ASAYİŞ - 23 Ekim 2014 Perşembe 19:43

Gülerce 'paralel yapı' soruşturmasında ifade verdi

A
A
A
Gülerce 'paralel yapı' soruşturmasında ifade verdi

Zaman Gazetesi eski yazarı Hüseyin Gülerce, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “paralel yapı” iddialarına ilişkin yürütülen soruşturmada tanık olarak ifade verdi.

Kendisine “25 Aralık’ı önlemeye mi çalıştın?” diye sorulduğunu belirten Gülerce, “25 Aralık’ı bilip de önlemeyen namerttir’’ dedi.

Zaman Gazetesi eski yazarı Hüseyin Gülerce, Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Fuzuli Aydoğdu tarafından yürütülen ‘paralel yapı’ iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında ifade vermek üzere Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne geldi. Tanık sıfatıyla yaklaşık 2 saat ifade veren Gülerce, adliye çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Attığı tweetlerin 25 Aralık operasyonunun yapılacağını önceden bilip önlemeye çalışıyormuş gibi anlaşıldığını belirten Gülerce, “Benim son attığım bir tweet var. Orada diyorum ki ‘7 Şubat savaş alanıydı, 25 Aralık topyekun saldırıydı, bunu önlemeye çalıştım’. Halbuki attığım tweetlerde cümlenin başında 7 Şubat savaş alanıydı diyorum, yani 7 Şubat’tan beri ben cemaatle hükümet arasındaki savaşı önlemeye çalıştım. 25 Aralık’ı ben nereden bilebilirim” dedi.

“25 ARALIK’I BİLİP DE ÖNLEMEYEN NAMERTTİR’’
Savcılık sorgusunda verdiği yanıtlarda “Twitter’da belli harf sayısıyla tweet atıldığını, cümle baştan okunursa böyle bir anlam çıkarılamayacağı’’ yanıtını verdiğini belirten Gülerce, “Ben bunun zorlama bir şey olduğunu söyledim. Ben bu süreçte olan bitenleri Zaman Gazetesi’ndeki yazılarımla önlemeye çalıştım. Bir şeyler olacak dedim, Ahmet Turan Alkan bey bana Turfa müneccim dedi” diye konuştu.
Hükümetle cemaat arasındaki sorunları önlemeye çalıştığını iddia eden Gülerce, “Bakınız benim önlemeye çalıştığım şey Türkiye içindi. 25 Aralık’ı bilip de önlemeyen de namerttir’’ dedi.

“TAYYİP BEY CUMHURBAŞKANI OLMASAYDI BU HAKARETLER DEVAM EDECEKTİ’’
Hiçbir sivil toplum kuruluşunun ve cemaatin hükümete savaş açmasının doğru bir şey olmadığını söyleyen Gülerce, “Bu hareketin üslup diye bir hassasiyeti var, üslubumuz bizim namusumuzdur deniyordu başta. Today’s Zaman Genel Yayın Yönetmeni olmak üzere Zaman Gazetesi’nde bazı yazarlar ama tweetlerle ama yazılarla Başbakan iken sayın Erdoğan’a hakaretler ettiler. AK Parti grubunda konuşma yaparken ‘Rezil adam’ diye tweet attı sayın Bülent Keneş. Neden bu arkadaşa dur denilmiyor beni en çok üzen budur. Bir daha yapma denilmesi lazım. Tayyip Bey Cumhurbaşkanı olmasaydı bu hakaretler devam edecekti’’ ifadelerini kullandı.
Gezi olayları sırasında Zaman Gazetesi’ndeki bir yazısının başlığında ‘Erdoğan gitsin AK Parti kalsın planı bu’ dediğini kaydeden Gülerce, “Gezi olaylarında Zaman yazarları neler yazdılar, bende aynı gazetede bunu yazdım. Bu, süreci durdurmak değil mi? Yapmayın etmeyin, bu bir plan, bu bir siyasi hareket. Baştan itibaren 7 Şubat’la başladı’’ dedi.

“ZAMAN GAZETESİ’NDEKİ ÇİZGİ FARKLILIĞI NE ZAMAN BAŞLADI?’’
Savcılık sorgusunda kendisine “Zaman Gazetesi’ndeki bu çizgi farklılığınız ne zaman başladı?’’ diye sorulduğunu belirten Gülerce, “7 Şubat’a kadar hiçbir ciddi problemim yoktu, ertesi gün 8 Şubat’ta Zaman Gazetesi MİT ifadesiyle ‘Savcılar bu güne kadar haklı çıktı’ başlığını attılar. Ben Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nda dedim ki, savcıların her zaman haklı çıktığını neden yazdık? Bu hükümete karşı bir savaş ilanıdır, çünkü MİT müsteşarı, sayın Erdoğan’ın başbakanken yaptığı bir tayindir ve kendisi için çok önemli bir makam. Bu doğrudan MİT üzerinden, müsteşarı ve personeli üzerinden Başbakana yönelik bir hareket. Bir sivil toplum kuruluşu bunu neden sahiplenir benim sarsıntı geçirdiğim yer’’ şeklinde konuştu.

“ERDOĞAN’A HAKARET ETME NOKTASI BENİM İÇİN KIRILMA NOKTASIYDI’’
Savcılıkta kendisine kırılma noktasının sorulduğunu söyleyen Gülerce, “Ben sırayla dedim ki; 7 Şubat’taki MİT krizindeki tavır. Gezi olaylarındaki hiç görülmeyen üslup yanlışlığı, Erdoğan’ı eleştirmenin ötesinde hakaret etme noktası benim için kırılma noktasıydı. Zaman’da hakaret olmaz hem de seçilmiş Başbakana hakaret yapılıyor. Üçüncüsü 17-25 Aralık, dördüncüsü de yerel seçimler. Ama benin koptuğum nokta 25 Aralık’’ dedi.
Gülerce, açıklamalarının ardından aracına binerek adliyeden ayrıldı. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.