EKONOMİ - 11 Aralık 2021 Cumartesi 22:32

Hazine ve Maliye Bakanı Nebati iş dünyası temsilcileriyle yeni ekonomi modelini konuştu

A
A
A
Hazine ve Maliye Bakanı Nebati iş dünyası temsilcileriyle yeni ekonomi modelini konuştu

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati iş dünyası temsilcileriyle bir araya geldiği toplantı sona erdi. Toplantı yaklaşık 7 saat sürdü ve iş dünyasından 70’e yakın temsilci katıldı.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati iş dünyası temsilcileriyle bir araya geldi. Toplantıda yatırım, istihdam ve üretimin artırılması gibi konular ele alındı. Bakan Nebati aynı zamanda iş dünyası temsilcilerine yeni ekonomi modeli hakkında bilgi verdiği öğrenildi. Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde basına kapalı olarak gerçekleştirilen toplantı sonrası iş dünyası temsilcileri toplantıyla ilgili değerlendirmede bulundu.

Avdagiç: "Üretim, istihdam, yatırım ve ihracat ağırlıklı politika katlanarak devam edecek"

İTO Başkanı Şekib Avdagiç, "Bakanımız önümüzdeki ekonomik yol haritamızla ilgili bilgiler paylaştı. Uzun zamandır görmediğim kadar büyük kapsamlı bir istişare toplantısı yapıldı. Türk iş dünyasının tüm kesimlerini temsil eden katılımcılar vardı. Sektör temsilcileri görüşlerini çok açık, net biçimde gündeme getirdi. Bakanımız sektör temsilcilerinin görüşlerini not aldı. Ortaya çıkan büyük resim bizi oldukça memnun etti. Önümüze çıkan zorlukları nasıl aşacağımız konusunda istişarelerde bulunuldu. 2022’ye geçerken üretim, istihdam, yatırım ve ihracat ağırlıklı politikanın katlanarak devam edeceğine inanıyoruz" ifadelerini kullandı.

Gülle: "Dış ticaret fazlası veren Türkiye hedefine ulaşacağız"

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, "TİM olarak ülkemizde özellikle pandemiden sonraki dönemde ihracattaki başarılarla ülkemizin yüzünü güldürdük. Toplantıda bakanımızın açıkladığı ekonomik model konuşuldu. İş dünyası temsilcileri görüşlerini dile getirdi. İhracat eksenli büyüme, düşük cari açık modelini sağlayacak önemli bir nokta ihracat. Bugüne kadar önemli bir ihracat başarısı gösterdik. Şuan itibariyle bile 2022’nin ihracat hedefine yakın bir ihracat gerçekleştirdik. Toplantıda dövizde yaşanan volatilitenin azaltılmasına yönelik, Türk Lirasına güvenin yükselmesine yönelik istişarelerde bulunduk. Enflasyonla mücadele sadece bakanlığın sorunu değildir. Bizde bu konuda desteğimizi toplantıda ifade ettik. Dış ticaret fazlası veren Türkiye hedefine ulaşacağız" dedi.

Hisarcıklıoğlu: “Yapıcı bir toplantı oldu”

İş dünyasının farklı sektördeki temsilcilerinin bir araya geldiğini söyleyen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “60’ın üzerinde bir katılım vardı. Yapıcı bir toplantı oldu. Bu toplantıda herkes sorunları birebir aktarabildi. Hazine ve Maliye Bakanımız sorunlarımızı tek tek dinledi ve yeni ekonomik program hakkında bilgiler verdi. Ham madde fiyatlarındaki artış, medikal firmaların ödemeleri ve kamuya iş yapan firmaların durumu gibi birçok konu gündeme getirildi” ifadelerini kullandı.

Olpak: “Yeni ekonomik model ile ilgili bilgiler verildi”

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak da, “Toplantıda her şey konuşuldu. Hazine ve Maliye Bakanımız kendi yol haritasını açıkladı. Kendi görüşlerimizi ifade ettiğimiz ve tek tek cevaplarımızı aldığımız bir toplantı gerçekleşti. İhracatımız çok güzel ilerliyor. İstihdamımızda kötü bir tablomuz yok. Hazine ve Maliye Bakanının sunumunu yaptığı yol haritasında; düşük cari açık, yüksek büyüme ve ihracata dayalı bir büyüme modeli içerisinde bir yol çizileceği açıklandı. Enflasyon bir başka önemli başlığımız. Geçmişte hem düşük enflasyon hem de yüksek büyüme gerçekleştirilmişti. Bundan sonraki süreçte bunu gerçekleştirebiliriz. Güvene ihtiyacımız vardı ve bu güveni Hazine ve Maliye Bakanımızda gördük” diye konuştu.

Verimli bir toplantının gerçekleştiğini belirten Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben ise, “Hazine ve Maliye Bakanımız yeni ekonomik modeliyle ilgili bir sunum gerçekleştirdi. Toplantıya katılan iş insanları da fikirlerini söylediler” dedi.

Baran: "Sorunlarımızı hep birlikte aşacağız"

Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, "ATO olarak KOBİ’ler ile ilgili sıkıntıları gündeme getirdim. Bakanımız bütün sorunlarımızı not aldı. Toplantı çok verimli geçti. Hepimizin amacı ülkemizi daha iyi yerlere getirmek, bizim derdimiz Türkiye. Problemlerimiz var biliyoruz bu sorunlarımızı hep birlikte aşacağız. Yeni ekonomi modelimizle ilgili bakanımız bilgi verdi. Katılımcılarda yeni model ile ilgili görüşlerini dile getirdiler. Bu toplantıların oldukça faydalı olacağını düşünüyorum" dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Nebati iş dünyası temsilcileriyle yeni ekonomi modelini konuştu

Murat Ergin - Muhammed Fırat Aksoy

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul L’oréal Türkiye genç bilim kadınlarını ödüllendirmeye devam ediyor Tekno-güzellik şirketi L’Oréal Türkiye’nin UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle yürüttüğü "Bilim Kadınları İçin" programı 23 yıldır devam ediyor. Program, bugüne kadar Türkiye’den 128 bilim kadınını destekledi. Bu yıl Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nden Doç. Dr. Banu İyisan, Üçlü Negatif Meme Kanseri için tamamen doğal biyomalzemelerle akıllı ve hedefli nanoilaç teknolojileri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle ödüllendirildi. Türkiye’nin önde gelen kurumsal sosyal sorumluluk programlarından biri olan "Bilim Kadınları İçin" programında, bu yıl ödül alan bilim kadınları L’Oréal Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen tören ile duyuruldu. Bu kapsamda Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Banu İyisan, tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri (ÜNMK) tedavisinde hedefli ve akıllı nanoilaç sistemleri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle öne çıkıyor. Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserinin agresif alt türlerinden Üçlü Negatif Meme Kanseri’ne yönelik bu çalışma, mevcut tedavilerin sınırlılıklarını aşmayı hedefleyen önemli bir yaklaşım sunuyor. Eğitim ve araştırma yolculuğu: Almanya’dan Türkiye’ye uzanan bilim kariyeri Programın uluslararası ayağı olan L’Oréal-UNESCO For Women in Science, 140’dan fazla ülkede 4 bin 700’den fazla bilim kadınını desteklemiş ve bu isimlerden 7’si daha sonra Nobel Ödülü’ne layık görülmüştü. Türkiye, bu programın en aktif yürütüldüğü ve en çok destek veren ilk beş ülkeden biri olarak öne çıkıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünde lisans ve yüksek lisansını tamamlayan Doç. Dr. Banu İyisan 2012 yılında doktora eğitimi için Almanya’ya taşındı. Leibniz Polimer Enstitüsü’nde biyomedikal nanomalzemeler, kontrollü ilaç salım sistemleri, sentetik biyoloji ve biyosensör uygulamaları üzerine çalıştı; 2016’da Dresden Teknik Üniversitesi’nden doktora derecesini aldı. Doktora sürecinde International Helmholtz Research School for Nanoelectronic Networks (IHRS NANONET) programında nanoteknoloji ve malzeme bilimi üzerine eğitim alan araştırmacı, 2017-2020 yılları arasında Max Planck Polimer Araştırma Enstitüsü’nde yürütülen bir AB projesinde, meme kanseri teşhisi için nanofotonik sistemler geliştirmeye yönelik doktora sonrası çalışmalar yaptı. 2023 yılında Max Planck Partner Grup Lideri seçilerek, MPIP ile uluslararası iş birliğini güçlendirdi. Üçlü negatif meme kanserine yönelik yenilikçi tedavi yaklaşımı Yürüttüğü akıllı hibrit nanoilaç teknolojisi projesiyle, meme kanserinin en agresif alt türlerinden biri olan Üçlü Negatif Meme Kanseri’nin hedefli tedavilere yanıt vermemesi ve mevcut kemoterapi ilaçlarının ciddi yan etkilere yol açması nedeniyle ortaya çıkan ihtiyaca çözüm sunmayı amaçlayan İyisan, proje kapsamında tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri hücrelerini seçici biçimde hedefleyebilen ve pH gibi çevresel uyarılara duyarlı çalışan akıllı hibrit nanoilaç taşıyıcılarının tasarlanmasını hedefliyor. Bu yaklaşım, tedavi etkinliğinin artırılmasına ve yan etkilerin önemli ölçüde azaltılmasına katkı sağlamayı amaçlarken, sürdürülebilir teknolojilerle geliştirilen sistemin gelecekte farklı agresif kanser türlerinde de uygulanabilir olması hedefleniyor. 2020 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nde görev yapan Doç. Dr. Banu İyisan aldığı fonlarla Biyofonksiyonel Nanomalzeme Tasarım Laboratuvarı’nı kurarak araştırmalarını burada sürdürmeye devam ediyor.
Erzincan Erzincan’da 111 bin tuz çalısı toprakla buluşturuldu Erzincan’da 3 köyde 1000 dekarlık mera alanına dikilen tuz çalısı, erozyonla mücadele ve hayvancılıkta kaba yem ihtiyacına katkı sunacak. Erzincan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yürütülen proje kapsamında, kent genelinde mera kalitesini artırmak ve hayvancılıkta kaba yem açığını azaltmak amacıyla bir çalışma hayata geçirildi. Bu kapsamda Erzincan’da 3 köyde toplam 1000 dekarlık mera alanına 111 bin adet Atriplex Halimus (Tuz Çalısı) fidanı dikildi. Son yıllarda hem hayvan beslenmesinde hem de erozyonun önlenmesinde etkin şekilde kullanılan tuz çalısı bitkisi, özellikle kurak ve tuzlu topraklara uyum sağlamasıyla dikkat çekiyor. Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürlüğü de bu özelliklerinden dolayı tuz çalısını meraların ıslahında yaygınlaştırarak, hayvancılığın sürdürülebilirliğine katkı sağlamayı hedefliyor. Proje kapsamında Mollaköy Mahmutlu Mahallesi’nde 300 dekarlık alana 33 bin 300 adet, Pınarönü köyünde 450 dekarlık alana 49 bin 950 adet ve Aydoğdu köyünde ise 250 dekarlık alana 27 bin 750 adet tuz çalısı fidanı toprakla buluşturuldu. Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafından finanse edilen projenin toplam maliyeti ise 2 milyon TL olarak açıklandı. Proje sahasında incelemelerde bulunan Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürü Alper Koçaker, Erzincan’ın yüzölçümünün yaklaşık üçte birinin meralardan oluştuğunu belirterek, bu alanların verimliliğinin artırılmasının hayvancılık açısından büyük önem taşıdığını ifade etti. Hayvancılık sektörünün ihtiyaç duyduğu kaba yemin önemli bir bölümünün meralardan karşılandığını vurgulayan Koçaker, özellikle küçükbaş hayvancılığın meralara bağımlı olduğuna dikkat çekti. Erzincan’da her yıl ortalama 3 meranın ıslah ve amenajman projelerine dahil edildiğini belirten İl Müdürü Koçaker, tuz çalısı projelerinin de bu çalışmaların önemli bir parçası olduğunu söyledi. Tuz çalısının derin ve kazık kök yapısı sayesinde toprağı tutma kapasitesinin yüksek olduğunu ifade eden Koçaker, bu özelliğiyle erozyonla mücadelede etkili bir bitki olduğunu kaydetti. Koçaker açıklamasında, "Tuz çalısı kuraklığa dayanıklı, iklim değişikliği ve çölleşmeye karşı dirençli, sorunlu ve tuzlu topraklarda bile yetişebilen çok önemli bir bitkidir. Kış mevsiminde yaprağını dökmemesi ve yoncaya eş değer besin değerine sahip olması hayvancılık açısından büyük avantaj sağlamaktadır. Hayvanlar tarafından sevilerek tüketilen tuz çalısı, tuzlu yapısı sayesinde hayvanların tuz ihtiyacını da doğal yoldan karşılamaktadır. Mahmutlu, Pınarönü ve Aydoğdu köylerimizde 111 bin adet tuz çalısı fidanını toprakla buluşturduk" ifadelerini kullandı. Hayata geçirilen proje ile birlikte Erzincan’da meraların verimliliğinin artırılması, erozyonun azaltılması ve hayvancılıkta sürdürülebilir yem kaynaklarının güçlendirilmesi hedefleniyor.