GÜNDEM - 29 Aralık 2017 Cuma 11:31

Fırat'in incisi Rumkale havadan görüntülendi

A
A
A
Fırat'in incisi Rumkale havadan görüntülendi

Urartu, Babil, Sümer, Selçuklu ve Osmanlı gibi medeniyetlerin izlerini taşıyan Rumkale, havadan görüntülendi.

Bölgede yapılan arkeolojik kazılar ve restorasyon çalışmaları nedeniyle 5 yıldır ziyarete kapalı olan Rumkale'deki çalışmalar tamamlandı. Türkiye'nin gündemini uzun süre meşgul eden Birecik Barajının yapımı ve Halfeti'nin bir bölümünün sular altında kalmasının ardından, yükselen Fırat Nehri sebebiyle restorasyon çalışmaları tekne ve teleferik sistemiyle yapılmıştı.

Dünyanın en sessiz ilçeleri arasında yer alan Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesi ile Gaziantep'in Yavuzeli ilçesi sınırlarında bulunan Rumkale tarihi ve doğa güzellikleri ile yeniden ziyaretçilerine kapılarını açıyor. Urartu, Babil, Sümer, Selçuklu ve Osmanlı gibi medeniyetlerin izlerini taşıyan Rumkale, bölgede yapılan tarihi kazı ve restorasyon çalışmaları nedeniyle 5 yıldır ziyaretçiye kapalı bulunuyordu. Bölgede bulunan kale, tarihi evler ve mağaralardaki restorasyon çalışmaları tamamlanarak kale çevresine güvenlik kamerası ve aydınlatma sistemleri kuruldu.
Restorasyonu tamamlanan Rumkale'nin Gaziantep ve bölge turizmine hareket getirmesi beklenirken, 2000 yılında büyük bir bölümü sular altında kalan Halfeti ile bölge turizminin bütünleşmesi bekleniyor.

Tekne turu

Gaziantep’in Yavuzeli ilçesinde bulunan ve Fırat Nehri kıyısında tarihi ve doğal güzellikleri buluşturan Rumkale’ye 2000 yılında büyük bir bölümü Birecik Barajı'ndan dolayı sular altında kalan Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesinden de ulaşılabiliyor. Rumkale ve Halfeti ilçesinde tekne ile gezebilen ziyaretçiler, bölge doğa ve tarih güzelliklerinin yanı sıra su altında kalan batık kenti de 1.5 saat süren tekne turu ile görebiliyor.
Rumkale'nin restorasyonunun tamamlanmasının ardından ise ziyaretçilere, tarihi kale, taş evler ve mağaraları da gezme fırsatı sunulacak. Ayrıca bölgede kurulacak su altı müzesi ve teleferik sistemi ile bölge turizminin en hareketli yerlerinden biri haline getirilmesi hedefleniyor.

İncil'in çoğaltıldığı yer olduğuna inanılıyor

Birçok medeniyete ev sahipliği yapan Rumkale, tarihi ve doğa güzelliklerinin yanı sıra İncil'in bir nüshasının çoğaltıldığı yer olduğuna inanılması nedeniyle Hristiyanlar tarafından kutsal bir mekan olarak görülüyor. Hristiyanlar tarafından Rumkale, Hazreti İsa'nın havarilerinden Yuhanna'nın Roma döneminde mesken tuttuğu ve kayadan oyma bir odada İncil nüshalarını çoğalttığı rivayet ediliyor. Merzimen Çayının Fırat Nehri'ne döküldüğü yerde, sarp kayalıklarla çevrili yüksek bir tepede bulunan Rumkale, Halfeti kadar çok bilinmemesine rağmen muhteşem güzellikleri, medeniyetlerin üzerinde bıraktığı iz ve İncil'in bir nüshasının çoğaltıldığı yer olması inancı gibi sebeplerden ziyaretçi sayısı her geçen gün katlanıyor.

Rumkale'de ilk kez su sporları yapıldı

Gaziantep Büyükşehir Belediyesince, Rumkale'de ilk kez Su Sporları Festivali düzenlenerek, Fırat Nehri'nde 'dragon bot' yarışı yapıldı. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin'in başlama komutuyla, 26 takımdan 520 sporcu dragon bot yarışında start almıştı. Yarış öncesinde ise milli yüzücü Şahika Ercümen, Fırat'ın serin sularında dalış yapmıştı.

Dünyanın gözbebeği

Evliye Çelebi'nin 'dünyanın gözbebeği' olarak ifade ettiği Gaziantep, hayvanat bahçesi, tarihi kalesi, antik kent, tarihi çarsısı gibi değerlerinin yanında son dönemlerdeki zengin mutfağı ile birlikte turizmin önemli bir adresi olmaya devam edecek. Rumkale'nin ardından Gaziantep, yeniden tüm dünyanın dikkatini çekmeyi hedefliyor. Doğası, tarihi, kültürel güzellikleri ile turizmin vazgeçilmez bölgeleri arasında yer alan kentte, önümüzdeki yıllarda turizm patlamasının yaşanması öngörülüyor.

Halfeti ve Rumkale'nin tarihi

Şanlıurfa’nın bir ilçesi olan Halfeti, Fırat Nehri kıyısında sarp kayalıkların eteğine kurulmuş. Halfeti’nin mimari dokusunu kesme taştan, iki katlı ve bahçeli, yüzünü Fırat’a dönmüş evler oluşturur. Ancak Halfeti’nin yapılarının bir kısmı Birecik Baraj Gölü’nün suları altında kaldı. Kent, pek çok medeniyete ev sahipliği yaptı. Halfeti'nin bilinen tarihi, Romalılar tarafından Ekamia adı ile kurulduğu dönemle başladı. Roma’nın ikiye ayrılmasından sonra da Bizanslılarla Sasaniler arasında sık sık el değiştirdi. Daha sonra İS 661 yılında Emevilerin, 750’de Abbasilerin hakimiyeti altına girdi. Ardından Eyyubiler ve Selçuklular arasında el değiştirdi. Yavuz Sultan Selim’in 1517’deki Mısır Seferi sırasında Osmanlı topraklarına katıldı.

Rumkale, Halfeti'nin en önemli tarihsel varlığı. Asur kralı III. Salmanassar tarafından İÖ. 855 yılında zapt edildiği zaman Şitamrat adını taşıyordu. Antik Grekçede Urima adını aldı. Süryaniler ise Kal’a Rhomeyta ve Hesna d’Romaye adlarını kullandı. Şehir Arapların eline geçtikten sonra Kal’at-ül Rum adını, II. yüzyılda Bizanslıların eline geçince ise Romaion Koyla adını aldı. Bir yarımada üzerine kurulmuş olan Rumkale, 1293’te Memlukların eline geçene kadar, 90 yıl boyunca Birleşik Ermeni Kilisesinin merkeziydi. Rumkale’de, Ermeniler açısından kutsal sayılan Aziz Nerses Kilisesi, Süryaniler açısından kutsal sayılan bir manastır bulunuyor. Ermeni tarihine ait pek çok dini eser bu kalede kaleme alınıp resimlendi. Ortaçağ Ermeni dini resminin ustalarından kabul edilen Toros Roslin bunlardan biri oldu. Ressam, Bugün Erivan Müzesinde bulunan 1256 tarihli “Zeytun İncili” ile ABD’de Walters Art Museum’da sergilenen "Sebastia İncili"ni 13. yüzyılda bu kalede yaşarken resimledi. Savaşan, Halfeti'nin terk edilmiş köylerinden biri. Etekleri suyun altına gömülmüş, sadece minaresi görünen camisiyle Halfeti’nin bir simgesi. Eski Memluk yerleşimi Çekem Mahallesi, Norhut Kilisesi, Kanterma Mezrası Hanı, Kanneci Konağı Halfeti'nin kültürel varlıkları arasında. Değirmendere kanyonu ve kanyon girişindeki "Halfeti’nin gerdanı" denilen asma köprü de Halfeti’nin kültürel ve doğal değerleri arasında yer alıyor.

Şehir ayrıca siyah gülün yetiştiği tek yer olarak kabul edilir. Söylentiye göre birbirlerine kavuşamayan iki aşık kendilerini Fırat’ın sularına bırakır ve bunun üzerine Halfeti’deki bütün kırmızı güller siyah açar. Kendini sulara atan bu iki aşık gibi, bir kısmını sulara bırakan şehir, bir ayağı su altında hikayeleriyle yaşamaya devam ediyor. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.