GÜNDEM - 12 Mayıs 2021 Çarşamba 10:16

Güllaç aşkı 16 yıllık işinden etti

A
A
A
Güllaç aşkı 16 yıllık işinden etti

Zincir bir marketin unlu mamüller bölümünde çalışan işçi, ücretini ödemeden evine güllaç ve ekmek götürdüğü iddiasıyla tazminatsız işten kovuldu. Mahkemenin ‘tazminat ödenmeli’ kararı Bölge Adliye Mahkemesi’nden döndü. Tam 6 sene süren davaya son noktayı Yargıtay koydu.

İşe giriş ve çıkışlarda güvenlik görevlilerinin işçilerin üzerini aradığı işyerinden güllaç ve ekmek götürdüğü iddia edilen 16 yıllık işçi, ‘hırsızlık’ suçlamasıyla işten çıkartıldı. Ücreti ödenmeden usulsüz bir şekilde güllaç ve ekmek götürdüğü gerekçesiyle ‘işverenin güvenini kötüye kullanmak ve hırsızlık yapmak' gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışları sebebiyle tazminatsız kovulduğunu belirten işçi, İş Mahkemesi’nin kapısını çaldı.

‘Hırsızlık’ suçundan hakkında yapılan şikayet üzerine yürütülen Savcılık soruşturmasından 'Kovuşturmaya yer yoktur’ kararı aldığını belirten davacı işçi, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile diğer alacaklarının davalıdan tahsilini talep etti.

Davalı şirket avukatı ise şikayet üzerine yapılan araştırma neticesinde mağazalara sevk edilen ürünler arasına davacının kendisine hazırladığı tatlı, pasta ve bununla ilgili malzemeler ile güllaç ve ekmeklerin ücretini ödemeden ürünleri gizlice çıkarıp evine bıraktırdığının tespit edildiğini iddia etti.

İşçiye kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesi gerektiğine hükmeden Mahkeme, davanın kısmen kabulüne hükmetti. Dinlenen davacı tanıklarınca işyerine giriş ve çıkışlarda güvenlik görevlilerinin arama yaptığını ve içeriden malzeme çıkarmanın mümkün olmadığının ifade edildiğini, dosyada bu hususta başkaca delil bulunmadığından davalı işverenin davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğine dair iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle, kıdem ve ihbar tazminatı alacağı ile (hafta tatili alacağı dışında) diğer taleplerin kısmen kabulüne karar verildi.

Davalı avukatı, mahkemenin kararına karşı, istinaf başvurusunda bulundu. Bölge Adliye Mahkemesi, davacı ve arkadaşlarının her ne kadar bir kısım belgeleri baskıyla imzaladıkları ileri sürülmüş olsa da , iş yerinden malzemeleri sipariş teslim edecek gibi dışarı çıkardıkları ve evlerine götürdüklerini savunma yazılarında söylediklerine dikkat çekti.

İş Mahkemesi’nin kararının ortadan kaldırılmasına hükmeden Bölge Adliye Mahkemesi, davanın kısmen kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verdi. Kararı, davacı temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesinin II. bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hallerin sıralandığına dikkat çekilen Yargıtay kararında; yasadaki hallerin sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkanı tanıdığı hatırlatıldı.

Kararda şöyle denildi: “Somut uyuşmazlıkta; davacının mağazalara sevk edilen ürünler arasına kendisine hazırladığı tatlı, pasta ve bununla ilgili malzemeler ile güllaç ve ekmeklerin ücretini ödemeden ürünleri gizlice çıkarıp evine bıraktırdığının tespit edildiği ve konunun disiplin kurulunca değerlendirilmesi sonucu iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği bildirilmiştir. Dosyaya delil olarak sunulan şikayet dilekçelerinde ekip halinde çalışan işçilerin adları açıkça zikredilmiştir. Davacının adı şikayet dilekçelerinde geçmediği gibi Savcılık evrakında da davacı hiçbir şekilde suçlamaları kabul etmediğine, diğer şüphelilerin eylemlerini kabul ettiğine dair imzalı yazılar sunduklarına yer verilmiştir. Ayrıca tanık beyanlarında iş yeri araçlarının dışarıya mühürlü olarak çıkartıldığı, kişi olarak dışarı çıkışlarda ise güvenlik tarafından üst ve eşya araması yapıldığı beyan edilmiş olup işverenin haklı fesih iddiasının ispatına yönelik dosyada başkaca delil bulunmadığından kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne dair verilen İş Mahkemesi kararı isabetli ve dosya içeriğine uygundur. Bu durumda, İş Mahkemesi kararına karşı ileri sürülen istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir.”


Süleyman Aydın
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa CBÜ’den Filistin için haykıran Amerikalı öğrencilere destek İsrail’in Filistin’e karşı uyguladığı saldırılara tepki gösteren ABD’li öğrenci ve akademisyenlerin gözaltına alınmasını kınayan Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) yönetimi, öğrenci ve akademisyenlere destek vermek amacıyla basın açıklaması düzenledi. Manisa CBÜ yönetimi, İsrail’in Filistin’e uyguladığı insanlık dışı saldırılara ve ABD’li akademisyen ve öğrencilerin İsrail’in saldırılarına karşı gösteri düzenlerken gözaltına alınmalarına tepki göstermek amacıyla basın açıklaması yaptı. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörlüğünce Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Yerleşkesi-Rekreasyon Alanında gerçekleştirilen basın açıklaması saygı duruşunda bulunulması ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Kur’an-ı Kerim tilavetinin okunduğu basın açıklamasına ellerinde Türk Bayrağı ve Filistin Bayrağı taşıyan bir çok öğrenci ve akademisyen katılarak destek verdi. “Bireysel tepkilerini gösteren kendi vatandaşlarına dahi tahammül edemiyorlar” Basın açıklamasında konuşan Manisa CBÜ Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar, “Maalesef ki içinde yaşadığımız 21. Yüzyılında, inşa edilen ortak insani değerlere, ilkelere ve normlara rağmen tüm dünyanın gözü önünde yine bir insanlık dramının yaşandığına tanıklık ediyoruz. Ekim ayında başlayan ve 7 aydır devam eden İsrail saldırılarında 15 bini çocuk, 10 bini kadın olmak üzere 35 binden fazla sivil vatandaşın katledilmesi karşısında vicdan sahibi her insan gibi kahroluyoruz ve ah ediyoruz. Dünya devletlerinin İsrail’in zulmü karşısında sessiz kalmaları, dahası katliamları destekleyen politikalar benimsemeleri birer akıl tutulmasına dönüşmüştür. Şüphesiz batının bu iki yüzlü tutumu bizler için yeni değildir. Akan kan Müslüman kanı olduğunda Doğu Türkistan’da, Arakan’da, Hocalı’da, Bosna’da, Kıbrıs’ta sözde medeni batının bu iki yüzlülüğünü biz hep gördük hep yaşadık. Ancak İsrail’in saldırılarının sergilediği vahşet ve ortaya çıkan soykırım tablosu öyle ağır olmuştur ki; batı toplumlarında farklı din / dil / ırk a sahip olsa da benzer vicdana sahip her kesimden vatandaşın tepkisini çekmiştir. Kendi yönetimlerinden umudunu kesen batılılar, insan olmanın ve vicdan taşımanın gereğini yaparak hem İsrail’e hem kendi ülkelerine tepkilerini bireysel eylemlerle dile getirmeye başlamıştır. Yıllarca bize medeniyet nutukları atan batı ülkelerinin çıkarları için bir soykırım karşısında sessiz kalmaları yetmezmiş gibi bireysel tepkilerini gösteren kendi vatandaşlarına dahi tahammül edemedikleri de görülmüştür. Siyonizm odaklı vahşet karşısında tepki gösteren Amerikalı öğrencilere yönelik baskı ve şiddet de bu durumun tüm dünya halkları tarafından görülmesini sağlamıştır” dedi. Filistin’e destek gösterileri düzenleyen öğrencilere karşı ABD polisin üniversiteleri işgal ettiğini dile getiren Rektör Kibar, “ABD’de çok sayıda kampüs polisler tarafından işgal edilmeye başlamıştır. Son 3 haftadır yaşanan süreçte 2 binden fazla akademisyen ve öğrenci orantısız güç kullanılarak şiddete maruz kalmış ve ağır ceza suçluları gibi ters kelepçe ile göz altına alınmıştır. Manisa CBÜ ailesi olarak yaşanan bu süreci kabul edemiyor, tüm inancımızla reddediyor ve ABD ile İsrail yönetimlerine sesleniyoruz; “Sadece Gazze’deki masum sivilleri değil, aynı zamanda insanlık vicdanını, onurunu, evrensel hukuku, insan haklarını, medeniyet değerlerini ve normlarını da katlettiğinizi görün ve bu zulmü durdurun artık! ‘Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytan’dır’ şiarını benimseyerek tüm gücümüz ve kararlılığımızla ABD ve İsrail Yönetimleri tarafından sürdürülen bu zulmün karşısında olduğumuzu çok net bir şekilde bir kez daha haykırıyoruz” diye konuştu. Manisa Valisi Enver Ünlü ise yaptığı açıklamada, “Filistin yarım asırdan fazla bir süredir vahşetin en şiddetlisini yaşandığı bir yer haline geldi. Biz bu coğrafyadan çekildikten sonra bu başladı. O tarihten beri de gözyaşı dinmedi. Siyonist İsrail ve gözü dönmüş eli kanlı cani Netanyahu Refah kentine de saldırıların da çok yakında başlayacağını açıkladı. Dünyanın gözü önünde çok büyük bir katliam çok büyük bir acı yaşanıyor. Bütün dünya buna sessiz. Ancak başta Amerikalı öğrenciler Avrupa’da sivil toplum kuruluşları çok büyük bir mücadele veriyorlar. 2 bin 500 Amerikalı öğrenicinin gözaltına alındığını baskıya ve zulme uğratıldığını, çok sayıda akademisyenin görevden el çektirildiğini üzüntüyle öğrendik. İnsanoğlunun hayal gücünü zorlayan, merhamet duvarlarını tarumar eden bu vahşet karşısında, maalesef, dünya kamuoyu görmez, duymaz, konuşmaz olmuştur. Gazze’de yaşananlar başta olmak üzere, bu insanlık dramına gerek yurtiçinde gerek yurtdışında en şiddetli tepkiyi veren yine aziz milletimiz ve devletimiz olmuştur. Dini farklılıklar sebebiyle zulme maruz kalan ve en çok da savunmasız kadınların ve çocukların hayatını kaybettiği bu vahim hadiseler, insan olma şuuruna erişmiş her vicdanı derinden yaralamıştır” dedi. Basın açıklamasına Manisa Valisi Enver Ünlü ve eşi Sema Ünlü, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar, Manisa Vali Yardımcısı Erhan Günay, Manisa İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Uğurelli, protokol üyeleri, akademisyenler, öğrenciler katıldı.
Gaziantep Hareket halindeki polis otosundan atlayan şahıs hayatını kaybetti Gaziantep’te şüpheli hareketleri nedeniyle gözaltına alınan ve psikolojik sorunları olduğu öğrenilen genç, seyir halindeki polis otosundan atladı. Olayda ağır yaralanan genç tedavi gördüğü hastanedeki 12 günlük yaşam savaşını kaybederken, acılı aile ihmal iddiasında bulundu. Olay, 24 Nisan günü Şahinbey ilçesi Yeditepe Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, psikolojik sorunları bulunan 27 yaşındaki Onur Toy, çevredeki vatandaşlar tarafından şüpheli hareketlerde bulunduğu gerekçesiyle ihbar edildi. Olay yerine gelen polis ekipleri, Onur Toy’u kelepçeleyerek ekip otosuna bindirdi. Toy, hareket halindeki ekip otosunun kapısını tekmeleyerek açtıktan sonra kendisini dışarı attı. Kafasını yere çarpan Toy, ağır yaralandı. Toy, bölgeye gelen sağlık ekiplerince yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastanede 12 gündür tedavi gören Onur Toy, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Cenazeyi teslim alan aileden ihmal iddiası Hayatını kaybeden şahsın cenazesi, Gaziantep Adli Tıp Kurumu’nda tamamlanan işlemlerinin ardından yakınlarına teslim edildi. Cenazeyi teslim alan acılı aile, çocuklarının hiçbir suç kaydının bulunmadığını ve olayla ilgili ihmal olduğu iddiasında bulunarak, sorumlular hakkında gerekli yasal işlemleri başlatacaklarını söyledi. Olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi.