GÜNDEM - 15 Ağustos 2016 Pazartesi 08:26

Gizlenen FETÖ'cüler nasıl tespit ediliyor?

A
A
A
Gizlenen FETÖ'cüler nasıl tespit ediliyor?

Türkiye gazetesi yazarı Nuri Elibol, gizlenen FETÖ'cülerin 12 maddeyle nasıl tespit edildiğini kaleme aldı. Elibol, "Sadece ihbarlara göre adım atılmıyor. 'Kurunun yanında yaş da yanmasın' diye çok titiz davranılıyor" ifadesini kullandı.

Türkiye gazetesi yazarı Nuri Elibol'un "Gizlenen FETÖ’cüler nasıl tespit ediliyor?" başlıklı yazısı şöyle;

Allahü tealanın yardımı, Sayın Cumhurbaşkanı’nın siyasi liderliği ve milletimizin ortaya koyduğu destansı mukavemet karşısında ülkemiz uçurumun kenarından döndü. Geçici olarak da olsa büyük bir badireyi şimdilik atlattık. Müslüman aynı delikten iki defa sokulmaz. Bu ülkeyi ve milleti ebediyen darbe teşebbüslerinden korumak ve devletin tüm kılcal damarlarına sızarak neredeyse devleti ele geçirmek üzere olan paralel devlet yapılanmasını kökünden kazıyarak devleti millete iade etmek için başta yargı ve adalet kurumları olmak üzere hükümet-devlet ve güvenlik istihbarat birimleri seferber olmuş durumda. Amaç gayet net: Tüm devlet kurumlarından ve stratejik özel sektör kurumlarından 17-25 Aralık darbe girişimini-MİT tırları olayını gördükten sonra hâlâ FETÖ yapılanmasından kopmayan, hâlâ bu yapıyla bağını devam ettiren ve 15 Temmuz darbe girişimine direkt veya dolaylı destek veren kim varsa bunları siyaset dahil o kurumlardan söküp atmak, suç işleyenleri de cezalandırmak. O yapının kanunsuz ve haksız yollarla elde ettiği mal-mülk-makam ve mevki ne varsa ellerinden alıp millete geri vermek.

Bir taraftan bu temizlik yapılırken, diğer taraftan da devletin birçok kurumunu, özellikle de elinde güç-silah ve istihbarat imkânı bulunduran kurumlarını hem sistemsel, hem de kurumsal olarak darbe girişimi yapamayacak şekilde yeniden kurmak, sistemi sivil iradeye ram olacak şekilde yeniden tesis etmek. Bu iki faaliyet de şu anda at başı sürdürülüyor. Darbe girişiminin etkisiyle alınan kararlarda-yapılan düzenlemelerde hata yapma ihtimali var. Ama hükümetin kompleksi yok. Hataları düzelteceklerini söylüyorlar. Öte yandan yine darbe girişiminin sıcaklığı ve artçılarının olma ihtimalinin oluşturduğu aşırı tedbirci yaklaşımla sayıları azınlıkta da olsa asıl suçluların yanında araya karışmış masum insanlar da olabilir. Ama soruşturmalar ilerledikçe, konu mahkemeler tarafından detaylandırıldıkça o masum insanlar ayıklanacaktır. İlk 2-3 ayda suçsuz yere tutuklu kalanlar olabilir. 60-70 bin dosyayı incelemek kolay değil. Devletin bünyesine kanser hücresi gibi yerleşen, siyasi partileri ve ekonomi ile ilgili kurumları saran bu uru temizlemek kolay değil. Hukuk devleti kuralları içinde-adalet içinde kalarak, suçlularla masum insanları ayırarak, bir tek masumu bile mağdur etmeden bu soruşturmayı tamamlamak zor ama gerekli bir iş.
Bu soruşturmayı yürütenler bazı kıstaslara bakarak ilk kararları veriyorlar. Sayın Başbakan’ın “17-25 Aralık miladımız” sözü bu kıstasların ana esasını oluşturuyor. Nedir bu kıstaslar diye bir araştırma yaptık.

İşte sonuçları:
1- 17-25 Aralık darbe girişimleri ve MİT tırlarının durdurulması olaylarından sonra FETÖ yayın organlarından olan Zaman gazetesi, Bugün gazetesi aboneliğini devam ettirenler veya yeni abone olanlar.
2- Yine bu tarihlerden sonra örgütün niyeti ortaya çıkmasına rağmen, tüm ikaz ve yardımlara rağmen, çocuklarını FETÖ’ye ait okullarda-dershanelerde ve etüt merkezlerinde okutanlar.
3- 50 bin kişilik özel FETÖ iletişim ağına dahil olanlar. FETÖ’cülerin kurduğu özel bir iletişim ağı var. O ağ üzerinden 50 bin kişi irtibat kurmuş.
4- 17-25 Aralık darbe girişiminden sonra FETÖ’ye ait finans kurumlarında hesap bulunduranlar, özellikle de FETÖ çağrısı ile bankaya yeni para yatıranlar.
5- FETÖ tarafından kurulan Aktif-Sen gibi sendikalarda 17-25 Aralık’tan sonra üyeliğini ısrarla devam ettirenler.
6- Yine FETÖ’ye ait olan Memurlar Vakfı, YÖNETDER’e üyeliğini devam ettirenler.
7- Telefon dinlemelerine takılanlar.
8- 17-25 Aralık darbe girişimi ve MİT tırları olaylarından sonra FETÖ mensuplarının yurt içi ve yurt dışında yaptıkları toplantılara, özel organizasyonlarına, ev toplantılarına katılanlar.
9- 17-25 Aralık darbe girişiminden sonra teröristbaşını Pensilvanya’da ziyaret edenler.
10- Darbe girişimine katılanların ve destek verenlerin ifadelerinde ismi geçenler.
11- FETÖ’ye müzahir TUSKON gibi, İŞAD gibi iş dünyası derneklerinden-vakıflarından-sendikalarından 17-25 Aralık darbe girişiminden sonra ısrarla ayrılmayanlar.

12- Yine FETÖ tarafından kurulup işletilen Yazarlar Vakfı-Abant Platformu ve FETÖ’ye ait üniversitelerin-okulların yönetici-mütevelli heyeti ve üyeliğinden 17-25 Aralık’tan sonra ayrılmayanlar.

FETÖ’cülerle ilgili soruşturmayı yürüten birimler üç aşağı beş yukarı bu 12 kıstas ile ilgili araştırma yapıyor. “Kurunun yanında yaş da yanmasın” diye titiz bir çalışma yapılıyor. Soruşturmada görevli yetkililer sadece ihbarlara bakarak iş yapmıyorlar. Kılı kırk yarıyorlar. Tüm bu titizlenmelere rağmen iş yükü ve FETÖ üyelerinin takiyeciliği-çok iyi gizlenmeleri-ustaca yalan söyleyebilmeleri nedeniyle hatalar yapabileceklerini ama bu hataların birkaç ay içinde telefi edileceğini söylüyorlar.

17-25 Aralık darbe girişimlerinde bu yapının ne yapmaya çalıştığı-amacı ve iplerinin kimlerin elinde olduğu ortaya çıktı. Haydi diyelim ki insanlar saftı; göremediler, fark edemediler. Cumhurbaşkanı’nın Başbakan’ın, MHP liderinin ben dahil birçok yazar çizerin bu ahlaksızlar ile ilgili ikazlarını atladınız-pas geçtiniz. Peki MİT tırları olayı da mı sizi uyandırmaya yetmedi? Onu da atladıysanız ya sizin beyniniz yok ya da robotsunuz. 17-25 Aralık ve MİT tırları olayını rağmen bu yapı ile irtibatını ikazlar yapıldığı hâlde ısrarla devam ettirenlere şüpheyle bakmamız gayet doğaldır.

Buradan soruşturmaya emek veren güvenlik güçlerine, soruşturma ve sorgulama birimlerine, değerli savcılarımıza sesleniyorum: 15 Temmuz'un üzerinden bir ay geçti. Bu millet darbe bildirisini TRT’de yayınlattıran ve darbenin yönetim kadrosu olan Yurtta Sulh Konseyi’nin başkanının ve üyelerinin kimler olduğunu merak ediyor, bilmek istiyor. Bu darbeyi 3-5 yaver ve emir subayı ile birkaç tane tuğgeneral planlamadı herhâlde!..

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.