KÜLTÜR SANAT - 22 Mayıs 2023 Pazartesi 13:28

Hasankeyf, 'Türkiye Yüzyılına' yeni vizyonuyla hazırlanıyor

A
A
A
Hasankeyf, 'Türkiye Yüzyılına' yeni vizyonuyla hazırlanıyor

Devlet Su İşleri(DSİ) tarafından yapılarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 19 Mayıs 2020 tarihinde 2 bin metrelik kurdelenin kesilmesi ile faaliyete başlayan Veysel Eroğlu Barajı’ndan etkilenen tarihi Hasankeyf ilçesi, yeni vizyonuyla "Türkiye Yüzyılına" hazırlanıyor.

Barajın inşa süreciyle birlikte 98 iş yeri ve yaklaşık 800 konut inşa edilerek yeni Hasankeyf oluşturuldu. Konutların yanı sıra Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafında hükümet konağı, belediye, emniyet, jandarma binaları, devlet hastanesi, kütüphane, spor salonu, müze, yüksekokul, arıtma tesisi, cami ve okul gibi kamu hizmet birimlerinin de tamamlanarak hizmete alındı.

Bölge mimarisine uygun inşa edilen 160 metrekarelik evler ile eski Hasankeyf’te yaşayan insanlar 30-40 metrekarelik evlerden çıkarak daha rahat bir hayat yaşamaya başladı.

Baraj gölünde kalan Zeynel Bey Türbesi, İmam Abdullah Türbe ve Zaviyesi, Süleyman Han Cami minaresi, taş kapı ve çeşmesi, Kızlar Camisi, Artuklu Hamamı, Kale Kapısı ve Er-Rızk Camisi, tahrikli modüler sistem (SPMT) araçlarla bütünsel olarak arkeoparka taşındı.

Baraj gölü alanında gerçekleştirilen kazılardan çıkartılan eserler bölgenin en büyük müzesi olma özelliğini taşıyan Hasankeyf Müzesi’ne taşındı. Yapımı tamamlanan Müze Limanı, Kale Limanı ve Balıkçı Limanı ile vatandaşlara hizmet veriliyor. Böylece Müze Limanı’ndan kalkan turistler baraj gölündeki gezintinin ardından Kale Limanı’na ulaşarak tarihi Hasankeyf Kalesi’ni gezecek. Tarihi ilçe yeni yüzüyle "Sakin şehirler" olarak bilinen "Cittaslow" listesine de girmeye hak kazandı.

İlçeye gelen turistler su sporları, yamaç paraşütü, trekking yolları ile tarihsel yolculuklarına sportif faaliyetlerle devam ederken yapılan gençlik kamplarıyla da Türkiye’nin farklı bölgelerinden gençler ilçede ağırlanıyor.
İlçe kaymakamlığınca Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA) ve İl Özel İdaresinin desteğiyle hayata geçirdiği “Üçyol Ekolojik Köy Projesi” kapsamında Kapadokya'daki butik mağara oteller örnek alınarak turizme kazandırılan mağara otel konuklarına konaklamanın yanı sıra hobi bahçesi, yürüyüş yolları ve organik tarım imkanı da sunacak.

12 bin yıllık tarihe sahip antik kent Hasankeyf

İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklama yapan Hasankeyf İlçe Kaymakamı Şenol Öztürk, ilçenin bu yeni vizyonuyla Türkiye Yüzyılına hazırlandığını söyledi.

Hasankeyf'in tarihi çok eskilere dayanan milattan önce 12 bin yıl kadar eskiye dayanan, çok çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış antik bir şehir olduğunu belirten Öztürk, tarihi ilçenin sahip olduğu tarihi eserlerle son on yılda ciddi bir hareketliliği de beraberinde getirdiğini anlattı.

Hasankeyf’in her geçen gün daha da güzelleşeceğinin altını çizen Öztürk, “Hasankeyf, çok daha hareketli, dinamik ve enerjik bir yüzyılın içine girdiği aşikar özellikle son yıllarda Ilısu Barajı'yla birlikte Hasankeyf içerisinde barındırdığı bütün tarihi eserleri çok özenle koruduğu ve yeni bulunduğumuz alana nakillerini gerçekleştirildi. Türkiye'de ve dünyada kullanılan en ince ayrıntılı, en teknik donanımlarla beraber bu taşıma başarılı bir şekilde yerine getirildi. Zeynel Bey Türbesi başta olmak üzere Artuklu Hamamı, İmam Abdullah Türbesi, Kızlar Camisi, Koç Camisi ve Sultan Süleyman Camisi, Er-Rızk Camisi ve orta kapıyla beraber bu taşıma işlemini başarılı bir şekilde gerçekleştirilmiş oldu. Hemen arkasında çok büyük bir alanda müzemiz var. Aslında burası tam bir açık hava müzesi. Bugün Hasankeyf, Türkiye'nin en örnek, özlenen, hayal edilen bir şehri konumunda” dedi.

“Her geçen gün turist sayımızda çok ciddi ilerleme mevcut”

Yapılan yatırımlarla Hasankeyf’in ilgiyle karşılanmaya başladığını belirten Kaymakam Öztürk, şunları kaydetti:
“Tabii son yıllarda bu yapılan hizmetler vatandaşlarımız tarafından da büyük bir ilgiyle karşılanıyor. Çok büyük bir yatırım söz konusu şehirde. Bu yatırımların karşılığını da almaya başladık. Yani her geçen gün turist sayımızda çok ciddi ilerleme mevcut. Özellikle Ramazan Bayramı'nda çok büyük bir kalabalığı ağırladı şehrimiz."

İlçenin en büyük eksiklerinden biri olan ağaçlandırmaya ağırlık verdiklerini belirten Kaymakam Öztürk, bu çerçevede 40 bin ağaç dikimi gerçekleştirdiklerini söyledi.

Yatırımcılara çağrı

İlçede konaklamalı turist sayısını artırmak istediklerini dile getiren Öztürk, ilçede otel ihtiyacı olduğunu kaydetti.

İHA aracılığıyla yatırımcılara çağrıda bulunan Öztürk, “Belki turizm anlamında Çok daha öteye götürecek olan kalıcı otellerimiz ihtiyacımız söz konusu belki. O noktada tüm yatırımcılarımıza sizlerin aracılığıyla bir davette bulunalım. Hasankeyf hakikaten kazan kazan anlayışının tam anlamıyla gerçekleştirecek bir şehir burada. Çok ciddi gelecek vaat eden potansiyel vaat eden sürdürülebilir bir şehir konumunda Hasankeyf. Dolayısıyla buraya yatırım yapan her vatandaşımızın da burada kazançla çıkacak olduğunu da hiç şüphemiz yok. Konaklama tesislerinin artışıyla beraber Hasankeyf'teki bu sıçrayış çok daha farklı noktalara gelecek” diye konuştu.

Mağara oteller için projeler hayata geçiriliyor

İlçenin doku ve mimarisine uygun mağara oteller de hayata geçirmek istediklerini aktaran Kaymakam Öztürk, "Mağara otel projeleri üzerinde çalıştık. Bizim tabi bölgeye has kaya otellerimizin de inşasıyla ilgili proje çalışmalarımız devam ediyor. Yine karşı tarafta mağara otellerimizin var olması gerektiğine inandığımız için bu doğrultuda bir çalışmamız söz konusu. Yine artık su burada bir önemli bir hazine. Suyun getirmiş olduğu imkanları da profesyonel bir şekilde kullanmak istiyoruz Bu noktada su sporları merkezi projesini gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Yine Gençlik Kampımız burada kuruluyor. Bütün bu projeleri gerçekleştirdiğimizde Hasankeyf'in hiç şüphemiz yok ki çok daha farklı noktalarda olacak, çok daha turist çekecek, çok daha esnafımız kazanacak ve bu yapılanların karşılığında verilen emek de çok daha fazla kendiliğinden karşılık bulmuş olacak” şeklinde konuştu.

Hasankeyf’in tüm çalışmaların tamamlanmasıyla yepyeni bir yüzle Türkiye Yüzyılına karşılayacağını dile getiren Öztürk, “Bu yaz beklentimiz de çok fazla 2023 yılında artık çalışmalarımızı tamamlıyoruz. 2023 yılının sonunda Hasankeyf'i tamamlamış olacağız. Şaab Vadisi'yle, Arkeopark'ıyla, müzesiyle, tekneleriyle, limanıyla, gezinti alanlarıyla müthiş bir destinasyon vatandaşlarımızla yerli ve yabancı turistlerimizle buluşacak” ifadelerini kullandı.

Kayseri’den gelerek tarihi ilçeyi gezen turistlerden Mehmet Akif Sezer, Hasankeyf’in yeni yüzü karşısında şaşırdıklarını ve hayran kaldıklarını anlattı.

Sezer, “Yani birtakım bir güzellikler yapılmış. Yalnız mesire alanlarının eksikliği var. O mesire alanlarının eksikleri de tamam olursa gelen vatandaş burada rahat eder. Kayseri'de mesire alanlarında bungalov ve benzer tipte evler yapılmış, mesire alanları yapılmış. Burada da o tür yerler olursa vatandaş hiç değilse sağda solda mangal yapıp da etrafı pisletmeksizin belediyenin yaptırmış olduğu yerlerde bu işler yapılırsa etraf hem temiz kalır hem yangını da bilmem neydi çıkmaz. Genel olarak gözümüze batarcasına değişiklikler var tabii” değerlendirmesinde bulundu.

Hasankeyf’e ilk defa geldiğini anlatan Ayşe Sezer ise “Hasankeyf’i ziyarete geldik. Güzelliklerini görmeye geldik. Yani çok beğendik çok mutluyuz burada. Geziyoruz, görmediğimiz yerleri görüyoruz. Son derece güzel bir yer. Hatıralarımızdan canlandırdığımızdan daha güzel. İyidir hoştur buralar. Gezilmeye değer yerlerdir, turistik yerlerdir” dedi.

Mehmet Barış Zerooğlu - Osman Arslan - Selman Tür

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır’da 200 bin çiçek toprakla buluşuyor Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, kendi tesislerinde zinya, petunya ve kadife türlerinde yetiştirdiği toplam 200 bin yazlık mevsimlik çiçeği kentin park, yeşil alan, kavşak ve refüjlerde değerlendirecek. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı, kentin daha yeşil ve estetik bir görünüme kavuşmasını sağlamak amacıyla çalışmalarına devam ediyor. Yazlık mevsimlik çiçek üretimini kendi imkanlarıyla yetiştiren Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı, yakın zamanda 200 bin adetten oluşan zinya, petunya ve kadife bitkisini Bağlar, Kayapınar, Sur ve Yenişehir ilçelerinin farklı alanlarında toprakla buluşturacak. Kentin iklimine ve toprağına uygun bitkilerin tercih edildiği çalışmalarda ayrıca 2 bin adet de lavanta, biberiye, gavura, yeşil ve gol taflan, süs narı ile ıtır yetiştirildi. Fidanlar vatandaşlara ücretsiz dağıtıldı Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı, yazlık mevsimlik çiçek dışında refüj ve kavşaklarda bitkilerin ekimi için söküm ve yer açma çalışmalarına da devam ediyor. Ayrıca 200 bin yazlık mevsimlik çiçek dışında fidanlık şefliğinde üretim çalışmalarını sürdürecek. Vatandaşların bitki talebini değerlendiren Park ve Bahçeler Daire Başkanlığı, fidanlık alanında ürettiği 433 İran Çamı, Kara Selvi ve 119 adet çalıyı (lavanta, biberiye, gavura) ücretsiz dağıttı. Diyarbakır gül şehri olma yolunda ilerliyor Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı, kentin gülle anılması için fidanlık şefliğinde üretim çalışmalarını sürdürüyor. İlk etapta farklı renk ve türde yaklaşık 4 bin adet gülü üreten ekipler, kentin park, refüj ve kavşaklarına ekmeye Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, kendi tesislerinde zinya, petunya ve kadife türlerinde yetiştirdiği toplam 200 bin yazlık mevsimlik çiçeği kentin park, yeşil alan, kavşak ve refüjlerde değerlendirecek.
Van Nöbetçi öğretmenden hayat kurtaran heimlich manevrası Van’ın Edremit ilçesindeki Şehit Nurettin Türkmen İlkokulunda nefes borusuna yiyecek kaçan öğrencinin imdadına nöbetçi öğretmen yetişti. Olay, 26 Nisan 2024 tarihinde Edremit ilçesindeki Şehit Nurettin Türkmen İlkokulunda yaşandı. 3’üncü sınıf öğrencisi Ömer Ali Kurucan (9), kantinden aldığı tostu yerken nefes borusuna ekmek parçası kaçtı. Kurucan, o sırada panik içinde nöbetçi sınıf öğretmeni Cüneyt Tuncil’in yanına koştu. Öğrencinin nefes alamadığını fark eden sınıf öğretmeni Tuncil, heimlich manevrasıyla cismi çıkararak öğrencinin nefes almasını sağladı. Öğretmenin öğrenciye müdahale anı ise güvenlik kamerasına yansıdı. “İlk yardım bilgisinin ne kadar önemli olduğunu gördük” Konuya ilişkin konuşan sınıf öğretmeni Cüneyt Tuncil, olayın gerçekleştiği gün nöbetçi olduğunu ve koridorları gezdiğini belirtti. O sırada karşısına çıkan bir öğrencinin kedisini uyardığını ancak ilk etapta fark etmediğini anlatan Tuncil, “İlk birkaç saniye fark edemedim açıkçası ama sonrasında boğazında bir şey olduğunu fark edince heimlich manevrasıyla çocuğun ağzındakini çıkartmaya çalıştık. Bu olayla ilk yardım bilgisinin ne kadar önemli olduğunu bir kere daha görmüş olduk. Tabii ki hizmet içi eğitimde Milli Eğitim Bakanlığımızın eğitimleri olmuştu. Uygulamalı olarak bize bunun gibi birçok ilk yardım bilgisi verilmişti. Açıkçası olayı izledikten sonra ne kadar önemli olduğunu gördüm. Yani ben o an olayın heyecanıyla çok şey yapamadım. Çocuğun hayatına dokunmak bizim için çok önemli” dedi. Yediği tostun nefes borusuna kaçtığını dile getiren Ömer Ali Kurucan ise “İlk olarak su içtim ama geçmedi. Daha sonra kapıda Cüneyt hocayı gördüm. Karnıma baskı yaptı ve boğazıma takılan ekmek çıktı. Beni kurtaran hocama çok teşekkür ederim” diye konuştu.
İstanbul Ertuğrul Doğan: “Boğaza o bayrağı asmak istiyoruz” Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan, camianın bir arada olduğu zaman aşamayacağı hiçbir engelin bulunmadığını söyleyerek, “Tek bir amacımız var, taraftarımıza şampiyonluk sevincini yaşatmak. Boğaza o bayrağı asmak istiyoruz” dedi. Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan, içinde bulduğumuz sezon ve Trabzonspor’un yeni dönem vizyonu, hedeflerini kapsayan bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Zorlu Center’da yapılan toplantıda açıklamalarda bulunan Doğan, sözlerine geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Onursal Başkan Mehmet Ali Yılmaz’a, Allah’tan rahmet dileyerek başladı. 30 Nisan tarihinin Trabzon için önemli bir gün olduğunu aktaran Başkan Doğan, “8. şampiyonluğumuzun yıl dönümü. Önce kendi camiamıza bir mesaj vermek istiyorum. Trabzonspor camiası bir arada olduğu zaman aşamayacağı hiçbir engel yok. Şampiyonluğu gelenek haline getirmek istiyorsak her zaman bir arada olmak zorundayız. Bizim hocamızla bir olduğumuz gibi. Taraftarımızla bir arada olmak zorundayız. Bir arada olarak şampiyonluğu gelenek haline getiririz. Boğazda asılan bayrak konusunun sürekli hale gelmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı. “Boğaza o bayrağı asmak istiyoruz” Şampiyonluk sürecinin en önemli kısmının ekonomi olduğu aktaran Ertuğrul Doğan, “Şampiyonluk sürecine giden yol bellidir. Önce önemli konu ekonomik anlamda hazır olmamız lazım. Benim de içinde bulunduğum yönetim, şampiyonluk sezonu öncesi kimleri alacağımızı, hangi profilde oyuncu alacağımızı hazırlamıştık. Sezon bitmesiyle, önceden anlaşılan oyuncuları takıma kazandırdık. Bunun ekonomik yapılanmasını, Trabzon içinde birlikteliği sağlamıştık. Hocamızın da dediği gibi beraber hücum, beraber defans yaparak, tüm dünyaya örnek olacak bir şampiyonluk yaşamıştık. Aynı şeyleri yapmak için yola çıktık. 4 aylık transfer dönemini yürütüyoruz. Hocamızın izleme ekibi, biz de ekonomik tarafı yönlendiriyoruz. Gelecek sezon taraftara tekrar şampiyonluk sevinicini yaşatmak için hazırlanıyoruz. Tek bir amacımız var, taraftarımıza şampiyonluk sevincini yaşatmak. Boğaza o bayrağı asmak istiyoruz” şeklinde konuştu. “Ben bu şehrin sokaklarında büyümüş biri olarak, en şerefli görevdeyim” Başkan Doğan, Trabzon şehrinin sokaklarında büyümüş birisi olduğunu vurgulayarak, “Ben bu şehrin sokaklarında büyümüş biri olarak, en şerefli görevdeyim. Kendim için söylüyorum. Sorumluklarımız var, bunları tek tek yerine getirmek istiyorum. Aynı zamanda taraftarlıktan geldiğim için onların neler istediği biliyorum. Şampiyonluk haricinde taraftarımızı hiçbir şey memnun etmez. Geldiğim noktada ise ligi en iyi yerde bitirmemiz gerekiyor. Bu şampiyonluk kupasının tekrar şehre gelmesi gerekiyor. Bunun olabilmesi için, ekonomiyi düzeltmemiz gerekiyor. Bununla ilgili ciddi çalışmalarımız var. 1 yıldır Trabzon’da başkanım. Bu ekonomik sorunlardan Trabzonspor’u bir şekilde çıkarmamız lazım. Önümüze daha iyi bakılabilmesi gerekiyor. En çok gündeme gelmesi gereken konu, altyapı ve ekonomidir. Bu ikisinde başarıyı sağlayabilirsek, sürdürebilir bir başarıya ulaşırız. Benim maddi desteğe ihtiyacım yok. Trabzonspor camiasının manevi desteğe ihtiyacı var. Buralarda ne yaparsan yap, sahada başarılı olmak zorundasın. İlk geldiğim günden beri ben bu borcu kapatmaya razıyım. Trabzonspor’un, bu kabuktan çıkması için ekonomik özürlüğe ulaşması gerekiyor. Bütün camianın desteğiyle önümüzdeki yıl tekrar zirveye ulaşan bir takım oluşturmak istiyoruz. Bunun olması için herkesin destek olması gerekiyor” diye konuştu. “Şampiyonluk için, gelecek sezon planlamasını şimdiden yapıyoruz” Gelecek sezon için hazırlıklara şimdiden başladıklarını da belirten Doğan, şunları dile getirdi: “Trabzonspor’un içinde olduğu bir geçiş dönemi yaşıyoruz. 140 milyon Euro’nun 120 milyon Euro’luk kısmı karşılıksız. Çok ciddi 3 proje üzerinde çalışıyoruz. İkisi sona gelmiş durumda. Bir aksilik olmadığı müddetçe Trabzonspor’un ileriki yıllarda ekonomik sıkıntı yaşayacağını düşünmüyorum. Çok farklı bir mücadele, bunu taraftarımızın iyi anlaması gerek. 35-40 milyon Euro’luk bir kadro kurmak zorundayız, 55-60 milyon Euro’yu bulan bir maliyetten söz ediyoruz. Gelirleri topladığınızda 15 milyon Euro’yu bulmuyor, her yıl bulunması gereken 35-40 milyon Euro para var. Hedefimiz şampiyonluk, bunun için de gelire ihtiyaç var. Biz de bunu planlıyoruz. Ekonomik yapılanma, altyapıda yapılanma.. Bunlar hemen çözülebilecek şeyler değil. Bunları yapabileceğimizi gösterdiğimizi düşünüyorum. Önümüzdeki sene hedef şampiyonluk ve bunun için gelecek sezon planlamasını şimdiden yapıyoruz.” “Trabzonspor’un, TFF seçimiyle ilgili beklentisi yerine gelmiştir” 18 Temmuz tarihinde yapılması planlanan Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Olağan Seçimli Genel Kurul’la alakalı düşüncelerini paylaşan Başkan Ertuğrul Doğan, “Hiçbir kulüp bu konuyu konuşmazken biz TFF’yi istifaya davet etmiştik. Trabzonspor’un talebi bir kongreye gitmesiydi. Seçim için şu an 18 Temmuz’u bekliyoruz. Trabzonspor’un bu konuyla alakalı beklentisi yerine gelmiştir. Öyle bir maçta sonra canımız yandığı için anlattığımız şeyler. Türk futbolunda adalet olmadığı için bunları söylüyoruz. İstanbul takımlarının kollanmasıyla oluşmuş bir yapıdır. Anadolu takımlarının sesinin daha çok çıktığı bir dönem olacak. Trabzonspor’un kafasındaki tek gerçek, kendi kulübüne ve sonrada Anadolu takımlarına çıkabildiği kadar sahip çıkmaktır. Federasyonunun bir noktada bunu yapamadığı için istifaya davet ettik. Trabzonspor ve Anadolu takımlarının ciddi yer aldığı bir federasyon dönemi olacağını düşünüyoruz. Gerçek anlamda Türk futbolunda adaletin olmadığını söylüyorum” değerlendirmesini yaptı. “Trabzonspor, haklının her zaman yanında olacaktır” Ertuğrul Doğan, Süper Lig’de bir süredir yabancı VAR hakeminin görev yapmasıyla ilgili fikirlerini de şöyle aktardı: “Şunu net söyleyebilirim, gerçekten hakem camiasının güvenilirliği konusunda tüm kulüplerin aklından bir sıkıntı olduğu çok net. Trabzonspor’un başında özelikle VAR’da akla hayale gelmeyecek şeyler oldu. Sahadaki adalet geçek anlamda sağlansın. Orta hakem bazen pozisyon gereği göremeyebiliyor. Bunlar hayatın doğal akışında olan şeyler. VAR’ın başında oturan ve defalarca izleyen kişinin verdiği yanlış karar bana mantıklı gelmiyor. Yabancı VAR hakemi doğruyu gösterecekse benim için geçerli. Hiçbir takımın taraftarı bunu hak etmiyor. Taraftarın kafasının şüphe olmasını doğru değil. Trabzonspor’un kendi için asla bir talebi olamaz. Rakiplerimizde aleyhine böyle kararlar verilmesini hak etmiyorlar. Bundan sonraki süreçte Trabzonspor, haklının her zaman yanında olacaktır.” “Devlet tarafından gayrimenkul anlamında Trabzonspor’un aldığı bir destek yoktur” Trabzonspor’un çok önemli 2 proje üzerinde yoğun bir çalışama gerçekleştirdiğinden de bahseden bordo-mavili kulübün başkanı, “Bunlardan bir tanesi Kartal projesidir. Şu an satın alımıyla alakalı son aşamasındayız. Trabzonspor bu mülkü Cumhurbaşkanımızın, İstanbul Belediye Başkanlığı döneminde 29 yıl önce almıştır. Bu hep konuşuluyor, Trabzonspor ile alakalı siyaset destek veriyor diye. 29 yıl içerisinde Trabzonspor’un aldığı bunun dışında bir mülk yoktur. Ama o hiç destek almadığını söyleyen İstanbul kulüplerimizin aldığı arazi, arsaları, yerleri benim burada söylemem doğru olmaz ama çok ciddi bir miktarda kendilerine mülk kattılar. Bunu yadırgamıyorum bu arada, kendi camiaları adına iyi iş yapmışlardır. Kime destek veriliyor, kime destek verilmiyor anlamında yeri gelmişken camiam adına bunu söylemek zorundayım. Trabzonspor’un bu anlamda aldığı bir destek yoktur. İnşallah bizim de bu günden sonra devletimizden özellikle İstanbul’da, Trabzonspor’a bir tesis kazandırmak, altyapı, konaklama anlamımda bir yer talebimiz söz konusudur. Altyapısal anlamda yine bir proje geliştirmek için bir yer talebimiz söz konusudur. Trabzon’da da böyle taleplerimiz var. İstanbul Kartal’da son aşamaya gelmiş çok ciddi bir projemiz var. Yeri geldi diye söyleyeyim, yönetim anlamında böyle bir planlamamız var. İstanbul’da altyapı çalışma oluşturmak için, buradaki ailelerin çocuklarının eğitimi için, konaklayabileceği yeri sağlamaz lazım. Trabzon’da yaptığımız gibi bunu İstanbul’da sağlayabilmemiz lazım. Bunla alakalı yönetimin çalışmalarının sağlanması lazımdır. Kartal projesinde problem çıkarsa, bu zamana kadar yaptığımız gibi başkan olarak gerekeni yapacağım” açıklamasında bulundu. “Trabzon’un bir gerçeği var yarışmak zorunda” Ekonomik unsurun şu an kulüp için en önemli konu olduğunu ve Başkanlık dönemi öncesinde kulübe giren bir sponsorluk parası olmadığı söyleyen Başkan Doğan, “İçinde benimde hatalarımın bulunduğu süreç sonrası, Trabzonspor’un böyle bir kaosa sürüklenmemesi için göreve talip oldum. Düşmanımın bile yaşamasını istemeyeceğim bir süreçten geçtik. Zamanı geldiğinde bunları konuşacağız. Özellikle yönetim kurulundaki arkadaşlarımız arkamda durdu ve 1 yıl içinde 140 milyon Euro’yu geçen ve 120’si geri ödemesi olman bir para akışı sağladık. Planladığım tek nokta olarak blok halinde borçları kapatmak. Trabzon’un bir gerçeği var, yarışmak zorunda. Bu dediklerim yanlış anlaşılmasın. Bu hayatta geleceğim, gelebileceğim şerefli görevdeyim. Bu sıkıntılı dönemden çıkmak için elimizden geleni yapacağız. Transferle ilgili isim zikretmem doğru olmaz. Gelecek, gidecek oyuncular planlamasında hocamız değerlendirmeler yapıyor. Trabzonspor’un şu an devam eden lig ve kupa yarışı var. Hocamızla bilgi alışverişi yaparak bu süreç devam ediyor. Tekrardan taraftarımıza şampiyonluk sevinci yaşatmak istiyoruz. Bu bir birliktelik işidir. Gerçekten dediğim gibi biz bunu daha önce hocamızla beraber başardık. Ne yapacağımızı, ne edeceğimizi gerçekten biliyoruz. Başarı olur, olmaz bunlar ayrı konular. Sonuçta her doğru planlamanın ardından başarı gelecektir diye bir şey yok. Ama başarı ihtimaliniz çok yükseltir. Önce doğru planlamak lazım. Doğru insanla yola çıkmak lazım. Bunu her yerde söylüyorum, ben hocamın aklına, kalbine, gönlüne güveniyorum. Trabzonspor camiasıyla alakalı iyi niyetini biliyorum. Çok sıkıntı bir transfer dönemi yaşadık. Benim ve hocamızın üzerinde inanılmaz bir transfer baskısı kuruldu. Sanki biz bilmiyormuşuz gibi transfer yapmayı, sanki biz hayatımızda hiç transfer yamamışız gibi bir baskı oluştu. Bizim Trabzonspor sevgisini ve şampiyonluk hırsını kimseyle yarıştıracak halimiz yok. Ben tribünlerde, soyunma odasında büyüyen bir Trabzonsporluyum. Dolasıyla herkes kadar, ben Trabzonspor’un şampiyon olmasını istiyorum. Ama bu koltukta oturduğum zaman doğruyu yapmak zorundayım. Çünkü Trabzonspor’un bu şekilde harcayacak parası yok. Dediğim gibi benim dönemimde de bu hatalar yapıldı. Bu hataları azaltmak zorundayız. Orada hocamızda dik duruş gösterdi. Biz de yönetim olarak, alacaksak 1 adam alalım ama doğru adam alalım. Bu arada 2 tane doğru adam buluyorsak, 2 adam alalım. Ara transfer döneminde doğru adamı bulamadığımız için transfer yapmadık. Yani doğruyu bulduğumuza inansaydık 3’ü de yapardık. Hocama bu anlamda güveniyorum. Geçmiş dönemde hem ben hem hocam eksiklerimizi biliyoruz. Eğer hata yaptıysak bunları gördük, inceledik. Bu taraftar bunu hak ediyor. Biz bu süreci çok doğru yürütmek ve yaşatmak zorundayız" dedi. “Trabzonspor’u kim daha iyi yönetebiliyorsa, o yönetsin” Başkan Doğan, Trabzonspor’un faydası için borçların altından bir an önce sıyrılması gerektiğini söyleyerek, “Kongre sürecinde, bu Trabzonspor’u kim daha iyi yönetebiliyorsa, o yönetsin. Benim böyle dertlerim, sıkıntılarım olmaz. Bana yapılanı ben, benden sonra gelene yapmam. Bugün benim için çok değerli bir şerefli koltukta oturmak ama bir gün başka biri de bu koltukta oturacak. Ben o zaman, o kişinin tam yanında olacağım. Benim olunmadı ama ben olacağım” şeklinde konuştu. “Onuachu’nun kiralık transferi konusunda anlaşabilirsek, tekrar konuyu değerlendireceğiz” Paul Onuachu’nun gelecek sezonda kadroda olup, olmayacağıyla ilgili yönetilen soruya Doğan, “Onanchu’nun kulübüyle görüşmelerimiz devam ediyor. Kulübünün istediği formül, bonservisle satmak istiyorlar. Tabii çok ciddi bir maliyeti olan bir oyuncu. Trabzonspor’da böyle bir maliyetin altına girmesi söz konusu değil. Kiralık transferi konusunda anlaşabilirsek, tekrar konuyu değerlendireceğiz” cevabını verdi. “Mendy ile alakalı bize resmi teklif gelmedi” Trabzonspor’un sezon başında kadrosuna kattığı Batista Mendy’nin gelecek sezon için durumuna açıklık getiren Başkan Doğan, “Mendy ile alakalı bize resmi teklif gelmedi. Trabzonspor’un şu an onu satmak gibi bir hedefi yok. Çok ciddi bir ve farklı bir teklif gelmediği sürece satmak gibi bir düşüncemiz yok. Başka oyuncularıma teklifler var” cümlelerine yer verdi. Öte yandan Trabzonspor’un bir kolej okulu çalışması olduğunu da sözlerine ekleyen Ertuğrul Doğan, “Kolej alakalı bizim koyduğumuz önemli vizyonlardan birisi, Trabzon Belediyesi’nden yer tahsisi yapmasını talep ettik. Ben tek tek Trabzonlu iş adamlarını geçerek, parça parça destek talebinde bulanacağız. Koleji bulmadan önce bu şekilde faaliyete geçirmek istiyorum” diye konuştu.
Muğla Köyceğizli miniklerden örnek davranış Muğla’nın Köyceğiz ilçesi Beyobası Anaokulu öğrencileri yürek ısıtan bir davranışa imza attı. Beyobası Anaokulu 5/A Sınıfı öğrencileri öğretmenleri Neriman Gaspak rehberliğinde “Gülümse” adlı sosyal sorumluluk projeleri için toplumsal duyarlılıkların arttırılmasında paylaşma ve destek olma bilinci ile hareket ederek çocukluk çağı kanseri yaşayan ve hastanede tedavi gören çocukların iyileşme süreçlerinde moral ve motivasyonlarını yükseltmek, iyileşmelerine katkı sağlamak amacıyla çevre imkânlarını kullanarak, portakal bahçesinden topladıkları portakallar ve çıtlık bileklikleri Ümraniye Eğitim Araştırma Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinde tedavi görmekte olan hastane sınıfına göndererek örnek davranış sergiledi. Öğrenciler hastane sınıfında eğitim gören kanser hastası 15 çocuğun gülümsemesine vesile olurken, onların duygularını paylaşarak, yaşadıkları bu zorlu mücadelede yalnız olmadıklarını hissetmelerini sağladı. Beyobası Anaokulu Müdürü Esra İlbaş, “Proje Yürütücüsü olan Okul Öncesi Öğretmeni Neriman Gaspak; 5/A Sınıfı öğrencileri ile Ümraniye Eğitim Araştırma Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinde tedavi görmekte olan ve hastane sınıfında eğitim gören kanser hastası çocukların iyileşmelerinde moral ve motivasyonlarının arttırılmasına katkı sağlamak amacıyla hastane sınıfı öğretmeni ile iletişime geçmiştir. Hastane Sınıfı Öğretmeni hast “Öğrenerek İyileşiyoruz” projesi yürüttüklerini yapılacak faaliyetlerin projelerini de destekleyeceğini belirterek işbirliğine geçildi. Öğrencilerimizin yaptıkları çıtlık bilekleri ve topladıkları portakalları gönderdik. Gerçekleştirilen bu proje ile öğrencilerimiz toplumsal konularda sorumluluk alırken, çocukluk çağı kanserleri ile ilgili farkındalıkların geliştirilmesine katkı sağladılar. Aynı zamanda zorluk yaşayan insanlara yardım etmenin imkânlar doğrultusunda mümkün olabildiğini, göstererek arkadaşlarına, ailelerine, çevrelerine örnek oldular” diye konuştu.