SAĞLIK - 26 Kasım 2014 Çarşamba 12:08

Hamilelikte bu hastalık erken doğuma yol açıyor!

A
A
A
Hamilelikte bu hastalık erken doğuma yol açıyor!

Diyarbakır Özel Veni Vidi Hastanesi Kadın Hastalıkları Doğum Uzmanı ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Hakan Coksüer, hamilelikte diş eti rahatsızlıklarının erken doğuma ve buna bağlı olarak bebek ölümlerine neden olabileceğini belirtti.

Hamilelik döneminde diş ve ağız bakımının çok önemli olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Çoksüer, hamilelikte yaşanan hormon değişikliklerinin diş eti iltihaplarını tetikleyebileceğini ve özellikle diş ve diş eti problemlerinin tedavi edilmemesi halinde hamilelerde erken doğum riskinin artırabileceğini ve buna bağlı olarak bebek ölümlerinin artabileceğinin uyarısında bulundu. Hamilelik döneminde diş fırçalama, ağız çalkalama, diş ipi kullanımı gibi önlemlerle diş çürükleri önlenebileceğini belirten Doç. Dr. Çoksüer, bununla birlikte hamilelikte ağız ve diş sağlığı açısından ciddiye alınması gereken asıl sorunlar diş eti iltihabı kaynaklı olduğunu dile getirdi. İltihap tedavi edilmezse erken doğum riskinin artabileceğinin uyarısında bulunan Doç. Dr. Çoksüer, "Diş eti hastalıkları ya da diş çürükleri beraberinde erken doğum ve düşük oluşumu risklerini getirdiğinden, mevcut hastalıkların gebelik öncesi tedavisi hem anne hem de bebek sağlığını koruyacaktır" dedi. Hamilelikte östrojen hormonu artışına bağlı olarak dişlerde hassasiyet, diş eti kanamaları, diş eti büyümeleriyle karşılaşabileceğini aktaran Doç. Dr. Çoksüer, bu durum dişlerin yeterli fırçalanamaması ve mevcut diş taşlarına bağlı olarak giderek artacağını ve en önemli nokta, kanama nedeniyle dişlerin fırçalamasının ihmal edilmemesi gerektiğini bildirdi. 

"ERKEN DOĞUMA BAĞLI ÇOCUK ÖLÜMLERİ İKİNCİ SIRADA"
Erken doğuma bağlı çocuk ölümlerinin ikinci sırada olduğuna vurgu yapan Doç. Dr. Çoksüer, bunun nedenleri arasında, vücutta var olan iltihabi bir durumun tetikleyici olduğunu aktardı. Doç. Dr. Çoksüer, "Ülkemizde ağız sağlığının ihmal edildiğini, eğer böyle bir riski varsa; bu kadınlarda erken ve düşük ağırlıklı doğum riskinin 2-3 kat artırıyor" diye konuştu. Hamileliğin ağız sağlığını etkilemesi konusu da değinen Doç. Dr. Çoksüer, "Hamilelik döneminde en önemli değişiklik östrojen ve progesteron hormonlarındaki dengenin bozulmasına bağlı olarak diş etlerinde hamilelik gingivitisi adı verilen diş eti hastalığı görülmektedir. Çalışmalar, annenin tedavi edilmeyen hamilelik gingivitisinin erken doğuma yol açtığını ve buna bağlı bebek ölümlerinin artabileceğini bildirmiştir" şeklinde konuştu.

"ERKEN DOĞUM DİŞ BAKIMI İLE ÖNLENEBİLİR"
Erken doğumun, diş eti iltihabı, dişlerin etkin olarak bakımı ve temizlenmesi ile önlenebileceğini aktaran Doç. Dr. Çoksüer, "Her gün en az iki kez ve her yemekten sonra dişler fırçalanmalıdır. Her gün tüm dişlerde diş ipliği ile temizlik işlemi de yapılmalıdır. Ağız ve diş sağlığı açısından tüm hamilelik döneminde C ve B12 vitaminleri ile kalsiyumdan zengin gıdalar, tahıl, et, balık ve yumurtanın dengeli olarak alınması ağız sağlığının sürdürülmesi açısından önemlidir. Bu hem annenin hem de çocuğunun sağlığı için çok önemlidir. Sağlık Bakanlığı, Koruyucu Sağlık Hizmetleri kriterlerine göre hizmet sunarak, topluma ağız ve diş sağlığı bilinci kazandırmak için başlatılan ‘Günde 2 kez, 2 dakika’ kampanyası çok önemlidir. Ayrıca sivil toplum kuruluşları da diş fırçalama ehemmiyeti konusunda toplumu bilgilendirmede aktif rol almalıdır" ifadelerini kullandı. Hamilelik sırasında beslenmenin hem annenin hem de bebeğin genel sağlığı ve ağız diş sağlığı için oldukça önemli olduğunu dile getiren Doç. Dr. Çoksüer, hamile olmayı düşünen veya hamile olan her kadın mutlaka her gün en az iki kez, mümkün olan durumlarda her yemekten sonra dişlerin fırçalanması gerektiğini sözlerine ekledi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.