GÜNDEM - 05 Eylül 2014 Cuma 09:08

Halen patlamamış el bombaları çıkıyor

A
A
A
Halen patlamamış el bombaları çıkıyor

Afyonkarahisar’da 25 askerin şehit olduğu patlamanın üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen bölgeden halen patlamamış el bombaları çıkmaya devam ediyor.

5 Eylül 2012 yılında Afyonkarahisar’da meydana gelen ve 25 askerin şehit olduğu "mühimmat depo patlamasının" üstünden 2 yıl geçmesine rağmen bölgeden halen patlamamış el bombaları ve parçaları çıkmaya devam ediyor.

Afyonkarahisar Ataköy Mahallesindeki Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası’nda 5 Eylül 2012 yılında akşam saatlerinde meydana gelen patlamada 25 asker şehit olmuş, 8’i asker 11 kişide yaralanmıştı. Türkiye’nin en büyük mühimmat depolarından birisi olan kışlada yaşanan patlamada binlerce el bombası, obüs topu mermisi ve mayınlar Kışlacık Mahallesi ile Ataköy Mahallesine saçılmış, patlamada çok sayıda ev de zarar görmüştü. Patlamanın şiddeti ile çok sayıda evin içerisine camlardan, çatılardan ve duvarlardan bombalar girmiş, deyim yerindeyse bölge adeta savaş alanına dönmüştü. Patlamanın ardından bölgede psikolojik tedavi verilmiş ve Afyonkahisar İl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde görev yapan psikologlar aylarca bölgede yaşayan halk üzerinde büyük korku ve paniğe neden olan patlamanın izlerini silmek için çalışma yapmışlardı. Patlamanın olduğu gecenin sabahında kışlada vatani görevini yapan askerlerin yakınları bölgeye akın etmiş, sabahında ise Türkiye, evlatları şehit olan ailelerin dramına tanıklı etmiş ve ailelerin acıları uzun süre hafızalardan silinmemişti. Patlamadan kısa bir süre sonra Eskişehir 1. Hava Kuvvet Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nde dava açılmış ve olayla ilgisi olduğu iddia edilen muvazzaf askerlerin yargılanmasına başlanmıştı.

“PATLAMANIN İZLERİ DAHA SİLİNMEDİ”

Çoğunlukla tarım arazilerinin bulunduğu bölgede, patlamanın üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen arazilerde halen patlamamış el bombası ve bomba parçaları çıkmaya devam ediyor. Bölge halkı bahçelerine ürün ekerken, toprağı kazdıkları yerden patlamamış el bombası ve bomba parçaları bulmaya devam ederken, bulunan bombalar polis ve jandarma tarafından alınarak götürülüyor. Bulunan bomba ve bomba parçaları ile ilgili bilgiler veren Kışlacık Mahallesi Muhtarı Ahmet Demir, bölgede yakın zamanda patlamamış el bombası bulunduğunu ve jandarmaya teslim edildiğini kaydetti. Patlamanın izlerinin halen silinmediğini belirten Muhtar Demir, “Vatandaş buluyor, beni çağırıyor. Biz de gidiyoruz, eğer öyle zararsızsa polise ve jandarmaya telefon ediyoruz, onlarda geliyor yerinde inceliyor ve alıp gidiyor. En son 15-20 gün önce bulduk, 3 taneydi, patlamamıştı yalnız fünyeleri yoktu. Patlamanın izleri daha silinmedi, çıkıyor yani. Toprağı kazdıkça çıkıyor” diye konuştu.

“KIŞLANIN BURADAN KALKMASINI İSTİYORUZ”

Patlamanın bölge halkı üzerinde oluşturduğu korku ve paniğin kalktığını, ancak yinede kışlanın bölgeden kalkmasını istediklerini anlatan Muhtar Demir, yaşanan ve izlerinin halen devam ettiği acı olayla ilgili açıklamalarına şöyle devam etti:

“Aynı şey yaşam devam ediyor. Yine seyrekte olsa bomba çıkıyor. El bombası çıktığında jandarmaya telefon ediyoruz, gelip götürüyorlar sıkıntı bu. Bağlara düşen bomba toprağın içerisine giriyor, onu da bilemiyoruz ki. Köyde korku falan yok. Köylüler korkuyu atlattı. Yani öyle bir korkmuşluk yok, ama ileride ne getirir, kışla kalkacak diyorlar, onu da bilemiyoruz yani. Biz kalkmasını istiyoruz. Bizim için risk oluşturuyor. Burası kalkarsa Afyonkarahisar buraya doğru gelişir, daha güzel olur. Patlamada evleri zarar görenleri hemen parası ödendi, herkesin camı falan patlamıştı camların parası ödendi. Kimsenin alacağı da kalmadı. Bizim köyümüzün çıkışı yok, tek yolumuz var, aynı geldiğimiz yoldan geri gitmemiz lazım. Bizim tek sıkıntımız çıkışımızın olmasaydı, eğer olsaydı biz oradan Afyonkarahisar’a da giderdik, sağa-sola da giderdik. Yani biz 2 hafta burada kapalı kaldık. Bomba toplansın, yollar açılsın diyene kadar, elektriklerimiz de kesildi öyle kaldık.”

Öte yandan, patlamanın yaşandığı kışlanın yakınında yapılacak anma törenleri için bölgeye gelecek olan şehit aileleri için Afyonkarahisar Belediyesi tarafından çadır kurulurken, aynı zamanda Afyonkarahisar İl Müftülüğü tarafından öğlen namazına müteakiben mevlid okutulacağı bildirildi. Ayrıca kışlada depolara ve nöbet kulübelerine de Türk bayrakları asıldığı gözlendi. 

GÖKTEN CEYLAN
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Göktaş: "Kadına şiddete sıfır tolerans gösterme yaklaşımına devam edeceğiz" Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "Her konuyu bizzat kendi davamız gibi, kendi kadınımız gibi bizzat çok yakından takip ediyoruz. Bu hususta da bütün kadınlarımız müsterih olsun, kadına şiddete sıfır tolerans gösterme yaklaşımına devam edeceğiz" dedi. TBMM Genel Kurulu’nda bütçe teklifinin 11’nci maddesi üzerine görüşmeler devam ederken Bakan Göktaş, milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı. Bakan Göktaş, kadına yönelik şiddetle mücadele çalışmalarına ilişkin yaptığı konuşmada, "Bu konuda her zaman ifade ettiğim gibi, tek vaka bile bizim için fazla. Burada ben sayılardan bahsetmekten hicap duyuyorum. Asıl yapmamız gereken vakaları önleyebilmek ve burada bütün toplum üzerinde bir sorumluluk var. ’Sıfır tolerans’ ilkesinden asla taviz vermedik, vermeyeceğiz de. Bu hususta Türkiye’nin hangi köşesinde olursa olsun meydana gelen her olayı biz yakından takip ediyoruz. Davalara bizzat müdahil oluyoruz avukatlarımızla beraber. Zaten 6284 sayılı yasa, bize davalara müdahil olma görevi de veriyor. Dolayısıyla burada herhangi bir ihmal, herhangi bir ihbar veya bir iddia dahi olsa biz o vakada varız. A’dan Z’ye bütün süreci yakından takip ediyoruz. İl müdürlüklerimizde sadece psikososyal destek sunmakla kalmıyoruz, aynı zamanda hukuki destek de sağlıyoruz. Gerektiğinde takipsizlik olsa bile biz itiraz ediyoruz. Burada da tekrar bunu ifade etmek istiyorum. Mağdurların haklarının korunması için tüm hukuki süreçleri titizlikle takip ediyoruz. Davalara sadece merkezden müdahil olmuyoruz, 81 ilimizdeki avukatlarımızla davalara müdahil oluyoruz" diye konuştu. 2025 yılında 2 tane kadın konukevinin ihtisaslaştırıldığını söyleyen Bakan Göktaş, "Bu hususta sadece bu sene 2 tane kadın konukevimizi ihtisaslaştırdığımızı belirtmek isterim. İhtisaslaşmış kadın konukevi nedir? İhtisaslaşmış kadın konukevi, kadınların çocuklarıyla birlikte bir arada kalabilecekleri ortamları sağlamaktır. Bakın, Türkiye genelinde 150 kadın konukevi var, 112 tanesi bizim bakanlığımıza bağlı. Diğer kuruluşlara da gerekli destekleri bu kapsamda sağlıyoruz. Kadın konukevi doluluk oranı şu anda yüzde 69. Bunu özellikle söylemek istiyorum; çünkü biz oraya gelen kadınlara sadece bakmıyoruz, aynı zamanda onları güçlendiriyoruz, hayata tekrar kazandırıyoruz, çocuklarının eğitim hayatlarına yönelik çalışmaları yerine getiriyoruz. Dolayısıyla, orada güçlendirdiğimiz her kadın tekrar hayata bağlanabilme imkanına da sahip oluyor. Bunun da altını özellikle çizmek istiyorum. Bugün buna rağmen kapasitenin güçlendirilmesine yönelik çalışmalarımız devam ediyor. 4 yeni kadın konukevini daha inşa edeceğiz; çünkü ister istemez bir kadının bile, ’Ben istedim ama yer bulamadım’ demesini istemiyoruz. Biz gerekli bütün süreçlerle kadınların yanındayız. Bakın, sadece psikolojik danışmanlıkla değil, Alo 183 ihbar hattımızla, GAMER’le, KADES uygulamasıyla anında vakaları takip ediyoruz" ifadelerini kullandı. Kadına şiddet konusunda sıfır tolerans göstermeye devam edeceklerini kaydeden Bakan Göktaş, "Bu konuda, bakın, bütün veriler entegre ve tek bir şekilde çıkıyor. Veri karmaşasının önüne geçmiş olduk. Kadına yönelik şiddetle mücadelede kadın sivil toplum kuruluşlarıyla beraber düzenli olarak da bizzat benim başkanlığımda, 2 ayda 1 bakanlığımızda bir araya geliyoruz. Neden biliyor musunuz? Çünkü konularımız bir. Eğer varsa bir ihtiyaç, düzenleme yapılması gereken konular varsa, bunu da düzenlemek için elimizden gelen gayretle çalışıyoruz. Bunu istişareyle yapıyoruz ve karar alma mekanizmalarında varsa bir eksiğimiz tamamlamak adına yapıyoruz. Çünkü kadına yönelik şiddetle mücadele asla rehavet kabul etmez. Bu konuda bizim tutumumuz da duruşumuz da nettir. Bu yolda her türlü öneriye, katkıya ve iş birliğine de her zaman açık olduğumuzu da ifade etmek istiyorum. Bakın, burada da hiçbir milletvekili bu hususlarda bana ulaşamadığını ifade edemez. Çünkü her konuyu bizzat kendi davamız gibi, kendi kadınımız gibi bizzat çok yakından takip ediyoruz. Bu hususta da bütün kadınlarımız müsterih olsun, kadına şiddete sıfır tolerans gösterme yaklaşımına devam edeceğiz" şeklinde konuştu. Kadınlar için 2026 yılında ayrılan bütçenin 287 milyar 36 milyon lira olduğunu kaydeden Bakan Göktaş, "Bu bütçe, kadınları koruyan bir bütçedir. Bakanlığımızın 2026 yılı bütçesinde kadınlar için ayrılan tutar 287 milyar 36 milyon liradır. Bu rakam, bakanlığımızın bütçesinin yüzde 53’üne tekabül ediyor. Evde bakım, SED, koruyucu aile, doğum yardımları, eşi vefat eden, engelli ve 65 yaş üstü kadınlara verilen destek, ADEM ve SODAM projeleri, genel sağlık sigortaları primleri gibi birçok kalemde kadınların yanında olmaya devam ediyoruz. Bakınız, 2022 bütçesinde kadın erkek eşitliğine duyarlı 39 gösterge bulunuyorken 2026 bütçesinde bu sayıyı 60’a yükselttik. Böylece OECD’nin eşitlik temelli bütçeleme uygulayan 23 ülkesinden biri olduk. Kadına ayrılan bütçeyi tek bir kalemle sığdırmak doğru bir yaklaşım değil. Zira, eşitlik temelli bütçelemede aslında pek çok bakanlığın kadınlara yönelik, kadınları güçlendirmeye yönelik de projelerini ele aldığını özellikle ifade etmek isterim. Dolayısıyla kadınları gözeten, önceleyen bu yaklaşımımızı sadece kendi bakanlığımızın bütçesinde değil, bütün bütçeleri de doğru okuyarak kadınları güçlendirmeye yönelik okumakta fayda olduğunu özellikle ifade ediyorum" dedi. Son 23 yılda sosyal yardımların 4 kalemden 58 kaleme yükseldiğine dikkati çeken Göktaş, "Bakın, biz özellikle son 23 yılda sosyal yardımları 4 kalemden 58’e yükselttik. Bu kapsamda, özellikle 17 günle 27 günü bulan bir başvuruyu e-Devlet üzerinden birkaç dakika içerisinde her vatandaşımıza ulaşılabilir kıldık. Dolayısıyla, bu sosyal yardımlarla ilgili siz fahiş rakamlar vererek aslında olayı şişiriyorsunuz. Bu rakamlarımızla çok stratejik bir şekilde, tamamen şeffaf bir şekilde kamuoyunu bilgilendiriyoruz. İhtiyaç sahibi olan her vatandaşımızın yanındayız. Zaman zaman tek seferlik yardımlarımız da bu kapsamda ele alınıyor. Afet zamanlarında, acil durum zamanlarında verdiğimiz tek seferlik destekleri de bu kapsamda alıyoruz. Dolayısıyla bir acil afet durumlarında dahi tek seferlik desteklerle vatandaşımızın yanındayız. Onlar da sosyal yardım alan haneler kapsamına girmekte. Dolayısıyla, AK Parti hükümetleri olarak 23 yıldır vatandaşlarımızın refahını artıracak her türlü politikanın ve projenin öncüsü olduk. Sosyal yardımlar da bu alanların başında geliyor" dedi.