GÜNDEM - 13 Aralık 2016 Salı 14:55

''Halep zaferi Esad Rejimi'nin alnına sürülmüş kara bir lekedir''

A
A
A
''Halep zaferi Esad Rejimi'nin alnına sürülmüş kara bir lekedir''

Haftalardır Esad rejiminin kuşatması altında bulunan Halep'te, Suriye ordusu akşam saatlerinde kontrolü ele geçirdiğini duyurdu. Konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulunan Sosyolog İsmail Öz, "Suriye Rejim Ordusu'nun ilan etmiş olduğu zafer kendilerine ait bir zafer değildir" dedi.

Akşam saatlerinde gelen haberle, Suriye rejimi uzun süredir muhaliflerin kontrolündeki Halep kentinde kontrolü ele geçirdiğini duyurdu. Zafer ilanından sonra halk sokaklara çıkıp kutlama yaparken bir yandan da kentte kontrolü ele geçiren ordunun, sivil katliamı yaptığı yönünde iddialar özellikle sosyal medyada sıkça yer aldı. Konuyla ilgili yorumda yapan Sosyolog İsmail Öz de, İhlas Haber Ajansı (İHA) okuyucularına özel önemli açıklamalarda bulundu.

Suriye Rejim Ordusu'nun ilan etmiş olduğu zaferin kendilerine ait bir zafer olmadığının altını çizen Sosyolog İsmail Öz, "Bana göre bir devlet kendisini gerçekten güçlü hissediyorsa ve ordusuna da güveniyorsa, başkalarının sağlamış olduğu fırsatlarla zafer kazandığını iddia etmemeli. Onların zafer olarak adlandırdığı bu şey, Tıpkı İspanya İç Savaşı’nı kazanan Franco’nun Picasso’nun eserinde lanetlendiği gibi, tarihleri boyunca alınlarına sürülmüş kara bir leke olarak kalacak ve asla zafer olarak nitelendirilemeyecektir; tabi eğer bir tarih yazabileceklerse. Dünyanın gözüne baka baka aylardan beri onları kuşatma altında tutarak, katlederek, aç-susuz bırakan bu rejim, Rusya'nın da desteği ile insanları ölüme terk etmiştir. Binlerce çocuk, binlerce insan açlık ve susuzluktan ölmüştür. Hatta oradaki insanların yiyeceklerinin kalmadığı ve kedi eti yedikleri iddia edildi. 21. yüzyıl dünyasında, insanlığın bu kadar hiçe sayıldığı, kendi insanına barbarca nasıl katliam yapıldığını herkes gördü. Dolayısıyla da bunun adı zafer falan değildir. Onlar ne kadar zafer olarak ilan etseler de, dünya tarihinde bir devletin alnına sürülmüş kara bir leke olarak anılacaktır" diye konuştu.

"Türkiye ile ittifak yapılmalı"
"Şu net bir şekilde görülüyor ki, işbirlikçiler Esad'a destek verdiği sürece Suriye uzun bir dönem daha istikrara kavuşamayacaktır." diyerek sözlerine devam eden Sosyolog Öz, "İnsanlığın gözlerinin içine baka baka, zalimce, kendi çıkarları doğrultusunda ilerleyen uluslararası büyük güçlerin koz paylaşım alanına dönüşmüş, ölümler ve bölünmüşlüğün hat safhada olduğu bir yerde, kısa dönemde huzurlu bir ortam görebileceğimizi düşünmüyorum. Bir dönem Amerika'nın oradaki muhalifleri destekliyor gibi görünüp sonradan, bizim terör örgütü olarak ilan ettiğimiz PYD'ye doğru kayması onların müttefik olarak anılmasını sağladı. Bu, acı verici bir şeydir. Bu bölgede kendi durduğu yer ve tarihi misyonu itibariyle en çok iş birliği yapılması gereken ülke Türkiye'dir. Aynı zamanda NATO ülkesi konumundayız. Bundan dolayı bile Türkiye'ye yanında olunması gerekirken, bakıyorsunuz ki Amerika orada PYD ile ittifak içerisinde. Rusya da rejimi destekler pozisyonda. Ayrıca Çin, Rusya ve İran'ın çıkarlarının da çelişiyor gibi görünmesine rağmen, birbirlerine nasıl çok farklı noktalardan destek verdiğini de görüyoruz" şeklinde açıklamalar yaptı.

Umut noktası Fırat Kalkanı Harekâtı
Orta Doğu Coğrafyası'nın karmaşıklığından ve yaşanacak süreçte dünyayı ilgilendiren bu konuyla alakalı olabileceklerden de bahseden Sosyolog Öz, "Bütün bunların hepsi birlikte okunduğunda çok katmanlı bir sorun ortaya çıkıyor. Terör örgütleri de bu fırsat ortamını olabildiğince değerlendiriyor. Herkesin herkesi suçladığı bir pozisyonda, en büyük fırsat bugün terör örgütlerine verilmiştir. Ama bir umut noktası olarak Türkiye'nin yapmış olduğu Fırat Kalkanı Harekâtı ile orada en azından belli bir bölgeyi kontrol altında tutarak ve güvenli bölge oluşturarak nefes alma alanı meydana getireceğiz. Bu parçalanmışlık, siyaset veya diplomasinin manevra alanını da oldukça kısıtlıyor. Ortada bir çaba var. Soğukkanlı olup, aklın ve sükûnetin peşinden gidenler sadece düşüncelerini ifade edebiliyor. Bu coğrafya uzun vadede bir paradigmal kırılma yaşıyor ama bu, belli bir yere bağlanacaktır. Kısa vadede için söylediğimiz için söylediğimiz bu iyimser tabloyu ne yazık ki uzun vade için söyleyemiyoruz" ifadelerini kullandı.

"Mazlum halkın ahını, manevi dünyada anlamlandırma yapanlar anlar"
Halep’te yaşanan mevcut durumu değerlendirdikten sonra beklentilerini de paylaşan Sosyolog Öz, "Beklediğimizin ötesinde iyimser bir tablo ortaya çıkar inşallah. Ne olacağını tahmin edemediğimiz bir coğrafyada, negatif evrilme bu kadar çabuksa pozitif evrilme de o kadar çabuk olabilir ihtimali üzerinden konuşuyorum. Bunu ancak oradaki mazlum halkın ‘âh’ını işin içine katarak düşünen, manevi dünyada bir anlamlandırma yapabilen insanlar anlayabilir. Oradaki mazlumların ahının, bu zalimlerin önünü kesebilecek bir boyutta tecelli oluşturabileceğine de atıf yapmak arzusundayım" dedi.

SİNEM ERYILMAZ
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir