GÜNDEM - 17 Mart 2017 Cuma 10:08

Genelkurmay Başkanı Akar’ın Şehitler Günü mesajı

A
A
A
Genelkurmay Başkanı Akar’ın Şehitler Günü mesajı

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, 18 Mart Şehitler Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, “Bu asil millet, en son 15 Temmuz'da ‘Çanakkale ruhu’nun dipdiri yaşadığını ve sonsuza kadar da yaşamaya devam edeceğini bütün dünyaya göstermiştir” dedi.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin yıldönümü ve Şehitler Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Akar mesajında, “Türk ordusunun kahraman ve fedakâr mensupları, çok kıymetli şehit ve gazi ailelerimiz, gazilerimiz; vatan toprağını paha biçilmez ve mübarek kılan şehitlerimizin kahramanlıkları sayesinde yedi düvele karşı kazanılan 'Çanakkale Zaferi'nin yıldönümünü coşkuyla kutladığımız bugünde uğruna büyük bedeller ödediğimiz, bayraklaşan vatan toprakları için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi 'Şehitler Günü' vesilesiyle saygı, minnet ve rahmetle anıyorum. Milletimiz ve askerimiz; vatanı ve yüce değerleri uğruna canını esirgememiş; Ebedi Başkomutan Atatürk’ün 'Ben, gerektiği zaman en büyük hediyem olmak üzere, Türk milletine canımı vereceğim' sözlerinde anlamını bulan fedakârlıklardan çekinmemiştir. Böylece yaşanan sayısız kahramanlıklar; milletimizin en yüksek başarı örnekleri olarak tarihin altın sayfalarına yazılmıştır. Çanakkale’den terörle mücadele ve Fırat Kalkanı Harekâtı’na kadar can verip kan dökerek var olduğumuzu kadirşinas Türk milleti asla unutmayacaktır. Yapılan bu zorlu mücadeleler, yarınlarımıza ışık tutacak bir anlayış ve ruh yüceliğini de ortaya koymaktadır. Seyit Onbaşı’ya, 275 kiloluk top mermisini namluya sürme kudretini veren; Yahya Çavuşlarla birlikte Mehmetçiğin göğsünde sembolleşerek ‘Çanakkale’yi geçilmez’ kılan güç; işte o ruh yüceliğinde saklıdır. Bu asil millet, en son 15 Temmuz'da ‘Çanakkale ruhu’nun dipdiri yaşadığını ve sonsuza kadar da yaşamaya devam edeceğini bütün dünyaya göstermiştir” ifadelerini kullandı.

“Türk Silahlı Kuvvetleri bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da devletimizin bekasının; milletimizin birliğinin teminatı olmaya devam edecektir”

Türk askerlerinin kahramanlıklarına değinen Akar, şöyle devam etti:
“Aziz şehitlerimiz, yüreklerinizde taşıdığınız nihayetsiz vatan, millet ve bayrak sevgisiyle; yurdun dört bir köşesinde ve sınır ötesinde büyük bir cesaret ve kahramanlık timsali oldunuz. Giriştiğiniz her mücadelede hafızalardan silinmeyecek destanlar yazarak; düşmana, teröriste ve haine aman vermediniz. Aynı zamanda bir tek masum insana bile zarar vermeyen hassasiyetinizle peygamber ocağı olarak da bilinen şanlı ordumuzun ruhunu temsil eden Mehmetçiğin yüksek karakterini bir kez daha gösterdiniz. Ortaya koyduğunuz cesaret ve kahramanlıklar karşısında toplar, tanklar, uçaklar ve tüm silahlar anlamını yitirdi. İnsana özgü hiçbir değeri içinde barındırmayan ve hiçbir kuralı tanımayan terörist saldırılar, karşınızda etkisiz kaldı. Sayenizde zafer, mertlikle kucaklaştı; ölüm, şehadetinizle yüceldi. Kumaş, mübarek kanınızla bayraklaştı ve üzerinde yaşadığımız topraklar böylece vatan olma şerefine ulaştı. Gücünü, caydırıcılığını ve saygınlığını asil Türk milletinin sevgi ve güveninden alan Türk Silahlı Kuvvetleri; bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da devletimizin bekasının; milletimizin birliğinin teminatı olmaya; atalarımızın, evlatlarımızın düşman bayrağını bağrına diktirmediği vatan topraklarının bütünlüğünün ve sınırları kanla çizilen ülkemizin güvenliğinin; kısacası egemenlik ve bağımsızlığının muhafızı olmaya devam edecektir. Ruhlarınız şâd olsun. Aziz hatıralarınız önünde saygı ve minnetle eğiliyorum.”

Akar, “Bu anlamlı gün vesilesiyle başta Ebedi Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere yurdumuzun her karışında ve dünyanın dört bir köşesinde şehitliklerde görevini yapmış olmanın haklı huzuru içinde yatan kahraman şehitlerimizi minnetle yâd ediyorum. Özellikle son dönemde teröre karşı verdiğimiz zorlu mücadelede yitirdiğimiz kahraman silah ve çalışma arkadaşlarımızı; jandarmalarımızı, polislerimizi, güvenlik korucularımızı, diğer kamu görevlilerimizi; terör şehidi tüm vatandaşlarımızı; ihanete ve aldanmışlığa dur diyen 15 Temmuz şehitlerimizi ve ebediyete intikal eden gazilerimizi ‘18 Mart Şehitler Günü’nde bir kez daha rahmet, şükran ve saygıyla anıyorum. Hayatta olan kahraman gazilerimize, şehitlerimizin ve gazilerimizin çok kıymetli aile bireylerine; Türk Silahlı Kuvvetlerinin değerli mensuplarına sağlık ve esenlikler diliyorum” dedi.  

Uğur Kan Yüksek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.