SAĞLIK - 29 Ocak 2022 Cumartesi 14:12

Genom Analiz Laboratuvarı ile genetik analizlerde KKTC’nin dışa bağımlılığına son verdi

A
A
A
Genom Analiz Laboratuvarı ile genetik analizlerde KKTC’nin dışa bağımlılığına son verdi

Yakın Doğu Üniversitesi’nin kurulumunu tamamlayarak açılışını gerçekleştirdiği Genom Analiz Laboratuvarı, COVID-19 ile birlikte başta genetik hastalıklar ve kanser olmak üzere pek çok hastalığın genetik analizlerinde, KKTC’nin dışa bağımlılığını ortadan kaldırıyor.

İlk kez Aralık 2019’da Çin’de görülen COVID-19’un hayatımıza girmesinin üzerinden 2 yılı aşkın bir zaman geçti. Bu süreçte, pandemiye dönüşen hastalığa neden olan SARS-CoV-2 ile ilgili, bütün dünyada yürütülen bilimsel çalışmalarla pek çok şey öğrendik. Ancak yine de bilim dünyasının SARS-CoV-2’ye dair her şeyi bildiğini söylemek güç. Bu durumun en önemli nedenlerinin başında ise hiç kuşkusuz, virüsün geçirdiği mutasyonlarla sürekli değişmesi ve bu değişimlerle birlikte ortaya çıkan her yeni varyantla yeni adaptasyonlar ve özellikler kazanması geliyor.

Genom analizlerinde KKTC’nin dışa bağımlığına son verdi

SARS-CoV-2’nin ve geçirdiği bu dönüşümlerin doğru bir şekilde anlaşılabilmesi için virüse ait genetik materyal analizlerinin yapılması hayati önem taşıyor. Yakın Doğu Üniversitesi, kurulumunu tamamlayarak açtığı Genom Analiz Laboratuvarı ile SARS-CoV-2’nin genetik değişimini ve kesin olarak doğrulanmasını sağlayan genetik analizleri KKTC’de yapmaya başladı. Bu yönüyle Genom Analiz Laboratuvarı, COVID-19 ile birlikte başta genetik hastalıklar, kanser ve SARS-CoV-2 dışındaki diğer mikropların kesin tayini olmak üzere pek çok hastalığın genom analizlerinde, KKTC’nin dışa bağımlılığını da ortadan kaldırıyor.

Genetik materyal dizi analizleri, hastalığın tanısından tedavisine, gelişiminden yeni varyantın özelliklerine kadar pek çok kritik konuda yol gösterici olarak kullanılıyor. Virüsün genetik değişimlerinin izlenebilmesi, virüs kaynağının belirlenmesi, yayılma yollarının izlenmesi, zaman içinde virüsün uğradığı değişikliklerin tanımlanarak bulaşıcılık, reseptöre tutunma, enfeksiyon seyrinin belirlenmesi ve tedavi alternatifleri oluşturmak için bu analizlere ihtiyaç duyuluyor.

Genom Analiz Laboratuvarı ile genetik analizlerde KKTC’nin dışa bağımlılığına son verdi

Genom Analiz Laboratuvarı’nın açılışında Yakın Doğu Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ ve Yakın Doğu Üniversitesi Kit Üretim ve Genom Analiz Laboratuvarları sorumlusu Doç. Dr. Mahmut Çerkez Ergören birer konuşma yaptı. Açılışın ardından basın mensuplarına Yakın Doğu Üniversitesi Genom Analiz Laboratuvarı, Kit Üretim Laboratuvarı ile birlikte COVID-19 PCR Tanı Laboratuvarı datanıtıldı.
“COVID-19 başta olmak üzere diğer pek çok alanlarda da ihtiyaç duyulan genom analizlerinde KKTC’nin dışa bağımlılığını ortadan kaldırıyoruz.”

Genom Analiz Labaratuvarı’nın açılışında yaptığı konuşmasında, COVID-19 pandemisi ile birlikte geçen son iki yılı yoğun bir çalışma temposu ile geçirdiklerini söyleyen Yakın Doğu Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, “Üniversite olarak gerek KKTC’ye gerekse insanlığa her türlü akademik ve inovatif çalışmalarla destek olmaya çalıştık. En olumsuz koşullarda bile maske, dezenfektan, yüz siperi ve solunum cihazı üretimini gerçekleştirdik. Acil servislerimizi ve yoğun bakım ünitelerimizi halkımızın hizmetine açarak ülkemizin sağlık sistemini ayakta tutmaya çalıştık. Devam eden süreçte COVID-19 PCR Tanı Laboratuvarını kurduk, geliştirdik ve bu çalışmalar Kit Üretim Laboratuvarı ile birlikte Genom Analiz Laboratuvarı kurulumu ile devam etti” dedi.

Alanlarında uzman ve birikimli bir ekiple çalıştıklarını söyleyen Prof. Dr.Tamer Şanlıdağ, “Yakın Doğu Üniversitesi Varyant Analiz Kiti de bu laboratuvarlarda meslektaşlarımız tarafından tasarlanıp şu an kullanıma hazır hale getirildi. Bunun yanında, tedaviyi takip eden hekimlerin işlerini kolaylaştıracak olan kantitatif SARS-CoV-2 PCR Kitimiz de tasarlandı ve yakın zamanda kullanılmaya başlanacak” dedi.

Açılışını gerçekleştirdikleri Genom Analiz Laboratuvarı ile SARS-CoV-2 ile mücadelede çok önemli bir aşama daha kaydettiklerinin altını çizen Şanlıdağ, “Genom Analiz Laboratuvarımız ile sadece COVID-19 için değil, başta kanser olmak üzere diğer pek çok alanda da uygulanan genom analizlerinde KKTC’nin yurtdışına bağımlılığını ortadan kaldırıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Bugüne kadar, sonuçları için aylarca beklenilen genom analizlerini, kendi laboratuvarımızda 5-6 saat aralığında gerçekleştirebileceğiz.”

Yakın Doğu Üniversitesi Kit Üretim ve Genom Analiz Laboratuvarları sorumlusu Doç. Dr. Mahmut Çerkez Ergören ise açılışta yaptığı konuşmasına, bir genetik bilimci olarak, gen analizlerini kendi laboratuvarlarında yapabilme hayalinin gerçekleşmesinden ötürü duyduğu mutluluğu paylaşarak başladı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde genom analizi yapılamadığını ve bunun büyük bir eksiklik olduğunu söyleyen Doç. Dr. Mahmut Çerkez Ergören, “Genetik hastalıkların tanısında doğum öncesi, doğum sonrası ve kanserde tedaviye yönelik yapılması gereken gen ve genom analizleri için bugüne kadar yurtdışına bağımlıydık. Artık kendi laboratuvarlarımızda tanı, tedavi ve araştırmalar için yapılması gereken tüm genom tabanlı analizleri gerçekleştirerek, bugüne kadar, sonuçları için aylarca beklenilen testleri 5-6 saat aralığında gerçekleştirebileceğiz” dedi.

Yakın Doğu Üniversitesi’nde COVID-19 çalışmalarını multidisipliner bir ekiple yürüttüklerini söyleyen Mahmut Çerkez Ergören, “Yaptığımız araştırma ve analizlerde sadece sonuç bulmak için değil, ortaya çıkan sonucu bütün nedenleriyle ve çoklu bakış açısıyla sorgulayarak yorumluyoruz. KKTC’de kendi PCR Kitimizi üreterek, genom analizleri için kendi laboratuvarımızı kurmamız bu çalışma biçiminin bir ürünüdür” dedi. Yakın Doğu Üniversitesi’nin sağladığı olanaklar ile çalışmalarının önünü açtığını da söyleyen Ergören, “Yakın Doğu Üniversitesi’nin vizyoner yönetimine çok teşekkür ediyorum. Ortaya konulan bu başarı aynı zamanda beyin göçünü de engelledi. Genetik alanında uzman genç beyinlerin ülkede kalarak, kendi ülkesine katkı sağlayabilmesinin de önü açılmış oldu” ifadelerini kullandı.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Büyükçekmece’de kontrolden çıkan araç tırın altına girdi: 1 ölü, 2 yaralı Büyükçekmece’de gece saatlerinde kontrolden çıkan otomobil, seyir halindeki tırın altına girdi. Kazada araç içerisinde sıkışan 1 kişi hayatını kaybederken tırın ve kaza yapan aracın sürücüleri ise yaralandı. Kaza, saat 01.45 sıralarında Büyükçekmece E5 Karayolu Edirne istikametinde gerçekleşti. İddiaya göre kontrolden çıkan E.M. (42) idaresindeki 35 KH 1721 plakalı otomobil, E5 üzerinde seyir halinde olan S.G. idaresindeki 76 DE 334 plakalı tıra arkadan çarparak tırın altına girdi. Kazayı görenlerin ihbarı üzerine olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri intikal etti. Kazada tır sürücüsünün yaralandığı öğrenilirken tırın altına giren otomobilin sürücüsü E.M. ve yan koltukta bulunan Ahmet Andırın (58) araç içerisinde sıkıştı. İtfaiye ekiplerinin kurtarma çalışmaları sonucu sürücü E.M. bulunduğu yerden yaralı şekilde kurtarılarak ambulansla hastaneye kaldırıldı. Sağlık ekipleri yan koltuktaki Ahmet Andırın’ın ise olay yerinde hayatını kaybettiğini tespit etti. Olay yeri inceleme ekipleri ve nöbetçi savcının incelemelerini tamamlamalarının ardından Ahmet Andırın’ın cenazesi ceset torbasına koyularak ambulansla en yakındaki hastane morguna götürüldü. İtfaiye ekiplerinin çalışması sonucu tırın altına sıkışan araç bulunduğu yerden çıkarılırken polis ekipleri kazayla ilgili inceleme başlattı.
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.