GENEL - 13 Ekim 2018 Cumartesi 12:11

“Gelişen teknoloji gençlerin ruh sağlığını tehdit ediyor”

A
A
A
“Gelişen teknoloji gençlerin ruh sağlığını tehdit ediyor”

Gençlerin ruh sağlığının korunması ve dayanıklılığın arttırılması noktasında Dünya Ruh Sağlığı Günü’nün bu yılki temasının çok önemli olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Kuzeymen Balıkçı, gelişen teknolojinin gençlerin ruh sağlığını tehdit ettiğini belirtti.

Dünya Ruh Sağlığı Federasyonu tarafından “Dünya Ruh Sağlığı Günü olarak kabul 10 Ekim kapsamında değerlendirmelerde bulunan Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Psikiyatri Anabilim Dalı Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kuzeymen Balıkçı, Dünya Ruh Sağlığı Günü’nün bu yılki temasının “Değişen Dünyada Gençler ve Ruh Sağlığı” olarak ilan edildiğini bildirdi. Bu tema aracılığıyla gençlerin ruh sağlığının korunması ve dayanıklılığın arttırılmasının hedeflendiğini ifade eden Balıkçı, gerçekleştirilen etkinliklerle bu konuda toplumsal farkındalık oluşturulmak istendiğini söyledi.

“Gençlik dönemi bazı bireylerde stres ve endişeler içerebilir”

Gençlik döneminin, bireyin yetişkin rolüne hazırlandığı, kimliğini oluşturmaya başladığı çok önemli bir dönem olmakla birlikte, önemli ruhsal hastalıkların ortaya çıkma riskini de barındıran bir süreç olduğunu hatırlatan Dr. Öğr. Üyesi Balıkçı, günümüz gençlerinin daha önceki dönemlerden daha farklı ve hızlı değişimlerin olduğu bir dönemde yaşadığını, yoğun olarak teknolojik gelişmelere maruz kaldığını, birçoğunun teknolojinin sunduğu sanal ilişkilerle bağ kurmaya çalışırken, sosyal etkileşimin azlığı nedeniyle kendini yalnız hissettiğini, ruh sağlığını güçlendirecek doğru kaynakları ise her zaman fark edemediğini ifade etti.

“Ruh sağlığı bozulduğunda sevme yetisi etkilenir”

Açıklamalarında, 20. yüzyılın en önemli düşünürlerinden biri olarak kabul edilen Sigmund Freud’un sözlerine de yer veren Dr. Öğr. Üyesi Balıkçı, Freud’un, ruh sağlığını ‘sevmek ve çalışmak’ olarak tanımladığını hatırlatarak şöyle devam etti; “Bu açıklama, ruh sağlığı ile ilgili çok kısa ama oldukça kapsayıcı bir açıklamadır. Ruh sağlığı yerinde olan bir insan, hem kendisiyle hem de diğer insanlarla uyum ve denge içerisinde olur. Kişinin ruh sağlığı bozulduğunda, sevme yetisi etkilenir ve insanlarla olan ilişkisi bozulmaya başlar. Kişinin ruh sağlığının bozulması; iş, aile, sosyal ve fiziksel sorunlar yaşamasına yol açar.”

“Gençlerde en sık rastlanan ruhsal sağlık sorunu anksiyete bozukluğudur”

Son dönemde yapılan araştırmalarda, gençlerde en sık anksiyete bozukluğu görüldüğünü ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Balıkçı, bu duruma kızlarda yüzde 20, erkeklerde ise yüzde 10 oranında rastlandığına dikkat çekti. Gençlerde gözlenen diğer ruhsal bozukluklar hakkında da bilgiler veren Balıkçı, açıklamalarına şöyle devam etti: “Anksiyete bozukluğunun ardından depresif bozukluk, alkol ve madde kullanım bozukluğu gelmektedir. Öte yandan gençlerde depresyon korkutucu bir hızla artmaktadır. Major depresyon görülme sıklığı çocuklukta yüzde 1.7 iken ergenlik öncesi yüzde 3’e, ergenlikle birlikte ise yüzde 5’e yükselmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre depresyon, 10-19 yaşlarındaki çocuk ve gençlerde hastalıklara sebep olan ve fiziksel yetileri kısıtlayan en önemli etkenlerden biridir. Yetişkinlerden farklı olarak depresyon ergenlerde yüksek oranda suçluluk duygularına ve intihar girişimine sebep olabilmektedir. Ayrıca gençlik döneminde ortaya çıkan depresyonlarda, tanı konmadığı ve tedavi edilmediği zaman birçok başka sorunlar da ortaya çıkabilmektedir. Bu durum hastaların okul başarısını düşürmekte, sosyal ilişki kurma becerisini azaltmakta, madde kullanma sıklığını ve en önemlisi de intihar riskini artırmaktadır.”

“Ruh hastalıklarını önlemek için erken belirti ve bulgular önemli” 

Ergenlik çağındaki gençlerin sağlığının korunmasının, hem kısa hem de uzun vadede sadece gençlerin sağlığı bakımından değil, aynı zamanda ekonomi ve toplum açısından da son derece önemli olduğunu vurgulayan Balıkçı, sağlıklı genç yetişkinlerin işgücüne, ailelerine ve çevrelerine, bir bütün olarak da topluma daha fazla katkı sağlayabilecekleri yönündeki kanıtların arttığını söyledi.

Ergenlik çağındakiler ve genç yetişkinlerde, ruhsal sıkıntı ve hastalığın önlenmesine yardımcı olmak, ruhsal hastalıkların üstesinden gelmek ve iyileştirilmesi için erken yaşlardan itibaren zihinsel dayanıklılık sağlamak amacıyla pek çok şey yapılabileceğini kaydeden Balıkçı, “Ruh hastalıklarını önlemek, hastalığın erken belirti ve bulgularını bilmek ve anlamakla başlar. Ebeveynler ve öğretmenler, evde ve okuldaki günlük zorlukların üstesinden gelmelerini sağlamak için çocukların ve ergenlerin yaşam becerilerini geliştirmeye yardımcı olabilir. Okulda ve diğer toplumsal ortamlarda psikososyal destek verilebilir. Sağlık çalışanlarının ruhsal bozuklukları tespit etmelerini sağlayan eğitimler geliştirilebilir veya genişletilebilir” dedi.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Tebrik çiçekleri depremzedelerin yuvalarını süslüyor Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, makamına gönderilen tebrik çiçeklerini kalıcı konutlarda yeni evlerine taşınan depremzede ailelere hediye etti. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, başkanlık vesilesiyle tebrik çiçeği göndermek isteyen vatandaşlara AFAD’a destek çağrısında bulunmuştu. Çağrıya rağmen gönderilen çiçekleri kalıcı konutlarına taşınan depremzedelere hediye edildi. Başkan Görgel’in “Vatandaşlarımızın, belediye başkanlığı görevimizi tebrik etmek için gönderdikleri çiçeklerin yeni evlerinize daha fazla yakışacağını düşündük. Haneleriniz şen, huzurunuz daim olsun” notuyla tek tek ailelere ulaştırılan çiçekler vatandaşların yüzünde tebessüm oluşturdu. Yeni evlerine hayırlı olsun çiçeği için Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel’e teşekkür eden Vakkas Lokmacı, “Fırat Görgel başkanımız sağ olsun çok ince düşünmüş. Teşekkür ederiz, Allah razı olsun. İnşallah bir gün Fırat Başkanımızı yeni evimizde misafir etmek isteriz” dedi. Murat Türkmen ise, “Deprem sonrası yeni evimize taşındık. Devletimize, belediyemize teşekkür ediyoruz. Konteynerden sonra yeni evimize taşınmak çok farklı bir duygu. Büyükşehir Belediye Başkanımız da evimize hayırlı olsun çiçeği göndermiş sağ olsun. Nazik hediyelerinden dolayı teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
Düzce Bilim Merkezi ilk etkinliğe ev sahipliği yaptı DÜZCE (İHA) – Uluslararası alanda en çok bilinen bilimsel farkındalık tarihlerinden biri olan "Stem Keşif Haftası" tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de ve Düzce’de çeşitli etkinliklerle kutlandı. Stem Düzce ekibinin ilk kez düzenlediği sergisine Düzce Belediyesi Bilim Merkezi ev sahipliği yaptı. Özellikle çocukların ve gençlerin bilimsel çalışmalara ilgilerinin artırılması ve yeni keşiflerin desteklenmesini öngören “Stem Keşif Haftası” dolayısıyla Düzce’de bir ilke imza atıldı. Düzce’de bir grup gönüllü öğretmen tarafından kurulan “Stem Düzce Ekibi” ilk etkinliğini Düzce Belediyesi Bilim Merkezi’nde düzenledi. Okul öncesinden lise çağlarına kadar bilimsel çalışmalara ilginin artırılması amacıyla il genelinde etkinlikler düzenleyen ekip, Bilim Merkezi’nde kurulan sergide liseli gençlerin icatlarını ziyaretçilerin beğenisine sundu. Sergi hakkında açıklama yapan Düzce Stem Grubu Koordinatörü Ayşe Arslan serginin fırsat eşitliğini amaç edindiğini belirterek, "Tüm dünyada özellikle Avrupa’da eş zamanlı olarak kutlanan Stem Keşif Haftası dolayısıyla bugün buradayız. İlimiz genelini kapsayan bu sergide pek çok öğretmen arkadaşımızın gönüllü katılımı ile bir çalışma yaptık. Burada amacımız her çocuğumuzun bilime yakınlaşmasıdır. Düzce Stem ekibi olarak çocuklarımızı, bilimsel çalışmalar, keşifler için destekliyoruz. Okul öncesi dönemden lise çağlarına kadar geniş bir yelpazesi olan çalışma yürütüyoruz. Önümüzdeki yıllarda daha büyük etkinliklere imza atacağımıza inanıyoruz" dedi. Bilim merkezi misyonuna yakışır bir organizasyonu ağırladı Düzce Belediyesi Bilim Merkezi’nde bir gün açık kalan serginin geniş kitlelere duyurulmasında Başkan Dr. Faruk Özlü’nün desteği olduğunu ifade eden Arslan, "Stem etkinliklerini yaygınlaştırma, paydaşlar ve akranlar arasında paylaşılmasını da desteklemeye çalışıyoruz. Düzce Stem ekibimizin ilk etkinliği bu sergi oldu. Buradaki icatlarda kullandığımız malzemeleri kendimiz temin ettik ancak İl Milli Eğitim Müdürümüz ve Belediye Başkanımız bize her konuda destek oldu. Bu sergi için Bilim Merkezi’nden büyük ilgi ve destek gördük, kendilerine çok teşekkür ediyoruz. Kendimizi ifade etme ve geniş kitlelere ulaşma fırsatı bulduk bu sayede. Her seviyeye uygun etkinliklerimiz var" diye konuştu. Sergide en çok dikkat çeken çalışmalar ise liseli öğrencilerin öğretmenlerinin destekleriyle geliştirdikleri işitme engellilerin iletişim sağlamasını kolaylaştıracak dijital komut eldiveni, minyatür drone, bilek hareketleri ile hareket eden robot araçlar oldu.
Hatay Küçük Barış Manço, takma saçı, bıyığı ve sahne performansıyla beğeni topladı Depremin vurduğu Hatay’da açılan Barış Manço temalı kütüphane, afetzede vatandaşlara hizmet etmeye başladı. Kütüphanenin açılışında Barış Manço’ya benzemek için takma saç ve bıyık takan küçük çocuk, sahne performansıyla beğeni topladı. Asrın felaketinin ilk saatlerinden itibaren bölgeye yardıma koşan Antalya İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli 38 yaşındaki Acil Tıp Teknisyeni Havva Aydanur Ertuğrul, afetzede vatandaşlara umut olmaya devam ediyor. Hatay’da bir çok projeye imza atan Ertuğrul, kurucusu olduğu Ülkem Okuyor Derneği öncülüğünde 21. Kütüphanesinin açılışını gerçekleştirdi. Antakya ilçesinde bulunan Katar - 4 konteyner kentte açılan Barış Manço temalı kütüphane vatandaşlara hizmet etmeye başladı. Barış Manço severler ve Ülkem Okuyor Derneği işbirliğinde açılan kütüphanenin açılışı renkli görüntülere sahne oldu. Barış Manço’ya benzemek için peruk ve bıyık takan ilkokul 2.sınıf öğrencisi Ayaz Nalçak, açılışa katılanlardan büyük beğeni topladı. Lale Manço, kütüphanenin eşinin ismini taşıyacak olmasından dolayı mutlu olduğunu belirterek, “Havva hanım önderliğinde bu gün Ülkem Okuyor Derneği’nin 21 kütüphanesini açıyoruz. Bu kütüphane Barış Manço’ya ithaf edildi. Tabi bizim buraya katkımız da var. İzmanço ve Barış severler katkıda bulundu. Burası Havva hanımın emekleriyle bizim eserimiz oldu. Kütüphanemiz Barış Manço adıyla anılacak ve gerçekten mutlu oldum. Depremzede çocukların Barış Manço’yu tanıyabilecekleri bir ortam oluşturmaya çalıştıklarını belirterek “Depremin ilk gününden beri sahadayım. Ancak sağlıkçı olarak değil deprem bölgesine kitap yığan kadın olarak biliniyorum. Ülkem Okuyor Derneği olarak 21. Kütüphanemizi açtık. Derneğimiz açtığı kütüphanelerde artık iş birlikleri yapıyor. Lale hanım ve Barış severler olarak 21. Kütüphanemizi birlikte açmak istediklerini söylediler. Hatay’ın Antakya ilçesinde bulunan konteyner kente Barış Manço temalı bir kütüphane kazandırdık. Çocukların girdiklerinde Barış Manço’yu hatırlayabilecekleri bir ortam oluşturmaya çalıştı” şeklinde konuştu.