyonlar hakkında bilgi verdi. Bakan Yerlikaya’nın verdiği bilgilere göre, İzmir merkezli olarak Mersin ve Van’da gerçekleştirilen “Mahzen-13” operasyonlarında elebaşılığını Tahsim Aktaş ve Murat Hanaylıoğlu’nun yaptığı 2 ayrı suç örgütü çökertildi. Operasyonlarda toplam 25 şüpheli yakalanırken 16 adet tabanca, 2 adet tam otomatik uzun namlulu silah, 10 adet tüfek, çok sayıda fişek, tüfek kartuşu ve muhtelif miktarda uyuşturucuya ise el konuldu. Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu İzmir merkezli Mersin ve Van’da düzenlenen operasyonlarda, organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, eğlence mekanlarını cebir ve tehdit kullanarak ele geçirmeye çalıştıkları, esnaflara ait işyerlerini kurşunladıkları, silahlı tehdit ile mağdur şahıslara zorla senet imzalattırdıkları, 3’üncü şahıslar adına para tahsilatı yaptıkları, silah ticareti yaptıkları, kasten yaralama, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve 6136 sayılı kanuna muhalefet suçlarını işledikleri tespit edildi.