SAĞLIK - 12 Şubat 2018 Pazartesi 12:55

Gebelikte tiroide dikkat

A
A
A
Gebelikte tiroide dikkat

Prof. Dr. Deniz Gökalp, gebelik döneminde tiroit ile ilgili sorun yaşama olasılığının arttığını söyledi.

Kadınlarda erkeklere oranla 5-10 kat daha fazla görülen tiroid hastalıklarına genellikle doğurganlığın en aktif olduğu 20-40 yaş aralığında rastlanıyor. Bu nedenle gebelik döneminde tiroit ile ilgili sorun yaşama olasılığı oldukça artıyor. Bu süreçte tiroid fonksiyonlarının değerlendirilmesinin anne ve bebek için hayati önem taşıdığını ifade eden Acıbadem Eskişehir Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Deniz Gökalp, “Bu nedenle anne adaylarının gebelik öncesinde ve gebelik süresince tiroid fonksiyonlarının değerlendirilmesi bebek ve anne için hayati önem taşıyor” dedi.

"İYOT EKSİKLİĞİ KALICI HASAR BIRAKABİLİYOR"

Gebelik döneminde annede iyot eksikliği varsa bebekte de tiroit hormonlarının düşerek guatr görülmesine neden olabileceğini belirten Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Deniz Gökalp, “Annede iyot eksikliği, gebeliğin 10-12’nci haftalarında, bu dönem beyin gelişimi için kritik dönem olduğundan ve bu bebek annenin tiroit hormonlarına mutlak bağımlı olduğundan oldukça önem taşıyor. İyot eksikliği bu dönemde meydana gelirse, bebekte beyin hasarı ve kalıcı nörolojik bozukluklar görülebiliyor. Ayrıca zeka geriliği, boy kısalığı, sağırlık ve spastisite görülebiliyor. Ciddi iyot eksiliğinde IQ derecesi normale göre 13.5 puan azabiliyor” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Deniz Gökalp, gebelerin iyot tüketimi ile ilgili ise, “Tüm gebeler iyotlu tuz kullanmalı. İyot eksikliğinin hafif-orta derecede olduğu bölgelerde yaşayan ve iyotlu tuz kullanan tüm gebelere iyot tabletleri (100-200 mcg/gün) verilmeli. Gebelik sonrasında emziren annelerde bebeğin tek iyot kaynağı anne sütü olduğundan emzirme dönemi boyunca iyot desteği devam etmeli. İyot eksikliğinin tedavisine gebelikten önce başlanmalı, gebelik boyunca da devam edilmeli” önerilerinde bulundu.

HİPOTİROİDİ ZEKA GERİLİĞİNE NEDEN OLABİLİYOR

Tiroit bezinin az çalışması veya kanda yetersiz tiroid hormonu bulunması olarak bilinen hipotiroidinin oluşmasına genellikle Hashimoto hastalığı neden olduğunu dile getiren Prof. Dr. Deniz Gökalp, “Gebelerde zamanında ve uygun tedavi edilmeyen hipotirodi, fetal kayıplar, erken doğum, gebelik zehirlenmesi, anemi, erken plasental ayrılma ve düşük doğum ağırlığı gibi olumsuz durumlara neden olabiliyor. Tedavi edilmediği takdirde, bebeklerde zeka geriliği, IQ düşüklüğü, okul başarısında azalma gibi istenmeyen sonuçlarla karşılaşma ihtimali yükseliyor. Bu nedenle ilk trimesterdeTSH < 2,5 mIU/L ikinci ve üçüncü trimesterdeTSH < 3 mIU/L olması gerekiyor. Gebelik öncesinde TSH nın 2,5 mIU/L’nin altında olması gerekiyor. Tiroid antikorları (Anti-tpo, Anti-tiroglobulin) pozitif olan kadınlarda hipotiroidi gelişme riski bulunduğundan bu tür hastalarda gebelik döneminde TSH’nin yakından izlenmesi önem taşıyor” ifadelerini kullandı.

”GEBELİKTE HİPERTİROİDİ ERKEN DOĞUMA YOL AÇABİLİYOR"

Acıbadem Eskişehir Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Deniz Gökalp, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Tiroid bezlerinin çok çalışması anlamına gelen hipertiroidi, sıklıkla gebeliğe bağlı geçici veya Graves hastalığı nedeniyle ortaya çıkıyor. Gebeliğin ilk yarısında görülen geçici hipertiroidiye plasentadan salgılanan ve TSH etkisine benzer etki gösteren gebelik hormonu (-HCG) neden oluyor. Hem anne hem de bebekte komplikasyonlara neden olabilen aşikarhipertiroidi ise sıklıkla tiroit bezlerinin aşırı çalışmasına neden olan bağışıklık sistemi bozukluğu sonucu görülen Graves hastalığına bağlı olarak gelişiyor. Bunun yanı sıra toksiknodüllere bağlı olarak da hipertiroidi görülebiliyor. Graves hastalığında anneden bebeğe geçen TSH reseptörlerini uyaran antikorlar yeni doğanda bu hastalığa neden olabildiğinden erken doğum ve fatal kayıplara yol açabiliyor. Gebelikte hipertiroidi tedavi edilmezse düşük riski 9 kat, erken doğum riski 16 kat, gebelik zehirlenmesi olarak bilinen eklampsi riski ise 5 kat artıyor. Dolayısıyla medikal tedaviye zaman kaybetmeden başlanması oldukça önem taşıyor. Tedavide gebenin hafif hipertiroidi durumda tutulması amaçlanıyor.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.
Ankara Bakan Tunç: "İsrail Dışişleri Bakanının, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan seviyesiz açıklamaları İsrail Hükümetinin çocuk, kadın demeden yaptığı katliamları gizleyemeyecektir" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "İsrail Dışişleri Bakanının, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan seviyesiz açıklamaları, soykırım suçu işleyen işgalci İsrail Hükümetinin çocuk, kadın demeden yaptığı katliamları gizleyemeyecektir" dedi. Adalet Bakanı Tunç, İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz’ın sosyal medya hesabından Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili yaptığı paylaşıma ilişkin sosyal medya hesabı üzerinden yazılı bir açıklama yaptı. Bakan Tunç, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "İsrail Dışişleri Bakanının, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan seviyesiz açıklamaları, soykırım suçu işleyen işgalci İsrail Hükümetinin çocuk, kadın demeden yaptığı katliamları gizleyemeyecektir. Nerede olursa olsun, her platformda daha adil bir dünya için mücadele eden Sayın Cumhurbaşkanımız, Filistin’de ateşkes ve barış sağlanarak akan kanın bir an önce durması için çabalamaktadır. Gözü dönmüş insanlık düşmanı canilerin, Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef alması işte bundandır. İnsan haklarını yok sayarak ve uluslararası hukuku görmezden gelerek kuvözdeki bebekleri dahi öldüren; okulları, sığınma kamplarını, hastaneleri bombalayarak her yeri kana bulayan İsrailli yöneticiler, daima yaptıkları katliamlarla anılacak ve hukuk önünde hesap vermekten kaçamayacaktır."