Peygamber Efendimize Kur’an-ı Kerim’in nazil olduğu kutlu dağda, kutlu mağaranın içerisine giren hacı adayları manevi iklimi hissetmeye çalışıyorlar. Sabah gün ağarmadan yollara düşen hacı adayları yaklaşık 642 metre yüksekliğindeki Cebel-i Nur’un zirvesine 1 saatlik zorlu tırmanışla ulaşıyorlar. Sabah namazını Nur Sağının zirvesindeki düzlüklerde cemaatle eda eden müslümanlar, ilk nazil olan ayet-i kerime İkra Süresi’ni dillerinden düşürmüyorlar.
Mekke-i Mükerreme’nin ışıkları gün ağarması ile ortadan kalkarken, sabah saatlerinin güzelliği kutlu dağda daha farklı hissediliyor. Yaşına rağmen, kutlu dağı görmek için dik merdivenleri adımlayanlar ise yol boyunda kurulan sedirli çayhanelerde mola verip nefesleniyorlar. Türkiye’den gelen hacılar, Efendimizin yaşadığı zorlukları hissetmek için mağaraya kadar tırmandıklarını ifade ediyor. Peygamber Efendimizin aşkı ile yanan 70’lik hacı adaylarının gençlerden daha hızlı yol aldıkları görülüyor.
Türkiye’den gelen basın kafilesi de sabah saatlerinde yollara düşerek, hacıların Mekke’de ihmal etmediği ziyaretgahlardan olan Nur Dağı’na çıktı. Mağara’nın önündeki kalabalık ise ilk ayet-i kerimenin nazil olduğu mekanı teneffüs etmek için sırasını bekliyor. Hacı adayları, içeride 2 rekat namaz kılıp dualarını yaptıktan sonra dışarı çıkıyor. Cebel-i Nur’a gelen ziyaretçiler, Suudi yetkililerin dağın temizliği ve güvenliği hususunda hiçbir çalışma yapmamalarından şikayet ediyorlar. Ayrıca dağa tırmanırken, ayakkabı giymeyip terlikle gelenler sıkıntı yaşıyor.
