SAĞLIK - 06 Kasım 2020 Cuma 11:55

'Hamilelik için ideal süre nakilden sonra yaklaşık iki yıldır'

A
A
A
'Hamilelik için ideal süre nakilden sonra yaklaşık iki yıldır'

Doç. Dr. Betül Dündar; “Organ nakli sonrası oluşacak gebeliğin takibinde çok daha fazla hassasiyet gösterilmeli ve tüp bebek tedavisine başlayan hastalarda duruma özgü değerlendirmeler yapılarak kişiselleştirilmiş tüp bebek tedavisi uygulanmalı Hamilelik için ideal süre nakilden sonra yaklaşık iki yıldır” dedi.

Son verilere göre ülkemizde 26 bin kişi organ nakli için sıra bekliyor. Bazı hastalar bu bekleyişi sürdürürken bazı hastalar da uygun donörden aldıkları organlarla yeni hayatlarına ‘merhaba’ diyor. “Organ nakli adaylarının birçoğu genç ve üreme çağındaki hastalardan oluşmaktadır ve doğurganlık döneminde olan bu hastaların çocuk sahibi olma arzuları da iyileşme süreci ile birlikte artış göstermektedir” diyen Bahçeci Bursa Tüp Bebek Merkezi doktorlarından Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Betül Dündar; organ nakli sonrası oluşacak gebeliğin takibinde çok daha fazla hassasiyet gösterilmeli ve tüp bebek tedavisine başlayan hastalarda duruma özgü değerlendirmeler yapılarak kişiselleştirilmiş tüp bebek tedavisi uygulanmalı” şeklinde belirtti.

“Hamilelik için ideal süre nakilden sonra yaklaşık iki yıldır”
Günümüzde organ nakli uygulamalarının sayısı giderek artmaktadır. Böbrek, karaciğer, kalp ve pankreas başta olmak üzere birçok organ ve dokunun nakli mümkün. “Kronik böbrek yetmezliği veya ciddi karaciğer yetmezliği görülen kadınlarda hipotalamus-hipofiz-over aksındaki bozulmaya bağlı olarak ortaya çıkan hormonal dengesizlikler yumurtlama fonksiyonlarını bozabilir ve bunun sonucunda adet düzensizlikleri veya adetlerin tamamen kesilmesi görülebilir” diyen Doç. Dr. Betül Dündar; “Başarılı geçen karaciğer ve böbrek nakli sonrası hastaların bir kısmında üreme fonksiyonlarında ve adetlerde düzelme sağlanmaktadır ancak bazı hastalarda üreme fonksiyonlarındaki bozukluk ve adet düzensizlikleri devam ederek infertilite problemlerine yol açabilir. Bu duruma bağlı olarak bazı hastalar çocuk sahibi olma istemiyle tüp bebek kliniklerine başvurabilmektedirler. Nakil olan bu hastalarda eşlik eden başka infertilite problemlerinin de söz konusu olabileceği unutulmamalı ve hastalar erkek faktörü, tüplerdeki tıkanıklık, ileri kadın yaşı ve azalmış yumurta rezervi gibi diğer nedenler açısından da mutlaka değerlendirilmelidirler. Bu hastalarda tüp bebek tedavisine ne zaman başlanabileceği sorusunun cevaplanabilmesi için önerilen gebelik zamanlamasını göz önünde bulundurmak gerekir. Bu konuda bir fikir birliği olmamakla ve nakli gerçekleştirilen organa göre farklılıklar olabilse de birçok uluslararası nakil derneğinin önerisi 1 veya 2 yıl süresince gebeliğin ertelenmesidir. Ayrıca gebeliğin nakledilen yeni organın fonksiyonlarını bozabileceği ve bağışıklığı baskılamak için nakil sonrasında kullanılması mecburi olan ilaçların kandaki düzeylerinde de dengesizliklere yol açabileceği konusunda da hasta mutlaka bilgilendirilmelidir” şeklinde uyardı.

“Nakil olan hastalarda kişiselleştirilmiş tüp bebek tedavisi uygulanmalı”
“Nakil olan hastalarda nakledilen organ veya dokunun reddi gibi anne adayının sağlığını ciddi olarak tehdit edebilecek durumlardan kaçınmak son derece önemlidir. Nakledilen organ veya dokunun vücut tarafından kabulünü sağlamak için ömür boyu kullanılması zorunlu olan, bağışıklık sistemini baskılayan ilaçların tüp bebek tedavisine başlarken ve gebelik boyunca dozlarının ayarlanması gereklidir. Buna bağlı olarak bebeğin gelişimi açısından zararlı etkileri olan ilaçların kesilmesi ise büyük önem taşımaktadır. Tüp bebek tedavisine başlama kararı alan nakilli hastalar kapsamlı olarak değerlendirilmeli ve tüp bebek sürecinde yapılan her müdahale kişiye özgü tüp bebek prensiplerine uygun olarak gerçekleştirilerek bu doğrultuda bir yol haritası çizilmeli” diye ifade eden Doç. Dr. Betül Dündar; “Tüp bebek tedavisi sırasında yumurtalıkları uyararak elde edilen yumurta sayısını artırmak ve dolayısıyla gebelik şansını artırmak esastır ancak bu amaçla kullanılan ilaçların nakil olan hastalarda bazı komplikasyonlara sebep olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Yumurtalıkların aşırı derecede uyarılması ile ortaya çıkan ve ovaryan hiperstimulasyon sendromu ile damar içindeki sıvının üçüncü boşluklara kaçışına bağlı olarak karında şişkinlik, akciğerlerde sıvı toplaması ve protein kaybı gibi hasta için büyük risk oluşturacak komplikasyonlardan kaçınılmalıdır. Bununla birlikte nakil olan hastalarda tekil gebelik elde etmek tedavide hassasiyet gösterilmesi gereken diğer noktalardan biridir” ifadelerini kullandı.

“Nakil olan hastaların gebelik takibinde multidisipliner bir yaklaşım benimsenmeli”
Doç. Dr. Betül Dündar şunları söyledi: “Organ nakli yapılmış olan vakaların gebeliği sırasında en sık karşılaştığımız problemler gebeliğe bağlı oluşan hipertansiyon, gebelik zehirlenmesi, erken doğum tehdidi ve bebekte gelişme geriliği gibi gebelik komplikasyonlarıdır. Gebelik boyunca yakın takip ve ultrason kontrolü ile bu komplikasyonların önlenebilmesi mümkündür. Bu hastaların gebelik takiplerinde tedavilerinde olduğu gibi çok daha fazla hassasiyet gerektiren bir yaklaşım benimsenmeli ve mutlaka bir perinatolog ile birlikte bu süreç yürütülmelidir. Böylelikle anne ve bebek sağlığı açısından başarılı sonuçların elde edilmesi mümkündür. Nakil gerçekleşmiş hastalarda tıbbi, etik, psikolojik ve sosyal açıdan multidisipliner bir yaklaşımın benimsenmesi şarttır”.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın AKUT ödülleri sahiplerini buldu AKUT Kuşadası ekibi tarafından düzenlenen ‘Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ yarışmasının ödülleri verildi. Türkiye’nin ilk arama kurtarma derneği olan AKUT tarafından bu yıl 3’üncü kez düzenlenen ‘Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ yarışmasının ödülleri sahiplerini buldu. Tarihi Kervansaray’da düzenlenen yarışmaya Kuşadası Belediye Başkan Vekili Tibet Özer, AKUT Kuşadası Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, AKUT 2’nci Başkanı Esra Üstünkaya, Proje ve Kaynak Oluşturma Bölüm Sorumlusu Saliha Sönmez, yarışmada dereceye giren çocuklar ve aileleri katıldı. Yarışmada, 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde hayatını kaybedenleri anmak ve AKUT gönüllülerinin deprem zamanı yürüttüğü çalışmalara dikkat çekmek için ilkokul ve ortaokul öğrencileri tarafından yazılan ve dereceye girenlerin mektuplar okundu. Sosyal sorumluluk oluşturmak ve duyarlılık kazanımlarını arttırmak amacıyla düzenlenen yarışmada konuşan AKUT Kuşadası Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, “Kurulduğu yıldan beri özveriyle çalışan ekibimiz, birçok alanda gönüllülük ile toplum hizmeti vermektedir. Geleceğimizin temsili çocuklarımız da bizlerin en hassas noktasıdır. Emek verip yarışmamıza katılmış tüm öğrencilerimize ve velilerine teşekkür ediyorum. Ayrıca bizlerden hiçbir zaman desteğini esirgemeyen, her zaman dayanışmamızı sürdürdüğümüz Kuşadası Belediyesi ve Başkan Ömer Günel’e teşekkür ediyorum. AKUT varsa hayat var” dedi. Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ Yarışması’nda dereceye giren çocuklara Belediye Başkan Vekili Tibet Özer, Kuşadası AKUT Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, Akut İkinci Başkanı Esra Üstünkaya ve Proje ve Kaynak Oluşturma Bölüm Sorumlusu Saliha Dönmez tarafından başarı belgeleri ve ödülleri verildi.
Samsun Abdullah Avcı: “Performansımızın çok altında kaldık” SAMSUN (İHA) – Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, Samsunspor maçında performanslarının çok altında kaldıklarını söyledi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Trabzonspor, deplasmanda Samsunspor’a 3-1 mağlup oldu. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında Teknik Direktör Abdullah Avcı, açıklamalarda bulundu. Avcı, kaybettikleri için üzgün olduklarını ifade ederek, "Rakibin çok basit, sade ama çok güçlü bir oyunları var. Bizim maça gelmeden evvel, yanlış hatırlamıyorsam 11 maçın 7’sini içeride kazanmış, tek mağlubiyeti var. Oyunu basit ama doğru ve bunu şiddetli şekilde uygulayan bir takım. Direkt oyunları var ve özellikle burada ikinci topa yanaşmak, ondan sonrasında yapılacak ortalar, bir de rakip arkası şiddetli yapacağı koşullar vardı. Bu plan her maç böyle yani burada da dışarıda da oynadıklarında bunu kendi güçlü oyunlarını oynatıp bunu yansıtıyorlar. Biz buna özellikle oyunun başlangıcında doğru cevap veremedik. Penaltıdan yediğimiz golün arkasından da bizim gibi takıma yakışmayacağı bir organizasyon bozukluğundan dolayı yediğimiz bir gol oldu. Rakip 2-0 öne geçti. Sonrasında tam oyuna tutunacakken golü de bulduk. Kornerden bu sefer kendi kalemize attığımız gol, 3-1 mağlup duruma düştük devreye girerken. Olabilir mi? Olabilir. Geçen haftada iki farklı mağlup duruma düşmüştük. İkinci yarıda daha doğru oyun oynamamız gerekiyordu. Topa sahip miyiz? Evet topa sahibiz. Bunu da bekliyorduk zaten ama bunu beklerken bu oyunu oynarken özellikle oyuna genişlik verip sayısal olarak fazla girdiğimiz ceza sahasında paslar veya kısa ortalar yapmamız gerekiyordu. Rakibi böyle çözecektik, rakibin de baskı şiddeti düşecekti. Zaman zaman bunu dedik ama sonuçlandıramadık. Oyunun başından sonuna kadar net bir şekilde bireysel performanslarımız hem de oyun performansımızın çok altında kaldık ve hiç doğru ve şık olmadı" dedi. "Rakip bugün çok istedi" Lig ve kupadaki durumlarını da değerlendiren Avcı, "Üçüncülük anlamında lige baktığında haftaya başlarken birine 6 puan, birine 7 puan önde girdik. Rakibin bir tanesinin kazanması puan farkının 4 puanına düşmesi bu bizi yukarıya doğru çekmesi gerekirken aşağıya doğru gitti. Konsantrasyon bozuktu. Oyunun her anı doğru oynamadık. Futbolda bazen kaybedersin. Ama oyunu doğru oynamaya çalışırsın ama kaybedebilirsin. Çünkü karşında da bir rakip vardır. Rakip bugün çok istedi. Fiziksel olarak bizden daha fazla mücadele etti. Daha fazla temas yaptı. Daha fazla sertlik yaptı ki normal. Biz buna hem sertlikle hem mücadeleyle doğru cevap veremedik. Onun için rakibimizi tebrik ediyoruz. Samsun stadı çok güzel bir ortam. Samsun bir futbolcu yeri geçmişiyle, tarihiyle stadyumuyla ilk defa geldim. Yapanların emeğine sağlık. Ama şunu da belirtmek istiyorum futbol bir iyileştirme gücü olan güzel bir oyundur. Bu sadece burayla alakalı değil genel olarak söylüyorum. Dilimizi üslubumuzu değiştirmediğimiz sürece gönlümüzü dönüştüremeyeceğiz. Sonunda ölüm yoktur, kalım yoktur, savaş yoktur. Mücadele vardır. Onun için bu bir ölüm kalım maçı değildir. Bu tarihte oynanmıştır, oynanmaya da devam edecektir müsabakalar. Lütfen bu oyuna böyle bakalım. Rakibimizi yaptıkları mücadeleden dolayı tebrik ediyoruz. Bundan sonraki maçlarında başarılar diliyorum. Bizim adımıza 4 gün sonra, çarşamba günü bir adım kaldı, finale oynayacağımız kupa maçımız var. İstanbul’da oynayacağız. Şimdi buradan ne çıkartacağız? Bir sürü olumsuzluğun olduğu oyun anlamında ve performans anlamında bunu kaldırıp konsantrasyonumuz daha yüksek, doğru bir oyunla Karagümrük maçına hazırlanıp ligde de bundan sonra kalan 3 maçı en iyi şekilde tamamlayıp ligi 3. sırada bitirmek istiyoruz" diye konuştu.
Samsun Gisdol: “Çok büyük bir adım attık” SAMSUN (İHA) – Samsunspor Teknik Direktörü Markus Gisdol, Trabzonspor’u yenerek kümede kalma yolunda çok büyük bir adım attıklarını söyledi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Samsunspor, sahasında karşılaştığı Trabzonspor’u 3-1 mağlup etti. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında Teknik Direktör Markus Gisdol, açıklamalarda bulundu. Kümede kalma yolunda çok kritik bir virajı geride bıraktıklarının altını çizen Gisdol, “Eminim bugün herkes bu takımı ve taraftarı çok sevdiğimi daha iyi anlamıştır. Bugün taraftarımızla birlikte sahada çok iyiydik. Taktiksel anlamda iki yarıda da çok iyiydik. Çok zor bir takıma karşı oynadık. Bu galibiyeti almak çok özel oldu. Maçtan önce taktiğimizi belirlemiştik. Rakibin ritim yakalamasını, kendi oyunlarını oynamalarına müsaade etmeyecektik. Rakibe nefes aldırmadık. Her zamankinden daha fazla koşmaları, mücadele etmeleri gerektiğini futbolcularıma söylemiştim. Bunu da çok iyi yaptılar. Sadece Holse ve Marius değil tüm oyuncularımız çok iyi bir performans gösterdiler. Tüm takımımı tebrik ediyorum. Oyuncularımız son maçlardan dolayı çok kızgındı. Hafta boyunca taktiksel anlamda neler yapmaları gerektiğini anlattık. Tüm futbolcular bugün işlerini en iyi şekilde yaptılar. Matematik öğretmeni değilim. Rakamları hesaplamayı sevmiyorum. Bugünkü galibiyet ile büyük bir adım attık. Göreve geldiğimde son 3 haftaya 42 puanla gireceğimizi söyleseler kimse de ben de inanmazdım. Son maçlara da aynı konsantrasyon ile devam edeceğiz” dedi.
Kayseri Tolunay Kafkas: "Ligde kalmak için var gücümüzle çabalayacağız" Fatih Karagümrük Teknik Direktörü Tolunay Kafkas, Kayserispor maçının ardından yaptığı açıklamada, "Önümüzdeki üç tane kritik maç var. Artı bir kupa maçı var. Ligde kalmak için var gücümüzle çabalayacağız" dedi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Karagümrük, deplasmanda Kayserispor ile 2-2 berabere kaldı. Mücadele sonrası düzenlenen basın toplantısında konuşan Kafkas, "Oyuna kötü başladık. Zaten hemen akabinde başlar başlamaz bir gol yedik. Oyun dengelemeye çalıştık ama oyunu çok ufak bir bölümünde ilk devre dengeler gibi olduk. Geldiğim günden beri ilk devre hiç bize yakışmayan iyi bir oyun olmadı. Özellikle pres konusunda ciddi sıkıntılar yaşadık, çok çalışmamıza rağmen maalesef bugün istediğimizi yapamadık. İkinci devreye oyuna müdahalelerle, oyuncu değişiklikleriyle oyun istediğim gibi olmadı ama öne geçtik. Fakat çok kısa süre içerisinde yediğimiz gol bizi yine sıkıntıya soktu. Oyunun kontrolü zaman zaman bizde oldu. Zaman zaman Kayserispor’da oldu. Aslında iki takım da kazanabilecek pozisyonları yakaladı. Biz çok pozisyon veren bir takım değildik ama bugün itibarıyla verdik. Böyle zor bir deplasmanda Kayserispor gibi iyi bir takımdan, iyi oyunculardan kurulu bir takımdan bir puan aldık. Yolumuza devam edeceğiz. Önümüzdeki üç tane kritik maç var. Artı bir kupa maçı var. Ligde kalmak için var gücümüzle çabalayacağız. Kayserispor’a da bundan sonraki maçlarında başarılar dilerim" ifadelerini kullandı.