GÜNDEM - 09 Temmuz 2015 Perşembe 09:47

Gökçeseki'de dünyada eşi benzeri olmayan seramikler çıkıyor

A
A
A
Gökçeseki'de dünyada eşi benzeri olmayan seramikler çıkıyor

Karaman’ın Ermenek ilçesine bağlı Gökçeseki köyünde nisan ayında başlayan kazılarda 3.yüzyıl ve daha sonraki yüzyıllara ışık tutacak kalıntılar bulundu.

Ermenek’in Gökçeseki köyünde nisan ayında başlayan kazı çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Kazılarda, daha eski yüzyıllara ışık tutacak buluntulara rastlanıldı. Yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Karaman Müzesi Müdürü Abdulbari Yıldız, çok sayıda heykel, üsler, seramik ve cam buluntuları ortaya çıkardıklarını, kazıda çıkan eserleri kazı alanında fotoğraflayıp fişledikten sonra müze müdürlüğüne getirdiklerini belirterek, “Müze müdürlüğümüzde yapılan son incelemeler neticesinde, küçük çapta restorasyon ihtiyacı olanlar Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, Arkeoloji Laboratuvarına getirilir. Özellikle pişmiş toprak ve cam eserlerde restorasyon ve konservasyon çalışmaları yapıyoruz. Bu çalışmaların yanı sıra fotoğraflama, çizim ve belgeleme işlemleri de yapılıyor. Restorasyondan sonrasında tüm eserleri, müze müdürlüğümüzde sergilemek üzere geri alacağız. Bunlar ayrıca KMÜ Arkeoloji Bölümü tarafından da bilimsel yayınlar için kullanılacak” dedi.

“ÇOK ÖNEMLİ BİLİMSEL SONUÇLARA ULAŞTIK”
Arkeoloji Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ercan Aşkın ise, Gökçeseki köyündeki kazılarda çok önemli bilimsel sonuçlara ulaştıklarını söyleyerek, antik ismiyle Philadelphia’da yapılan kazılarda çok sayıda heykel parçası, seramik buluntu, cam buluntu, sikke ve buna benzer pek çok kalıntı bulduklarını, söz konusu bu kalıntıların, kentin özellikle üçüncü ve daha sonraki yüzyıllar hakkında bilgi edinmelerini sağlayacağını dile getirdi. Yrd. Doç. Dr. Aşkın, “Kazı çalışmaları neticesinde ortaya çıkan eserler üniversitemize getirilmekte. Burada gerekli temizlikleri yapıldıktan sonra, tasnifleri yapılmakta ve seramikler özellikle formlarına dönemlerine göre ayrılmaktadır. Çizimleri yapılmaktadır, yayına hazır hale getirilme çalışmaları sürdürülmektedir. Seramiklerin dışında, tabi ki terakota figürlerimiz ve cam buluntular da söz konusu. Bunlarda yine benzer işlerden geçirilerek yayına, bilimsel çalışmalara konulmaya hazır hale getirilmektedir” diye konuştu.

"LİTERATÜRDE GÖRÜLMEYEN SERAMİKLER BULUNDU"
Gökçeseki’de başlayan kazıların, 6 akademisyen ve 4 uzman tarafından gerçekleştirildiğini belirten KMÜ Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Ertuğ Ergürer, “Çalışmanın ilk başlarında lahitler ortaya çıkmıştır, sonraki dönemde son aylarda çok özel bir buluntu topluluğuyla karşılaştık heykeller ve heykellerin çevresinde inanılmaz yoğunlukta seramik buluntular, metal buluntular, cam ve çeşitli objeler ele geçti. Bizim için tabi ki daha önemli olanlar seramikler. Seramikler içinde, bildiğimiz gruplar yanında, arkeoloji literatüründe hiç karşılaşmadığımız, yayınlarda hiç görmediğimiz çeşitli seramiklerle karşılaştık ve bu bizim için çok büyük bir mutluluk. Bunları bilim dünyasına tanıtmak bizim için çok güzel olacak. Bu bölge çok az araştırılmış bir bölge. İç kesimi daha az araştırılmış bir bölge. Burada yapılan yüzey araştırmalarda daha farklı çalışmaları ya da yakın kazılara baktığımızda bazı seramikler örtüşüyor ama bazılarını hiç göremiyoruz. Yani belki de ilk kez yayınlanacak malzemeler olacak. Şu anda yeni tespit ettiğimiz 10-15 beş grup var” dedi.

MEHMET DAĞLI 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.