SAĞLIK - 11 Eylül 2018 Salı 16:47

Hamilelik döneminde nasıl beslenmeli?

A
A
A
Hamilelik döneminde nasıl beslenmeli?

Uzm. Dr. Özlen Emekçi Özay, gebelik döneminde doğru beslenmeyle ilgili açıklamalarda bulundu.

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Uzmanı Dr. Özlen Emekçi Özay gebelik döneminde sorulan “gebelik döneminde neler yemeliyim?” soruna cevap verdi. Yaptığı açıklamada, hamilelik döneminde gelişmekte olan bebeğin gereksinimlerini karşılamanın rahat ve sorunsuz bir hamilelik geçirmek açısından dikkat edilmesi gereken bir husus olduğunu vurguladı.

“Gebe olan kadınların kalori gereksinim farkı sadece 300 kaloridir”

Ciddi beslenme bozukluğuna sahip olan kadınların çocuklarının sağlık problemleri yaşadığını belirten Uzm. Dr. Özlen Emekçi Özay, hamilelik sürecinde temel besin kaynakları olan karbonhidrat, protein, yağ ve vitamin gereksinimlerinin vücutta artığını, buna bağlı olarak kalori miktarında da artış görüldüğünü ifade ederek şunları söyledi: “Gebe olan kadınlar ile gebe olmayan kadınlar arasındaki kalori gereksinim farkı sadece 300 kaloridir. Bu her öğünde 1 - 2 kaşık fazla yenilerek karşılanabilecek bir farktır. Önemli olan fazla miktarda yemek ve kilo almak değil, gerekli olan maddeleri dengeli ve yeterli miktarda almaktır. Anne adayı yeterli beslenerek ortalama 11 – 13 kg almalıdır. Gebelikte kilo takibi yapılmalıdır. İlk üç ayda ortalama 0.5 kg – 1 kg, sonraki dönemlerde ise ayda ortalama 1.5 kg – 2 kg alınması normaldir”dedi. 

Hamilelikte öğün sayısını beşe çıkarın

Hamilelik döneminde beslenme düzeninde değişiklik yapılması gerektiğini söylenen Uzm. Dr. Özlen Emekçi Özay, normal zamanlarda uygulanan günde üç öğünün, hamilelik döneminde artırılarak beşe çıkarılması gerektiğini belirtti. Uzm. Dr. Özlen Emekçi Özay, bu dönemde anne adaylarının öğün sayısını artırarak erken dönemde yaşanabilecek bulantı ve kusmaların önüne geçebileceğini, midede yanma ve şişkinlik problemlerini de önleyebileceklerini ifade etti. 

Fastfood yiyecekler tüketmemeye gayret edin

Yüksek kalorili bir yeme şekli olan fastfood yeme şeklinin, gerekli besin takviyelerini sağlayamadığını söyleyen Uzm. Dr. Özlen Emekçi Özay, fastfood yeme düzeninin yüksek oranda katkı maddesi içerdiğinden dolayı hamilelik döneminde önerilmediğini belirtti. Gebelikte kalorinin üç nedenden dolayı gerekli olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Özlen Emekçi Özay, bu üç nedenin; gebeliğe bağlı yeni dokuların yapımı, bu dokuların idame ettirilmesi ve vücudun hareketi olarak belirtti. Uzm. Dr. Özlen Emekçi Özay şöyle devam etti: “Gebe bir kadın gebe olmayana göre günde yaklaşık fazladan 300 kaloriye ihtiyaç duyar. Bu durum fazla beslenmenin değil dengeli beslenmenin önemini açıkça ortaya koymaktadır. Gebelikteki kalori tüketimi ilk 3 ayda en az düzeydeyken bu dönemden sonra hızlı bir artış gösterir. İkinci 3 ayda bu kaloriler başlıca plasenta ve embriyo gelişimini karşılarken, son 3 ayda ise temel olarak bebeğin büyümesine harcanır. Normal sağlıklı bir kadında tüm gebelik boyunca önerilen kalori artışı 11 – 13 kilodur. Bu 11 kilonun 6 kilosu anneye, 5 kilosu ise bebeğe ve ona ait oluşumlara aittir” dedi.

Uzm. Dr. Özlen Emekçi Özay: “Fazla miktarda karbonhidrat tüketimi aşırı kilo alınmasına neden olur”

Vücudun kalori ihtiyacını karşılayan üç temel enerji kaynağı bulunduğunu söyleyen Uzm. Dr. Özlen Emekçi Özay, bu temel enerji kaynaklarının protein, yağlar ve karbonhidratlar olduğunu ifade etti. Uzm. Dr. Özlen Emekçi Özay şöyle devam etti: “Eğer karbonhidratlar yetersiz alınırsa vücudunuz enerji sağlamak için proteinler ve yağları yakmaya başlar. Böyle bir durumda iki sonuç ortaya çıkabilir. Birincisi bebeğinizin beyin ve sinir sistemi gelişimini sağlayacak yeterli protein olmaz, ikincisi ise ketonlar ortaya çıkar. Ketonlar yağ metabolizmasının ürünü olan asitlerdir ve bebeğin asit baz dengesini bozarak beyin gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle hamilelikte karbonhidrattan fakir diyet önerilmez. Pirinç, un, bulgur gibi kompleks karbonhidrat kaynakları anne için enerji kaynağı olmanın yanı sıra, B grup vitaminleri ve çinko, selenyum, krom, magnezyum gibi eser elementleri bol miktarda içerir. Karbonhidrat fazla miktarda alındığında bebek açısından ekstra bir yarar sağlamamakla birlikte sadece anne adayının aşırı kilo almasına neden olur.”

Hamilelik döneminde günde 1 veya 2 bardak süt için

Hamile bir kadının, bebeğinin güçlü kemiklere, dişlere ve ihtiyaç duyduğu kalsiyum ve diğer elementlere sahip olabilmesi için günde en az bir veya iki bardak süt içmesi gerektiğini söyleyen Uzm. Dr. Özlen Emekçi Özay, gaz ve hazımsızlık nedeni ile süt içilemeyen durumlarda bunun yerine peynir ya da yoğurt tüketilebileceğini belirtirken, kalsiyum alımının yetersiz kalması durumunda dışarıdan verilecek ilaçlar ile destek sağlanabileceğini ifade etti. 

"Margarin ve ayçiçeği yağı yerine zeytinyağı tüketin"

Et, balık, kümes hayvanları, yumurta ve kuru baklagillerin vitamin ve mineraller yanında protein de sağladığını söyleyen Uzm. Dr. Özlen Emekçi Özay, gebelikte bebekte doku gelişimi ve yeni doku oluşumu için proteinin önemli olduğunu belirtti. Bu tür gıdalardan günde en az üç öğün alınması gerektiğini söyleyen Uzm. Dr. Özlen Emekçi Özay, baklagillerin protein değerini artırmak için peynir, süt ya da etle birlikte yenilebileceğini belirtti. Hamilelik durumunda vücudun yağ içeren besin ihtiyacında değişiklik olmadığını vurgulayan Uzm. Dr. Özlen Emekçi Özay, günlük alınan kalorilerin \%30’unun yağlardan gelecek şekilde beslenilmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Ayni zamanda margarin, ayçiçeği yağı gibi işlenmiş yağlardan uzak durulması gerektiğini de söyleyen Uzm. Dr. Özlen Emekçi Özay, sağlık açısından hamilelere en fazla zeytinyağının önerildiğini ifade etti.

“Doğru beslenmeyle vitamin ilaçlarına ihtiyaç kalmaz”

Hamile kadınlara pek çok vitamin ve mineral içeren ilaçların verilmesinin rutin bir olay olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Özlen Emekçi Özay, dengeli ve doğru beslenen hamile bir kadına dışarıdan vitamin desteğinin gerekmediğini, vitamin ve mineraller almanın en doğru yolunun doğal gıdalar tüketmekten geçtiğini belirten Uzm. Dr. Özlen Emekçi Özay, hamilelerin düzgün beslendiği takdirde medikal desteğe ihtiyaç duymayacağını ifade ederek şunları söyledi: “Folik asit ve demir, medikal destekle ilgili istisna bir durumdadır. Folik asit bebeğin beyin ve sinir sistemi gelişimi için kilit öneme sahip olduğundan hamile kalmadan üç ay önce alınmaya başlaması gerekir. Gebelikte artmış demir gereksinimi doğal yollardan karşılanmaz. Bu nedenle özellikle gebeliğin ikinci yarısından sonra dışarıdan verilen demir ilaçları ile destek yapılır. Türk toplumunda demir eksikliği anemisi çok sık görüldüğünden, gebeliğin başında yapılan kan sayımında anemi saptanması durumunda gebeliğin en başından itibaren desteğe başlanabilir. Gebelikte demir kullanımının bir başka önemi de kansızlık olmasa dahi hem anne adayının hem de bebeğin demir depolarını yeterli şekilde doldurmak için gerekli olmasıdır.”

Su hamilelik döneminin en önemli besin maddesi 

Suyun hamilelikte alınmasına özen gösterilmesi gereken en önemli besin maddesi olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Özlen Emekçi Özay, geçmişte gebelik sırasında tuz tüketiminin kısıtlanmasının gerektiği savunulurken, günümüzde bunun gerekli olmadığı, normal miktarda, gıdalar ile alınan tuzun yeterli olduğu ve kısıtlamaya gidilmemesi gerektiğini savunan düşünceler olduğunu belirtti. Hamile bir kadının günde 2 gram tuz alması gerektiğini belirten Uzm. Dr. Özlen Emekçi Özay, yetersiz ya da aşırı tuz alımının anne adayının sıvı elektrolit dengesini olumsuz şekilde etkilediğini ifade etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’da korkunç cinayet: Müşterilerine çilek satarken silahlı saldırıya uğradı Antalya’da bir kişi, daha önceden aralarında husumet bulunduğu ileri sürülen çilek satıcısını müşterilerine satış yaptığı sırada tabancayla kurşun yağdırdı. Şüpheli şahıs kaçarken, çilek satıcısı olay yerinde hayatını kaybetti. 12 adet boş kovanın bulunduğu yerde ölen şahıstan geriye sattığı çilek kasaları ve kamyoneti kaldı. Olay, Aksu ilçesi Kundu Mahallesi 33001 sokak üzerinde 11.30 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, toptan çilek satışıyla uğraşan 4 çocuk babası Ahmet Özdakak (46), sabah saatlerinde 07 DBH 74 plakalı kamyonetiyle müşterilerine çilek getirdi. Bu sırada aralarında yıllar öncesine dayanan husumet olduğu öğrenilen T. E. (27), olay yerinde tabancasıyla 12 el ateş edip yaya olarak kaçtı. Olayı görenlerin haber vermesi üzerine olay yerine sağlık ekipleri ve çok sayıda polis sevk edildi. Belirtilen adrese gelen sağlık ekipleri Özdakak’ın olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi. Ölüm haberini duyan Özdakak’ın yakınları olay yerinde sinir krizi geçirdi. Sağlık ekipleri fenalaşan kişilere müdahalede bulundu. Özdakak’tan geriye ise sattığı çilekler ile kamyoneti kaldı. Ahmet Özdakak’ın cansız bedeni, olay yeri inceleme ekiplerinin çalışması sonrası otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu Morguna kaldırıldı. Öte yandan, 2016 yılında Şanlıurfa Viranşehir’de kardeşi S. E.’nin öldürülmesi olayıyla ilgili aralarında husumet olduğu öğrenilen T. E’nin yakalanması için Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri çalışması başlattı.
Antalya Antalya’da kedi köpek oteline silahlı ve uçan tekmeli saldırı Antalya’nın Alanya ilçesinde kedi ve köpeklerin barındığı bir otel, bir şahıs tarafından kurşunların hedefi oldu. Otelin sahibi, çevredeki vatandaşların otelde hayvanların barınmasına karşı çıktıklarından dolayı kurşun sıktığını ve sürekli tehditler aldığını iddia etti. Olay, 28 Nisan Pazar günü akşam saatlerinde Tepe Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, Nurhayat Bıçakçıoğlu isimli vatandaşın sahibi olduğu kedi ve köpeklerin barındığı bir otele tabanca ile defalarca ateş edildi. Tabancadan çıkan kurşunlar otele isabet ederken, olayda herhangi bir yaralanma yaşanmadı. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekiplerinin olayla ilgili incelemeye devam ettiği öğrenildi. Silahlı saldırı güvenlik kamerasında Olay anı ise oteldeki güvenlik kamerası tarafından kayıt edildi. Görüntülerde elinde tabanca olan şahsın otele doğru birçok el ateş ettiği görülüyor. Dakikalar geçinince şahsın uçan tekmeyle kapıyı kırmaya çalıştığı anlar da kamera kaydına yansıdı. Saldırgan şahsın, “dışarı çık” şeklinde bağırdığı anlar da görüntülerde yer aldı. “Silah sıkan kişi zaten benimle biraz husumetli” Yaşadığı olayla ilgili konuşan Nurhayat Bıçakçıoğlu, çevrede yaşayan bazı vatandaşların otelde kalan hayvanların barınmasına karşı çıktıklarını öne sürerek, “3 tane baktığım hayvan bahane ediliyor. Aslında otelin kapanmasını isteyen, bir sitedeki yabancılar. Yurtdışından gelmişler hayvanları istemiyorlar. Hayvanların burada bulunmasını, sokak hayvanlarını bahane ederek hayvanların canına acıtıyorlar, taşlıyorlar, sürekli kışkırtmaya çalışıyorlar. Barınaktan geldiler hayvanları götürdüler. Onun savaşını yaşıyoruz biz burada. Hayvanları aldırttıktan sonra ben savunmasız kalınca 23 sıktılar bana burada. Silah sıkan kişi zaten benimle biraz husumetli. Yandaki arsa benim arsam. Ben kendisine birkaç kere izah ettim yapmayın diye. Gittim müdahale ettim. Müdahale ettiğim için de bu şekilde karşılık aldım. Sonrasında da sürekli tehdit yağdırıyorlar. Şu an burayı kapatıp gitmemi istiyorlar, bu olaylar bitmez, bu olayı tekrar yaşarsın diyorlar. Hayvanlar seni ilgilendirmez sen kendinle ilgilen müşteri köpekleriyle ilgilen diyorlar. Sürekli böyle tehditler yiyorum ben burada. Ben bu 3 canı bunların eline bırakmak istemiyorum” dedi.