MAGAZİN - 18 Aralık 2015 Cuma 11:24

Haliç Üniversitesi ‘En’lerini’ seçti

A
A
A
Haliç Üniversitesi ‘En’lerini’ seçti

Haliç Üniversitesi öğrencilerinin oylarıyla her yıl gerçekleştirilen ve yılın en iyilerinin belirlendiği ödül töreni ünlü isimlerin katılımıyla gerçekleşti.

25 kategoride, 10 binin üzerinde öğrencinin internet üzerinden verdiği oylarla belirlenen ‘’Yılın En’leri’’ ödülleri Haliç Üniversitesi Kağıthane Kampüsü’nde yapılan törenle sahiplerini buldu. Haliç Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Av. Mansur Topçuoğlu ve Demet Akalın, Oğuzhan Koç, İbrahim Büyükak, İlker Kaleli, Merve Özbey, Kadir Çöpdemir gibi ünlü isimlerin katıldığı törene öğrenciler büyük ilgi gösterdi. Poyraz Karayel’in yılın en dizisi seçildiği törende dizinin başrol oyuncularından İlker Kaleli yılın en iyi erkek oyuncusu ödülünü, dizinin bir diğer başrol oyuncusu Burçin Terzioğlu ise yılın en iyi kadın oyuncusu ödülünü aldı. Ödülleri almak için 3 kez sahneye çıkan İlker Kaleli’ye öğrencilerin yoğun ilgisi vardı.

YILIN EN İYİ KADIN POP ŞARKICISI ÖDÜLÜ DEMET AKALIN’IN OLDU
Yılın en iyi kadın pop sanatçısı dalında ödül alan Demet Akalın ödülü almaya gelen isimler arasındaydı. Akalın, “Ben lise mezunuyum, üniversiteli olmak içimde ukdedir, kıymetini bilin” diye konuştu. Demet Akalın ödülünü aldıktan sonra öğrencilerin arasına girerek şarkı söyleyip dans etti. Demet Akalın’ın ardından yılın en iyi talk show programı ödülünü almak için sahneye çıkan 3 Adam’dan Oğuzhan Koç ve İbrahim Büyükak, Akalın’ın mezuniyeti ile ilgili yaptığı konuşma üzerine espriler yaptı. İkiliye ödülünü Haliç Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Av. Mansur Topçuoğlu takdim etti. Yılın en iyi erkek pop şarkıcısı ödülü ise Murat Dalkılıç’ın oldu. Törene katılamayan Dalkılıç gönderdiği video ile öğrencilere teşekkürlerini iletti.

YILIN EN İYİ ÇIKIŞ YAPAN ALBÜM ÖDÜLÜ MERVE ÖZBEY’İN
Yılın en iyi çıkış yapan albümü ödülünü alan Merve Özbey ve yılın en iyi single ödülünü alan Simge şarkıları ile öğrencilere eğlenceli dakikalar yaşatırken, yılın en iyi şarkısı ödülü ‘’Aşk İle Yap’’ ile Kenan Doğulu’nun oldu. Doğulu’ya ikinci bir ödül de Beren Saat ile oynadığı Arçelik reklam filmi için yılın en iyi reklam filmi dalında verildi. Yılın en iyi radyo programı seçilen Ara Gaz programı adına ödülü Kadir Çöpdemir alırken, yılın en iyi vine fenomeni ödülü ise Halil Söyletmez’in oldu.

EN İYİ GAZETECİ İSMAİL SAYMAZ, EN İYİ HABER PROGRAMI NAZLI ÇELİK
Törene ödüllerini almak için katılan diğer isimler, yılın en iyi gazetecisi seçilen İsmail Saymaz, yılın en iyi haber programı ödülünü Star Ana Haber ile alan Nazlı Çelik ve Haliç Üniversitesi basın özel ödülünü alan Veyis Ateş oldu. 

2015 yılının en iyileri arasında yer alan diğer isimler ise şöyleydi; yılın en başarılı futbolcusu Wesley Sneijder, yılın en başarılı sporcusu Kenan Sofuoğlu, yılın en iyi hakemi Cüneyt Çakır, yılın en iyi spor kulübü başkanı Aziz Yıldırım, yılın en iyi teknik direktörü Hamza Hamzaoğlu, yılın en iyi albümü Bangır Bangır ile Gülşen, en iyi edebiyatçısı Ahmet Ümit, medya özel ödülü Fatih Portakal, yılın en iyi siyasetçisi Selim Temurci, yılın en iyi sosyal sorumluluk projesi 100 bin araç 100 bin ağaç ile Kadir Topbaş ve yılın en iyi iş adamı Mustafa Kefeli. 

MERVE DUNDAR - UĞUR GÜLBOY  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Çocukluk hayali olan gökkuşağının altından dronla geçmeyi denedi İzmir’de yaşayan dron pilotu, Karaburun yolunda karşılaştığı gökkuşağının içinden geçme hayalini gerçekleştirmek için dronunu havalandırdı. Sonuç beklediği gibi hayal kırıklığıyla sonuçlanırken, dron pilotu sonucu bilmesine rağmen çocukluk hayalini denediğini söyledi. 10 yıldır İnsansız hava aracı (İHA) kullanan dron pilotu Mustafa Kaçan, Karaburun yolu üzerinde seyir halindeyken karşısına çıkan gökkuşağını fırsata çevirerek dronunu havalandırdı. Çocukluk hayallerinden biri olan ’gökkuşağının içinden geçme’ fikrini denemek isteyen Kaçan, o anları kayıt altına aldı. Ancak deneme, beklendiği gibi hayal kırıklığıyla sonuçlandı. Bir ışık kırılması olan gökkuşağı, dron ile üzerine gittikçe uzaklaştı. "Umudun gerçekleşmediğini gördük" O anların spontane geliştiğini söyleyen Kaçan, "10 yıldır dronlarla ilgileniyorum, aynı zamanda eğitmenlik yapıyorum. Karaburun’a doğru giderken hava hafif çiseliyordu. Işığın da doğru açıyla vurması sonucu gökkuşağı çok belirginleşti. Aracı sağa çektim ve dronumu kaldırdım. İlk bakışta umut vericiydi fakat umudun gerçekleşmediğini gördük" dedi. "Hayal kırıklığı oldu" Kaçan, deneyimin hem eğlenceli hem de öğretici olduğunu belirterek şunu söyledi: "Biraz hayal kırıklığı oldu. Çocuklukta hep anlatılan, gökkuşağının bittiği yerde define olduğu efsanesini düşündüm. Işık kırılmasını göstermek ve bunu biraz mizansenleştirip, hikayeleştirmek istedim. İzleyenler ‘İki dronu karşılıklı getirsek sıkışır mıydı?’ diye bile sordu. Işık çok güzel görünüyordu ama sonuç olarak gökkuşağının içinden geçilmiyor. Biz kovaladıkça o kaçıyor; hayat gibi aslında." Denemenin öğrenciler için de bilimsel bir örnek oluşturduğunu ifade eden Kaçan, "Çocukluğumuzun küçük bir hayal kırıklığıydı ama bir gerçeği de görmüş olduk. Buna rağmen ortaya çok keyifli bir görüntü çıktı" dedi.
Aydın Başkan Günel: ’Kuşadası turizmde yeniden marka kent oldu’ Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, 19’uncu TTI İzmir Uluslararası Turizm Ticaret Fuar ve Kongresi’nde düzenlenen ‘İlçelerin Kalkınmasında Turizmin Rolü isimli panele katıldı. Panelde, Çeşme Turistik Otelciler Birliği (ÇEŞTOB) Başkanı Moderatör Orhan Belge’nin sorularını yanıtlayan Başkan Ömer Günel, "Çalışmalarımız sayesinde Kuşadası Türkiye turizminde yeniden marka kent haline geldi. Her yıl kendi turist rekorunu kırıyor" dedi. TTI İzmir 19’uncu Uluslararası Turizm Ticaret Fuar ve Kongresi, 54 ülkenin katılımıyla dün başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde, İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZFAŞ ve TÜRSAB iş birliğiyle düzenlenen fuarı, Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel de ziyaret edip, ‘İlçelerin Kalkınmasında Turizmin Rolü isimli panele katıldı. Panelde, ÇEŞTOB Başkanı Moderatör Orhan Belge’nin sorularını yanıtlayan Başkan Ömer Günel, Kuşadası’nda turizminin 12 aya yayılması için hayata geçirdikleri projeler ile yapılması gerekenleri anlattı. Başkan Ömer Günel, panelin başında Kuşadası’nda turizm kaynaklı yaşanan zorluklara değindi. Turizm kenti olmanın öne çıkan sorunlarından birinin fiili nüfusun resmi nüfusun üzerine çıkması olduğunu belirten Başkan Ömer Günel, "Devletten resmi nüfus oranında bütçe alıyoruz. Ancak alınan bütçe fiili nüfusun ihtiyaçlarını karşılamakta eksik kalıyor. Bu da zaman zaman arzu edilen hizmetin verilememesine neden oluyor. Bu sorun aslında birçok kıyı turizm kentimizin de sorunu" dedi. Panelde, Avrupa’nın en büyük kongre merkezlerinden biri olan KOMER’in son durumuyla ilgili soruyu da yanıtlayan Başkan Ömer Günel, "Efes Kongre Merkezi, 2013 yılında açılan; maliyeti o dönemin parasıyla 100 milyon doları bulan bir tesis. Ancak dev tesis yıllardır kapalı. Bu bizim de kanayan yaramız. Efes Kongre Merkezi’nin en kısa sürede tekrar faaliyete geçmesi için en başından beri büyük çaba sarf ettik. Kuşadası’nda turizmi 12 aya çıkarmak için yapılan en büyük yatırımlardan biri olan KOMER için üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Lakin ne yazık ki bu konuda herhangi bir gelişme olduğu müjdesini size veremiyorum" diye konuştu. Göreve geldikten sonra yaptıkları çalışmalar sayesinde Kuşadası’nın Türkiye turizminde yeniden marka kent olduğuna da dikkat çeken Başkan Ömer Günel, "Son yıllarda, küresel ve bölgesel olumsuzluklardan dolayı marka değerini yitiren Kuşadası’na yeniden marka değerini kazandırdık. Bunu yaparken de Kuşadası’nda turizmi 12 aya yaymak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Amacımız, dünya çapında tanınan bir turizm kenti olmanın yanı sıra, kültürel ve doğal mirasımızı koruyarak, sürdürülebilir bir turizm destinasyonu olmak. 2019 yılında turizm seferberliğimizin başlamasıyla; turist sayısı hızla arttı. 2020-2021 yılları pandemi dolayısıyla durgun geçmiş olsa da 2022 itibariyle, hem kruvaziyer turizminde hem konaklamalı turizmde her yıl kendi rekorumuzu kırıyoruz. Hali hazırda gelen turist sayısı 1,5 milyon sınırına yaklaştı. 2026 yılında kruvaziyer yolcusu ile beraber 2,5 milyon turist ağırlamayı bekliyoruz. Kentimiz 22 adet 5 yıldızlı otel ve 29 bin 437 nitelikli yatak kapasitesine sahip. Otel ve tesislerimizde nitelikli yatak kapasitesi her yıl ortalama yüzde 5-10 oranında artmakta. 2026 sezonunda 4 zincir otel ve 3 bin 500 nitelikli yatak sahibi daha olacağız" dedi. Kuşadası Belediyesi olarak turizm fuarlarını da çok önemsediklerini belirten Başkan Günel, sözlerini şöyle tamamladı: "Kentimizin doğal, tarihi, kültürel zenginliklerini; alternatif turizm potansiyelini ve konaklama imkanlarını tanıtmak amacıyla turizmcilerimizle iş birliği içerisinde önemli turizm fuarlarına katılım sağlıyoruz. Fuarlarda turizmcilerle ve acente temsilcileriyle birebir görüşmeler gerçekleştirerek kentimizin etkin tanıtımını yapıyoruz. İngiliz turizm firmalarıyla da iş birliği içerisindeyiz. Bunun da karşılığını almaya başladık. Gelecek yıl Türkiye genelinde İngiliz turist sayısında azalma beklenirken bizim kurduğumuz temaslar sayesinde Kuşadası’nda artış yaşanacak. Bunun yanında kentimizde turizm yatırımları da yapıyoruz. Davutlar Mahallesi’nde hizmete açtığımız Ada Camping, bugün Türkiye’nin en çok tercih edilen kamp ve karavan merkezi. Yine dijital göçebeler için yaşama geçirdiğimiz Kampinova yeni turizm anlayışına farklı bir soluk getirdi. Ayrıca Kuşadası’nda yerli ve yabancı ziyaretçilerimiz için de yeni turistik ve kültürel rotalar kazandırdık"
Bursa Osmangazi’de kadının gücü ve mücadelesi aktarıldı Hayatın her alanında toplumsal cinsiyet eşitliğini temel alan yaklaşımlarla çalışmalarını gerçekleştiren Osmangazi Belediyesi, 5 Aralık Kadının Seçme ve Seçilme Hakkı Günü etkinlikleri kapsamında ‘İnsan Kadın’ adlı panel ile ‘Haremden Özgürlüğe Türk Kadınının Bağımsızlık Öyküsü’ isimli sergiye ev sahipliği yaptı. Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nde düzenlenen panele CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Orkun Gazioğlu, Osmangazi Belediyesi Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir, CHP Osmangazi İlçe Başkanı Raşit Gürbüz ve Bursa Baro Başkanı Metin Öztosun’un yanı sıra STK temsilcileri, iş kadınları ile çok sayıda vatandaş katıldı. Açılış konuşmasını gerçekleştiren Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Orkun Gazioğlu, "Kadınların siyasete katılımı, modern demokrasinin olmazsa olmazıdır. Kadınların karar mekanizmalarında yer aldığı toplumlarda şeffaflık artmakta, sosyal yatırımlar güçlenmekte ve sürdürülebilir kalkınmalar hızlanmaktadır. Bugün bizler de ortak bir geleceği güçlendirmek için bir aradayız. Osmangazi Belediye’mizin düzenlediği bu etkinlik de bu amaca hizmet etmektedir. Bizler özgürlükçü ve kapsayıcı bir kent yaşamını hep birlikte kurmak istiyoruz" dedi. Osmangazi Belediyesi Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir, kadınların toplum yapısı üzerindeki etkilerine vurgu yaparak, şu sözleri kaydetti: "5 Aralık 1934, Türk Cumhuriyeti kadınlarının yalnızca sandıkta birer seçmen olarak değil, kamusal yaşamın, karar alma mekanizmalarının ve demokratik temsilin asli öznesi olarak yer almasının bir miladıdır. Kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınması, pek çok Avrupa ülkesinden önce gerçekleşmiş, Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren adım adım uygulanmaya başlanmıştır. Bu büyük reform, Cumhuriyetimizin devrimci ruhunun en parlak göstergesidir." Bursa Baro Başkanı Metin Öztosun da yaptığı konuşmada, mücadelenin süreklilik getiren bir şey olduğunu dile getirerek, kadın haklarının öneminin altını çizdi. Prof. Dr. Betül Batır moderatörlüğündeki panelde, Türk Kadınlar Birliği (TKB) Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Tijen Sözeri, Bursa İş Kadınları ve Yöneticileri Derneği (BUİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Şeyda Şençayır, Tüm Mühendis Kadınlar Derneği (TÜMKAD) Kurucu Başkanı Ülfet Öztürk ve Bursa Mühendis ve Mimar İş İnsanları Derneği (BUMİAD) Yönetim Kurulu Başkan Vekili Zarif Ayça Güler, Türk kadınının sosyal hayat ve iş dünyasındaki önemine vurgu yaptı. TKB Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Tijen Sözeri, medeni kanunun, hukuki bir devrim olduğunu ve 5 Aralık 1934’te kadınlara verilen seçme ve seçilme hakkına altyapı hazırladığını belirterek, "Türk kadını, her alanda varlığını göstermiş oldu. Meslekler açısından da baktığımızda o günden bugüne kadınlarımız, yükselen Cumhuriyet profiliyle 2025’te yine önümüzde. Almanya’nın önde gelen teknik üniversitelerinden Berlin Teknik Üniversitesi’nde Bursa Kız Lisesi mezunu Prof. Dr. Fatma Deniz rektörlüğe atandı. Türk kadının yükselen profilini tüm dünyaya göstermiş olduk" diye konuştu. BUİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Şeyda Şençayır da, iş kadınlarının her alanda yeri olduğunun altını çizerek, "Üretimde, sanayide, bir fabrikada montajda, her alanda kadın eli var. Bunların çoğalması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türkiye’de kadınının iş gücüne katılım oranı yüzde 36 bandında, erkeklerin yüzde 71. Biz bu arayı kapatmak zorundayız. Çalışmalarımızı bu yönde farkındalık sağlayarak gerçekleştiriyoruz. Amacımız bu. Girişimci kadınlarımızın oranı ise yüzde 18. Bunu biz ne kadar daha fazlalaştırmak için çaba sarf edersek o zaman zaten daha güçlü bir şekilde yolumuza devam edeceğimize inanıyorum" açıklamalarında bulundu. TÜMKAD Kurucu Başkanı Ülfet Öztürk ise kadının bilimdeki çalışmalarına dikkat çekerek "Hala hem Türkiye’de hem de dünyada mühendislikte, teknolojide, inovasyonda değişen süreçte kadın sayısı çok fazla değil. Dolayısıyla biz TÜMKAD olarak da buna bir ses veriyoruz. Çözüm sunup, aksiyonlar alıyoruz. Bugün veriler bir tık daha iyi gözükse de gidecek çok yolumuz var. Daha adını henüz duymadığımız, dünyanın daha iyi bir olması için çalışan yüzlerce, binlerce kadınımız var" şeklinde görüşlerini dile getirdi. BUMİAD Başkan Vekili Zarif Ayça Güler de, ‘Mühendis İşveren Kadınların İş Hayatına Etkileri’ konulu konuşmasında "Mühendis işveren kadınlar, şirketlerini yönetirken kadın istihdamına karşı çok hassaslar. Yenilikçi, kapsayıcı, tamamen personeliyle beraber takım oyuncusu gibi hareket ederek bir rol model olma niteliğindeler. Özellikle lise ve üniversite çağındaki genç kızlara örnek bir iş modeli olarak karşımıza çıkar" değerlendirmesinde bulundu. Panelin son bölümünde DC NextGen Teknoloji Kurucusu Demet Orakçı da, ‘Teknolojik Vizyon ve Örnek Girişim’ adlı bir sunum gerçekleştirdi. Panelin ardından TKB İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Sevtap Şirin’in ‘Haremden Özgürlüğe Türk Kadının Bağımsızlık Öyküsü’ adlı sergisi açıldı. Sergi açılışında konuşan CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, kadının özellikle toplumların gelişiminde büyük rol oynadığını vurguladı. Hasan Öztürk yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: "Her gün neredeyse bir kadınımız, bir erkek şiddetiyle hayattan koparılıyor. Bu konuda da en büyük rol hepimize düşüyor. Kadının yapamadığı bir şey yok, ben görmedim. Hatta erkeğin yapamayacağı işleri de kadının yaptığına şahidiz. Bu anlamlı sergi için çok teşekkür ediyorum. Eğer Türkiye Cumhuriyeti, muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak zorundaysa ki zorundayız, o zaman kadını geride bırakmak gibi bir lüksümüz olamaz. Ancak kadın erkek yan yana olduğumuz anda ve her platformda, her meslekte yan yana olmayı becerdiğimizde muasır medeniyetler seviyesini göreceğiz." Sergi hakkında bilgiler veren Sevtap Şirin de, kadının mücadelesinin ve özgürlükçü ruhunun aktarıldığını söyledi. Kurdele kesiminin ardından protokol, sergiyi gezerek kadının yükselişini yansıtan fotoğraf ve çalışmaları ilgi ile takip etti.
İstanbul PAYCO Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri’ne operasyon: 11 gözaltı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından PAYCO Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. ile şirket yetkilileri hakkında yürütülen soruşturma kapsamında operasyon düzenlendi. 11 kişi operasyonda yakalanırken, Payco Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. şirketine, İstanbul Sulh Ceza Hakimliği kararıyla el konuldu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından PAYCO Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. ile şirket yetkilileri hakkında yasadışı bahis ve suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçundan soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası denetim raporu ile Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığınca düzenlenen rapor incelendi. Her iki raporda da yasadışı bahis ve yasadışı forex/dolandırıcılık faaliyetlerinden elde edilen suç gelirlerinin, elektronik para ve ödeme hizmeti sunan kuruluşlar üzerinden sistematik şekilde finansal sisteme sokulduğu ve çok sayıda şirket üzerinden aklandığı belirlendi. Öte yandan eylemin bireysel bir faaliyet değil örgütlü bir yapılanma tarafından yürütüldüğü de tespit edildi. Soruşturma kapsamında elektronik para kuruluşu bünyesinde 1 örgüt lideri, liderliğe bağlı 3 yönetici, bu yöneticilerin talimatları doğrultusunda operasyonel düzeyde faaliyet yürüttüğü değerlendirilen 7 örgüt üyesinden oluşan hiyerarşik bir suç örgütü yapısının oluşturulduğu ve çok sayıda yüksek riskli ve suçla bağlantılı finansal hareket belirlendi. Bu kapsamda İstanbul, Ankara, Kocaeli ve Yalova’da, İstanbul İl Jandarma Komutanlığı Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce eş zamanlı operasyon düzenlendi. 11 şüpheli gözaltına alınırken, şüphelilere ait malvarlıklarına ve Payco Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. şirketine, İstanbul Sulh Ceza Hâkimliği kararıyla el konuldu.
Tokat Binalar arasında kalan türbe unutulmaya yüz tuttu Tokat’ta binaların arasında sıkışıp kalan Hz. Tevfik Baba Türbesi’nin yaya yolunun da duvarla kapatılarak otoparka dönüştürülmesi nedeniyle unutulmaya yüz tuttu. Tokat’ta vatandaşların manevi ziyaret noktaları arasında yer alan ve Anadolu erenlerinden Hz. Ömer’in talebeleri arasında bulunduğuna inanılan Hz. Tevfik Baba Türbesi, unutulmaya yüz tuttu. Mahalle sakinlerine göre türbenin bulunduğu alan geçmişte eski evlerin arasında huzurlu bir ziyaret noktasıyken, artan yapılaşmanın ardından binaların arasında sıkışıp kaldı. Yaya yolu örülerek otoparka çevrildi İddiaya göre bölgede yaşayan bazı kişilerin araçlarına zarar gelmemesi için, belediye kayıtlarında yaya yolu olarak görünen alan duvarla kapatıldı. Yolun kapatılmasıyla türbeye giriş engellenirken, mahalleli alanın otopark olarak kullanılmaya başlandığını söyledi. "Uyuşturucu kullanan gençlerin mekânı oldu" Mahalle sakinlerinden Tevfik Eşsiz, türbenin yıllardır bakımsız bırakıldığını belirterek; "Bu mübarek uzun yıllardır burada yatıyor. Ben de doğma büyüme burada yaşıyorum. Türbe eski evlerin arasındaydı, çok nezih bir ortamı vardı. Binalar çoğalınca arada kaldı. Bir iki şahıs arabaları çizilmesin diye vatandaşlar gelmesin diye yaya yolu görünen yeri ördüler, kendilerine otopark yaptılar. Yol kapanınca burası uyuşturucu kullanan gençlerin toplandığı bitirim bir yer oldu. Polis de şahıslar da gelmiyor. İçki içip sabahlara kadar oturuyorlar. Türbe kendi haline terk edildi" dedi. "Civar illerden insanlar gelirdi, şimdi giriş kapalı" Türbenin geçmişte özellikle çocuğu olmayan kadınlar tarafından sıkça ziyaret edildiğini söyleyen Eşsiz, "Civar illerden gelenler olurdu. Dua ederlerdi. Ama giriş kapatıldığı için ziyaret kalmadı. Eskiden burada görev yapan Ahmet hocamız vardı. Kendisi Mısır’da okumuştu. Bu zatı araştırmış, çok derin bir âlim olduğunu bize anlatırdı" diye konuştu.
Kayseri Kayserili genç girişimciler zihnin MR’ını çekecek Kayseri’de genç girişimciler tarafından Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde insan zihninin bilişsel matematiğini analiz edebilen ve dünyada doğrulanmış zihin odaklı yapay zeka çekirdeği olan Zihinötesi Yapay Zeka Modeli-Clinisyn’i geliştirdi. HSD Core Labs Teknoloji A.Ş. tarafından insan zihninin bilişsel matematiğini analiz edebilen yapay zeka çekirdeğinin tanıtımı yapıldı. Tanıtım programında proje hakkında bilgiler veren firma CEO’su Hasan Aker; "Yaptığımız iş çok değerli bir iş. Tamamen ruh sağlığını etki altına alan fakat birçok noktaya dokunan bir iş. Bugün toplumun birçok noktasında kamu yararına kullanılabileceği gibi ihracat tarafında da dünyanın hemen hemen her ülkesinde kullanılabiliyor. Çalışmamız; ’Bir davranış ortaya çıkmadan görülebilir mi’ sorusu ile başladı. Tıpta görüntüleme tekniklerini izledik; röntgen, MR, EEG gibi. Bu noktada ruh sağlığı anlamında zihni görüntüleyen bir sistem yok. Fakat Clinsiyn ile birlikte artık dünya üzerinde ruh sağlığında da bir görüntüleme sistemi kuruldu diyebiliriz. Davranışın dijital görüntüsünü anlatmamız gerekirse; dil kullanımındaki mikro değişimleri okuyan ve okuduğu mikro değişimleri mikroanaliz sistemiyle birlikte tamamen analize oturtan ve duygusal iniş çıkışları analiz edip burada dürtü kontrolünü değerlendiren bir proje bu. Burada ufak bir ses kaydı ile tamamen duygu zincirini ortaya çıkartabiliyoruz ki bu yine birçok alanda farklı şekillerde bulunabiliyor. Şuan toplumumuzda birçok suça sürüklenen çocuk konusundaki suçlar; tamamen yüzde 65 oranında patolojik tanıyla kaynaklanıyor. Yani bir patolojik tanıya sahip olan kişiler; şuanda toplumda bu sebepten cezaevlerinde olan kişilerin neredeyse yüzde 65’ini oluşturuyor. Bununla ilgili çalışmalarımız halen cezaevlerinde devam ediyor" dedi. Asıl amacın zihnin görüntülenmesi olduğunu aktaran Aker; "Uygulama alanlarına baktığımızda; bağımlılık erken uyarı sistemi var, net olarak bu tanıyı tespit edip ’burada risk var’ uyarısı verebiliyoruz. Şiddet, öfke döngüsü analizine başvurabiliyoruz. Psikolojik travmalarda, psikiyatrik tanılarda yardımcı faktör olarak kullanabiliyoruz. Çelişki, yalan gibi konuların tespitinde değerlendirebiliyoruz. Biz buna her zaman ’Psikolojinin MR’ı’ dedik. Buradaki asıl amaç görüntüleme. Psikolog analizi alsın ki tanıyı daha rahat koyabilsin" ifadelerini kullandı. Projenin henüz Ar-Ge safhasındayken önemlü ülkelerden işbirliği teklifleri aldıklarını da sözlerine ekleyen Aker; "Almanya’dan 2 klinik, Rusya’dan 14 klinik, ABD’den 141 klinik denemek istedi. Almanya, İtalya ve Rusya’dan da teknoloji şirketlerinden direk olarak işbirliği talebi aldık. Bu bizim için onur verici gelişmedir. Dünyanın bir yapay zeka çekirdeğini Türkiye’den talep ettiğini gururla söylemek istiyorum" diye konuştu. "Şehrim adına gurur duydum" Genç girişimcilerin gurur duyulacak bir çalışma ortaya koyduğunu belirten Vali Gökmen Çiçek ise; "CEO’muzun yaptığı sunumda gerçekten çok heyecanlandım. Bunu gerçekten Kayseri’de mi yapıyoruz diyerek konu ilgimi çekmişti. Şehrim adına gurur duydum. Kayseri’de çok güzel şeyler olduğunu hep beraber görüyoruz. Kayseri; hep söylediğim gibi Anadolu’nun ortasında başarı hikayeleri yazmaya devam ediyor. Sanayide yazdığımız başarı hikayesini tarım ve diğer alanlarda da yapmaya devam ediyoruz. Teknolojik yönden yapay zekayla ilgili gelişmeleri çok hızlı takip edip bir adım öne çıkmak için mücadele vermek zorundayız. İşte arkadaşlarımız böyle bir mücadelenin içerisinde şehrimizce gurur duyabileceğimiz bir çalışmaya ortaya koymaya çalıştılar" dedi. Tanıtım programı sonunda projede emeği geçenlere plaket takdim edildi.