EĞİTİM - 23 Ekim 2018 Salı 17:15

GAÜ akademisyenlerinden gururlandıran başarı

A
A
A
GAÜ akademisyenlerinden gururlandıran başarı

Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Eczacılık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Jülide Akbuğa ve GAÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Halin Bareke, ScienceCitation Index (SCI) kapsamındaki bir dergi olan ScandinavianJournal of Immunology’dekompleman sisteminin kanserde oynadığı rol ve jinekolojik kanserlerin en ölümcülü olan yumurtalık kanseri tedavisinde kullanılma potansiyelinin tartışıldığı ‘Complementsystem’s role in canceranditstherapeuticpotential in ovariancancer’ isimli bir der

Kanser ile mücadelede önemli olduğu düşünülen fakat üzerinde sınırlı sayıda araştırma yapılmış olan bağışıklık sistemi öğelerinden biri olan kompleman sisteminin kanserde oynadığı rol ve jinekolojik kanserlerin en ölümcülü olan yumurtalık kanseri tedavisinde kullanılma potansiyelinin tartışıldığı ‘Complementsystem’s role in canceranditstherapeuticpotential in ovariancancer’ isimli derleme ile ilgili olarak GAÜ Medya’ya bilgi veren Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Halin Bareke, günümüzde önemli bir halk sağlığı problemi olarak, yaşlanan toplum ve değişen yaşam alışkanlıklarından kaynaklanan ve artış gösteren kanser vakalarının tedavilerinin cerrahi girişim, ilaç tedavisi (kemoterapi) ve ışın tedavisi (radyoterapi) ile gerçekleştirildiğini ancak bu yaklaşımların etkinliklerinin kanserin tekrarladığı durumlarda düşük olduğuna vurgu yaptı. Bareke, ‘Vücudun bağışıklık sistemini kullanarak kanser hücrelerini vücuttan temizlemek, kanser tedavisinde ümit vaat eden yeni bir yaklaşımdır. Kanser immunoterapisi denilen bu yöntem hızla standart kanser tedavileri arasında yerini almaya başlamıştır’ dedi.

Bareke, 2018 Nobel Tıp Ödülü’nü, kanserle mücadelede bağışıklık sistemi hücrelerini daha aktif hale getiren iki molekül üstünde çalışan araştırmacıların almasıyla birlikte konunun dünya gündemine oturduğunu, bu çerçevede; kanserle mücadelede vücudun savunma orduları olarak görev yapan ve yabancı ve/veya zararlı hücre ve organizmalarla savaşarak vücudu koruyan bağışıklık sistemi öğelerinden biri olan kompleman sisteminin 50’den fazla molekülden oluştuğunu ve hedef hücreyi farklı mekanizmalar kullanarak yok edebildiği konularına değindi.

Akademik çalışmalara her yıl yenilerini eklemeye devam eden GAÜ’lü akademisyenler, kanserle mücadelede uluslararası akademik dünyadaki çalışmalara ışık tutacak derlemeye imza attı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Özgür Özel’e 9 yaşındaki adaşından sürpriz Manisa’nın Alaşehir ilçesinde vatandaşlarla bir araya gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e kalabalığın içinde ulaşan 9 yaşındaki adaşı Özgür Sarı hayatının en mutlu gününü yaşadı. Doğum öncesi kan uyuşmazlığı tespit edilen ve Özgür Özel’in girişimleriyle kan değişimi sağlanan minik bebeği 9 yıl sonra karşısında adaşı olarak gören Özel, çocukla yakından ilgilendi. Manisa’nın Alaşehir ilçesi Şahyar Mahallesi’nde oturan 9 yaşındaki adaşı Özgür Sarı, kalabalığa rağmen, Özgür Özel’e ulaşıp ’hoş geldin’ demeyi başardı. Özgür Özel’in milletvekili olduğu dönem olan 31 Aralık 2015 yılında doğan Özgür Sarı, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde dünyaya geldi. Kan uyuşmazlığı nedeniyle, doğar doğmaz kanının değişmesi gereken ve 31 Aralık Yılbaşı tatili nedeniyle doktorların tatilde olabileceğini düşünen anne Raziye ve baba Serkan Sarı’nın, Özgür Özel’e ulaşıp yardım istemesiyle sağlıklı bir şekilde dünyaya gelen ve Özgür adını verdikleri evlatları 9 yıl sonra kendisinin hayata bağlanmasına vesile olan adaşıyla buluşmanın mutluluğunu yaşadı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Alaşehir’e geleceğini duyan anne Raziye ve dede Osman Sarı, tüm kalabalığı delerek, Özgür Özel’e ulaşmayı başardı. Özgür Özel de adaşıyla yakından ilgilenerek sevdi. Anne Raziye Sarı, "Oğlum karnımdayken kan uyuşmazlığı tespit edildi. Çocuk doğar doğmaz kanının değişmesi gerekiyordu. Doğum 31 Aralı gününe denk geldi. 31 Aralık yılbaşı olduğu için doktor bulamayacağız diye korktuğumuz için eşim Serkan ve dedemiz Osman Sarı, Özgür Özel’e telefon ederek yardım istedi. Özgür Özel bize hemen hastaneye gitmemizi ve danışmanının yardımcı olacağını söylemiş. Bizde hemen yola çıktık. Doktorlar bizi kapıda karşıladı. Hemen hastaneye yatırdılar ve öğlen üzeri doğum oldu. Çocuğumun kanı değişti. Eğer kanı değişmeseydi, bu gün belki hayatta olmayacaktı. Biz telefonla konuştuktan sonra yolda giderken, çocuğumuzun adını ’eli bol, ikram’ anlamına gelen Kerem adını verecektik. Özgür Özel’in ilgisi ve yardımlarından dolayı, çocuğumun sağlıklı bir şekilde doğması üzerine adını Özgür koymaya karar verdik. Çocuğumuz sağlıklı doğdu, kanı değişti, hayata tutundu, bizde adını Özgür koyduk. Bu günde Özgür Özel’le buluşturduk." dedi. Özgür Sarı da adını aldığı CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e kavuştuğu ve konuştuğu için çok mutlu olduğunu söyledi.
Tekirdağ Teleferikte ailesiyle mahsur kalan makine teknisyeni: "Kazadan 10 dakika önce arayıp uyarmıştım" Antalya’da yaşanan teleferik kazasında ailesiyle birlikte mahsur kalan ve Çorlu ilçesinde yaşayan Makine Teknisyeni Cezmi Türkyılmaz, “Henüz olay yaşanmamıştı, ben arayıp uyardım ama maalesef 10 dakika sonra kaza meydana geldi. Çok üzücü bir olay fakat önüne geçilebilirdi” dedi. 12 Nisan tarihinde Antalya’nın Konyaaltı ilçesindeki Sarısu-Tünektepe teleferik hattında bulunan bir teleferik direği devrilip seyir halindeki bir kabine çarptı. Kabinin parçalanması sonucu Avukat Memiş Gümüş hayatını kaybederken, 17 kişi de yaralanmıştı. Kaza sonrası tamamen duran teleferik kabinlerinde mahsur kalan 174 kişi, yaklaşık 1 gün süren çalışmalardan sonra tahliye edildi. Çorlu ilçesinde yaşayan Cezmi Türkyılmaz, üniversitede okuyan kızını ziyaret için gittiği Antalya’da yolculuk için bindiği teleferikte, kabinlerde mahsur kalan 174 kişi arasında yer aldı. Türkyılmaz ve ailesiyle yaklaşık 7 saat sonra helikopter vasıtasıyla mahsur kaldığı kabinden kurtarıldı. Olayla ilgili konuşan Makine Teknisyeni Cezmi Türkyılmaz, “Gezi amaçlı teleferiğe bindik ve geziyi tamamladıktan sonra dönüş için teleferiğe bindik. Bu sırada direklerden bizim kabinin üzerine kıvılcım sıçradı. Bunu kızım fark etti ve bana da söyledi. Ben de bu konulara karşı bilgisi olan bir makine teknisyeniyim. Kafamı kaldırıp baktığımda direğin üzerinde makaralar kilitlenmiş dönmüyordu. Hemen kabinde yazan irtibat numarasını arayarak, görevlilere ulaştım ve kazaya sebebiyet verilmesin diye teleferiği durdurmalarını ifade ettim. Arayıp, ‘direğin üzerindeki makaralar dönmüyor. Bu yüzden çelik halat kıvılcım çıkarıyor, teleferiği hemen durdurun’ dedim. Telefonu kapattılar 5 dakika sürdü, herhangi bir durdurma olmadı. 5 dakika sonra tekrar aradım ve ‘sakın yolcu almayın, teleferiği hemen durdurun, kıvılcım ve duman çıkıyor’ dedim. 3-4 dakika sonra teleferik tekrar start alınca bir baktım arkaya etrafı toz bulutu kapladı. Telefon kayıtlarına bakılabilir muhtemelen ilk ben arayıp uyardım. Benim aradığımda stop edilip bırakılsaydı bu olay yaşanmazdı” diye konuştu.