SAĞLIK - 21 Mayıs 2017 Pazar 12:26

Hemoroidden ağrısız kurtulmak mümkün

A
A
A
Hemoroidden ağrısız kurtulmak mümkün

Uygulanmaya başlanan son teknoloji lazer yöntemi ile hemoroid artık kabus olmaktan çıkıyor. Bu yöntemle ameliyat olmadan hemoroidden kısa sürede ağrısız bir şekilde kurtulmak mümkün olacak.

Özel Ümit Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Alper Hacıoğlu, halk arasında “lazer yöntemi’’ olarak bilinen hemoroid tedavisinde kullanılan yöntemin tıptaki adının ‘infrared koagülasyon' olduğunu belirterek, "Bu yöntemde kızılötesi ışığın ısı enerjisi kullanılarak hemoroidler yakılmaktadır. Ümit Hastanesi Genel Cerrahi Kliniğinde görev yapan tüm doktorlar ile birlikte uygulamaya yeni koyduğumuz lazer yöntemi gerçek lazer ışığı vererek, diğer yöntemlerden çok daha az doku yakarak çok daha emniyetli bir şekilde bölgedeki hemoroidleri küçültüyor. Özellikle iç hemoroidlerin ilk 3 derecesindeki hemoroidlerde bu yöntem çok etkili” dedi. 

Lazer yönteminin hastaya sağladığı kolaylıklardan söz eden Op. Dr. Hacıoğlu, “İşlem çok kısa sürüyor. Hiçbir şekilde büyük bir kesi yapılmıyor, yara açılmıyor. Küçücük bir delikten hemoroidlerin arkasındaki destek dokuya girilerek, bunlar yakılarak toparlanıyor. Hastalar bu işlemi ağrısız olarak atlatıyor. Narkoz verilerek, belden uyuşturma ile ya da lokal anestezi ile bu işlem yapılabiliyor. İşlem sırasında bölgedeki sinirler uyuşturulduğu için ameliyat sonrası erken dönemde hastalar hemen hiç ağrı hissetmiyor. Hastaların birçoğunu aynı gün taburcu edebiliyoruz. Hastalar çok kısa zamanda işine gücüne dönüyor. Büyük bir yaraları olmadığı için ameliyat sonrası akıntı, kanama, enfeksiyon, pansuman ve iyileşmesi uzun süren yaraları olmuyor” ifadelerini kullandı. 

Yöntem uygulandıktan sonra etkisinin birinci haftada başladığını ve maksimuma 1’inci ayda ulaştığını aktaran Hacıoğlu, “Bu dönemde üçüncü derece hemoroidlerin tamamının kaybolmasını bekliyoruz. Yöntemin başarı oranı hemoroid ameliyatı ile hemen hemen eşdeğer. Eskiden beri uygulanan klasik hemoroid ameliyatı hemoroidlerin tamamen kesilerek çıkarılması yöntemi idi. Bu yöntem çok ağrılıdır. Uzun süren ağrılar, akıntılar, kanamalar, pansumanlar gerektiriyor,ancak lazer yönteminde bu sorunlar yaşanmadan aynı etkide sonuçlar alabiliyoruz” dedi. 

Birçok hastaya ağrısı olmadığı için ağrı kesici bile vermediklerini belirten Hacıoğlu, “Birçok hastaya antibiyotik verme gereği duymuyoruz. Hemoroid ilaçlarını da vermiyoruz. Lazerin etkisi ile hemoroidler yavaş yavaş 1 ay için normale dönüyor” şeklinde konuştu.

"Tuvalette uzun süre kalmayın"

Hemoroidin anüs bölgesinde bulunan damarsal yastıkçıkların zaman içinde ve çeşitli faktörlere bağlı olarak sarkması ve genişlemesi, üstündeki dokuların da zaman içinde incelerek kanama yapması ile oluşan bir hastalık olduğunu söyleyen Dr. Hacıoğlu, hemoroid oluşumunda genetik yatkınlığın belirleyici olduğunu ifade etti. Op. Dr. Hacıoğlu, hastalığa neden olan faktörleri ise şöyle sıraladı: 

“Hemoroid toplumda çok sık rastlanan bir sağlık sorunu, erkeklerde daha sık görülüyor. Özellikle 40 yaşın üstündeki insanlarda, hamilelikte kadınlarda çok sık görülen bir hastalıktır. Ailede birinde hemoroid olması sizde olma ihtimalini arttırır. Uzun süre ayakta kalmak, uzun süre oturmak, ağır kaldırmak, karın içi basıncını artıran ağır sporlar yapmak, kabızlığa bağlı fazla ıkınma ya da bazı sık ishallerde çok ıkınma olduğu için olabiliyor. Uzun süre tuvalette kalma, tuvalette gazete veya dergi okuma, cep telefonu ile oynama da yine tuvalette kalma sürelerini uzattığı için hemoroide neden olabiliyor.”

Hemoroid oluşumunu engellemek için fazla ıkınmaya veya kabızlığa sebep olacak acı, baharatlı yiyeceklerden uzak durmak gerektiğine dikkat çeken Dr. Hacıoğlu, “Bol su ve lifli gıdalar tüketilmeli” diye konuştu. Hemoroidin tedavi edilen bir hastalık olduğunu belirten Hacıoğlu, “Hemoroid ikiye ayrılıyor; iç ve dış hemoroid. İç hemoroidleri de derecelendiriyoruz. Birinci derece hemoroidler tedavi gerektirmezken, ikinci derecelerde hemoroid makat dışına çıkabiliyor ve baskı ve ağrı oluşturuyor. Bu düzeydekihemoroidlere ilaç tedavisi uyguluyoruz ve yüzde 80 civarında yanıt alıyoruz. Ancak ilaç tedavisinden sonra tekrarlama olabiliyor, tekrarladığında da küçük cerrahi girişimler gerekebiliyor. Son aşamada ise ameliyat gerekebiliyor” dedi. 

Hemoroid kansere neden oluyor mu?

Hemoroid tedavi edilmezse sık sık kanamalar olabileceğini, en önemli sıkıntının da bu olduğunu ifade eden Hacıoğlu, “Çok aşırı kanamalara bağlı kansızlık ortaya çıkabiliyor. Yine kansızlığa bağlı olarak baş dönmesi, tansiyon düşmesi, halsizlik gibi sıkıntılar ortaya çıkabiliyor” şeklinde konuştu.
“Hemoroid tedavi edilmezse kansere yol açar" inanışının yanlış olduğuna dikkat çeken Dr. Alper Hacıoğlu, “Bunun nedeni hemoroid belirtileri olduğu düşünülen bazı hastalarda makat bölgesine yakın bölgede kalın bağırsak kanseri olabilmesi. İkisinin belirtileri birbirine çok benziyor, yani hemoroid tedavi edilmezse kansere dönüşmüyor. Bu nedenle biz hastalarda hemoroidle karışabilecek diğer nedenleri dışlamak için kolonoskopi gibi bazı incelemeler yapıyoruz” dedi. 

Mustafa Yıldırım
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.