EĞİTİM - 09 Nisan 2016 Cumartesi 15:08

Gülben Ergen: 'Okul öncesi eğitim bir ihtiyaç'

A
A
A
Gülben Ergen: 'Okul öncesi eğitim bir ihtiyaç'

5. Okul Öncesi Eğitim Zirvesi'nde konuşan Çocuklar Gülsün Diye Derneği'nin kurucusu sanatçı Gülben Ergen, 5 yılda 32 anaokulu yaptıklarını belirterek, okul öncesi eğitimin bir ihtiyaç ve gereklilik olduğunu vurguladı.

Ergen'e çalışmalarından dolayı Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı tarafından teşekkür plaketi verildi.  Gelecek Eğitimde Derneği’nin organize ettiği, Milli Eğitim Bakanlığı, ÖZKUR-BİR ve İhlas Koleji’nin desteklediği 5. Okul Öncesi Eğitim Zirvesi Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. “Okul Öncesi Eğitim Zirvesi”ne, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, ÖZKUR-BİR Yönetim Kurulu Başkanı Hami Koç, sanatçı Gülben Ergen, TED Üniversitesi Mütevelli Heyet Üyesi Prof. Dr. Ziya Selçuk, şair Hayati İnanç ile eğitim dünyasından pek çok öğretmen ve eğitmen adayı katıldı.

Çocuklar Gülsün Diye Derneği'nin kurucusu sanatçı Gülben Ergen, programda yaptığı konuşmada kurucusu olduğu derneğin çalışmalarını anlatarak, okul öncesi eğitimin önemine değindi.
Gülben Ergen, “26 yıldır yaptığım mesleğimde sahneye çıkmak, şarkı söylemek, klip çekmek, televizyon dizileri, popüler kültürün mesleğime getirdiği her olumlu geri dönüşümü Çocuklar Gülsün Diye için tabiri caizse çatır çatır harcamaktan çok büyük zevk duyuyorum” dedi.

“5 SENEDE 32 ANAOKULU AÇTIK”
Okul öncesi eğitimin önemini anne olduktan sonra daha iyi anladığını ifade eden ünlü sanatçı,”Kendimi bildim bileli sosyal sorumluluk projeleri ile ilgili çalışmaya hep meraklıydım. Ne zaman ki Çocuklar Gülsün Diye bir kampanya olarak yola çıktı sonra da dernekleşti okul öncesi eğitim için ve ülkemizin dört bir yanında bugüne kadar 5 senede 32 tane anaokulunu açıp Milli Eğitim Bakanlığı'na anaokullarımızı teslim ettik” şeklinde konuştu.

Gülben Ergen'in “Ben konuşmayı bitirdikten sonra bir SMS atarsınız” demesi salonda bulunan konukları güldürdü. Gülben Ergen sözlerini şöyle sürdürdü: “İyi olur çünkü Çocuklar Gülsün Diye Derneği hiçbir büyük bağışla olmadı. SMS'lerinizle, ufak ufak harçlıkların yollanmasıyla, 'ben anaokuluna gitmedim' diyen bizim emeklilerimizin 5, 10 lirasıyla, o kadar küçük paralardan bir anaokulunun yapımını çıkartıyoruz ki bu yüzden bu duygusal bağımlılık ve bağlılık gerçekten çok etkileyici. Bu anaokullar sanki hepimizin anaokulu. En son Artvi'nden geldik, önümüzdeki hafta 33.. anaokulumuzu açmaya İzmir'e gideceğiz.”

“OKUL ÖNCESİ EĞİTİM BİR İHTİYAÇ VE GEREKLİLİK”
Okul öncesi eğitimin çocuklardaki gelişimine vurgu yapan Ergen, “Okul öncesi eğitim o kadar çocukların ruhsal ve bedensel gelişimleri için kendi yemeklerini kendi yemeleri için, sorumluluk almaları için, ilkokuldan önce hayata bireysel olarak hazırlanıp tutunabilmeleri için, anne babalarıyla ilişkilerini düzenleyebilmeleri, kendi ayakları üzerinde durabildiklerini görmeleri için eğitimin o kadar önemli bir başlangıcı ki okul öncesi eğitime sadece çalışan annelerin çocukları mecburmuş da gidermiş gibi eskiden böyle bir inanış vardı. Artık öyle değil, bu bir ihtiyaç ve gereklilik” dedi.

BAKAN AVCI'DAN GÜLBEN ERGEN'E TEŞEKKÜR PLAKETİ
Gülben Ergen ülkenin her yerinde anne ve babaların çocuklarını artık gönül rahatlığıyla anaokullarına gönderdiklerini belirterek, çocuk istismarının arttığı bir dönemde öğretmenlere büyük görev düştüğünü belirtti.

Ergen, “Çocuklarımız önce Allah'a sonra öğretmenlerimize emanet. Okul öncesi eğitimde öğretmen çok önemli” dedi. Konuşmasının ardından Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı Gülben Ergen'e eğitime verdiği destekten dolayı plaket takdim etti. 

MURAT DELİCE - SADIK KAHRAMAN

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Metin Öztürk: “Hedefimiz 105 puan ile şampiyon olmak” Galatasaray İkinci Başkanı Metin Öztürk, Y. Adana Demirspor galibiyetinin ardından yaptığı açıklamada, “Hedefimiz tüm takımları yenerek 105 puan ile şampiyon olmak" dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Galatasaray, deplasmanda Adana Demirspor’u 3-0 mağlup etti. Maçın ardından sarı-kırmızılı takımın ikinci başkanı Metin Öztürk, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Galatasaray’ın 15 maç üst üste kazanarak bir rekora imza ettiğini belirten Öztürk, “Tabii ki rekorlar kıymetli ama bizim yolculuğumuz belli, 24. şampiyonluk için gidiyoruz. Önümüzdeki yıl Dursun Özbek Başkanımızın liderliğinde tekrar şampiyon olup 5. yıldızı takacağız. Bu tabii bir hedef. Neticede 19 kıymetli rakibimiz ile oynuyoruz” şeklinde konuştu. “12 puan daha var” 4 maçları daha olduğuna dikkat çeken Öztürk, "4 tane daha maçımız var. Demek ki 12 puan daha var. Yani hiçbir şey garanti değil. Oynayacağımız rakipler arasında küme düşme hattında olanlar var. Bizim gibi şampiyonluk yolumda yarıştığımız Fenerbahçe de var. Bir takımla oynadığınız performans ve aldığınız puanlar aslında diğer takımları da ilgilendiriyor. O yüzden biz gücümüz yettiğince sadece şampiyonluk yolunda değil tüm takımları yenerek ligi planladığımız gibi bitirmeyi hedefliyoruz” sözlerine yer verdi. "Farkı 7 puan olarak algılamak doğru değil" Farkı 7 puan olarak algılamanın doğru olmadığını ve Fenerbahçe’nin henüz maçını oynamadığını kaydeden Öztürk, “Farkı 7 puan olarak algılamak doğru değil. Şu an hala aramızda 4 puanlık bir fark var. Rakibimiz henüz oynamadı. Rakibimiz oynadıktan sonra ne olacağına bakacağız. İster 7 puan olsun, ister 4 puan olsun bizim hedefimiz 105 puan ile şampiyon olmak” ifadelerini kullandı. “Hakem kardeşlerimiz elinden geleni yapıyor, yeter ki kasıt olmasın” Metin Öztürk, ayrıca çok fazla hakem konuşmaya gerek olmadığını, ancak hakemlerin maçları yönetirken niyetlerinin önemli olduğunu kaydetti. Öztürk, “Artık bence çok fazla hakem konuşmaya gerek yok. Yunanistan’da da görüyorsunuz yabancı hakemler var. Orada da Yunan takımları bundan şikayetçi. Herkes elinden geleni yapıyor. Eminim ki hakem kardeşlerimiz de elinden geleni yapıyor. Kasıt olmasın, kötü kalp olmasın. Biz spordan da oynanan futboldan da çok memnunuz. Adana Demir ilk devre inanılmaz bir futbol oynadı. Maç iki tarafa da gitti geldi. Futbol bu, sonucun ne olacağı belli olmuyor” dedi. "Bugün harika bir Mertens resitali izledik" Dries Mertens’in önümüzdeki sezon devam edip etmeyeceğine yönelik soruya da yanıt veren Öztürk, daha sonra şunları söyledi: “Buna karar verecek olan hocamız Okan Buruk ve Başkan Vekilimiz Erden Timur. Ancak bir izleyici olarak şunu söyleyeyim bugün harika bir Mertens resitali izledik. İnanılmaz. İnsan olarak müthiş. Ümit ediyorum ki bu performansını önümüzdeki sene bizimle devam ettirir. Ama devam ettirmese de kalbimiz her zaman onunla. Takımımıza şampiyonluk yolunda diğer futbolcu kardeşlerimiz gibi çok önemli katkı sağlıyor."
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.