SAĞLIK - 13 Şubat 2016 Cumartesi 12:26

Hem çene yapıyor hem müzik!

A
A
A
Hem çene yapıyor hem müzik!

Prof. Dr. Selçuk Basa’nın yeni albümünün sürprizi, Ajda Pekkan... Sanatçı aynı zamanda kendi diş hekimi olan Dr. Basa’ya albümdeki “Yasak Aşk” adlı parçada vokal yapıyor.

Doğuştan ya da sonradan olan çene bozukluklarının tedavisi ile uğraşan çene cerrahisi, diş hekimliğinin en zor alanlarından biri… Eksik dişleri tamamlamak, çocuklardaki doğuştan gelen dudak damak yarıklarının cerrahisi, trafik kazası, kanser gibi sebeplerle çene kemiğinde oluşan hasarları tamir etmek, kısacası ağızı yeniden şekillendirmek, çene cerrahisinin işi. Zor bir alan yani… Bu nedenle bu alanın en başarılı cerrahlarını say deseniz bir elin parmaklarını geçmez. Prof. Dr. Selçuk Basa da bunlardan biri. Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Hacettepe Üniversitesi’nde çene cerrahisi ihtisasını yapan Prof. Dr. Basa’nın 100’den fazla bilimsel yayını, kendi adıyla anılan cerrahi teknikleri var. Bir dönem Marmara Üniversitesi Diş hekimliği Fakültesi’nin dekanlığını da yürüten Prof. Dr. Basa, şu anda aynı üniversitede öğretim üyesi olarak görev yapıyor.

MERAKLISINA SÖYLÜYOR

Başarılı çene cerrahı Prof. Dr. Basa, aynı zamanda iyi bir müzisyen… Üniversite öğrenciliği sırasında “steteskop” adını taşıyan orkestrada müzik yapmaya başlayan ünlü cerrah, müzikten hiçbir zaman kopmamış. 25 yıldır söz yazan, beste yapan Prof. Dr. Basa, ilk albümünü bundan 4 yıl önce çıkarmış. Şimdi ikinci albümü “Amorf”la müzikseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Dijital platformlarda piyasaya çıkan albüm, bu hafta sonu müzik marketlerde de yerini alacak. Prof. Dr. Basa, “meraklısına” hitap ediyor. Pek öyle ünlü olmak gibi bir niyeti de yok. Belirli bir dinleyici kitlesi var. Bilen dinliyor. Yeni albümünün kamuoyunu ilgilendiren tarafı ise bir şarkıda Süperstar Ajda Pekkan’la mikrofon karşısına geçmiş olması… Belki de sırf bu sebepten müzisyen Selçuk Basa, cerrah Selçuk Basa’nın önüne geçecek. Prof. Dr. Selçuk Basa ile sanatçıyla birlikte söyleme hikâyesini ve bundan sonraki planlarını konuştuk…

DOKTOR OLMASAYDIM MÜZİSYEN OLURDUM

Biz sizi bugüne kadar tıbbın zor alanlarından biri olan çene cerrahisinde yaptıklarınızla tanıdık. Biraz klasik olacak ama müzikle ne zamandan beri ilgileniyorsunuz? Benim müzikle en güçlü ilişkim “üretim” kısmında aslında. Yeni bir şeyler oluşturmak beni cezbediyor. Aslında yaptığım işle çok paralel giden şeyler bunlar. Çene cerrahisinde de, ağızdaki ve çenedeki, kısacası yüzdeki deformasyonları yapılandırıyorum. Müzikte de söz yazarak ya da beste yaparak yeni bir şeyleri hayata geçiriyorum. Albümlerde de ürettiğimi sesimle aktarıyorum. Müziğimle doktorluğumun kesiştiği nokta “üretim”… Küçüklüğümden beri müzikle ilgileniyorum ama asıl üniversite yıllarında başladı. Dört yıl önce Kürşat Başar’ın kardeşi Yağmur Başar’la eski parçalarımızı toplayıp ilk albümü yaptık. Eğer doktor olmasaydım profesyonel müzisyen olurdum…

POPSTAR OLMAK İSTEMİYORUM

Albümü yaparken hedefiniz neydi? Sadece ses sanatçısı olan, söz yazarı olan, müzik yapan kişi, bundan para kazanmak ister, şöhret olmak ister ama siz çok iyi bir çene cerrahısınız. Sizin beklentiniz ne? 

Aslında benim de kendime sormam gereken bir soru bu. Bildiğim tek şey var para kazanmak gibi bir hedefim yok. Evet istesem çene cerrahisinde çok büyük paralar kazanabilirim. Ama sanırım beğenerek yaptığım bir işi daha büyük bir kitle dinlesin, benim keyif alığım şeylerden onlar da keyif alsınlar istiyorum.
Beğenilmek istiyorsunuz anladığım kadarıyla?
Aslında bir konuda ünlü olayım diye bir derdim yok. Evet beğenilmek istiyorum ama popstar olmak istemiyorum. Bu saatten sonra istesem de olamam zaten. Eskisi gibi yine beni bilenler dinlesin yeter…

ALBÜME SÜPER VOKAL

Albümdeki “Yasak Aşk” şarkısını Ajda Pekkan’la birlikte söylediniz. Pekkan, albüme nasıl dahil oldu?
Aslında tamamen bir tesadüf. Albüm hazırlıkları yapılırken dişlerindeki bir problem sebebiyle hastam oldu. Şarkıları dinleyince çok etkilendi. Yasak Aşk şarkısını dinlerken ‘buna vokal yapmayı çok isterdim’ dedi. Bugüne kadar birkaç sanatçıya düet yapmıştı ama hiç vokal yapmamış. Bu konuşmadan sonra aradan vakit geçti. Biz albümü yaptık. Şirkete gönderdik. Ajda hanım aradı ‘ne oldu?’ diye. Gönderdiğimizi duyunca, biraz üzüldü. Ben de hemen şirketi arayıp albümü geri çektim ve Ajda hanım da hayatındaki ilk “back vokali”ni bu albümde yapmış oldu.

Biz dinleyici olarak yeni şarkıcıları takip edemiyoruz. Siz şu andaki müzik piyasasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada ortaya çıkıp kaybolan, çabuk tüketilen bir müzik var. Kolayca dinlenebilen müzik, daha fazla insana ulaşıyor. Korelilerin yaptığı “Gum gum style” gibi… Büyük bir ticari başarı aslında bunlar. Ancak benim ve benim gibi adamların avantajı, star olmak, milyonlarca kişiye ulaşmak gibi bir hedefimizin olmaması. Bunun yerine yaptığım müziği iyi yapıp, ne kadar dinleyici olursa onlara sunmak istiyorum. Dünyada Sting, Türkiye’de Bülent Ortaçgil gibi, yaptığınız müziği beğenenlere ulaşıp onlara dinletmek yeterli… 

TÜRKİYE GAZETESİ-ZİYNETİ KOCABIYIK

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.