DÜNYA - 13 Şubat 2024 Salı 17:53 | Son Güncelleme : 13 Şubat 2024 Salı 17:56

Güney Afrika’dan Uluslararası Adalet Divanı'na 'Refah' çağrısı

A
A
A
Güney Afrika’dan Uluslararası Adalet Divanı'na 'Refah' çağrısı

Güney Afrika, Uluslararası Adalet Divanı'na (UAD) İsrail'in Refah'a yönelik kara operasyonunu durdurması için yetkisini kullanması yönünde acil talepte bulundu.

Güney Afrika, İsrail’in Gazze Şeridi’nin Refah kentine yönelik saldırılarının ardından Uluslararası Adalet Divanı'na (UAD) acil talep bulundu. Güney Afrika tarafından yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi’nde hayatta kalanların son sığınağı olan Refah'a yönelik askeri operasyonlarını genişletme kararını durdurmak ve Gazze'deki Filistinlilerin haklarının daha fazla ihlal edilmesini önlemek amacıyla yetkisini kullanması için Uluslararası Adalet Divanı'na (UAD) acil bir talepte bulunduğu aktarıldı.
Açıklamada, “Mahkeme İç Tüzüğü'nün 75 (1) Maddesi uyarınca, ‘Mahkeme her zaman, davanın taraflarından herhangi biri ya da tümü tarafından uygulanması ya da uyulması gereken geçici önlemlerin gerekip gerekmediğini re’sen incelemeye karar verebilir” denildi.
Güney Afrika hükümetinin dün mahkemeye sunduğu talebinde İsrail’in Refah'a yönelik eşi benzeri görülmemiş askeri saldırısının daha şimdiden büyük çaplı ölüm ve yıkıma yol açtığını ve açacağı konusunda ciddi endişe duyduğunu belirttiği ifade edilen açıklamada, “Bu durum hem Soykırım Sözleşmesi'nin hem de mahkemenin 26 Ocak 2024 tarihli kararının ciddi ve telafisi mümkün olmayan bir ihlali anlamına gelecektir. Güney Afrika, Gazze'de her gün yaşanan ölümler ışığında bu konuya gereken aciliyetin gösterileceğine inanmaktadır” denildi.

UAD, İsrail'in soykırımı önlemek için tüm tedbirleri almasına hükmetmişti
Hollanda’nın Lahey kentindeki Uluslararası Adalet Divanı, Güney Afrika’nın İsrail aleyhinde açtığı soykırım davasında, İsrail'in soykırımı önlemek için tüm tedbirleri almasına hükmetmişti. Mahkeme ayrıca, İsrail’in Gazze’deki eylemlerinin bir kısmının soykırım hükümleri kapsamına girdiğini belirtmişti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Kemik erimesi, çocuklukta ortaya çıkıyor Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeynep Cantürk, Türkiye’de 50 yaş üzerindeki her 4 kişiden birinde görülen kemik erimesinin, çocuklukta ortaya çıktığını ve önlenebileceğini ifade etti. Prof. Dr. Cantürk, “Günümüzde artık kemik erimesinin çocuklukta ortaya çıkan çocuk hastalığı olduğu ancak erişkin yaşta kendini belli ettiği, erişkin yaşta klinik olarak görüldüğü anlaşılmış durumda. Biz bu hastalığı önleyebiliriz” dedi. Kemik kütlesi, 30 yaşına kadar artabilir 45. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kongresi’nde konuşan Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği (TEMD) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeynep Cantürk, “Osteoporoz (Kemik Erimesi) Risk Faktörleri” başlıklı sunum yaptı. Prof. Dr. Cantürk, yapılan yeni araştırmalar üzerine kemik yapımın 30 yaşına kadar sürdüğünü açıklayarak, şöyle konuştu: “Kemik yapımı aslında vücutta doğumdan itibaren ergenliğe kadar sürekli artış göstermektedir. Eskiden ergenliğe kadar diye bilirdik, artık günümüzde yapılan araştırmalarda 30 yaşına kadar kemik yapımının, kemik kütlesinin arttığı tespit edilmiş durumda. 30 yaşına kadar eğer yeterli, dengeli, kalsiyumdan zengin beslenme sağlanır, kanda D vitamini düzeyi normal aralıklarda tutulur, egzersiz yapılırsa o zaman kemik kazanımı giderek daha güçlü olur. Kemik kütlesinin asıl olarak belirleyicisi genetiktir ama yaklaşık yüzde 25 oranında sağlıklı beslenip, elimizden geldiğince artırabiliriz. Biz buna doruk kemik kitlesi deriz, bu kazanım 30 yaşına kadar ne kadar iyi olursa; zaman içinde menopozun devreye girmesi yani adetten kesilmeyle artan kemik erimesine karşı ya da yaşlanmayla ortaya çıkan kemik erimesine karşı kemik daha güçlü olur ve kemik erimesi görülme oranı azalır”. Prof. Dr. Zeynep Cantürk, kemik erimesinin önlenebilen ve tedavi edilebilen bir hastalık olduğuna dikkat çekti. Çocuk yaşta yapılabilecek kemik taramasıyla önlem alınabileceğini kaydeden Cantürk, şöyle konuştu: “Günümüzde artık kemik erimesinin çocuklukta ortaya çıkan çocuk hastalığı olduğu ancak erişkin yaşta kendini belli ettiği, erişkin yaşta klinik olarak görüldüğü anlaşılmış durumda. Biz bu hastalığı önleyebiliriz, 50’li yaşlardan itibaren önce kamburlaşma giderek küçülme sonra tekerlekli sandalyeye maruz kalma gibi durumlar aslında önlenebilir. Bunun için de riskli kişilerin, çocukluktan itibaren sağlıklı beslenmeyi benimsemesi, uygun kontrollerle kemik erimesinin taranması, sonra uygun zamanda zaman geçirmeden tedavi edilmesiyle bu kötü gidiş önlenebilir.”