EKONOMİ - 17 Ocak 2023 Salı 16:23

Filiz, coğrafi işaretli Mardin bulgurunu tanıttı

A
A
A
Filiz, coğrafi işaretli Mardin bulgurunu tanıttı

Mardin'in ‘Mezopotamya Güneşi’ olarak bilinen, coğrafi işaret tescilli Mardin bulguru, Filiz Mardin Bulguru olarak raflardaki yerini aldı.

Türk gastronomisinin gelişimi, tohum tedariği, çiftçilerin eğitimi ve desteklenmesi konusunda yarım asırdır yürüttüğü çalışmalarla öne çıkan Filiz, ürün portföyünde yeni bir sayfa açtı. 1974'ten günümüze sofralarda makarnalarıyla yer alan marka, bulgur kategorisine adım atarak iki farklı bulgur çeşidi tüketicilere sundu.

Marka, yeni ürünü Filiz Mardin Bulguru ile Mardin'in ‘Mezopotamya Güneşi’ olarak bilinen coğrafi işaret tescilli Mardin bulgurunu Türkiye’nin dört bir yanındaki sofralarla buluşturmayı amaçlıyor. Pilavdan çorbaya, salatadan aşureye kadar yüzlerce tarife yeni bir lezzet katmayı hedefleyen marka, yeni ürününü İstanbul'da düzenlediği gastronomi etkinliğiyle tanıttı.

Etkinlikte Barilla Gıda’yı temsilen şirketin Genel Müdürü Murat Koç ve Pazarlama Direktörü Selcen Tokgöz Filiz Mardin Bulguru’nun hikayesini paylaştı. Etkinlikte düzenlenen panelde; beslenme uzmanı ve sürdürülebilir yaşam aktivisti Dilara Koçak, ünlü şef ve sosyal girişimci Ebru Baybara Demir ve Türk mutfağının ana malzemeleriyle sürprizlerle dolu lezzetler oluşturarak adını dünyaya duyuran ünlü şef Maksut Aşkar, gazeteci-yazar Elif Ergu Demiral’ın moderatörlüğünde coğrafi işaret tescilli Mardin Bulguru'nun önemi ile sofralardaki yerini katılımcılarla paylaştı.

Etkinlikte Filiz Mardin Bulguru ile yorumlanan yöresel lezzetler de şef ve uzmanların tarifleriyle katılımcılara sunuldu.

“Mardin bulgurunun Bilinirliğine katkıda bulunmak en büyük misyonumuz”

Türk mutfağına, buğday tarımının gelişimine, mükemmelliğe ve yeniliğe olan tutku ve özen ile yola devam ettiklerini vurgulayan Barilla Gıda Genel Müdürü Murat Koç, “Marka olarak amacımız toplumu, Türk mutfağının keyifli, besleyici ve sürdürülebilir gıdalarıyla buluşturmak. Filiz olarak; toprağa, beslenmeye, kaliteye, eğitime, Türk mutfağına, ekonomiye ve kültüre verdiğimiz özen yıllardır aynı Topraktan gelen güçle hammaddenin kalitesi ve yerelliğinin bize özgünlük getirdiğini biliyor, sürekli yenilik yoluyla insanların daha iyi yaşamasını sağlamak için özenle çalışıyoruz. Aynı özeni yeni giriş yaptığımız bulgur kategorisinde de sürdürmeyi hedefliyoruz” dedi.

Filiz Mardin Bulguru’nun hikayesini aktaran Barilla Gıda Pazarlama Direktörü Selcen Tokgöz, “Yeni ürünümüz Filiz Mardin Bulguru ile yeni bir kategoriye girerken, coğrafi işaret tescilli Mardin bulgurunu Türkiye’nin dört bir yanında tanıtmak adına heyecan dolu bir yolculuğa çıkıyoruz. Bu kategoride de ana amacımız Türk gastronomisinin gelişimine katkıda bulunmak, yerel ürünlerle ülkemizdeki tüm sofraları buluşturmak. Mardin bulgurunun bilinirliğine katkıda bulunmak ise en büyük misyonumuz. Yerel bir ürünün büyük bir marka tarafından sahiplenilmesinin bize verdiği sorumluluk bilinciyle Mardin bulgurunun hak ettiği bilinirliği kazanması adına çalışmalarımıza devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Bulgurun Türk gastronomisindeki yeri konuşuldu

Gazeteci-Yazar Elif Ergu Demiral moderatörlüğünde düzenlenen panelde yer alan beslenme uzmanı ve sürdürülebilir yaşam aktivisti Dilara Koçak, bulgurun sağlıklı beslenmedeki önemi, Mardin bulgurunun protein değerleriyle nasıl ayrıştığı ve coğrafi işaret tescilli ürünlerin ülkemiz sürdürülebilir tarımına yaptığı katkıya vurgu yaptı. Demiral, “Yerel ürünlerin kullanımının ve yerel kalkınmanın insan, doğa ve gezegenin sağlığına etkisinin çok büyük olduğuna inanıyorum. Yarınlara iyi bir gelecek bırakmak için yarının kaynaklarını tüketmememiz önemli. Gelecek nesillerin bizim şu an tükettiğimiz besinlere erişebilmesi adına bugünün tüketim alışkanlıklarını kenara koymamız gerekiyor. Gelecek gelenekte saklı ve Anadolu’da 12 bin yıl önce bize verilmiş, tüm dünyada da bulgur ismiyle anılan kıymetli bir hazinemiz var. Bulguru dünyada daha fazla anlatmamız adına bize büyük bir misyon düşüyor” dedi.

Konuşmasında, bulgurun Mardin mutfağındaki kadim tarihi ve önemine değinen ünlü şef ve sosyal girişimci Ebru Baybara Demir, “Mardin Bulguru; dokusu, kokusu ve kehribar sarısı rengi ile dünyanın en iyi durum buğdayı. Anadolu’daki buğdayın en fazla güneşlenme süresinin olduğu yer Mardin ve bu bize kehribar sarısını getiriyor. Mardin mutfağında bulgur başrolde ve Mardin bulgurunda ruh var, çünkü şehirle birlikte yaşıyor. Mardin’in farklı coğrafyalarında farklı bulgurlu lezzetler, tarifler öne çıkıyor. Böylesine lezzet çeşitliliği olan, sofralarımızın vazgeçilmezi ve besleyiciliği ile öne çıkan Mardin bulgurunun ülkemizde ve dünyada hak ettiği değeri kazanacağına ve dünyaya anlatabileceğimiz eşsiz bir hikaye olduğuna inanıyorum” diye konuştu.

Türk mutfağının ana malzemeleriyle sürprizlerle dolu lezzetler oluşturarak adını dünyaya duyuran ve Filiz Mardin Bulguru reklam filmindeki tariflere imza atan ünlü şef Maksut Aşkar ise Türk gastronomisi ve mutfağında kaybolan bulgurlu tariflerin yeniden nasıl modernleştirildiğini paylaştı.

Maksut Aşkar, “Türk sofralarının en çok tüketilen ana maddelerinden olan bulgurun, Anadolu mutfağına ait olduğunu tüm dünyada duyurmamız çok büyük önem taşıyor. Bu anlamda Anadolu’nun dört bir yanından nesilden nesle uzanan yüzlerce bulgurlu tarifi doğru işlemek, geleneklerimizi doğru tanımlamak ve geleceğe doğru aktarabilmek en büyük sorumluluğumuz. Mardin bulguru gibi böylesine değerli bir ürünün bilinirliğini artırmanın ve genç nesle tanıtmanın da çok değerli olduğuna inanıyorum” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Datça’da 2 bin 500 yıllık hayal, temsili olarak gerçeğe dönüştürüldü Ege ile Akdeniz’in birleşme noktası olan Muğla’nın Datça ilçesinde su testilerine doldurulan ve Akdeniz’den Ege’ye sembolik olarak taşınan deniz suyu, düzenlenen törenle Ege Denizi’ne döküldü. Antik çağda Muğla’nın Datça ilçesinde yaşayan Knidosluların, Akdeniz ile Ege Denizi suyunun birleşmesini sağlamak amacıyla kanal açmaya çalıştıkları bilinirken, başarısızlıkla sonuçlanan çalışma yaklaşık 2 bin 500 yıl sonra gerçek oldu. Bu yıl 23.’sü düzenlenen Akdeniz’den Ege’ye Dostluk ve Doğa Yürüyüşü kapsamında Akdeniz’den alınan ve testilerle taşınan deniz suyu, bu yıl 23. kez Ege Denizi ile buluşturuldu. Datça Çevre ve Turizm Derneği’nin (DAÇEV) girişimi, Datça Kaymakamlığı ve Datça Belediyesi’nin katkıları ile her yıl düzenlenen geleneksel yürüyüş sabah saatlerinde Cumhuriyet Meydanı’nda başladı. Ege Denizi’ne götürülmek üzere Çatalmağara önünden Datça testilerine doldurulan Akdeniz suyu, belirlenen güzergah üzerinden Gökova körfezi kıyısındaki Gereme koyunda bulunan Katıyalı mevkiine ulaştırmak üzere davul zurna eşliğinde yola çıkarıldı. Yaklaşık 4 saat süren yürüyüşün ardından testilerle birlikte Katıyalı mevkiine ulaşan ekip, Akdeniz’den alınan deniz suyunu Ege Denizi’ne döktü. Datça Kaymakamı Murat Atıcı, Datça Belediye Başkanı Aytaç Kurt ve DAÇEV kurucusu ve Düzenleme Komitesi Başkanı Hüseyin Tüzün tarafından testilere doldurulan sular, Ege Denizi’ne döküldü. 2 bin 500 yıllık hayalin temsili olarak gerçeğe dönüştürüldüğü etkinliğin ardından, vatandaşlara keşkek ikram edildi. Piknik havasında geçen etkinlikte, katılımcılar doyasıya eğlenirken, davul zurna eşliğinde gerçekleştirilen kutlamalarda renkli görüntüler ortaya çıktı.
Burdur Burdur’da dikkatsiz sürücülerin neden olduğu kazalar kameralara yansıdı Burdur’da mart ayında dikkatsiz sürücülerin neden olduğu kazalara ait KGYS görüntüleri yayınlandı. Kazaların birinde, park halindeyken arkasını kontrol etmeden yola fırlayan sürücünün kullandığı otomobile çarpıp, refüj taşına vuran motosikletli ağır yaralandı. Burdur’da geçtiğimiz Mart ayında meydana gelen ve KGYS kameraları tarafından kaydedilen trafik kazaları Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yayınlandı. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından “Biraz daha dikkatli olsalardı, bu kazalar olmayabilirdi” mesajıyla yayınlanan görüntülerde, 4 kazanın da sürücü dikkatsizliğinden kaynaklandığı görüldü. Görüntülerdeki birinci kaza, Necati Bey Mahallesi Manastır kavşağında meydana geldi. Kavşak içerisinde bekleyen otomobilin, Tugay istikametinden Antalya kavşağı istikametine doğru sağ şeritte seyir halinde olan otomobili beklemeyip, bir anda sağ şeride atlaması sonucu, iki otomobil birbirine çarptı. Görüntülerdeki ikinci kaza yine Manastır kavşağında meydana geldi. Şehir içinden kavşağa kontrolsüz giren otomobile; Antalya kavşağı istikametinden gelip Tugay istikametine doğru seyir halinde olan başka bir otomobilin çarpması sonucu, iki otomobilin de sürücüsü kazayı hafif şekilde yaralı olarak atlatıyor. Üçüncü kaza ise Bülent Ecevit Bulvarı Vali Konağı kavşağında oluyor. Nene Hatun Caddesi üzerinden kontrolsüz bir şekilde kavşağa çıkan minibüse, Tugay kavşağından Fethiye istikametine seyir halindeki otomobilin yandan çarpması sonucu, iki otomobilde de maddi hasar meydana geliyor. Otomobile çarptıktan sonra refüj taşına vuran motosikletli ağır yaralanıyor Görüntülerdeki son kaza ise Özgür Mahallesi Gazi Caddesi üzerinde meydana geliyor. Arkadaşına ait 15 ACK 022 plakalı motosiklet ile cadde üzerinde süratle ilerleyen E.E. (22), yol kenarında park halindeyken yola çıkmak üzere hamle yapan E.D. idaresindeki 15 ER 060 plakalı Honda marka otomobile sol kapı kısmından çarpıp yola savrulduktan sonra, motosikletten düşüp refüje vuruyor. Kaskı olmayan E.E., kafasını yere çarptığı için ağır yaralanıyor. Savrulan motosiklet ise karşı şeride geçip, park halindeki 15 LK 808 plakalı Kia marka otomobile çarparak duruyor. Hastaneye kaldırılan motosiklet sürücüsü E.E.’nin ehliyetinin olmadığı öğrenilirken, E.E.’ye ehliyetsiz motosiklet kullanmaktan, motosiklet ruhsat sahibine ise ehliyetsiz birine araç vermekten, toplamda 25 bin 954 TL para cezası uygulandı.
Antalya Yaya önceliği olan yerlerde araç kullananlara 37 bin TL ceza Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde özellikle sahil yürüyüş yolları, kaldırımlar ve trafiğe kapalı bölgelerde yasak olmasına rağmen bisiklet ile motosiklet kullanan 17 sürücüye, "motosikleti yayaların kullanımına ayrılmış yerlerde sürmek" ve "saygısızca araç kullanmak" maddelerinden toplam 37 bin 332 lira ceza uygulandı. İlçe Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil ve Denetleme Büro Amirliği Jandarma ve Zabıta ekipleri, özellikle akşam saatlerinde çocuk, yaşlı ve ailelerin park ve yeşil alanlarda gönül rahatlığı ile vakit geçirebilmeleri için sürekli devriye halinde oluyor. Ekipler, yaya güvenliğini bozacak şekilde kuralları ihlal eden motosiklet ve bisiklet kullanıcılarını affetmiyor. Ekipler, yayaların kullanımında olan ya da yaya önceliği olan alanlarda bisiklet ile motosiklet kullanılmaması ve kurallara uyulması konusunda sürücüleri uyarıp, kurallara uymayanlara ise para cezası uyguluyor. 37 bin 332 lira ceza yazıldı Ekipler, gerçekleştirdikleri denetimlerde ise Gazipaşa’da sahil yürüyüş yolları, park, yeşil alanlar, kaldırımlar ile trafiğe kapalı bölgelerde yasak olmasına rağmen bisiklet ve motosiklet kullanan 17 sürücüye; "trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan yönetmelikte gösterilen diğer kurallara uymamak" maddesinden 690 lira, "saygısızca araç kullanmak" maddesinden 690 lira ve "motosikleti yayaların kullanımına ayrılmış yerlerde sürmek" maddesinden ise bin 506’şar lira toplam 37 bin 332 lira para cezası uyguladı.