EKONOMİ - 03 Şubat 2021 Çarşamba 10:04

Hayvancılık sektöründe yapay zeka dönemi

A
A
A
Hayvancılık sektöründe yapay zeka dönemi

Balıkesir Hayvancılık Kooperatifleri Birliği (HAYKOOP) geliştirilen yerli ve milli teknolojiyle üreticilerin aylarca süren kayıt sistemini birkaç güne düşürerek hem iş kaybının hem de zaman kaybının önüne geçti.

Dijitalleşme ve yapay zeka Türkiye'de hayvancılık sektöründe de kullanılmaya başlanıldı. Balıkesir HAYKOOP'ta geliştirilen yapay zeka sayesinde günlerce süren üye kayıt sistemi çok daha kısa sürede tamamlanıyor. Konuyla ilgili bilgi veren Balıkesir HAYKOOP Başkanı Faruk Özen, "Kurmuş olduğumuz sistem bir yapay zeka teknolojisinden ibaret. Burada devlet tarafından verilen süt desteklemelerinden çiftçilerimizin yararlanabilmesi için bu çiftçilerimize ait aylık müstahsil kayıtları ve bunlara ait belgeler düzenli olarak bakanlığın hayvan bilgi sistemine girilmesi gerekiyor. Tabi ki bu bilgilerin girilmesi bir tekrardan ibaret. Her ay aynı isimlerin aynı kişilerin süt miktarları ve anne baba isimleri tarzında ki isimleri her ay tekrarlanıyor. Ve bu işlemler 6 bin tane. Müstahsilimiz için haftalarca sürüyor. Personelimiz çok sayıda personelimiz bu işlerle meşgul olmak zorunda kalıyor. Personelimizin iş yükünü azaltmak için personelimizi daha verimli kullanmak için yazılım ekibimize böyle bir kolaylık yapmalarını talep ettik. Ortaya çıkan sonuç yapay zeka teknolojisiyle bir dijital asistanımız oldu. İsmine de ARYA ismini koyduk" dedi.

ARYA sayesinde mevcut personeli de daha aktif kullandıklarını ifade eden Özen, "Bu dijital asistanımızın şimdi personelimizin haftalarca tekrardan ibaret olan makbuz girişlerini bu dijital asistan hafta sonu, hafta içi; gece, gündüz 24 saat birden fazla bilgisayarda tamamen otomatik olarak kendisi giriyor. Bunları girerken de sıfır hata giriyor. Eğer yüklediğimiz tablolarda bir hata varsa bu hataları da ayıklama özelliğine sahip. Böylelikle bu iş için ayırdığımız personelimizi artık daha verimli diğer işlerimiz de kullandığımız gibi hem de daha erken işleri bitirmiş oluyoruz. Tabi ki dijital çağda yaşıyoruz her alanda her sektörde dijital gelişmeler günlük hayatımıza yansıyor. Tarım ve Hayvancılık sektöründe de son zamanlarda ciddi bir dijitalleşmeye gidiyoruz. Orman yangınlarıyla mücadelede meteorolojik erken uyarı sistemlerinde kadastro işlemlerde. Bizde Balıkesir Hayvancılık Kooperatifleri Birliği olarak Tarım Bakanlığımıza sektörümüze böyle bir yeniliği kazandırmış olmanın, böyle bir dijital hizmet getirmiş olmanın ayrıca mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz" şeklinde konuştu.

Hakan Küçükakman
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Mıhlama için izdiham: Süleymanpaşa’da 1 tonluk lezzet seli Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde düzenlenen 2. Hamsi ve Mıhlama Festivali’nin ilk gününde yaklaşık 1 ton mıhlama kısa sürede tükenirken, etkinlik alanında zaman zaman izdiham yaşandı. Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde Karadenizliler Derneği tarafından organize edilen 2. Hamsi ve Mıhlama Festivali, ilk gününden yoğun ilgi gördü. Festival kapsamında vatandaşlara yaklaşık 1 ton mıhlama ikram edilirken, lezzetten tatmak isteyenler erken saatlerden itibaren etkinlik alanına akın etti. Kazanlarda hazırlanan mıhlama karıştırılırken ortaya çıkan görüntüler adeta görsel şölene dönüştü. Mıhlama dağıtımı öncesinde oluşan uzun kuyruklar dikkat çekerken, dağıtımın başlamasıyla birlikte kalabalık zaman zaman kontrolden çıktı, yoğunluk üst seviyeye ulaştı. Oluşan kalabalık nedeniyle festival yetkilileri, hazırlanan mıhlamanın yetip yetmeyeceği konusunda endişe yaşadı. İzdiham havadan görüntülendi Mıhlama için oluşan metrelerce kuyruk ve kalabalık, dron ile görüntülendi. Havadan çekilen görüntülerde, etkinlik alanındaki yoğunluk net şekilde gözler önüne serildi. Festivalin ilk günü, yoğun katılım ve renkli görüntülerle hafızalara kazındı. "6 bin kişiye mıhlama dağıtacağız" Tekirdağ Karadeniz İlleri Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Muharrem Akyüz, "Hamsi ve Mıhlama festivalimizin bugün ikinci günündeyiz. Arkamda görüyorsunuz izdiham oluştu. Bu daha ikinci gün mıhlama dağıtımı. Sağ olsun Süleymanpaşalılar bizlere tevazu gösteriyorlar. Bizi çok memnun ettiler ve çok kalabalık oldu. Mıhlama yetecek mi yetmeyecek mi bunun endişesi içerisindeyiz. Katılan herkese çok teşekkür ediyorum. 6 bin kişilik mıhlama hazırladık, 6 bin kişiye ücretsiz mıhlama dağıtacağız. Yarın da 10 bin kişiye ücretsiz hamsi dağıtacağız" dedi.
Ankara Yoğurt, ayran, turşu gibi ürünler 2026’da gıda trendleri arasında Türk mutfak kültüründe önemli bir yere sahip olan yoğurt, ayran ve turşu gibi ürünlerin tüketim trendinin arttığını belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Sena Nur Doğan, "İnsanlar bu gıdaları artık yalnızca sindirim için değil, bağışıklık, ruh hali ve enerji üzerindeki etkileri nedeniyle tercih ediyor; böylece kültürel tarifler modern dokunuşlarla yeniden popülerleşiyor" dedi. Bireylerin artık yalnızca beslenmeye değil sağlıklarını korumaya, yaşam kalitesini artırmaya, zihinsel ve bedensel dengeyi sağlamaya ve çevre bilinciyle hareket etmeye odaklandığını vurgulayan Medicana International Ankara Hastanesi Feel Well Beslenme ve Yaşam Tasarımı bölümü Diyetisyen Sena Nur Doğan, 2026 yılına nostaljik tatlar ve geleneksel pişirme tekniklerinin damga vuracağını söyledi. Proteinin beslenmenin merkezindeki yerini daha da sağlamlaştıracağına belirten Diyetisyen Sena Nur Doğan şu bilgileri paylaştı: "Bu yılın en güçlü sağlık temalarından biri bağırsak sağlığı. Mikrobiyom dostu ürünler, prebiyotik lifler, fermente gıdalar ve doğal probiyotik içeren seçenekler giderek daha fazla tercih ediliyor. Yoğurt, ayran, turşu gibi kültürümüzde var olan gıdalar modern beslenme trendlerinin yıldızı haline geliyor. 2026’da sağlıklı beslenme ‘yasaklar’ üzerinden ilerleyen katı bir sistem olmaktan çıkıyor. Yerini; tat duyusunu tatmin eden, dokularla oynayan, nostaljik lezzetleri modern yorumlarla yeniden sunan bir beslenme kültürü alıyor. Fermente gıdalar, bakliyatlar, ev yapımı soslar, eski pişirme teknikleri ve yerel malzemelerle hazırlanan yemekler güçlü bir geri dönüş yapıyor." Sığır yağı talebi artıyor Sığır yağının raflarda daha sık görüleceğini aktaran Diyetisyen Sena Nur Doğan, "Bir zamanlar geleneksel yemek pişirmenin temel unsurlarından biri olarak yüksek dumanlanma noktası ve zengin aromasıyla değer verilen sığır yağı, alternatif yağ arayışındaki tüketiciler tarafından yeniden keşfediliyor. Ancak sığır yağı doymuş bir yağdır. Yüksek doymuş yağ alımı, kalp ve damar hastalıkları riskiyle ilişkilidir; bu nedenle az miktarda tüketilmesi en sağlıklısıdır" ifadelerini kullandı. Proteinli içecekler daha da popülerleşiyor İçeceklerin artık yalnızca bir tamamlayıcı değil, başlı başına fonksiyonel bir ürün haline geldiğini ifade eden Diyetisyen Sena Nur Doğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Elektrolit destekli sular, proteinli içecekler, prebiyotik içeren soğuk çaylar, mantar özleri ve zihinsel dengeyi hedefleyen bitkisel karışımlar her zamankinden daha popüler. Tüketici, içtiği her ürünün kendisine ne sağladığını bilmek istiyor. Bu durum, üreticileri daha sade içeriklere, daha net amaçlara ve daha şeffaf etiketlere yönlendiriyor. Günümüz gıda trendleri, sağlıklı beslenmenin yalnızca makro ve mikro besin dengesiyle sınırlı olmadığını; keyif, sürdürülebilirlik, duygusal iyilik hali, kültürel bağlar ve pratik yaşamla uyumlu bir bütünlük sunması gerektiğini gösteriyor. 2026; bedeni besleyen, zihni destekleyen ve gezegene saygı duyan daha bütüncül bir beslenme yılı olacak."