GÜNDEM - 27 Mayıs 2016 Cuma 09:14

Geleneksel Medya, Sosyal Medyadan daha baskın

A
A
A
Geleneksel Medya, Sosyal Medyadan daha baskın

Atılım Üniversitesi İşletme Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölüm Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Elif Eşiyok Sönmez, beden imajına ilişkin düşüncelerde medyanın rolünü araştırdı. Türkiye ve İngiltere’de öğrenciler üzerinde yapılan araştırma ilginç farklılıkları ortaya koydu. Türk öğrenciler, İngiliz öğrencilere göre daha sık gazete okuyor ve televizyon seyrediyor. İngiltere’deki gençler ise sosyal medyayı Türk gençlerinden daha fazla kullanıp daha sık dergi okuyorlar.

Bu durumun ülkeler arasındaki farklılıktan kaynaklandığı kanısında olan Sönmez, “İngiltere’de siyasal ve güncel gelişmelerin Türkiye’deki kadar inişli çıkışlı olmaması yüzünden gençlerin haberleri takip etme ihtiyacı Türkiye’deki gençler kadar yoğun değil. Gençler Türkiye’de haber almak için İngiltere’deki yaşıtlarına göre daha fazla gazete okuyup, televizyon izliyorlar” diye durumu ifade etti.

Yrd. Doç. Dr. Sönmez’in çalışması İngiltere’deki gençlerin ideal beden farkındalığının Türkiye’deki gençlerden daha fazla olduğunu ortaya koyuyor. İki ülkedeki gençlerin de bedenlerine ilişkin kararları üzerinde geleneksel medyanın baskısı sosyal medyadan daha yüksek.

İNGİLTERE VE TÜRKİYE’DEKİ GENÇLER ARASINDA BARİZ FARKLILIK VAR

Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Prof. Dr. Özlen Özgen yönetiminde gerçekleştirilen araştırmada; geleneksel medyayı temsilen gazete, dergi, televizyon, yeni medya araçlarından da sosyal ağları seçtiklerini belirten Yrd. Doç. Dr. Sönmez, “ Medya her iki ülkedeki gençlerin bedenlerine ilişkin düşüncelerini etkiliyor. Medyada yer alan ünlülere benzemeye çalışma açısından karşılaştırıldığında İngiltere’deki gençler medyada yer alan ünlülerle önce kendi bedenlerini karşılaştırıyor, bu karşılaştırma sonunda o kişilere benzemeye çalışıyorlar. Ama Türkiye’deki gençler karşılaştırma yapmaksızın doğrudan medyada yer alan kişilere benzemek istiyorlar.
Ayrıca, Türkiye’de gençlerin bedenlerine ilişkin görüşleri üzerinde televizyon, gazete ve dergiden kaynaklanan baskı yüksekken, İngiltere’de en etkili medya olarak dergi, ardından televizyon geliyor” dedi.

“TÜRKİYE’DEKİ GENÇLER DAHA SIK GAZETE OKUYOR”

Öğrencilerin hem medya kullanımı hem de bedenlerine ilişkin görüşlerinde medyadan kaynaklanan baskı hissetme açısından anlamlı farklılıklar bulunduğunu belirten Sönmez, “Türkiye’deki gençler daha sık gazete okuyor, daha fazla televizyon izliyor ancak İngiltere’deki üniversite öğrencileri, Türkiye’deki üniversite öğrencilerinden daha fazla medyadan kaynaklanan baskı hissediyor. Bunun nedeni İngiltere’deki gençlerin Türkiye’deki gençlerden daha sık ünlülerin hayatını takip etmek veya moda ile ilgili gelişmeleri takip etmek için medyayı kullanmaları. Bu nedenle kendilerini medyada yer alan ünlülerle karşılaştırmaya ve ünlülere benzemeye çalışmaya daha fazla eğilimliler” ifadelerini kullandı.

İNGİLTERE’DE EN ETKİLİ MEDYA DERGİ

“Sosyal medyada insanlar yedikleri yemeği, gittikleri yerleri ve günlük aktivitelerini paylaşıyor, genellikle takipçileri de bu eylemleri görmek için kişileri takip ediyor” diyen Sönmez, “Ancak dergi, gazete ve televizyon öyle değil, belirli bir hedef amacıyla içerik hazırlanıyor ve görseller konuluyor. Beden açısından bakıldığında bu, kadınlar için genç görünmek, yaşlanmamak ve kilolu olmamak; erkekler için de kaslı görünmek ve spor yapmak. Geleneksel medyanın amaçlı içerikleri nedeniyle, sosyal medya daha fazla kullanılan araç olmasına rağmen geleneksel medya bedene ilişkin düşünceler üzerinde daha baskın” diye konuştu.


 GÜL KABA

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Erzurum’da çiftçiye makine desteği Erzurum’da hayvancılığın geliştirilmesi ve çiftçiye destek olmak için yüzde 75 hibe destekli süt sağım, koyun kırkım ve yem ezme makinesi dağıtıldı. Makine dağıtım törenine Vali Mustafa Çiftçi, AK Parti Erzurum Milletvekilleri Mehmet Emin Öz ve Abdürrahim Fırat, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, kurum yöneticileri, çiftçiler ve vatandaşlar katıldı. Erzurum İl Tarım ve Orman Müdürü Alparslan Kenger, törende yaptığı konuşmada tarımın bilhassa hayvancılığın başkenti konumunda olan Erzurum’un aynı zamanda besi materyali üretim deposu olduğunu ifade ederek, “695 bin büyükbaş, 878 bin küçükbaş hayvan varlığıyla ülkemiz hayvancılığının en önemli hayvansal üretim merkezlerinden olan ilimiz için hayvancılık, şehir ekonomisinde önemli bir yer teşkil eder. 4 milyon 700 bin dekar alanda çiftçilerimiz tarafından yapılan bitkisel üretimde bitki deseni genel anlamda hayvancılığı destekleyici niteliktedir. Bakanlığımız, valiliğimizle ve büyük şehir belediyemizin katkıları ve destekleriyle hayvansal üretimde modernizasyon ve makineleşmeye yönelik projeleri yetiştiricilerimizle buluşturmaya devam ediyoruz. Hayvansal üretimin ana unsurlarından olan süt ve değer katmak, sütün özellikle soğuk zincirle hijyenik bir şekilde endüstriyel aktarılmasını sağlamak önceliklerimiz arasında yer alıyor. Bu kapsamda süte değer projesi uygulamaya konulmuş olup dönem içerisinde desteklenen projeye ek uygulamalar ilimiz hayvancılığına önemli katkılar sundu. Sütün hijyenik şartlarda sağılması ve hayvansal üretimin iş yükünün azaltılması anlamında suç sağma makinaları, hayvan beslemede verimliliğin ana unsurlarından olan kesik yem rasyon hazırlamasında ve yem maliyetlerinin azaltılmasında katkı sağlayacak yem ezme makinaları, küçükbaş yetiştiriciliğinde yetiştiricilerimizin ihtiyacı olan koyun kırpın makinaları, bereketli meralarımıza swaplar ilimiz yetiştiricilerine ve hayvancılık sektörüne olsun diyorum.” dedi. Vali Mustafa Çiftçi, AK Parti Erzurum Milletvekilleri Mehmet Emin Öz ve Abdürrahim Fırat, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’de yaptıkları konuşmalarda; Erzurum’da tarım ve hayvancılık anlamında ciddi bir potansiyel olduğu ifade edilerek bunun hem bölge hem de ülke ekonomisine katma değer olarak daha fazla harekete geçirilmesi gerektiğini dile getirdiler. Konuşmaların ardından çiftçilere süt sağım, koyun kırkım ve yem ezme makineleri sembolik olarak dağıtıldı. Protokol üyelerinin de katıldığı etkinlikte koyun kırkımı yapıldı.
İstanbul İsdemir, Vakum Altında Gaz Giderme Tesisi’ni törenle devreye aldı İsdemir, her geçen gün artan temiz çelik üretimine esas: çelik içinde asgari düzeyde olması beklenen hidrojen, azot ve oksijen gibi gazların giderilmesine, metalik olmayan inklüzyonların miktarının azaltılmasına ve ultra düşük karbon ihtiva eden kalitelerin üretilmesine olanak sağlayan teknolojiye sahip RH-OB İkiz Tip Vakum Altında Gaz Giderme Tesisi’ni devreye aldı. OYAK Maden Metalürji Şirketleri’nden İsdemir (İskenderun Demir ve Çelik A.Ş.), demir-çelik sektöründe yaşanan hızlı dönüşüme uyum sağlamak için yatırımlarını sürdürüyor. Türkiye ağır sanayisinin öncü kuruluşlarından İsdemir, söz konusu hedef doğrultusunda hayata geçirdiği yeni yatırımı Vakum Altında Gaz Giderme Tesisi’ni (İkiz tip RH-OB) 25 Nisan tarihinde düzenlenen törenle devreye aldı. Şirket, 1 milyon 200 bin ton/yıl üretim kapasitesine sahip tesis için 79 milyon 500 bin dolarlık yatırım gerçekleştirdi. Üst düzey kalitede temiz çelik üretim kabiliyetine sahip yeni tesis, şirketin üretim faaliyetlerini etkilemeyecek şekilde tasarlandı. Bu kapsamda, yeni tesisin konumu binlerce proses verisinin işlendiği simülasyon çalışmaları ile tespit edildi. Tesis için en uygun yer olarak belirlenen Tandiş Bakım ve Hazırlama Tesisi’nin boşaltılabilmesi için başka bir bölgede yeni Tandiş Bakım ve Hazırlama Tesisi kuran İsdemir, ardından Vakum Altında Gaz Giderme Tesisi Yatırım Projesi’nin inşa çalışmalarına başladı. İsdemir’in yeni tesisi, yerleşimi ve birçok alt projeyi kapsaması nedeniyle ‘proje içerisinde proje’ olarak nitelendiriliyor. Vakum Altında Gaz Giderme Tesisi’nin ana mühendislik, proses mühendisliği ve teknolojik ekipmanlarının temini dışında kalan inşaat ve montaj işleri, toz toplama sistemleri ile su sistemlerinin kurulması gibi tüm inşa çalışmaları yerli firmalar tarafından gerçekleştirildi. İsdemir, ürün portföyünü üst düzey çelik kaliteleri ile genişletecek Yapılan açıklama göre, Erdemir Mühendislik’in tüm departmanları ile dahil olduğu projenin önemli kilometre taşlarından RH-2 İstasyonu’nda sıcak testleri 25 Mart tarihi itibari ile başlarken, istasyonda bugüne kadar 30 döküm gerçekleştirildi. Soğuk testlerin devam ettiği RH-1 İstasyonu’nda ise, testlerin tamamlanmasının ardından bu yılın Haziran ayında üretime başlanması planlanıyor. İkiz Tip Gaz Giderme (RH-OB) Tesisi’nin tam kapasite devreye girmesi ile birlikte İsdemir, çeşitli kalitelerde üst düzey çelik kalitelerini de ürün portföyüne ekleyecek.