EKONOMİ - 16 Ocak 2017 Pazartesi 11:41

GİMDES, yeni anayasada tüketici hakları için madde teklifinde bulundu

A
A
A
GİMDES, yeni anayasada tüketici hakları için madde teklifinde bulundu

GİMDES Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer, yeni anayasa hakkında açıklamalarda bulundu. Büyüközer, yeni anayasaya tüketici hakları ve helal ürün kavramının girmesini istediklerini söyledi.

Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalama Araştırmaları Derneği(GİMDES) Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer görüşülen anayasa değişikliği ile ilgili açıklamalar yaptı. Yeni anayasaya tüketici hakları ve helal ürün kavramının girmesini istediklerini dile getiren Büyüközer, “18 tane tadilat maddesinin içinde bir tane dahi toplumumuzun tamamını ilgilendiren tüketicinin temel haklarını dile getiren maddeye yine yer verilmedi. Başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, sağduyulu milletvekillerimiz isterlerse bu talebimizi yeni anayasaya dahil ettirebileceklerdir” dedi.

Tüketici temel hakları bütün toplumu ilgilendirdiğinden yeni anayasanın temel hak ve hürriyetler sosyal ve ekonomik hak ve hürriyetler bölümünde yer almasının zaruri olduğunu söyleyen Dr. Büyüközer, “Helal Ürün kavramı ise bu meselenin özünü ve temelini oluşturmaktadır. Tüketiciyi direkt ilgilendiren gıda, temizlik, tekstil, kozmetik ve ilaç sanayinde ‘Helal Ürün’ kullanma temel hak ve hürriyeti, yüzde 98’i müslüman olan ülkemizde yeni anayasanın en öncelikli maddelerinden birisi olmalıdır. Bugün yaşanan olumsuzluklar, bize göstermektedir ki, tüketici hakları, insan haklarının en başta gelen maddelerinden birisi olarak yeni anayasada yer almalıdır” diye konuştu.

"Tüketicinin vazgeçilmez temel hakları"
Gelişen dünyada tüketicinin haklarının güvence altına alınması gerektiğini vurgulayan Büyüközer, o hakları “Tüketicinin sağlık ve güvenliğinin korunması hakkı, Tüketicinin ekonomik menfaatlerinin korunması hakkı,Tüketicinin zararlarının tazmin edilmesi hakkı, Tüketicinin bilgilendirilmesi ve eğitim hakkı, Tüketicinin örgütlenme ve temsil edilme haklarıdır. Bu hakların gelişmiş ülkelerin tamamında ‘Tüketicinin vazgeçilmez temel hakları’ olarak korunmaktadır” diye belirtti.

“Bir Müslüman inancına göre yasak olan domuz mamulünü kullanmama hakkına sahip olmalıdır”
Müslümanın helal ürün kullanma hakkına sahip olduğunu belirten Büyüközer, bunu ‘İnanca göre ürün kullanma hakkı’ olarak genişletmenin mümkün olduğunu çünkü bir insanın inancına göre yiyip içmesi ve inancına göre ürünler kullanması en doğal ve temel hakkı olduğunu söyledi. Büyüközer, “Müslüman, inancına göre yasak olan domuz mamulünü kullanmama hakkına sahip olmalıdır. Müslüman, inancına göre alkol kullanmama hakkına sahip olmalıdır. Müslüman, kullandığı ürünlerin içinde ve temelinde alkol ve domuz kökenli maddelerin olup olmadığını bilme hakkına sahip olmalıdır. Hanefi veya diğer mezheplerden birine bağlı olan bir kimse, mezhebine göre, kullandığı ürünlerin helal olup olmadığını bilme hakkına sahip olmalıdır. Çocuğu hastalanan bir annenin çocuğu için eczaneden aldığı ilaç ve şurubun inancına göre helal ya da haram olup olmadığını bilme hakkı olmalıdır. Ailesini geçindirmek için çalışan bir babanın marketten aldığı ürünün helal mi, haram mı olup olmadığını bilme hakkı olmalıdır. Hristiyan kullandığı ürünlerin kendi inancına göre yasak mı serbest mi olduğunu bilme hakkına sahip olmalıdır. Vejetaryen kullandığı üründe hayvansal maddelerin bulunup bulunmadığını bilme hakkına sahip olmalıdır” dedi.

Büyüközer'den madde teklifi
Yeni anayasada tüketicinin temel hakları için madde teklifleri olduğunu ifade eden Büyüközer, o maddeyi şöyle açıkladı: "'Temel hak ve hürriyetler sosyal, ekonomik hak ve hürriyetler’ başlığı altında; tüketici hakları ve inanca göre ürün kullanma hakkı, tüketiciler; gıda ve emtia güvenliğine, bilgi edinme ve ekonomik çıkarlarına göre dilediğini serbestçe seçebilme, örgütlenme, temsil edilme hakları ile inancına göre ürün kullanma haklarına sahiptirler. Devlet; tüketicilerin sağlık ve güvenliğini, ekonomik menfaatlerini, zararlarının tazmin edilmesini, bilgilendirilmesini sağlamak, eğitim, örgütlenme, temsil edilme ve inancına göre ürün kullanma haklarının tanınması ve korunması için gerekli önlemleri almak, bu hakların önündeki ekonomik, sosyal, siyasal engelleri kaldırmakla görevlidir. Tüketici hakları ve inanca göre ürün kullanma hakkı kanunla düzenlenir".
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Metin Öztürk: “Hedefimiz 105 puan ile şampiyon olmak” Galatasaray İkinci Başkanı Metin Öztürk, Y. Adana Demirspor galibiyetinin ardından yaptığı açıklamada, “Hedefimiz tüm takımları yenerek 105 puan ile şampiyon olmak" dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Galatasaray, deplasmanda Adana Demirspor’u 3-0 mağlup etti. Maçın ardından sarı-kırmızılı takımın ikinci başkanı Metin Öztürk, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Galatasaray’ın 15 maç üst üste kazanarak bir rekora imza ettiğini belirten Öztürk, “Tabii ki rekorlar kıymetli ama bizim yolculuğumuz belli, 24. şampiyonluk için gidiyoruz. Önümüzdeki yıl Dursun Özbek Başkanımızın liderliğinde tekrar şampiyon olup 5. yıldızı takacağız. Bu tabii bir hedef. Neticede 19 kıymetli rakibimiz ile oynuyoruz” şeklinde konuştu. “12 puan daha var” 4 maçları daha olduğuna dikkat çeken Öztürk, "4 tane daha maçımız var. Demek ki 12 puan daha var. Yani hiçbir şey garanti değil. Oynayacağımız rakipler arasında küme düşme hattında olanlar var. Bizim gibi şampiyonluk yolumda yarıştığımız Fenerbahçe de var. Bir takımla oynadığınız performans ve aldığınız puanlar aslında diğer takımları da ilgilendiriyor. O yüzden biz gücümüz yettiğince sadece şampiyonluk yolunda değil tüm takımları yenerek ligi planladığımız gibi bitirmeyi hedefliyoruz” sözlerine yer verdi. "Farkı 7 puan olarak algılamak doğru değil" Farkı 7 puan olarak algılamanın doğru olmadığını ve Fenerbahçe’nin henüz maçını oynamadığını kaydeden Öztürk, “Farkı 7 puan olarak algılamak doğru değil. Şu an hala aramızda 4 puanlık bir fark var. Rakibimiz henüz oynamadı. Rakibimiz oynadıktan sonra ne olacağına bakacağız. İster 7 puan olsun, ister 4 puan olsun bizim hedefimiz 105 puan ile şampiyon olmak” ifadelerini kullandı. “Hakem kardeşlerimiz elinden geleni yapıyor, yeter ki kasıt olmasın” Metin Öztürk, ayrıca çok fazla hakem konuşmaya gerek olmadığını, ancak hakemlerin maçları yönetirken niyetlerinin önemli olduğunu kaydetti. Öztürk, “Artık bence çok fazla hakem konuşmaya gerek yok. Yunanistan’da da görüyorsunuz yabancı hakemler var. Orada da Yunan takımları bundan şikayetçi. Herkes elinden geleni yapıyor. Eminim ki hakem kardeşlerimiz de elinden geleni yapıyor. Kasıt olmasın, kötü kalp olmasın. Biz spordan da oynanan futboldan da çok memnunuz. Adana Demir ilk devre inanılmaz bir futbol oynadı. Maç iki tarafa da gitti geldi. Futbol bu, sonucun ne olacağı belli olmuyor” dedi. "Bugün harika bir Mertens resitali izledik" Dries Mertens’in önümüzdeki sezon devam edip etmeyeceğine yönelik soruya da yanıt veren Öztürk, daha sonra şunları söyledi: “Buna karar verecek olan hocamız Okan Buruk ve Başkan Vekilimiz Erden Timur. Ancak bir izleyici olarak şunu söyleyeyim bugün harika bir Mertens resitali izledik. İnanılmaz. İnsan olarak müthiş. Ümit ediyorum ki bu performansını önümüzdeki sene bizimle devam ettirir. Ama devam ettirmese de kalbimiz her zaman onunla. Takımımıza şampiyonluk yolunda diğer futbolcu kardeşlerimiz gibi çok önemli katkı sağlıyor."
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.