POLİTİKA - 24 Ekim 2014 Cuma 13:49

Hdp'li Kaplan'dan Sayıştay raporlarına sert eleştiri

A
A
A
Hdp'li Kaplan'dan Sayıştay raporlarına sert eleştiri

HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, "Sanki çatışma sürüyor, operasyon oluyor gibi operasyon tazminatı almaya devam etmişler, Biz burada çözüm için Meclis'te elimizi taşın altına koyarken, hükümet kendi emrindeki polisine barış döneminde para ödemiş (operasyon tazminatı), bu hükümetin vicdanı yok" dedi.

Kaplan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında dün Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşmelerine başlanan 473 milyar liralık 2015 yılı bütçesine ilişkin açıklamalarda bulundu. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in sunum yaptığını ve bütçe takviminin belirlendiğini dile getiren Kaplan, "Bütçe hakkı her yurttaşın Hazine'ye koyduğu her kuruşun denetlendiği en temel hak ve özgürlüktür. Bu açıdan maalesef bu yıl da bütçeyi denetim hakkı ortadan kaldırılmıştır. Bu Sayıştay denetim raporlarıyla da ortadadır. Çünkü Sayıştay, Meclis adına denetim yapar oysa ki iktidar kendi yandaşlarını Sayıştay'a seçtirmek suretiyle Meclis'in bir denetim organı olmaktan çıkarmış, hükümeti aklayan bir Sayıştay'a çevirmiştir. Yani bir 'Ak Şayıştay'la karşı karşıyayız" ifadelerini kullandı.

Askeri ve güvenlik harcamalarıyla ilgili Sayıştay raporlarını eleştiren Kaplan, "MİT Müsteşarlığı'yla ilgili bakıyoruz, topu topu 4 sayfa. Eğer bunun adı raporsa, buna rapor deniyorsa, kusura bakmayın bunlar rapor nedir bilmiyor. Bunlara rapor dersi vermek lazım" dedi.
İçişleri Bakanlığı'nın bütçesine ilişkin hazırlanan Sayıştay raporunun da 4 sayfa olduğunu vurgulayan Kaplan, "Rapor yazmak çok rahat, bilgisayar icat edildikten sonra kes-yapıştır yapıyorsunuz, adını değiştiriyorsunuz, veriyorsunuz. Meclis'e sunulacak ciddi bir şey bulamamışlar. Bu Sayıştay, Meclis'in Sayıştay'ı mı?" diye sordu.

Jandarma teşkilatıyla ilgili raporu da eleştiren Kaplan, "Burada daha fazla 8 sayfaya çıkmış. Biliyorsunuz bir çözüm sürecine girdik. 2013 Ocak ayı itibarıyla 2014 yılına kadar çatışmasızlık dönemi oldu. Operasyonlar yok, yani geri çekilme dönemi başlamış ama Jandarma'da bakıyoruz. Birini örnek vereceğim, Van Jandarma Komutanlığı, 1 milyar 473 milyon 203 bin 73 lira yolcu taşıma, teçhizat, bakım-onarım ve tüketim masrafı. Yani çatışmalı yıllarda ne ise aynı rakam devam etmiş. Yani raporda şöyle bir tespit var. 2013'te Van'da ciddi bir olay olmadı ama bu rakamlar niye var? Bir bulgu koymuşlar" ifadelerini kullandı.

"BARIŞ DÖNEMİNDE OPERASYON TAZMİNATI ALMIŞLAR"
Kaplan, Emniyet Genel Müdürlüğü bütçesine yönelik Sayıştay raporlarını ise, şunları kaydetti: "Güvenlik paketi bugünlerde alt komisyonda görüşülüyor, makul şüphe hali var, önleme adı altında operasyonlar yapılacak. Bu raporda biraz daha kalınca veriler var. Neden emniyette güvenlik paketi Alman polisi esinlenerek yapılmış ortaya çıkaracağız. Çok basit örneklerle gideceğim. Birinci bulgu, biliyorsunuz paralel soruşturmalarına da yansıdı. Taltif ödemeleri, örnekleme yöntemiyle incelemişler, bakmışlar ki sık sık ödeme yapılmış ve rutin uygulama haline gelmiş, herkes yapmış.

İlginç bir şey daha 2013-2014'te çatışma olmayınca operasyon oluyor mu? Özel harekat operasyon timleri alanlara çıkıyor mu? Yok. Sanki çatışma sürüyor, operasyon oluyor gibi operasyon tazminatı almaya devam etmişler. Operasyon tazminatı ödeniyor arkadaşlar. Biz burada çözüm için Meclis'te elimizi taşın altına koyarken, hükümet kendi emrindeki polisine barış döneminde para ödemiş, bu hükümetin vicdanı yok. Operasyon tazminatı ödenmesiyle ilgili mevzuatı açmışlar, personel yerine bütün personeli kapsayacak şekilde dağıtmışlar. Yani mutfakta patates doğrayan da elinde silah arazide gezen de masa başındaki memur da operasyon tazminatı almış. Var mı böyle bir hukuk. Şimdi anlıyorsunuz son olaylarda neden ortalık karıştırılıyor."

"POLİSLERE SEYYAR GÖREV TAZMİNATI VERİLMİŞ"
Trafik denetleme ve şube müdürlüklerinin kestiği cezalara ilişkin trafik polislerine "seyyar görev tazminatı" verildiğini belirten Kaplan, "Keyfi kesilen cezalara AK Parti hükümeti seyyar görev tazminatı vermiş. Bu vatandaşın akçesini bu kadar hoyratça kullanan bu hükümet güvenlik yasalarını bunun için çıkarıyor. Peki 3 yıldır Suriye'ye ilişkin her gün çıkıp konuşuyorlar, Özgür Suriye Ordusu'na verilen silah ve teçhizatın miktarı, envanteri, rakamı nedir? Bütçede yok" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun "1.5 milyon Suriyeli'ye 5 milyar liralık yardım yapıldığı" yönündeki sözlerini hatırlatan Kaplan, " Şimdi soruyorum, bu da bütçede yok, rakamları açıkla. Hangi kalemden verdin, nereye verdin, kime verdin. Yoksa Katar'dan para mı aldın? Başka yerden kara para mı alıyorsunuz, başka yerlerden kara para muslukları mı var?" diye sordu.

Geçtiğimiz dönemlerde açıklanan Orta Vadeli Programı (OVP) da eleştiren Kaplan, "Sayın Bakan dün sunuşlarında söylüyordu, 'Bu bütçe seçim bütçesi değil' diyordu. Bal gibi seçim bütçesi, her şeyiyle seçim bütçesi. Açıkları kapatmak için özelleştirmeye tam gaz verilecek. Bütün şeker fabrikalarını ve para edecek her şeyi özelleştirip satacaklar ki bu seçimdeki açığı kapatabilsinler" dedi.

"AK PARTİ HÜKÜMETLERİNDE SARI MODASI BAŞLADI"
Ekonomik gidişatta müteahhitler hak-edişlerini hükümetten alamadıklarını öne süren Kaplan, "AK Parti hükümetlerinde sarı zarf modası başladı. Sarı zarfla bir müteahhit bankalara gider, bürokratlara gider iş bitirir, hak-edişini alır o da kazanır, diğeri de kazanır. Buna kazan-kazan politikası diyor AK Parti hükümeti, bütçeye hakim olan politika bu oldu. Kurlar dalgalanmıyor, kurlarda fırtına esecek. Euro ve dolar karşısında lira her geçen gün değer kaybederken FED'in politikası karşısında Merkez Bankası'nın yüzde 8'lerde faiz politikasıyla hangi okyanusa açıldığını bilmiyor hükümet. Bu hükümetin tanımlamasını yaparsak aynı şöyle: 'Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete', ya döner ya dönmez. Bu hükümetin ekonomi politikası bu" şeklinde konuştu.

"CUMARTESİ ANNELERİ 500 HAFTADIR KAYIP ÇOCUKLARINI ARIYOR"
Kaplan, Cumartesi Anneleri'nin 500 haftadır kayıp çocuklarını aradıklarını belirterek, "Tek bir şey istiyorlar adalet, kayıplar bulunsun. Kişilerin gözaltında kaybolmasıyla alakalı Birleşmiş Milletler'in sözleşmesini Türkiye halen imzalamamış. Bu ayıp bu kara leke hükümetin alnında duruyor. 2006'dan bu yana Meclis'te bunu defalarca gündeme getirmemize rağmen AK Parti hükümeti bunu yapmamış. Şu an 500. hafta Meclis'te grubu olan bütün partileri bu sözleşmeyi imzalamaya davet ediyorum" dedi.

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Kaplan, "Çözüm sürecinde 200 sayfalık bir yol haritasından bahsediliyor. Siz şahsen gördünüz mü yol haritasını?" sorusuna, "Sayın Selahattin Demirtaş da giden arkadaşlar da öyle bir şey olmadığını söylediler. Sadece başlıkları içeren 1 sayfalık sekreterya, gözlem heyeti, müzakere heyeti gibi. Buna hükümet yol haritası diyorsa bir şey diyemeyiz. Hükümeti bu konuda biraz daha samimi ve ciddi olmaya davet ediyorum" cevabını verdi.

"Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, sekreteryayla ilgili grup başkanvekilleri heyetinin de değiştirilebileceğin söylüyor, nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Kaplan, "Çözüm sürecinin bir hedefi var. Devasa bir sorun, 30 yıllık çatışma sürecini sonlandırmak. Biz bunu Türkiye'nin demokratikleşmesi olarak görüyoruz. Böylesi hassas konularda görüşen tarafların birbirlerine karşı azami derecede saygılı ve yapıcı olması gerekir, pozitif davranması gerekir. 'Ben yaptım, ben ettim, ben seçtim, istediğimi yaparım' teptipçi anlayışı diyalog biçim değildir, monolog biçimidir. Eğer monolog biçimiyle bu çözümler mümkün olsaydı dünya örneklerinde kendini gösterirdi. Onun için çözüm süreci çok hassas bir konudur, heba edilmeyecek bir konudur. Herkesin diline daha çok dikkat etmesi gerekir" karşılığını verdi.

Bu yıl Cumhurbaşkanlığı Saray'ın düzenlenecek 29 Ekim Resepsiyonu'na katılıp katılmayacağına yönelik soru üzerine, "29 Ekim resepsiyonuna ben katılmam, partimi bilmem. Ben Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan olarak, söylüyorum, Kobani duruşu, dili ve yöntemi nedeniyle Cumhurbaşkanlığı'nın Cumhuriyet Resepsiyonu'na, Beştepe'ye katılmam" dedi. 

SİNAN USLU

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Nebi Hatipoğlu: “Eskişehirspor’un muhakkak şirketleşmesi ve kurumsallaşması lazım” AK Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu, Eskişehirspor İstişare Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Eskişehirspor’un muhakkak şirketleşmesi ve kurumsallaşması lazım. Eskişehir FK fikri ciddiye alınacak şeyler değildir” dedi. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Odunpazarı Belediyesi ve Tepebaşı Belediyesi öncülüğünde Eskişehirspor istişare toplantısı düzenlendi. Basına kapalı olarak yapılan toplantı, kentin ileri gelenlerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıya belediye başkanları, siyasi partilerin il başkanları, milletvekilleri, Eskişehirspor yönetimi katıldı. “Eskişehirspor’un muhakkak şirketleşmesi, kurumsallaşması lazım” Düzenlenen toplantının ardından açıklama yapan Nebi Hatipoğlu, Eskişehirspor’un şirketleşmesi ve kurumsallaşması gerektiğini ifade etti. Hatipoğlu, “Eskişehirspor’un önümüzdeki ay kongresi var. Kongre öncesi Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkanlarımız bir istişare toplantısı düzenleyerek, bizi de davet ettiler. Ben fikirlerimi anlattım. Daha önce söylediğim gibi Eskişehirspor’un muhakkak şirketleşmesi lazım, kurumsallaşması lazım. Bu doğrultuda biz de gerekli destekleri vereceğimizi söyledik. Milletvekillerinin, başkanların hangi partiden olduğunun çok bir önemi yok. Eskişehirspor partiler üstüdür. Ben AK Parti Milletvekili olarak diğer milletvekillerimizle birlikte, hükümetimiz, spor bakanlığımız Eskişehirspor’un daha önceki yıllarda hep yanındaydık, bundan sonra da yanında olacağız. Başkan kim olursa olsun, oraya yakışan bir başkan olduktan sonra biz hangi partiden olduğuna bakmayız. Eskişehirspor’un hak ettiği yere gelmesi için çalışmalarımı yaparız. Burada da bunları söyledik. İnşallah başkanlar da elini taşın altına koyar. Böylelikle Eskişehirspor hak ettiği yere gelir diye düşünüyorum” dedi. “Eskişehir FK fikri ciddiye alınacak şeyler değildir” Nebi Hatipoğlu, düzenlenen toplantı sonrasında kendisine yöneltilen "Eskişehir FK fikirleri hakkında ne düşünüyorsunuz?" sorusuna, “Eskişehirspor’un geçmiş dönemlerden kalan borçları var. Bu borçları ödememek adına yeni bir futbol kulübü kuralım, bunun arkasında bir yapı oluşturalım gibi bazı söylemler oldu. Tabi bunlar ciddiye alınacak şeyler değildir. Çünkü Eskişehirspor arması ve kulüp önemli. Yeni bir kulüp kurduğun zaman onun bir anlamı kalmıyor. Peşinden kimse koşmaz. Daha önce Eskişehir Basket’te bu yapıldı. Yarım bırakıp gittiler. Eskişehir Basket’i de kapattılar. Biz bu borçları ödemeyelim, gidip yeni kulüp kuralım falan bunlar Eskişehir’de işlemez. Belki başka şehirlerde işler. Bunu söyleyen Eskişehirlinin Eskişehirsporluluğundan şüphe ederim” diye cevap verdi. “Eskişehir FK düşünülemez” Eskişehirspor’un bulunduğu mevcut durumun tersine çevrilmesi ve eski günlerine dönebilmesi için düzenlenen toplantıdan sonra konuşan Eskişehirspor Başkanı Erkan Koca ise şunları söyledi: “İlk oturum gerçekleşti. Öncelikle açılış konuşmasını biz yaptık ve bu toplantıyı organize edenlere teşekkür ettik. Bugün burada gerçekten çok önemli isimler var. Eskişehirspor’un kurtuluşu da aslında bu isimlerden geçiyor. Fakat buraya gelen birkaç kişi ve üyenin Eskişehirspor FK, Yeni Eskişehirspor demeleri bizi oldukça üzdü. Bunlara karşı gündemimizde böyle bir durum olmadığını, eğer böyle bir gündemle devam ederse toplantıda olmayacağımızı açıkça söyledim. İçeride basın mensupları da olsaydı, taraftarlardan da bir heyet kurulup toplantıyı izlemeleri için imkan olsaydı. Burada böyle bir imkan da olmadı. Herkes herkesi tanıyor, basın içeride yok. Taraftar bu kulübün sahibi. Taraftarın kendi içinden seçeceği bir heyet burada olabilirdi. Hayırlısı olsun, inşallah hayırlara vesile olur. Bugün burada buluşmak, Eskişehir’in önemli isimleriyle, siyasetçileriyle, il başkanları, milletvekilleri, belediye başkanları ile Eskişehirspor’u konuşmak, Eskişehirspor FK ve Yeni Eskişehirspor konuları haricinde ümitlendirdi ve umutlandırdı. İnşallah iyi olacak.”
Balıkesir Kapıdağ Turizm Geliştirme Komisyonu’ndan ilk ziyaret Bandırma Ticaret Odası ve Erdek Ticaret Odası arasında imzalanan iş birliği protokolü ile oluşturulan “Kapıdağ Turizm Geliştirme Komisyonu” ilk ziyaretini Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı’ya gerçekleştirdi. Yeni oluşan komisyonunun ilk hedefinin sezon öncesinde Erdek ile ilgili farkındalığı en üst seviyeye getirerek, turizmde verimli bir sezon geçirmek olduğunu belirten Erdek Ticaret Odası Başkanı Hüseyin Uz, bundan sonraki süreçlerde akademi ve turizm sektörünün aktörleri ile iş birliği içerisinde bölgenin tanıtımına yönelik gerekli adımların atılması gerektiğini belirtti. Komisyonun yol haritası ile ilgili Prof. Dr. Mustafa Sarı’ya bilgi veren Bandırma Ticaret Odası Başkanı Adem Yılmaz ise bölgenin turizm payının artması için her türlü iş birliğine hazır olduklarını dile getirdi. “Erdek Körfezi Marmara Denizi’nin En Temiz Körfezi” Komisyon üyelerine Marmara Denizi ile ilgili son bilgileri veren Prof. Dr. Mustafa Sarı; Marmara Denizi’nde bulunan körfezler içerisinde en temiz körfezin Erdek Körfezi olduğunu, dünyada yaşayan tek pinaların bu bölgede bulunduğunu ve pinaların dünya koruma listesinde olan çok özel bir canlı türü olduğunu belirtti. Denizi temizlemede doğaya muhteşem katkıları olan pinaların korunarak bu alanda çoğalmasının sağlanması gerekliliğine işaret eden Prof. Dr. Mustafa Sarı, işletmelerin bu konuda azami dikkat göstermesi gerektiğini dile getirdi. Yapılan bu iş birliğinden duyduğu memnuniyeti de ifade eden Prof. Dr. Mustafa Sarı, protokol kapsamında yapılacak etkinliklere destek vereceğini belirtirken, bundan sonra gerçekleştirilecek etkinlikler ile ilgili fikir alışverişinde bulunuldu.