GÜNDEM - 19 Mayıs 2023 Cuma 11:13

Hatay'da yaklaşık 10 bin depremzede 'can dost' mama desteği bekliyor

A
A
A
Hatay'da yaklaşık 10 bin depremzede 'can dost' mama desteği bekliyor

Kahramanmaraş merkezli depremlerin en büyük yıkımı yaptığı Hatay’da, evcil yada sahipsiz hayvanların beslenme ve sağlık ihtiyaçlarının giderilmesi için acil destek istendi. Enkazlar arasında bitkin haldeki hayvanları gönüllüler ellerinden geldiğince beslemeye çalışıyor.

6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremler 11 içinde en büyük yıkıma Hatay’da neden oldu. Kentin Antakya ve Defne ilçeleri binlerce bina yıkıldı, hasar alanlar ise boşaltıldı. İnsanlar il dışına, çevre ilçelerdeki köylere yada konteyner kentlere yerleşti. Geride ise evcil ve sahipsiz hayvanlar kaldı. Binlerce hayvan, ağırlıklı olarak kedilerin özellikle işletmelerin yoğun bulunduğu bölgelerde enkaz arasında yaşadıkları görüldü. Besleme yapılan noktalarda dolaşan kedilerin, sıcakla birlikte susuz ve aç kalmaları nedeniyle bitkin oldukları gözlemlendi. Bölgede besleme yapan

"10 binin üzerinde hayvan var"

Hayvan Hakları Federasyonu(HAYTAP)Aydın Temsilcisi ve Hayvan Arama Kurtarma Görevlisi Mehmet Gürkan Tığoğlu, Hatay’da şuan enkaz arasında 10 binden fazla hayvanın yaşadığını belirtti.
Evde bakılan ve sokaktaki sahipsiz hayvanlarında dahil olmasıyla binlerce bir popülasyondan bahsettiklerinin altını çizen Tığoğlu, “Bizim şubat ayından bu yana Hatay’dan transfer ettiğimiz, sahiplerine ulaştırdığımız 2 binden fazla hayvan var. Çok ciddi bir rakam. Sadece buradan kurtarmak değil, tedavisini yapmak, aynı zamanda onları gittiği yerde alan açmak vesaire derken çok ciddi bir organizasyon” diye konuştu.

Hatay'da yaklaşık 10 bin depremzede 'can dost' mama desteği bekliyor

"Çamurlu su dahi yok"

Depremin ikinci gününden beri Hatay’da sahada olduklarını dile getiren Tığoğlu,” Deprem unutuldu, unutturuluyor, unutuluyor daha doğrusu. Burada kimse kalmadı eskisi kadar arama kurtarma ya da yardımlaşma ekipleri gün geçtikçe azalmaya başladı. İnsanlar olmadığı için ki bu hayvanlar aslında evcil hayvanlar. Şu anda içebilecekleri çamurlu su dahi yok. Burada arkadaki bir kafede önceden bir şekilde bu hayvanlar besleniyordu. Ya da bilinçli insanların mama vermesiyle ya da su vermesiyle, düzenli bakımlarını yapmasıyla hayatını idame ettirebiliyorlardı. Ama şu anda hayalet şehir söz konusu” dedi.

"Mama ihtiyacı var"

Enkazın içerisinde doğum yapmış onlarca kedi olduğunu ifade eden Tığoğlu, “Bunları almaya çalışıyoruz. Yine enkazın içerisinde güvenli alan oluşturduğunu düşünen köpekler var. Onların ayakları kırılıyor, yaralanıyor, hastalık kapıyor. Çünkü, temiz gıdaya erişemedikleri için bağışıklık sistemleri çok düşüyor. Ve biz bunları bir şekilde tespit ederek, hala daha her gün onlarcasını çıkartıp bir şekilde kendi kliniklerimizde ya da anlaşmalı kliniklerimizde tedavi ederek çıkartmaya çalışıyoruz. Her şeye ihtiyaç var hayvanla alakalı. En başta zaten su dahi yok demiştim. Evsel atık hadi bir şekilde olsa yine bir şekilde başının çaresine bakar diyebileceğimiz evsel atık bile yok. Mama ihtiyacı kesinlikle var. Yaş mama olur, kuru mama olur. Kedi maması, köpek maması ayrı şekilde. Ve en çok antibiyotik grubu, ilaç grubu, gönüllü veteriner grubu vesaire falan. Sağlık hizmetinin de olacağı çok şeye ihtiyaç var” ifadelerine yer verdi.

Gerekli çalışmaların yapılamadığı için hayvanların kontrolsüzce üremeye devam ettiğine değinen Tığoğlu, bunun da başlı başına bir problem olduğunu sözlerine ekledi.

İsa Akar - Hakan Sahilli

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Modern tarıma yön verecek bilim tarlasında atılan tohumlar filiz verdi Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (SBTÜ) Tarım Bilimleri ve Teknoloji Fakültesi, dünya genelinde büyük problem olan tahıl üretimini artırmak için soğuk ve hastalıklara dirençli tohum ıslahı çalışmaları yürütüyor. Tarımsal Ar-Ge merkezinde yapılan çalışmada yaklaşık 4 bin çeşit tohum üzerinde çalışma yapılıyor. Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (SBTÜ) Tarım Bilimleri ve Teknoloji Fakültesi’nde normal şartlarda 15 yılda tamamlanabilecek olan ıslah çalışmasının üniversitede bulunan laboratuvarlar sayesinde yaklaşık 5 yıl içerisinde tamamlanması bekleniyor. Geçtiğimiz yıl 3 bin 500 çeşit adayı toprakla buluşturan akademisyenler, bu yıl 250 dekarlık tarımsal Ar-Ge merkezinde yaklaşık 4 bin adet tahıl çeşidini gözlemliyor. Her bir çeşidi farklı parsellerde yetiştiren akademisyenler, tahılların gelişim, hastalık ve dayanıklılık durumlarını kayıt altına alıyor. İklimsel değişiklikler ve yörenin havasına dayanıklı tohumu elde etmek için çabalayan akademisyenler, çalışmanın tamamlanmasının ardından uygun tohumları çiftçilerin kullanımına sunacak. Islah çalışmalarında son teknoloji cihazlar kullanılıyor Yürütülen ıslah çalışmaları ile ilgili bilgiler veren Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tolga Karaköy, “Tarım Bilimleri ve Teknoloji Fakültesi olarak yürüttüğümüz ıslah çalışmamız var. Bu ıslah çalışmaları buğday, soya, şeker pancarı, arpa, yulaf, nohut, fasulye gibi çok farklı bitkilerde yürütmekteyiz. Özellikle buğdayda çeşit adaylarımız bu sene tescile verilecek. Tescil için şu anda tohum çoğaltması gerçekleştiriyoruz. Tüm tescil öncesi dönemlerimizi bitirdik. Çiftçilerimiz bizim için son derece kıymetli ve önemli. Çiftçi düzeyinde üretimlerin özellikle modern teknolojinin kullanarak daha üstün verim ve kalitenin alınması adına kullanılması son derece elzem ve kıymetli. Biz bu noktada gerek laboratuvar, gerekse ıslah çalışmalarımızı arazide uygulamalı olarak yapıyoruz. Tabii ki ıslah çalışmalarını yaparken teknolojiyi ve tekniği kullanıyoruz ancak yetiştiricilik olmadan hiçbir şey olmaz. Yeni model yetiştirme tekniklerinde kullanmaktayız. Bu modern yetiştirme tekniklerinin çiftçi bazında yaygınlaştırılabilmesi için elimizden gelen tüm çabayı gösterip onlara uygulamalı olarak da eğitimler veriyoruz. Bu konuda yeni çeşitlerin, bölgemize sahamızda yaygınlaştırılması, bu yeni çeşitlerden çok daha yüksek verim ve kalite alınabilecek yöntemlerin neler olduğunu da çiftçilerimizle paylaşıyoruz” dedi. 15 yıl sürecek ıslah çalışması 5 yıla düşürülecek İklimsel değişikliklere uygun tahılları geliştirmek için yoğun çaba harcandığını ifade eden Prof. Dr. Karaköy, “İklimsel değişiklik tabii ki çok önemli. Günümüzde bunu çok yoğun olarak yaşıyoruz. Özellikle yağışın çok çok az olması bunun beraberinde kuraklığı getirmesi ister istemez kuraklığa dayanıklı çeşitler üzerinde çeşitli geliştirilmesi üzerinde durmamızı gerektiriyor. Bu noktada da çalışmamızı sürdürüyoruz. Kuraklığa daha dayanıklı çeşitlerin geliştirilmesi adına buna yönelik olarak farklı ebeveynlerden oluşan melezlemeleri gerçekleştiriyor ve ıslah sürecini kısaltabilmek adına da bu gördüğünüz laboratuvarlarımızı Moleküler Yenilik ve Biyoteknoloji Laboratuvarlarımızı da ıslah süreci içerisinde kullanıyoruz. Bir ıslah süreci, bir çeşidin geliştirilmesi, klasik ıslah metotlarıyla yaklaşık 10-15 yılı alırken bahsettiğimiz bu laboratuvar tekniklerini kullanarak bunu 5-6 yıla kadar düşürme şansına sahibiz. Islah süreci sürekli devam ediyor bizim için. Her yıl yeni melezlemeler, yeni çeşitlerin geliştirilmesi adına çeşitli varyasyon oluşturabilmek adına sürekli melezlemelerimizi yapıyor, gerek Ar-Ge seramızda, gerekse tarla içerisinde yaptığımız melezlemeler neticesinde adaylarımızın seçimini gerçekleştiriyoruz” şeklinde konuştu. 4 bin çeşit buğday toprakla buluştu Tahılların ekiminin sonbaharda yapıldığını söyleyen Prof. Dr. Tolga Karaköy, “Yaklaşık dört bin civarında bir aday hattımız var. Bunun yanında yulaf çeşit adaylarımız var. Yaklaşık üç yüz tane kadar da bu yulaf var. Arpada yine aynı şekilde 700 - 800 farklı arpa çeşit adayımız yine var. Bunlar şu anda sapa kalkma döneminde. İklime bağlı olarak bakım işlemlerini gerçekleştirip gözlemleri gerçekleştiriyoruz. Tarıma gereken kıymeti ve önemi vermemiz gerekiyor. Nasıl ki bugün Avrupa’da gelişmiş ülkelerin birçoğu sanayi devrimini tarımdan elde ettikleri gelirle yaptılarsa bizim ülkemizde de tarıma kıymet ve önem verilerek çiftçilerin desteklenmesi daha üst seviyelerde tarımın yapılmasını sağlamak adına desteklerimizi son derece kıymetli ve önemli diyorum” ifadelerine yer verdi.
Denizli 19 Mayıs coşkusu Gençlik Konserleri ile başladı Denizli Büyükşehir Belediyesinin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kapsamında düzenlediği Gençlik Konserleri başladı. Konserde halkın coşkusuna ortak olan Başkan Çavuşoğlu, “Artık Denizli’nin her sokağında, her köşesinde Cumhuriyet’in, bayramların daha coşkulu kutlandığı bir süreci hep beraber inşa edeceğiz” dedi. Denizli Büyükşehir Belediyesinin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın kentte coşku içinde kutlanması için 5 farklı noktada düzenleyeceği Gençlik Konserlerinin ilki Zeytinköy Mahallesi Ticaret Borsası İlkokulu’nda yapıldı. Denizli Büyükşehir Belediye Konservatuar sanatçısı Özgür Doğan’ın birbirinden güzel türkü ve şarkıları seslendirdiği konsere yoğun ilgi gösteren vatandaşlar bayram sevincini doyasıya yaşadı. Programa katılarak vatandaşların coşkusuna ortak olan Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu özellikle çocuklar ve gençlerin sevgi gösterileriyle karşılandı. Güzel bir haftada olduklarını belirten Başkan Çavuşoğlu, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı layıkıyla kutlayacaklarını kaydederek, “Artık Denizli’nin her sokağında, her köşesinde Cumhuriyet’in, bayramların daha coşkulu kutlandığı bir süreci hep beraber inşa edeceğiz” dedi. Cumhuriyet vurgusu Tüm hemşehrilerinin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlayan Başkan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Bugün hep beraber eğlenebiliyorsak, gülebiliyorsak, dosta düşmana karşı mutlu ve huzurlu bir ülkede yaşayabiliyorsak bunun bir mücadele süreci var. Bu mücadelenin en önemli mihenk taşlarından biri de 19 Mayıs’a giden o süreçtir. Bir çift mavi gözün çıkmış olduğu o yolculukta, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere yol arkadaşları, silah arkadaşları, kendilerini değil gelecekteki nesilleri düşünerek ölümü göze alıp canlarını bu vatan uğruna vermekten çekinmediler. Ve diyoruz ki, bundan sonra dilimizin ucuyla değil yüreğimizin coşkusuyla ‘Cumhuriyet’ diyebileceğimiz ve bu Cumhuriyet’e inanarak sahip çıkacağımız inancıyla hepinizi saygıyla selamlıyorum, hoşça kalın, dostça kalın Allah’a emanet olun.” Gençlik Konserleri sürecek Gençlik Konserleri kapsamında 4 program daha düzenlenecek. 16 Mayıs Perşembe günü saat 21.00’de Denizli’nin sevilen müzik gruplarından Dar Sokak, Meska Hacı Ahmet Paralı İlköğretim Okulu’nda; 17 Mayıs Cuma günü saat 21.00’de Denizli Büyükşehir Belediyesi Konservatuar sanatçısı Ahmet Algün Fatih Mahallesi Adil Demireren Mustafa Musoğlu İlköğretim Okulu’nda; 18 Mayıs Cumartesi günü saat 21.00’de Denizli Büyükşehir Belediyesi Konservatuar sanatçısı Işıl Koç Akvadi TOKİ Pazar Yeri’nde; 19 Mayıs Pazar günü saat 21.00’de Türk pop müziğin sevilen isimlerinden Göksel, 15 Temmuz Delikliçınar Şehitler Meydanı’nda sahne alacak.
Bursa Öğrenciler iki kişinin hayatını kurtardı Bursa’da düzenli olarak kan ve kök hücre bağışı yapan öğrenciler, 2 lösemi hastasının hayatını kurtardı. Bursa’nın Büyükorhan ilçesindeki meslek yüksek okulu personeli ve öğrencileri, her yıl düzenli olarak Türk Kızılay’a kan bağışı ve TÜRKÖK’e kök hücre bağışı yaptı. Öğrencilerden alınan bu kök hücreler düzenli olarak her yıl sisteme yüklenerek lösemi hastalarıyla eşleştirildi. Bu eşleşmelerde Büyükorhan Meslek Yüksek Okulu öğrencilerden Halil Ulutaş ve Abdullah Doğan, bağışladığı kök hücreler 2 lösemi hastasıyla eşleşti. Öğrencilerden alınan ve eşleşen kök hücreler hastalara nakil edildi. Bu nakil sayesinde 2 lösemi hastası iyileşerek sağlığına kavuştu. Hedeflerinin bir canı daha nasıl kurtarırız olduğunu ifade eden Büyükorhan Meslek Yüksek Okulu Öğrencileri, “Biz insanı yaşat ki devlet yaşasın düşüncesini benimsemiş, bir neslin torunlarıyız. Bizde hasta kardeşlerimize nasıl umut olabiliriz diye düşünürken kan bağışı ve kök hücre bağışında bulunmak aklımıza geldi. Bizde her yıl düzenli olarak kan bağışı ve kök hücre bağışı yaparak bir insanın daha hayatını kurtarmak için mücadele ettik. Bizim bağışladığımız kanlar hastalara hayat verirken kök hücrelerde sistemde kayıtlı lösemi hastalarıyla eşleştiriliyor. Bu eşleştirmelerden 2 arkadaşımızın bağışladığı kök hücreler 2 lösemi hastasıyla eşleşti ve nakil yapıldı. Nakil olan lösemi hastaları sağlığına kavuştu. 2 insanın hayatını kurtarmak bizim için çok mutluluk verici bir duyguydu. Bağış yapmaya ve hayat kurtarmaya devam edeceğiz” dedi.
Ankara Başkentli sanayiciler ABB Başkanı Yavaş ile bir araya geldi Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç ve sanayiciler, Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş’la bir araya geldi. Ankara Sanayi Odası Başkanı Seyit Ardıç ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, ASO üyesi sanayicilerle bir araya geldi. Yavaş’ın ev sahipliğinde Büyükşehir Belediyesi’nin Mogan Konuk Evi’nde gerçekleşen buluşmaya ASO Yönetim Kurulu üyelerinin yanı sıra Başkent’te farklı sanayi bölgelerinde faaliyet gösteren çok sayıda sanayici katıldı. Toplantıda Ankaralı sanayiciler, yerel yönetim noktasında yaşadıkları sorunları ve çözüm önerilerini doğrudan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a iletti. Toplantının açılış konuşmasını yapan Ardıç, sözlerine yerel seçimlerde Büyükşehir Belediye Meclisi’nde de çoğunluğu sağlayan başarısından dolayı Yavaş’ı tebrik ederek başladı. Yerel kalkınmanın yerel yönetimlerle sanayicinin sürdürülebilir iş birliğine bağlı olduğunu vurgulayan Ardıç, “Biz sanayiciler, içinden geçtiğimiz bu zorlu dönemde sabır, cesaret ve inatla üretmeye çalışıyoruz. Ancak özellikle yol, yağmur suyu, kanalizasyon gibi altyapı sorunlarımızda yerel yönetimlerle iş birliği içinde olmazsak temel çalışmalarımız aksamakta, şehrimizin ve ülkemizin sürdürülebilir kalkınmasına yapacağımız her katkı sekteye uğramaktadır” ifadelerini kullandı. “Desteğin devam edeceğine inanıyorum” Belediyelerin asli görevlerinden birinin de küçük ve ortak ölçekli işletmeleri ve girişimciliği teşvik ederek, ortak bir kalkınma vizyonu oluşturmak olduğunu belirten Ardıç, bu noktada Ankaralı sanayicilerin şanslı olduğunu belirterek, şöyle devam etti: “Sayın Mansur Yavaş, göreve geldiğinden itibaren bizim sesimize sadece kulak vermedi, çok büyük destekler de sağladı. Sayın başkanla başkentimizin birçok bölgesinde sanayicilerimizle bir araya geldik; sorunlarımızı, talep ve önerilerimizi dile getirdik. Organize sanayi ve diğer sanayi bölgelerinde sorunlarımızın çözümüne önemli katkılar sağladı. Bu desteğin devam edeceğine inanıyorum.” Ankara’nın yüzde 90’ından fazlası sanayi ürünü olmak üzere 12 milyar doları aşan ihracat, 1 milyonu aşan istihdamıyla bir sanayi ve teknoloji kenti olduğunu belirten Ardıç, “Bizlere düşen dijital ve yeşil dönüşümü sağlayarak, sanayi tesislerimizi ileri teknolojiyle geleceğin pazarlarına hazırlamaktır” dedi. Ankaralı sanayicilerin yüksek katma değerli, ileri teknolojiye dayalı, verimli, çevreye duyarlı ve sürdürülebilir üretim yapmalarının Türkiye’yi de gelişmiş ülkeler ligine çıkaracağını söyleyen Ardıç, bu hedefler için bazı çalışmaların ivedilikle başlaması gerektiğini belirtti. “Fuar alanı ve havalimanı metrosu yapılmalı, yurt dışı direkt uçuş sayısı artmalı” Ankara’nın fuar alanı bulunmayan nadir başkentlerden biri olduğuna ve bu konuda acil girişimde bulunulması gerektiğine dikkat çeken Ardıç, havalimanına metro bağlantısının da bir an önce sağlanmasının önemine vurgu yaptı. Ardıç, Ankara’dan yurt dışına direkt uçuş sayısının da son derece yetersiz olduğunu belirterek, “Bu konuda Ankara Sanayi Odası olarak yaptığımız lobi çalışmalarına Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mansur Yavaş’ın vereceği desteğin direkt uçuş sayısının artmasına büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz” açıklamasında bulundu. “Yerel yönetim-sanayi iş birliğinin artarak devam edeceğine inanıyorum” Ardıç, Başkan Yavaş’ın sanayicilerin yerel yönetime ilişkin sorunlarını bizzat dinlemesi ve çözümlenmesi konusundaki çabalarının çok kıymetli olduğunu belirterek, “Başkentimizde yerel yönetim-sanayi iş birliğinin bundan sonra da artarak devam edeceğine inanıyorum. Sayın Mansur Yavaş’a bugüne kadar sağladığı destekler için teşekkür ediyorum” diye konuştu. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ise, başkentli sanayicilerle bir araya gelmekten büyük memnuniyet duyduğunu belirtti. Sorunları yerinde tespit edip çözmeye çalıştıklarını söyleyen Yavaş, “Sanayicilerimizle bundan sonra da bir araya gelip, onlar için neler yapabileceğimizi istişare edeceğiz. Çünkü sizler ne kadar üretirseniz biz de bu üretimden gelen vergiyle Ankara’mıza hizmet ediyoruz” dedi. Organize Sanayi Bölgeleri ile iş birliğine devam edeceklerini söyleyen Yavaş, “Ankara’yı ortak akılla yönetip, üretimde, ihracatta öne geçmiş, Cumhuriyet’e yakışır bir başkent için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu. Toplantı, Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın Ankaralı sanayicilerle sohbetiyle devam etti. ASO üyeleri, yerel yönetimlere ilişkin sorun, talep ve çözüm önerilerini doğrudan Başkan Yavaş’a iletme fırsatı buldu.